ahilik,ahi,ahi evran,islam,aşıkpaşa,kırşehir,ahmedi gülşehri,selçuklu,osmanlı,insan,güzel ahlak
Yörü bre sevdiğim yörü bre
Ataş düştü de bağrımdaki yere
Seni bana dediler zalım diye
Doğru mu sevdiğim sevdana yeldim
Ak kolların sala sala yürüyen
Nasıl başedeyim senin ile ben
Seni bana dediler eller ilen
Doğru mu sevdiğim aşkına yandım
Hele bakın şu güzelin halına
Memeleri iz eylemiş başına
Kara kaş altında güzel hışmına
Doğru mu sevdiğim uğruna yandım
Taramış zülfün kulunca sallamış
Dökmüş ince bele kimler eylemiş
Kimseler bilmiyor on beşe basmış
Doğru mu sevdiğim gönlüne yandım
Hile yoktur kirpiğinde kaşında
Sala eder cümle alem kapında
Bir kul vardır selam eyler yapında
Doğru mu sevdiğim ömrüne yandım
Ak ellere elvan kına yakılmış
Saçlarına çifte gonca sokunmuş
Bir güzele on beş yiğit takılmış
Doğru mu sevdiğim derdine yandım
Siyah zülfü ak gerdana düzersin
Gonca gülü yanağına takarsın
Bir yiğitten on beş şaki ararsın
Doğru mu sevdiğim bendine yandım
Ahi Ahmet bunu böyle söyledi
Yandı aşkın deryasını boyladı
Zalim güzel aşıkını bilmedi
Doğru mu sevdiğim narına yandım