Sallanı sallanı gelir pınardan
Bakracı söyler her iki yanaktan
Muradım belleri sarar savaktan
Bakracı söyler her iki yanaktan
Yeşilin üstüne de al incinir
Elinin tersine de kul düşürür
Sarılıp yatmağa da kol gerilir
Aşığı çeker her iki belikten
Saydı divaneye aklım zorundan
Yazdı edebime sükut erinden
Verdi nazarıma şahit kulundan
Yarini seçer her düşü canından
Hasret kalıp diz üstüne yıkıldım
Pazar kılıp yol üstüne oturdum
Şeytan dedi kul üstüne kuruldum
Şerrini düzer her kişi yolundan
Dost elinden ırak düştü sarayım
Gönül kasrı yarelendi yüreğim
Felek sattı insan kârı nideyim
Sadrımı bezer her gülü çemenden
Gönül suyu yüreğimden akıyor
Gayret sa’yi Kuran’ımdan çavıyor
Benim yarim sözü sazdan ölçüyor
Bağrımı sarar her gayri yürekten
Evlerinin önü de elvan elvan
Kokarmış da lale nergis gül eyvan
Yar uğruna kokarmış derde reyhan
Gülşeni döşer her yadı çiçekten
Bağların güzeli güllere nazar
Çemende eyleşir yarine hazar
Dağlara düşermiş perçemi çeker
Yücesi zalım her izi dölekten
Yan dedi yan dedi Rabbim ümmete
Ben yanmassam kimler yanar eşkine
Hazan kıldın can bedende gel diye
Sadrını açar her sözü fetadan
Ele verdim gülüm gülşenim ağlar
Yola düştüm yarim dövünür söyler
Cana verdim canan kudretten eyler
Kadrini sorar her güle çemenden
Bir yar için nice yiğit yıkılır
Su başında onbeş suna bakışır
Bir kadere çifte güzel yazılır
Gönlünü eyler her iki kucaktan
İbrişim atkının teli söylesin
Kargı kamış gibi dalı uzasın
Dua saldım ardı sıra yanasın
Aşkını yazar her iki dudaktan
Benim yarim mani dizer bakraca
Sağı benim solu senin ortaca
Hayat budur kimler çözer bulmaca
Yazgısı şeçer her iki suvaktan
Derdim artar dünü günü ahmedim
Ele güne düştüm seni diledim
Cenneti alaya beli niyetim
Mizanı tartar her iyi yazandan
Ahi kul ahmedim böyle işlerim
Oturmuş hasbihal eder eşlerim
Hakk yoluna feda olsun canlarım
Sevabı katlar her iki günahtan
NOT: Bu şiirin adının bakraç olmasının nedeni Bakracın iki kulplu olup
hayatın da iki kişi tarafından çekilmesi gerektiği düşüncesindendir.
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur.
Al yeşiller içinde gövel ördek
Saalır sulara ağşam sesil sesil
Al kanadın sarar börüne kirik
Daalır göllere ağşam sesil sesil
Telli turnam süzüldüğü Seyfe
Al kızıl ağzıynan kanadı zülfe
El sanır karışmış kırmızı güle
Yağar obaya ağşam sesil sesil
Yurt mu edindin Seyfe gölü turnam
Var git yarime gül datlıca derman
Yatırsın koluna al kanlı çemren
Akar kollara ağşam sesil sesil
Şu göğnüm eğlenmez oldu elaman
Aklımı aldırdım gömlek giyaman
Salası verilir yoktan vayanam
Bakar sorana ağşam sesil sesil
El kavuşturup Hakk’a karşı durdum
Tamuya varmayıp uçmağa yandım
Doğru kullar ile de sıdka erdim
Yanar canana ağşam sesil sesil
Açar perçemini kaşı kemane
Yazar defterini kimi divane
Yeter güllerini çifte domura
Sarar kuşağa ağşam sesil sesil
Ezselden ezelden gülüm ezelden
Yakuttan döşedim yollar tezelden
Bağlardan bahçadan açar çiçekten
Takar başına ağşam sesil sesil
İkrar veren kararını bozar mı
Ben geçeyim eteğini çemrer mi
Kız varken dula da rağbet olur mu
Yağar zülfüne ağşam sesil sesil
Dallar içinde selviye benzettim
Allar içinde yarime elettim
Canlar içinde canana yazıtdım
Sarar bağrına ağşam sesil sesil
Yörü güzelim de yolun kesmezler
Yalan söyleyip de ikrar vermezler
Güzel sevdi diye tutup asmazlar
Çalar sineme ağşam sesil sesil
Ben yarimi gelişinden tanırım
Al kınalı ellerinden dererim
Kış bahar demem nazına düşerim
Çeker kaşına ağşam sesil sesil
Var mı acep senden gozel yaratmış
Aşk kemendin boynumuzdan dolatmış
Yemez içmez Allah diye bilinmiş
Yakar cemale ağşam sesil sesil
Ahi kul ahmed de yanar yakılır
Aşıklara behlül olmuş söylenir
Sofrasına kara düşmez uzatır
Yoğdur fak’rine ağşam sesil sesil
aşık ahi kul ahmede nasibdir.