İndim yarin bahçasına, gonca açmış gül gördüm
Gülün aşkıyla inleyen, dalında bülbül gördüm
İşveyle gülen beyaz zambak gelinlik içinde
Dağıtmış mor saçlarını söyleyen sümbül gördüm
Öbek öbek oturmuş da çiğdem mahsun açılır
Al giyinmiş gelincik de siyah sürme sürünür
Sarı sarı papatyalar dal dal olmuş dallanır
Ala güzelin yüzünde hicaptan bir tül gördüm
Yaseminler ortancalar söyletir leylakları
Laleler renge bürünmüş sarıları da alı
Ne hoş kokar karanfiller kıvır kıvır yaprağı
Onca çiçek suretinde bir demet gönül gördüm
Hüsnü yusufun hüsnüne aşık olmuş dervişler
Kendi yapar kendi çatar lakin zahirden gizler
Bu sırrı nerden anlasın benim gibi gafiller
Onca ayet içinde de ahmedimi zül gördüm
Bu bağı firdevste mahsun mesti hayran gezindim
Geçtim mecnun çöllerini çün leylaya ulaştım
Aşk mı idi şevk mi idi bu hale şaştım kaldım
Aşkın narına yan ahmed senden arta kül gördüm