ahilik,ahi,ahi evran,islam,aşıkpaşa,kırşehir,ahmedi gülşehri,selçuklu,osmanlı,insan,güzel ahlak
Bu yıl da yaylaya çıkan dönmedi
Eser seher yeli el bozuk bozuk
Yiğit varıp pınarlara çöğmedi
Akar perçem suyu tül bozuk bozuk
Sordum illerini kimden geçmeğe
Sardım bellerini koldan ölçmeğe
Duydum dillerini hüsnün biçmeğe
Çalar sazım huyu tel bozuk bozuk
Aşiret sarar yareleri güllen
Güzeller düşer yiğitlere kolnan
Meramım olsun gecelerim kıznan
Yazar kader deyu yel bozuk bozuk
Güller derdim bahçaların önünde
Hasta gördüm sırra kaim başında
Dört kitabı ayan ettim elifte
Okur Kuran sa’yi kul bozuk bozuk
Cahillerin eline mi düşeyim
Namerdlerin aşını mı içeyim
Zalimlerin elinde mi öleyim
Ömür çeker bunu hal bozuk bozuk
Yolum düze varmaz dağlar eyleşir
Dalım ele varmaz beyler söyleşir
Düşman dölek durmaz kozlar paylaşır
Kılıç biçer canı kol bozuk bozuk
İndim pınara yar gelmez eyleşir
Elin yari cilve yapar söyleşir
Üç beş yari sara durmak boylatır
Onbeş olmaz dünü gül bozuk bozuk
Bir yar sevdim ağıt düzer sadrından
İki düştüm deyu açmaz gönlünden
Güller ile sara durdum eşkinden
Karar etmez beni dal bozuk bozuk
Güle düşen güzel olur renginden
Ala düşer koruk sallar terinden
Beni yazmış nazlı yarim telinden
Yaran saymaz beni yol bozuk bozuk
Edep erkan düşer yiğit kârından
Usul bilir saygı hürmet babından
Nice arsız yolsuz namerd bağından
Kelam çıkmaz beri bel bozuk bozuk
Sordum göçleri yaylaya yürümüş
Baştır başangı hörgüçü dürümüş
Güzel naz ile sorgusu zorimiş
Selam etmez demi dil bozuk bozuk
Çekilmez perçemi bu yıl dağların
Örülmez saçları onbeş çağların
Bilinmez düşmanı yahşi kulların
Aşret bilmez mani çal bozuk bozuk
Ahi ahmed kul düşende kararmış
Güzel eyler gül nazında yanarmış
Dosttan name var davetine uyarmış
Gitmek güzel beli gel bozuk bozuk
Ey Ahi ahmed kul mu yaratıldın
Kullar gibi yere mi oturtuldun
Ölsün diye ağu mu içirildin
Zulüm sarar kulu el bozuk bozuk
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur