Merhaba Ramazan (Semai)

(Ve Nihayet Geldi Ramazan)…

                 

Haktan geldi rahmet ile

Müşkil oldu asan ile

Ramazanın ilki ile

Ey Ah-ı Sultan merhaba

               

Allah verdi seni bize

Rahmet kıldı ümmet kime

Sultan oldu onbir kele

Ey Mah-ı Sultan merhaba

                 

Haktan gelen ata sensin

Affın gani hadi şahsın

Cümle kullar Rabbi sensin

Ey Han-ı Sultan merhaba

                   

Lütfun bize verdi safa

Gönül gözü gördü vefa

Beden çeker zül-ü cefa

Ey Bari Sultan merhaba              

 

Mesrur ettin geldin bizi

Nura erdik namaz demi

İman ehli sever seni

Ey Naz-ı Sultan merhaba

                  

Müjde etti recep hemi

Sala saldı şaban emmi

Konakladık ramazanı

Ey Can-ı Sultan merhaba

 

 

ahi kul ahmet

10 Haziran 2015
Okunma
bosluk

Düşülmez oldu (Koşma)

Derdi gamınla geçti yaz baharım

Yare bi goncadır derilmez oldu

Zulüm girdi araya söz döşerim

Yare bi türküdür çalınmaz oldu

 

Cefa çeker bülbül ağlar dalında

Gonca solar imiş kimler kaşında

Bu zalımın derdi eyler sadrımda

Yare bi sefadır sürülmez oldu

 

Yar bakar yüzüme melül melül

Bir od düştü gönlüme oldum zelil

Bir hayale yeldirdim onmaz rezil

Yare bi cefadır çekilmez oldu

 

Söylersen sen söyle sözün hasını

Nice kantar çekebilmez gamını

Nazlı yârim çeker oldu şerrimi

Yare bi nizadır edilmez oldu

 

O kara kaşları levh’de görmüşem

Cefadır ettiği hem de yanmışam

Kime kısmet eylemiş de solmuşam

Yâre bi kazadır dönülmez oldu

 

Kırıldı bellerim onmaz dallarım

Bir yar uğruna çevrilmez kollarım

Güzeller durağı pınar başlarım

Yâre bi fetadır yapılmaz oldu

 

Edep bir ihramdır giy ol Hüda’dan

El iki söyler ise sen bela’dan

Zora vardı haddi usul saladan

Yare bi sadadır verilmez oldu

 

Ben yârime düşkünem zulüm etme

Bir gonca güldür kemler söyletme

Bu canı feda ettim inkar etme

Yâre bi vefadır edilmez oldu

 

Ak göğsün üstünde ataşlar yanar

Al topuk üstüne tumanın çeker

On beşinde bir güzel anca yeter

Yâre bi hevadır edilmez oldu

 

Sılayı da deli gönül sılayı

Kılavuz eyledim telli turnayı

Ak kollara dizdim beşli burmayı

Yâre bi kınadır yakılmaz oldu

 

Lisanım güldendir güller derleyi

Ak gerdana dizdim allı goncayı

Mor yamaçlara düzülmüş yaylayı

Yâre bi meradır çıkılmaz oldu

 

Pınarlara üşüşür şol güzeller

Yiğitlerle söyleşir kim yetenler

Çöğermiş de eyleşir yar bilenler

Yâre bi canadır verilmez oldu

 

Yar elinden yar elinden alırım

Gönca gülü al ipekle sararım

Bir zalime düştüm öyle yanarım

Yâre bi hâzâdır bilinmez oldu

 

Aşığam aşık derdi dermanından

Sözüne kazık çaktı fermanından

Kimlere talkın verdi imanından

Yâre bi Hüda’dır varılmaz oldu

 

Ahidir ahmedim söyler sadrından

Cefadır çeker güzeller kahrından

Bir zalime düştü çıkmaz derinden

Yare bi sevdadır düşülmez oldu..

 

 

sadır:göğüs

feta: yüksek fedakarlık

niza:kavga etmek

kaza:kaderin gerçekleşmiş şekli

bela: levhi mahfuzda evet demek,

sala:duyurmak

sada:ses

mera: yaylanın yayılabilecek otlu kısmı

heva:geçici heves

çöğmek: oturmak, çömelmek

talkın: imamın mezara konulan cenazenin sorgusuna yardım etmesi

 

 

Ahi kul ahmede nasib olmuştur

 

 

 

 

 

 

 

 

17 Nisan 2014
Okunma
bosluk

Kitab-ı aşk – 2

Ey gönüller dostu aşkım, Yandım sana bi hoş gelir

Senin aşkından yüreğim, Taştı bana bi hoş gelir

 

Aşk od’na yansam ne hoş, Ağlamaktan oldum serhoş

Aşksız gönül katı berduş, Yürek bana bi hoş gelir

 

Aşk od’na yansam gerek, Güldüğüme ağıt düşek

Bir gönüldür can verek, Kafirlere nahoş gelir

 

Ben söylerem Hakk’tan yane, Cihanı tuttu avaze

Kim gördüğümden azade, Her birinden bir taş gelir

 

Var nice taşlar atılaydı, Taşlara başlar tutulaydı

Dost ilinde bilineydi, Sevdiğime  bir hoş gelir

 

Kimmiş bizi aşık bilen, Sevdiğimiz Hakk’ı beyan

Vay şu aşkı inkar eden, Gözü kaşı bi hoş gelir

 

Niceleri var ki bilmez, Talih zebun eyler gülmez

Aşk elinde yavaş olmaz, Yazı kışı bi hoş gelir

 

Saf gönüller ele kanmaz, Yolunda yokuşta durmaz

Hakk’ı sevenler bilinmez, Kamu alem gardaş gelir

 

Ahi ahmed bil kendini, Dosta açıp şol gönlünü

Hangi telden çalsan sazı, Ol sultana yahşi gelir

 

 aşkın kudreti

 

İşidin ey yaranlar, Kıymetli güzeldir aşk

Verilmez hiç cahiller, Hürmetli güzeldir aşk

 

Hem vefadır hem cefa, Can uçurur canana

Muhammeddir Mustafa, Sevmeli güzeldir aşk

 

Dağa düşer yel eyler, Yaylalara gül eyler

Sultanları kul eyler, Cüretli güzeldir aşk

 

Kim ki aşka vuruldu, Yoktur cihan kaygusu

Aşk iledir bilgisi, Edepli güzeldir aşk

 

Denizleri kaynatır, Rüzgar olur söyletir

Mahbup olur çığırır, Kudretli güzeldir aşk

 

Akılları şaşırtır, Belalara düşürür

Yalnız benim dedirtir, Makamlı güzeldir aşk

 

Ahi ahmed neyleye, Didarını boylaya

Ol muhabbet toylaya, cihanı dönderir aşk

 

 

 

aşık ahi hattat kul ahmete nasibdir

29 Temmuz 2012
Okunma
bosluk

Sevilen insan olmak

Sevgili okurlar.

İyi insan olmak için yalnızca kendi tasdikiniz yetmez. Toplumsal ilişkileriniz güçlü olmalı, diğer insanlara karşı duyarlılığınız yüksek olmalı ve başka insanların dertleriyle dertlenebilecek özelliklere sahip olmanız gereklidir.

 

İletişim kurallarına göre 3Y’yi (yok, yavaş, yarın) hayatımızdan olukça çıkarıp, 3Z’yi (zerafet, ziyaret, ziyafet) hayatımızın odağına yerleştirmemiz bizim iyi insan ya da güzel insan olmamıza önemli katkılar sağlayacaktır.

 

Eveti bol olan, hayırı az yani yoku az  olan kimse daha mutlu ve huzurlu olur. İnsanlara karşı “yok olmaz” “hele bir yarın olsun da bakalım” ya da “acelen ne? Yavaş yavaş işin hallolur” şeklinde cevaplar vermek, bir başka deyişle “işi yokuşa sürmek” hem başkasını ve hem de bizi mutlu etmeyecektir.

 

Güzel insanlar süzme bir nezaket ve ince bir zerafet özelliği ile hemen fark edilirler. Muhatabınıza karşı son derece saygılı, zarif ve kibar davranmaları onları yücelten en önemli vasıflarıdır desek yanılmış olur muyuz? Elbette hayır.  

 

Bu insanların bir diğer özelliği ikili ilişkilere yani ziyarete önem vermeleridir. Çünkü bu tür insanlar arkadaşlarına karşı vefalı ve sadıktırlar. Dostlarını ihmal etmez, ziyaret edip işi olsun olmasın hatır sorarlar. Tanıdıkları ya da tanımadıkları hiçbir kimseye karşılık beklemeksizin ziyaret ederek onlara değer verdiklerini gösterirler. Buradaki kural şudur: “mutlu ederek mutlu ol” kuralıdır.

 

3Z kuralının sonuncusu ziyafettir. İyiliğin ve güzelliğin yarısını güzel ve hikmetli sözler içeren sohbet oluştururken diğer yarısını iltifat (yemek yedirme, ziyafet) oluşturur.

 

Hikmetli bir deyişle özetleyecek olursak “sohbet unutulabilir ama iltifat asla unutulmaz” bu yüzden güzel insanlar beraber çalıştıkları kimselere, komşulara ve fakirlere ziyafet vererek gönül yaparlar..Yapılan gönüllerin etrafımızda güleryüzlü olarak dolaşmaları elbette bizim iyiliğimize de katkıda bulunacaktır. Size doğru dönen iyiliklerin kaynağında da zaten siz olduğunuza göre iyilikten iyilik doğmuş ya da güzel insandan sevilen insan doğmuş veya  sevilen güzel insan olduğunuz açık demektir böylece….. 

 

 

aşık ahi kul ahmed

13 Haziran 2012
Okunma
bosluk

Güzel sorulur olsun (Koşma)

Benden selam olsun gül yüzlü yare

Güzelliğin gülden sorulur olsun

Kıymatın bilinsin el düşe nara

Güzelliğin elden sorulur olsun

 

Kız, aklımı aldın divane kıldın

Kara kaşlarını nazara yazdın

Bir gün yatıp on  gün yabana saydın

Vefalığın halden sorulur olsun

 

Dağlar açmış perçemini kaşına

Güller açmış goncasını dalına

Güzel çekmiş çadırını halına

Hatırların boy’dan sorulur olsun

 

Güzel gel seninle kiraz yolalım

Ayva nar hemi de pazar edelim

Beşe alıp üçe sattık nidelim

Kazançların baçtan sorulur olsun

 

Güzel gel bir gececik sarılalım

Ağu içir ölüncek bakışalım

Ha şöylece canları verişelim

Bahaların candan sorulur olsun

 

Ben bu güzelle ne etsem neylesem

Üç gün atlı beş gün yaya yürüsem

Yörük yaylasında niza eylesem

Güzellerin bey’den sorulur olsun

 

Bu güzele benzer yar bulamadım

Alı al moru mor gül deremedim

Sevdim de kıymatını bilemedim

Cilvelerin benden sorulur olsun

 

Güzel aldın beni cilveyle nazla

Melhem olman mı bir ballıca sözle

Ak ellerle yaram sarsan ha şöyle

Şifaların yarden sorulur olsun

 

Güzel, bir ah çeksem dağlar başına

Zülfün peçe çekmiş zalım kaşına

Sende bu güzellik anan soyuna

Cefaların nazdan sorulur olsun

 

Bu yar ile pazar eyledik baştan

Sinene çek dedi dertlerim halden

Çeker oldum bitmedi yazdan kıştan

Salaların kaştan sorulur olsun

 

Ahi kul ahmedim sevmek işimdir

Güzeller hatırı baha canımdır

Bu güzele yanmak iman düşümdür

Yazgıların Hakk’tan sorulur olsun

 

 

Baç: Pazar vergisi

Boy: ırk boyu

Baha:bedel

Bey:Yörük beyi

Zülf:saç

 

 

 

 aşık ahi kul ahmede nasibdir

 

 

 

 

 

 

 

 

12 Mayıs 2012
Okunma
bosluk

Zikirden ilahi aşka

Zikrimiz alındı muhterem hocam

Gülümüz kokar oldu bir ihtiram

 

Bilmez idik evvelde Hakk’tan fehim

Zikrile didarın açarmiş rahim

 

Dileriz bir Allah demeyi zelil

Saf bir kalb ile de yanmayı melül

 

Baha kıldı Rahman biraz gayreti

Gayret kim ki halden  hale geçmeyi

 

Dertlenmeyeni aşık saymaz imiş

Hakk içun aşka yaran yazmaz imiş

 

Gönül gözü ışımadan aşk olmaz

Hakikat sözleri bilmemek olmaz

 

Aşk ile canın satanlar ararmış

Aramak ne kendi canan yazarmış

 

Ders verir sırrından perdeler açıp

Zorluk, cefa, sıkıntı ve horlatıp

 

Aşk bir bela, canı dara düşürür

Ağıt, aklı siler gömlek giydirir

 

La mekanın arş mıdır bu Mecnun’a

Leyla’ya dert midir nazlar mahına

 

Seherlerde kelam ile mahbub kıl

Cemaline seyran ile meftun kıl

 

Akıldan geçtim gömlekten giydim bil

Zatına düştüm gayrinden geçtim bil

 

Burda cefa yazarmış yoğa, cemal

Mahşerde kul deyu çağırır cemal

 

Kim ki aşık deyu yaratılırmış

Ahdeyler, kul nurdan bezetilirmiş

 

Hakk ile yaran nider halka devran

Kul olan canan yazar ümmet halktan

 

Cemal dilersen sıkı dur cefaya

Celal ile yanasın komaz sefaya

 

Yad etmeye yaşlar salar vefalım

Yüz bin bela kılsan düşmem feryadım

 

Ümid ile korkun mihrab eyledim

Şad olmaya delili yoğ peyledim

 

Aşık olmağ altın gümüş neylermiş 

Bir kamilde toprak olmak eylermiş

 

Aşk yolunun kullarına derman mı

Dermanı dertten sayar ölmen mi

 

Manası Hakk’tan kelamı kuldanmış

Ölenler bela dost imiş candanmış

 

Yusuf kardeşi Doğan mı saymışlar

Doğan kim “ahi kul” şahin bilmişler

 

Bu kadar yarenlik Hakk nazıdır bil

Hakk içun “ahi”nin ”kul” sözüdür bil

 

“Kul” olanlar tevhid ile uçarmış

Uçmağa Hakk burak ile yazarmış

 

Arşda yoğ imiş başka nebi ”Yusuf”

Züleyha’dan kaçmamış Doğan Yusuf

 

Sen bir züleyha bul da gel mah cemal

Kaçmayam ben gel gör ki ahı cemal

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir

7 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma