ahilik,ahi,ahi evran,islam,aşıkpaşa,kırşehir,ahmedi gülşehri,selçuklu,osmanlı,insan,güzel ahlak
İnsanların ahiliği varken Allah’ın ahiliği de nereden çıktı diyebilirsiniz. Allahının mümin kulunun kalbine yerleşmesi bir birliktelik sayılabilir. Sonra elbette Allah’ın ahiliği onun kuluna merhameti, yiğitliği olarak anlaşılmalıdır. Şöyle düşünelim. Allah’ın yarattığı herşeyin yaratılış şekil özellik ve gayelerine baktığımızda bütün kainatın ortak bir merhamet noktasında birleştiğini görüyoruz. Galaksilerin arası o kadar açık ki hayatın olduğu bu ddünyamızın hiç bir başka gezegene çarpma olasılığı yok. güneş ile ısıtıyor, ay ile çekiyor ve makul bir gece örtüsü sunuyor. Gece karanlık haydi uyuyun ve işi bırakın diyor. bu sayede birlikte uyuyoruz. Kargaşa çıkmıyor. 23 derece eğiklikten mevsimlari yaratıyor. Neye ihtiyacınız fazlaysa o madde de fazla yaratılmış. Hava istemediğiniz kadar. Su yaygın, et yoksa baklagiller o eksikliği fakir için tamalıyor. Yağmur damlası düşerken fazla büyümüyor ve düşüşü yerçekiminin etkisini en aza indirerek yavaşca oluyor. Değilse kurşun gibi inmesi gerekirdi. Eisnstain diyor ki, kainatta herşey, en kolay, en verimli, en kısa yoldan, ve en mükemmel yaratılmıştır” diyor. bu kainatta kusur görebilecek olanın alnını karışlamak lazım.
Gelelim insana. İnsan da yaratılış itibariyle en mükemmel yapıdır. Motor verimi olarak insan %56 randımanla çalışır. Ama bizim bulduğumuz motorların verimi daima bundan düşüktür. Bir kalp bir ömür atar da hiç dinlenmez. O dinlenmesini iki farklı atışın ikincisinda yapar. Bir günde tonlarca kan pompalar. Sinirler, damarlar, yapının fiziki yararlılığı, ellerin parmakların durumu kavraması, yürümeye yatkınlık, yaralanmada kendi kendine tamir edebillmesi, kromozomlar, şifreler vesaire..
İşte bütün bu namütenahi özellkler Öncelikle Alla’ın müthiş bir ilminin olduğunu gösteriyor. İlim sıfatı. Ancak bu sıfatın nasıl ve ne yonde kullanıldığına bakıyorsunuz her incelik bir faydaya yönelik. Her fayda ise bir merhamet olarak açıklanamaz mı? Örneğin suda boğulmakta olan birisini gördünüz ve atlayıp onu kurtardığınızı düşünün. Bu bir can kurtarma yani fayda ve bu fayda başkaşsına karşı yapılmış yani merhamet. İşte bu bir ahilik sayıllması gerekmez mi?
Allah’ın bu noktadaki merhamet sıfatı RAHMAN sıfatıdır. Öyleki bu sıfatın şumulünü hiç kısmamış ve kendini inkar eden kafire dahi yaymıştır. Bu nedenle biz müslümanlar da maddi veya kol gücüyle bir yardım yapılması gerektiğinde kafirlere de yardımcı olmamız dinen gerekir. Sevmek ve dost tutmak ise yasaktır. Konuşulabilir fakat dostluk apayrı bir şeydir.
Cenabı Hakkın bütün esmai hüsnası tamamen merhamete zincirini oluşturur. Bir müslümanın cehennemde bir müddet Allah’ın gazap sıfatı sonucu yansa bile bu bir günahtan temizlenmedir ve arkası yine cennettir. Dolayısıyla sonu cennet olan şey merhemettir. Baba çocuğunu döver, doktor iğne vurur fakat hep faydaya yönelik geçici acılardır ve merhemet olarak değerlendirilmelidir.
Bu bağlamda insana namazın verilmesi de bir merhamettir. İnsan namazla ruhen bir rahatlamaya girer ve günün bütün streslerinden uzaklaşır. Tevekkülü insan namazla öğrenir. Bir insana tevekküllü ol demekle o insan tevekküllü olmaz. İşte ahilik prensiplerinde yer alan her türlü ahlaki prensibin uygulanabilmesi için temel malzeme namazdır. Adama diyorsunuz ki ahiliğin şu şu prensipleri var. Eee. O adam bu prensiplerin bir ahlak prensibi olduğunu zaten bilmiyor mu? Sorun ne? O kişi aptal mı? o da kendi kendine kalkıp bir kısmını uyguluyor zaten. Sizin ayrıcalığınız ne? İşte buradaki temel gıda maddesi NAMAZ’dır namaz.
Bu namazla dinlenmeyi sağlayan insanların normal işlerine döndüklerinde çalışmaları daha da kolaylaşır. Bedenen yogunluk bir miktar mola vermekle giderilebilir belki. Ancak kişinin fikirlerindeki bir yamulma, yodan sapma, kızgınlık, garaz, hiyanet, işyerine ve işe kötü davranma, makinayı kırmaya çalışma, ihmal etme, asık suratlılık bütün bunlar da kontrol ve öğütle aşıllması zor şeylerdir. Kişiyi işin başında her zaman kontrol edemezsiniz. Yada kontrol edilemez şeyler de olabilir. İşte o işçiyi her an kontrol etmenin tek yolu o kişiye ihlaslı namaz kıldırmanın yollarını aramaktır. Şahsen ben akıllı bir patron olsam namaz kılmıyor olsam bile işçilerime namaz kılmalarını öğütlerdim. Namaz kılmak bir uzlaşıya getirmek demek değildir işçiyi. Onu razı ederek çalıştırmaktır aslında. Son bir fayda da işçinin işine daha rahat odaklanmasını sağlar namaz. Bu işçinin doğru iş yapmasını sağlayan temel argümandır. Ve dürüst namaz kılan insanlar kılmayan insanlardan daha üstün bir verime sahiptir. Şeklen namaz kılanlar ise beş para etmezler. Onların da ihlas ve ihsan noktalarını yakalamaları gerekir. işte bir işletmenin hem fabrika olarak hem zaviye olarak çalışması gerekir ki ideal randımanı alan bir ahi işletmesi olabilsin. Dolayısıyla ahilerin akşam zaviyelerini ertesi günkü çalışma şevkinin bir parçası olarak telakki etmeliyiz. Ücretinde az bir ödeme dahi yapsanız onun dini işine ihanet etmesine izin vermez. Ancak din de işverene ücretini tam ve zamanında vermeyi emreder ki eksiği kul hakkında kalır ve işverenin ahirette boğazına düğümlenir.
ahi kul ahmed