N’ola tacum gibi başumda götürsem daim
Kademi resmini ol hazret-i şah-ı resulün
Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidir
Ahmeda durma yüzün sür kademine o gülün
Sultan I. Ahmed
NO’LA MUHAMMEDÎ
(Hz. Peygambere Aşık Ahi Kul Ahmedin Mersiyyesi)
N’ola başım gibi seni de taşısam
Beni hardan alan nuru Muhammedî
Gülşeninim güllerim seninle koksam
Ahmedî kul üzre yüzün Muhammedî
N’ola canım gibi seni de sevseydim
Beni hare sokan narı Muhammedî
Didarımın bağları seninle gülsem
Ahmedî kul üzre gülün Muhammedî
N’ola sözüm gibi seni de bilseydim
Beni senden alan nuru Muhammedî
Cennetimin köşkleri görüp bilseydim
Ahmedî kul üzre sözün Muhammedî
N’ola yarim gibi seni de sarsaydım
Beni candan eden canı Muhammedî
Cananımsın köşkleri verince gülsem
Ahmedî kul üzre köşkün Muhammedî
N’ola halim gibi seni de ağlatsam
Beni kuldan eden birr’i Muhammedî
Resulüsün ümmeti verince gülsem
Ahmedî kul üzre gül sen Muhammedî
N’ola gülüm gibi seni de dileseydim
Beni bülbül kılan gülü Muhammedî
Türkülerin neşvesi kârınca yağsam
Ahmedî kul üzre türkün Muhammedî
N’ola yıllar gibi seni de içseydim
Beni yorgun kılan ahı Muhammedî
Gözlerimin yaşları tövbede Hakşen
Ahmedî kul üzre makam Muhammedî
N’ola zikrim gibi seni de ansaydım
Beni cezbe salan şah’ı Muhammedî
Döndüğümün nirengi yıkılsa yansam
Ahmedî kul üzre ölsem Muhammedî
N’ola aşkım gibi senide yar saydım
Beni derde koyan aşk’ı Muhammedî
Sadıkınım mihengim yıkılsa düşsem
Ahmedî kul üzre kalksam Muhammedî
N’ola bilgin gibi seni de çözseydim
Beni bir de bulan dahi Muhammedî
Sorulanın şifresi verilse çözsem
Ahmedî kul üzre bilsem Muhammedî
N’ola halim gibi seni de sorsaydım
Beni hapse koyan hakkı Muhammedî
Mahpusların kapısı açılsa kalsam
Ahmedî kul üzre assam Muhammedî
N’ola cahil gibi seni de sorsaydım
Beni ilme iten “oku, Muhammedî”
Alimlerin imamı olup kıldırsam
Ahmedî kul üzre ezan Muhammedî
N’ola sırrım gibi seni de açsaydım
Beni ele veren yad-ı Muhammedî
Gizlerinin çırası yansa da görsem
Ahmedî kul üzre gizin Muhammedî
N’ola dişim gibi seni de sıksaydım
Beni sünnete koşan şer’i Muhammedî
Tarikatının yolunu söyle de bilsem
Ahmedî kul üzre erin Muhammedî
N’ola elim gibi seni de tutsaydım
Beni biat eden nebi Muhammedî
Hakikatının hükmünü bildir de ölsem
Ahmedî kul üzre hakkın Muhammedî
N’olaydı da n’olaydı hükmüm n’olaydı
Yedi düvel hükümranım hal olaydı
Resulü Zişan hükmüne ram olaydı
Ahmedî kul üzre şahın Muhammedî
Kul ahmed’im sultanın kim Ahmet midir
İki cihan üzre şahın gül gülşen midir
Bu adaşların Rahman’ı Rahim midir
Ümmetî kul üzre şaf’i Muhammedî
ilk kıta şiir Sultan 1. Ahmedin kendi şiiri olup İstanbul Sultan Ahmed meydanındaki türbe kabristanının giriş kısmının üst içe bakan tarafında beyaz mermer üzerine altuni renkte yazılı olan kıtadır. kendisi 14 yaşında tahta çıkmış, 14 sene tahtta kalıp hastalık nedeniyle vefat etmiş, 12. padişah olup 14. sırada (önceki iki defa tahta çıkış dolayısıyla) tahta çıktığı için 14 şerefeli Sultan Ahmed Camii’ni yaptırmış ve açılış ikindi namazına denk gelince cemaate dönüp “ey cemaat, içinizde ikindi namazının sünnetini ömründe hiç terketmeyen her kim var ise gelsin bu namazı kıldırsın” diye nida etmiş,
bir süre bekledikten sonra etrafındaki mollalar da dahil olmak üzere hiç kimseden ses çıkmadığını görünce öne geçip ” Elhamdülillah biz ömrümüz boyunca bu sünneti de hiç terketmedik” deyip imamete geçmiştir. Sultanın bir türlü namaza başlamadığını gören alimler mollalar sultana “Sultanım cemaat bekleyip duruyor, huzursuzlaştı, biraz acele edin” deyince Sultan Ahmed’in cevabı şöyle olur. “Bre Molla, siz benim kabeyi görmeden namaza duracağımızı mı sandınız” der. b
ir müddet sonra da namaz eda edilir. bu cami bir ihtiyaçtan ziyada Ayasofya Camii’ne kinaye olarak üstünlüğümüzü ilan etmek için onun tam karşısına yapılmıştır. kubbesi Ayasofyadan bir karış da olsa geniştir. ayasofyanın hantallılığına göre daha zariftir. konumu daha isabetli ve görünür bir yerdedir. iç direkleri de aynı şekilde zarif ve içi çini kaplama olup yabancılar “mavi cami” olarak anarlar.
Bu fakir geçtiğimiz ramazandan üç gün önce Temmuz 2011’de İstanbul’da idi ve hem eserini hem eser sahibini ziyaret edince (muhabbeti bir başka oldu mübareğin) ve yukarıdaki şiiri de görünce hemen onu not edip İstabnul-Ankara yolunda aşağıdaki mersiyyeyi kaleme almak nasib oldu. yazdırana hamdolsun.
aşık ahi kul ahmede nasibdir.
BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM
Selâmün Aleyküm
Hakk yolunda ilerlemek için yapılabilecek bazı mülahazalar:
- Cuma günü mübarek bir gün olup, ibadet ve kul haklarında büyük hata olmazsa, iki cuma arasındaki günahlar affolur.
- Hırıstiyanlar kainatın yaratılış günü dediler gidip pazarı seçtiler. Yahudiler de cumaertesini seçtiler. Müslümanlar ise Medine’de Hz. Rasulüllah gelmeden toplu namaz kılmak istediler ve bunun için Cuma gününü seçtiler. böylelikle en bereketli doğru günü Müslümanlar bulmuş oldu. Haz. Rasulüllah da bunu doğru bulup uydu.
-Bu günde salavatı artırınız buyurdu Rasulüllah
-Cuma Müslümanlığı diye bir şey yoktur İslam’da. namaz her gün 5′er 5′er kılınır. kılmayanın borcu affolur diye bir şey yoktur. o ALLAH’a kalmış bir şeydir. Hadis’te ; 5 vakit düzenli kılıp büyük günahlardan ve kuyl haklarından kaçınanlara Allah’ın cennet sözü vardır. 5 vakit kılmayana sözü yoktur. dilerse affeder dilerse azap eder buyuruldu.
- İtikad boyutunda Allah’ın işine karışmayınız. Sizin zulüm gibi gördüğünüz şeyin arkası hayır olabilir. Bu yüzden olayları yargılarken acele etmeyip sonunu bekleyiniz. her gamda bir nimöet, her nimette bir gam gizlidir. Hiç bir şey zuhur ettiği gibi değildir.(Kehf suresinde Musa as ile Hızır as ın yolculuğunu daima hatırda tutunuz.. Her hafta cuma günü bir defa Kehf Suresini okumak kişiyi bir hafta belalardan korumaya vesile olur. Bu sure korku çeken insanlara özellikle küçük çocuklara şifa olarak da okunabilir. Yalnız okuyanın da ağzı biraz temiz olmalı. Okuduğum çocuklar korkudan kurtuldu. siz de gayret edin, Allah duanızı boş çevirmez)
- Seven sevdiğine tabi olur. Allah’ın ve Rasulünun her emrine itirazsız tabi olup yapmaya çalışınız. severek yapamıyorsanız iman kalbininize sinmemiş demektir. Hadisler bu yöndedir. dikkatli olunuz.Dininizi şikayet etmeyiniz. Yapabildiğiniz kadar yapınız. dine güç yetiremezsiniz.
- Allah’ı seviniz. İnsanlara sevdiriniz. Allah’tan korkmak demek onun gazabından korkmak değildir. Allah’a muhabbet edenler Allah’ın muhabbetini kesmesinden korkarlar. İşte korku budur. Ben ömrü hayatımda gençlik dönemimde bir gün günah işledim. Rabb’im bana hiç gazabını göstermedi. sadece sevgisini rahmetini üstümden kesiverdi. O yıllarda da keşfim açık olduğu için bu eksikliği hemen hissettim. Rabb’im bana sırtını dönmüştü. Sevgilimin sırtını dönmesi o kadar çok ağırıma gitti ki yollarda perişan oldum. önce günahımdan dönüp düzenli ve gözyaşlı tövbelerim bir ay sürdü. bir aydan sonra dualarımın kabul olduğunu ve bu durumun sona erdiğini hissettim. bu durum bütün ömrümde bir defa oldu. buna rağmençok çeşitli anlamlar için günde 500 estağfirullah çekerim.
haz. Rasulüllah’ın günahsız olmasına rağmen günde 70 veya 100 defa çektiğini hatırlarsanız bunun yalnızca tövbe için olmadığını anlarsınız. hakk yolcuları yükseldikçe benlik zorlamasına uğrarlar. yaptıklarını kendinden bilme eğilimi artar. bu benliği kırmak için estağfirullaha ihtiyaç hasıl olur. bir de günü gününe eşit olmayacak derecede gayret ve ihlaslı olan kişi bugün ilerdeyse dün geride olmuştu. o halde o geriye bir estağfirullah demesi gerekmez mi?
- Allah’ın adını anmadan peygamberi dahi sevmeye kalkmayınız.
- Allah’a dua ederken kendinizden çok ümmete dua ediniz. Bize verilen özel dua şöyledir. sizler de edebilirsiniz. (Allah’ım, Rahmanım, Sübhanım, Sultanım, Zülcelalim. Ya Rabbi Ümmeti Muhammed, Ya Rabbi Ümmeti Muhammed… diye sadece son tekrar eden kısmı tekrar edeceksiniz. (100 ila 500 arası olabilir) kendinizi özel duadan biraz geri tutacaksınız. ve Ümmet sözünden
payınıza ne düşerse ona razı olacaksınız. Bu fakir kardeşiniz şu geçtiğimiz 5 aydır kendisine verilen bu duayı gözyaşı ile yaptı. Hiç kendine dua etmedi. ümmete ettiği duadan ne payına geldiyse ona razı oldu. bundan 15 gün önce Rabb’im beni gökyüzüne çekti. Sonra bir kuşak nur içinde ayak tırnağımdan girip saçlarından çıktı. ve bana bu sağlıktır denildi. bu dualardan ümmete ne fayda ulaştı o bana bildirilmedi. bunun anlamını ümmete aynı iştiyakla dua edebilmem için olduğunu düşündüm. ancak çok faydanı Hakk rızasından sadır olduğunu kalbim söylüyor. bazı sırlar da beraberinde elbette.
- Tevhid; Allah’ın varlığına ve birliğine inanmakla bitmez. Allah’a “Kural Koyucu” olarak “boyun eğmek” de gerekir. Laiklik, Kur-an’ın devlete olan hükümlerini inkâr etmek demektir. Bu durum, Kur-an’ı ve kitaplara imanı inkâr etmek olup, küfür anlamına gelir. Laikim diyen kâfir olur. Bu konu insanlarla konuşulurken aynen söylenmeli, ancak küfür kısmı söylenip kâfir kelimesi söylenmemelidir. Fikir hedef alınmalı fakat şahıs incitilmemeli. Bu prensip bütün konuşmalarda uyulması gereken İslâmi bir kuraldır.
- Her beşerî ideoloji “TAĞUT”tur. Allah’ın görevleri TAĞUT’a verilerek şirk oluşturulur. Bu yüzden kimi sevdiğinize dikkat etmelisiniz. (bazı TAGUT’lar şunlardır. liberalizm, sosyalizm, komünizm, milliyetçilik, kemalizm, batıcılık, ulusçuluk, aşiretçilik, milliyetçi hareket partisi, cumhuriyet halk partisi - bu parti Cehennem partisi olarak görünmektedir ) bunlardan ve bunları savunan partilerden uzak durunuz. Yukarıdaki TEVHİD yorumunu tekrar okuyunuz.
Mülk O’nundur. O halde Malik de O’dur. Hüküm koyma hakkı da Malikindir. O halde Allah’ın kanunları yeryüzünde geçerli olmalıdır. Kim bu amacın dışında bir amaca hizmet ederse küfre gider. kim başka bir ideoloji içinde yer alırsa TAGUT içinde ŞİRKE gider. Müslümanın bunu bildiği halde bulunduğu yerde İslam’ın, Allah’ın kurallarının geçerli olması için uğraşmazsa (cihad etmezse veya cihad arzusu olmadan) ve öylece ölürse münafıklığın bir şubesi üzere ölür (Hadis)
- Hiç kimse bir ülke kurtaramaz. Allah’ü Teâlâ Bedir Savaşı’ndan sonra “Sen atmadın, O attı” diye ayet indirdi. Hz. Resûlüllah bu savaştan sonra “Esteğfirullah” dedi.
- Başka insanların putlarına küfretmeyiniz. Ülkeyi kurtardı diyene kötü söz yok. Daima yapılan yanlışlığa dikkat çekilmeli. İnsanlar karşıya alınmamalı.
aşık ahi kul ahmed yaptı bu sohbeti
Muhammed geldi Arap’tan aleme
Tarikat yolu edepten cemale
Hakikat ister insanı bilmeğe
Benzemez canı canandan ölçmeğe
Bilmek için kimde karar eyleyem
Kim aşkına Hakk’ta canım neyleyem
Yer ile yeksan bu cana kahrındır
Bir zelzele kıl bu cana dehrindir
Rahmet eyler bilmek kastı kulundan
Vermek diler sonsuz yadı şanından
Bir Muhammed dilesem bin canı var
Bir Amine dercolur bin şanı var
Bir Abdullah bilinir er yolundan
Ol Mahmud görmedi anı canından
Muhammed’e verdi dede yarından
Aç mı açık mı komaz dem varından
Bir dede Abdülmuttalip söylenir
Gönüller türabı bir can eylenir
Haşim idi ol dedeler sülbünden
Bir nesil ki temiz kıldı yolundan
Saydım dörttür Abdülmenaf oğuldan
Gönüllere saflık verir nazından
Nesli Mahmud bilmek eydür ceddini
Sekiz cennet selam durur gezgini
Yedi yaşında amcaya verildi
Korumağa canından gül derildi
Sev dedi gönlüm ah ile canından
Kim eyler beni can kulu sadrından
Bin eyler biri çerağı zarından
Bir söyler efradı anın bağrından
Gel, gel, gül ol da gel canın mihrabı
Kim kılar bir namazlık saltanatı
Ahım cevri sarmıştır önden sona
Baha kılmak garazdır canı kana
Canım sundum Leyla bilmezmiş “bela”
Mecnun faslı ölmez titrermiş vera
Bir Ebu Talip Ali’ye babadır
Cümle Arap cem’i saya nicedir
Her bir iş sorulur Ebu Talip’ten
Seyrede Muhammed anı talipken
On yedide bir Muhammed kemale
Hatice görmeğe nazı kinaye
Bir şahin ola avına Muhammed
Ağıt kılar bir Hatice Muhammed
Gönüldür katlı yanarmış Hatice
Muhammed’in yangısı kul deminde
Önden sona diler anı Allah’tan
Muradın şem’i yanmaz mı kaderden
Gel gör ki Hakk ne işler eylermiş
Kim devedir Muhammed can bakarmış
Çaker oluptur Rasul Hatice’ye
Almak kastı bu sebeptir görmeğe
Hatice’ye baht Muhammed olmuştur
Rasulün baçına inci saçmıştır
Kırk eyledi yaş kemali bulmağa
Anda geldi vahyi kelam yetmeğe
Muhammed’i sultan kılıp seçermiş
Yar eyleyip hem gönlüne koyarmış
Allah yazdırır Rasulün işini
Nice alem iman eyler nasibi
Rasule imame kılmak başından
Kemal ile otuz üç bin ardından
Hizmetkar olmak nice arzudur kim
Edeple izzet eyler kânıdır kim
Kim yetimdir gele Rasul dizine
Gariplik Hakk’tandır deyu nazına
Ol merhamet sadır oldu Rasul’den
Dileği safa buldu bin gönülden
Yetim kılmış Rasulü ol babadan
Hem yetim hem garib yettim haneden
Her kim yetim olmuş nice yanıma
Has ümmet eylerem anı yadıma
İncitme yetimi incitir Allah
Garibe dağ etme görendir Allah
Yetim olmak cihanda kim ezile
Garib derler kimine zor düşüle
Garib kıldım kim riyasettir işi
Hay dedim canan dedi garib kişi
Garibler çetenesi Hakk katında
Sabah akşam sorar anı zatında
Allah’a kim arslandır gel Ali’yem
Küffarı kırar şanı zülfikarem
İman Hakk’a güzel davet kılasın
İslam’a kuvvet verdin can olasın
Kim mü’min olmuştur alıp gelesin
Küfrü kaim olana dik durasın
Elde kılıç düldül çeker erleri
Kafir olmak züldür gayri kimleri
Elde Zülfikar Ali’de yamanmış
Kırk arşına kılıç salmak imanmış
On sekiz oğlan var idi Ali’den
Hangisidir büyük tuğlu Âliden
İslam için kanlar yutar Ali’ler
İslam tuğun sıkı tutmuş âliler
Ahi ahmed garipliğe düşmüştür
Rasul evladına nice yazmıştır
Kul olmak Ahmed karından gelirmiş
Zül olmak şeytan harından denilmiş
Nice ins var etti cehennem karı
Var nice kul yar etti cennet yari
Gel imdi ahmedim kul düş yarine
Yaran saymaz imiş dünya dönmüşe
Nice kullar yaran olur arşına
Gayrin bilmez kulum düştüm zatına
Bilmez idim Hakk’tan fehim niyaza
Nuru şevkin vurur oldu nazara
Ben yanmasam kimler yanar mahına
Yudum gönlü gel gir ağlar yadına
Söze mihrap sensin coşar manalar
Bu aşıklık senden oldu duyalar
Yetti gari ahmedim bu veraın
Selam oldu aleme bu meramın
Gariplere yetim ol hem canınla
Her birin görmek dile sen varınla
Hakk Teala nasib kıla cenneti
Selam üzre kabul göre yetimi
Ahi kul ahmed niceye fedadır
Şefaat etsem binlere azaddır
Rahman’a Rahim çaldım bin felahtır
Şeytana kulluk bin adım ezadır
Ahmedim sen de olmadın vareste
Hakk çağıra anda denkle gül deste
Kim nemaz üzre okur bu yazıyı
Şefaat kıla ahmedler kişiyi
(Bu son beyit namaz kıldıktan bu yazının okunması halinde
şefaat dese de bu dünyadayken dertlerinize çare duasına dönecektir.
Şefaat hakkınız ise bakidir bi iznillah. Ahmedler şunlardır:
-Peygamber Efendimiz Ahmed (sav)
-Hoca Ahmed Yesevi (Allah Rahmet Eylesin)
-Bir de bu fakir kardeşiniz Aşık ahi kul ahmed (İlahi aşkı çok ve faydalı olsun)
Şifa Allah’tandır.)
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu elhamdülillah
Ya gel divan durayım
Ya git mecnun olayım
Bağlar soğuk alıyor
Gülüm kurban olayım
Ademe ol diyende
Nesline kul yazanda
Darına hay koşanda
Kulum kurban olayım
Ellerin bazarına
Dökülmez lisanına
Aşıklar yaranına
Canım kurban olayım
Sözüne ar bulunmaz
Nazına yar olunmaz
Sazına söz düzülmez
Dalım kurban olayım
Canımı cananıma
Halimi imanıma
Ömrümü çerağıma
Verem kurban olayım
Başımın secdesidir
Malımın zekatıdır
Ömrümün abiditir
Halim kurban olayım
Salatımı kılayım
Hayratımı vereyim
Muhammed’e koşayım
Külüm kurban olayım
Sıfat ayan eyledin
Zatı andan sırladın
Cümle boynu eyledin
Nazım kurban olayım
Azabımı çekmeden
Şarabımı içmeden
Ölmeden de ölmeden
Ölim kurban olayım
Selamımdan evladır
Merakımdan süfladır
Niyazımdan beladır
Yadım kurban olayım
Selam saldım güzele
Al kuşana beline
Yar koynumda gecele
Yarim kurban olayım
Bahar ermiş salından
Güzel yetmiş boyundan
Cümle ümmet kaşından
Ağlar kurban olayım
Yare yandım yakıldım
Ele düştüm alındım
Er kişiden sayıldım
Çağlar kurban olayım
Sofra düzdüm türlüdür
Bacıları güllüdür
Çırak kalfa ustadır
Eyler kurban olayım
Sözümden âlâ gelen
Yumuşa bela diyen
Edebi evla sayan
Beyler kurban olayım
Mecnun yazar elinden
Leyla sayar nazından
Muhabbetli yolundan
Gider kurban olayım
Bahar geçer gülünen
Güzel güler nazınan
Böyle sevda canınan
Çeker kurban olayım
Kimler geldi göçtüler
Seve seve öldüler
Candan geçip gittiler
Ölür kurban olayım
Ahi ahmed kurbandır
Canı Hakk’a kurbandır
Ümmet kaşı bundandır
Kurban kurban olayım
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Dosttan name gelir imiş
Seni gerek seni gerek
İman ile uçmağ imiş
Seni gerek seni gerek
Bir gün görem seni deyu
Sefer kılsam gerek neyu
Senden yana dönsem eyi
Şeriate iman gerek
Elim verdim elim verdim
Elden âlâ kulun oldum
Günahları burda kodum
Kullarına tövbe gerek
Kerim ile Gani yazsam
Günah üste sevap versen
Ahirette bizi görsen
Tövbekara Kerim gerek
Yoldaş eyle iman kânı
Ahir dirsin şu zamanı
Ümmet içun birdir canı
Canlarına şafi gerek
Doğan bilmez ölem demez
Ömür sürer akça etmez
Ayruk durmak neden gelmez
Kaderine kaza gerek
Rahman ile Rahim sensin
Yananları yakmam dersin
Muhammed’e varsın desin
Yollarına uymak gerek
Edep gerek aşkın kula
Söz derleye dosttan yana
Meğer himmet düşmüş ola
Yeldirene rıza gerek
Sen yarattın Mevla elim
Muhammed’li yolda ölim
Kafir ile yakma canım
Ateşine iman gerek
Bile bilur günah kuldan
Tövbe yakar azdan çoktan
Şeytan ırmaz çıkmaz candan
İmanına nefes gerek
Muhammed’ün nuru yaşın
Göçe durur ümmet kaşın
Güller açar gönül peşin
Salatına kıble gerek
Derdim seni dünya kulu
Güle dönmez benli malı
Ardı sıra çöker yazı
Niyetine sorgu gerek
İman ile canı yazdım
Didarına gönül koydum
Senden ayrı nedir derdim
Bahasına canım gerek
Taşar yüreciğim taşar
Varır dost kapısın açar
Cümle ümmete nur saçar
Muhammed’e eller gerek
Bilmez bilmez cahil kişi
Şeytan ile pişer beşi
Doğru derim eğri kişi
Tapasına eyler gerek
Arif kişi zordan geçe
Taatları kabul gece
Eni sonu bir can vere
Cananına candan gerek
Sana açtım ellerimi
Uzak etme didarını
Muhammed’in yollarını
Geçtiğime halden gerek
Seni senle zikir etsem
Halden hale göçüp gitsem
Muhabbetten kavi düşsem
Öldüğüme canan gerek
Hakkın sazı beni alır
Benden geçen onu bulur
Ayruk yerde şeytan olur
Beyatına hüsün gerek
Ahi ahmed öldün öldün
Ölmekte bir karar kıldın
Canevine onu aldın
Cananına seni gerek
Ahi kuldan ahmed gelir
Ahmed ağlar ümmet gelir
Arşa yazdım aşık gelir
Aşığına seni gerek
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Sen yarattın kamu alem
Bilmeyedir varın içun
Aşk ateşi sarmış diyem
Yandığımı bilmek içun
Suret verdin ol’dur canı
İman ile sardın anı
Bizimledir Kur’an kânı
Dediğini yazmak içun
Taat kıla arif kişi
Kabul ola canın kuşu
Yazlı kışlı aşkın beşi
Didarını görmek içun
Seni bilmez cahil kişi
İblis dostu olmuş işi
Tuta durur etek ucu
Şeytanına kulluk içun
Dost elinden uça dursam
Sabır çeki dava kılsam
Varı yoğa nice versem
Nefs kal’asın yıkmak içun
Gele dursam Hakk’tan yane
Hakk’ın sazı yoktan yane
Ömür varken önden sona
Gafletimi aşmak içun
Aşktan yana sefa dedim
Gönül gözü cefa buldum
Reva eyler yana canım
Aşıkları bilmek içun
Aşkı bilmez ahmak kişi
Candan olmaz heç bir işi
Muhanetin görmez gözü
Aptalları ayruk içun
Sevdim seni gönül dağı
Aşkı yazdım Halil bağı
Gelen giden can otağı
Cananları ayruk içun
Yar eyledim yar eyledim
Senden ayrı dost peyledim
Emaneti huş eyledim
Günahları sevap içun
Bilmez idik Hakk’tan fehim
Zikir ile didar işim
Zelil olup Allah yarim
Canı feda etmek içun
Saf bir kalple yandım melül
Baha ister gayret delil
Ben’i yiten olmaz zelil
Allah’ında yokluk içun
Dertsiz aşık yakın düşmez
Hakk’ı yaran levhe yazmaz
Gönül gözü açan bilmez
Bildiğini nisyan içun
Hakikat sözleri bilmek
Aşkla yanıp canın satmak
Aramak ne kendi yazmak
Aşığını bilmek içun
Sırrından perdeler açıp
Zorluk, cefa ve horlatıp
Hem canı dara düşürüp
Derslerini vermek içun
Aklı sildim gömlek giydim
La mekanda Mecnun oldum
Nazlar mahı Leyla yazdım
Arşu âlâ şenlik içun
Kelamla yakar her seher
Mahbubuna cemal yazar
Gayrin geçtim zatın nazar
Yekliğini bilmek içun
Cemal cefa, yazar yoğa
Mahşerde yakışır kula
Aşık deyu yaratıla
Talipleri yazmak içun
Kul olanı bezer nura
Adıyla yar yazar aşka
Kuldan canan ümmet kaşa
Bazarını kurmak içun
Cefa ile cemal yaza
Celal yakar komaz sefa
Yada yaşlar salar vefa
Sevdiğini yahşi içun
Ümitten korkuya mihrab
Delilin vardan yoğa ab
Altundan gümüş ne hisab
Hatırını saymak içun
Bir kamilde toprak olam
Aşk yoluna candan geçem
Dermanını dertten bilem
Yandığıma duman içun
Manası Hakk’tan, kelam kuldan
Ölenler bela var dosttan
Hakk’ın sazı feta haydan
Hallerimi eman içun
Kul olan tevhidle uça
Burak ilen arşa çıka
Alemleri Hakk’tan göre
Ümmete de dönmek içun
Birdir arş’da Yusuf nebi
Züleyha bilmez kim dahi
Gömlek yırtmış döşten âri
Sadıkları ölçmek içun
Sen bir züleyha bul cemal
Kaçmayam ben ahı cemal
Ahi ahmed saki cemal
Kulluğumu sıga içun
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur…
Haydi varalım
Allah yoluna
Doğru gidelim
Allah yoluna
Bir gün gelecek
Cümle ölecek
Doğru çıkacak
Allah yoluna
Dünya metaın
Çeker yaranın
Doğru beyanın
Allah yoluna
Gelen gidiyor
Giden demiyor
Kuran yetmiyor
Allah yoluna
Şerik koşmayam
Yolum şaşmayam
Yare açmayam
Allah yoluna
Gönül yareli
Yarim sürmeli
Zülfü kınalı
Allah yoluna
Ahmedin halı
Duttandır sazı
Gönüldür yazı
Allah yoluna
Derdine düşen
Aşkile yanan
Rahmandır canan
Allah yoluna
Kararım kati
Dönmezem sahi
Dinimdir baki
Allah yoluna
Emmaredir halim
Bilmeye benim
Zevk ile canım
Allah yoluna
Yarimin ili
Uzaktır yolu
Goncadır gülü
Allah yoluna
Besmele başı
İkra’dır aşı
Sözlerin hası
Allah yoluna
Kalemden düşer
Kuran’da yazar
Erlerde nazar
Allah yoluna
Salatım sana
Beratım bana
Can verdim hele
Allah yoluna
Kuran’ın sözü
İllallah özü
Muhammed yolu
Allah yoluna
Kulların Rabbi
İşlerler haddi
Tövbedir dahi
Allah yoluna
Kaderdir yazar
İyilik bozar
Duadır bazar
Allah yoluna
Muhammed ağlar
Ümmeti çağlar
Doğrusu güler
Allah yoluna
Yarattın alem
Bilinmendir hem
Ateştir cehlem
Allah yoluna
Suret-i adem
Can eyler benem
Aşk iman saram
Allah yoluna
Kuran sazıyla
Hakkın sözüyle
Nebi haliyle
Allah yoluna
Arif sorulmaz
Aşık darılmaz
Cahil sarılmaz
Allah yoluna
Aşka yazmaya
Cehlim yumaya
Sırrı açmaya
Allah yoluna
Arifi halden
Cahili sözden
İblisi şerden
Allah yoluna
Dostun elinden
Sabır çekinden
Varım yoğumdan
Allah yoluna
Nefis kal’asın
Yıkam burçların
Açar didarın
Allah yoluna
Yanar dururum
Aşktır gururum
Hakk’tır kararım
Allah yoluna
Aşkı cefadan
Canı revadan
Kalbi riyadan
Allah yoluna
Ahmağın hali
Salağın yari
Aşıktan beri
Allah yoluna
Aşkı yazarım
Canana canım
Hakk’tır yaranım
Allah yoluna
Ahi ahmed kim
Kime miraç hem
Can verir alem
Allah yoluna
Gelen erişur
Giden bakışur
Canan ayruşur
Allah yoluna
Yare gönülde
Gönül fetada
Günah çekide
Allah yoluna
Emanım Hakk’a
Çerağım aşka
Günahım yana
Allah yoluna
Hoştur didarın
Zatı nihanın
Gayri hicabın
Allah yoluna
Zikir işimdir
Zelil halimdir
Varım yoğumdur
Allah yoluna
Melül yanarım
Zelil yiterim
Yokluk içerim
Allah yoluna
Yakin aşığın
Levhe yazdığın
Didar açtığın
Allah yoluna
Şeriat benden
Tarikat bizden
Hakikat yoktan
Allah yoluna
Aşkla yanarım
Canım satarım
Ümmet ararım
Allah yoluna
Sırrından açar
Horlanan uçar
Cehlimi yuyar
Allah yoluna
Dara düşürür
Aklı yitirir
Gömlek giydirir
Allah yoluna
La mekanda aşk
Mecnun canı aşk
Leyla mahı yak
Allah yoluna
Kelamla yakar
Cemale yazar
Zatını saklar
Allah yoluna
Gayrinden gayri
Yoğundan arşı
Zatından aşkı
Allah yoluna
Aşık saymazlar
Ölsem yumazlar
Baha biçmezler
Allah yoluna
Kulum kulluğum
Arştır çıktığım
Halktır döndüğüm
Allah yoluna
Hakk’ın işidir
Ümmet kaşıdır
Aşık sazıdır
Allah yoluna
Ümitten korku
Mihraptır şavkı
İmandır dengi
Allah yoluna
Altundan gümüş
Hisaptan düşmüş
Orda geçmezmiş
Allah yoluna
Ahi ahmedsin
Ağlar gülersin
Eller horlasın
Allah yoluna
Yolun incedir
İnce incedir
İnce eliftir
Allah yoluna
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur…
İlahi canan evine
Girenlerden eyle bizi
Yarın aşktan cemalini
Görenlerden eyle bizi
Mahşerde Hakk’ın gölgesi
Nice yürekler paresi
Allah’ın ol divanesi
Olanlardan eyle bizi
Ya Rahimi ya Kerimi
Kimse bilmez ihsanını
Hakk’sın gül, gül didarını
Görenlerden eyle bizi
Arşın gölgesinde seyran
Hamd sancağında püryan
Firdevs cennetinde selam
Kullarından eyle bizi
Bu dünyada kamu alem
Düşer kalkar nice bir dem
Mizanlarda rıza ilen
Geçenlerden eyle bizi
Daim koştur Hakk yoluna
Talma dünya metaına
Sağ eliyle beratına
Varanlardan eyle bizi
Ahi ahmed yanar durur
Defterini açar görür
Hakk didarın hoşca bilir
Sağcılardan eyle bizi
Ah eyledim vah eyledim
Muhammed’e yol eyledim
Ümmetine can peyledim
Uyanlardan eyle bizi
Bir alime sorsa idim
Nefs elimden yılsa derdim
Sevaplara dönse suçum
Selamette eyle bizi
Ahmedim sen de varırsun
Hallerin anda görürsün
Kara yüzle ne idersün
Ak yüzlerden eyle bizi
Hakka yüzler sürüp de gel
Muma dönüp sızıp da gel
Muhammede uyup da gel
Ümmetinden eyle bizi
Rahmet yeli kesilmesin
Gaflet ile uyunmasın
Ümmet yolu şaşırmasın
Doğrulardan eyle bizi
Birliğini bir eyleyen
Fakirini yol eyleyen
Ümmet için koşuşturan
Canlarından eyle bizi
Ahmed miskin bir gün ölür
Canımı ol veren alır
Tenim buradadır kalır
Uçanlardan eyle bizi
İmamların Kuran okur
Müezzinler ezan okur
Cümle duyan sorgu olur
Bilenlerden eyle bizi
Nefsim ile savaşırdım
Taşı nedir bilmez idim
Az ye az uyu sır bendim
Tutanlardan eyle bizi
Gün doğarken çıktım yola
Yoldaşım gel Kuran ola
Salavatı önden sona
Diyenlerden eyle bizi
İşim aşım Rahman ile
Kuran okur diller ile
Rahmeti Muhammed ile
Alanlardan eyle bizi
Mekke’de güzel Kabe’yi
Medine’de Muhammed’i
Arafat’tadır vakfeyi
Duranlardan eyle bizi
El kaldırıp amin diyen
İhram bezin bele geren
Allahümme lebbeyk ilen
Hacılardan eyle bizi
Hacılarla deve kessem
Şeytanları taşa tutsam
Saçlarımı kazıtırsam
Günahsızca eyle bizi
Zemzem içsem kana kana
Kurban olsam Hakk Teala
Derviş olup yansam sana
Aşk od’unla eyle bizi
Helal haram katma sakın
Kanaatle rıza yakın
Sofranıza dua katın
Berekette eyle bizi
Ahmet içun ömür selam
Aşksızlarla sohbet haram
Ariflerle uçmuş olam
Kullarından eyle bizi
(şiirde geçen Muhammed isimleri için lütfen bir defa salavat okuyunuz.)
Allahümme salli ala muhammedin ve ala âli muhammed
aşık ahi kul ahmede nasibdir
İman ile iman ile
Hakk’ı sevmek iman ile
Dosttan ayrı düşmek olmaz
İman ile iman ile
Bir gün gele tamam ola
Geri dönmek muhal ola
Senden yana dönen kula
İman ile iman ile
İman bize can mı ola
Candan içre giz mi yana
Sadırlarda gizler kula
İman ile iman ile
Sensin Kerim sensin Rahim
Yoldaş eyle iman elim
Ahir derler zaman gülüm
İman ile iman ile
Toğduk deyu ölmek olmaz
Zaman geçer hüsran bilmez
Eller gider kendi gitmez
İman ile iman ile
Daim andım seni Hüda
Koma bizi yanan nara
Muhammed’li doğru yola
İman ile iman ile
Muhammedin didarından
Güller açmış yanağından
Mahrum etme var nurundan
İman ile iman ile
Yüzüm yoktur halim söyler
Günah kalsın canan peyler
Meğer inayetin bekler
İman ile iman ile
Ey bizi yaradan Mevla
Muhammed’in şafi ola
Ümmet yazsın beni sona
İman ile iman ile
Taşdı yüreciğim taşdı
Dostum şu önüme düştü
Yer yarıldı canım pişti
İman ile iman ile
Yoldaş eyle imanımı
Muhammed’e salatımı
Sevab olcak günahımı
İman ile iman ile
Ahir olmuş zaman kötü
Bir gün sefer kılsam kati
Muhammed’siz sefer ne ki
İman ile iman ile
Senden yana dönder beni
Beni benden ayır Gani
İki esmez rüzgar demi
İman ile iman ile
Bu can sana feda Mevla
Senden gayri bilmem Hüda
Zatın ile hoştur bela
İman ile iman ile
Kafir ile koma bizi
Hele muhanette sızı
Meğer inayette bizi
İman ile iman ile
Yaşadım ha yaşamadım
Senden ayrı heç düşmedim
Muhammed’siz iş görmedim
İman ile iman ile
Sarık ile kefen biçtim
Secde ile kulluk ölçtüm
Feta diye ahi düştüm
İman ile iman ile
Selam ettim iman ile
Yazıdaki oğlak bile
Sala eyler vera ile
İman ile iman ile
İman kavi tevhid baştan
Salat ile kulluk halden
Ayırma sen Muhammed’den
İman ile iman ile
İsraf etme ömür çarkı
Hüsran gelir zaman ardı
Ayan etmiş Rahman sırrı
İman ile iman ile
Güller ile diller ile
İkra diyen Kuran ile
Cehli yumak alçak ile
İman ile iman ile
Zikir çektim dağlar ile
Zülfe çektim perçem düşe
Salavatım önden sona
İman ile iman ile
Eller ölsün bir sen yaşa
Toprak at dur arkadaşa
Döndüğünde aynı yaşa
İman ile iman ile
Ahi ahmed varır bir gün
Temennası iman her gün
Ayrı gayri olmaz bugün
İman ile iman ile
(Muhammed isimleri içun: Allahümme salli ala muhammedin ve ala ali muhammed)
aşık ahi kul ahmede nasibdir
İlham ile bir günde
Görüştük Muhammed’le
Ayan oldu kalbime
Bakıştık Muhammed’le
Bağdaş kurmuş sedirde
Hırka çekmiş sırtında
Kabul gördük lütfunda
Seviştik Muhammed’le
Dediler derdin nedir
Söylenen doğru yoldur
Canlara şifa budur
Kavuştuk Muhammed’le
Dedim arif bir kişi
Bıraktı beni şaşı
Has gönüller niyazı
Dertleştik Muhammed’le
Gülümsedi dişlerle
Al yanakta güllerle
Kuran’daki sözlerle
Anlaştık Muhammed’le
Çağır dedim anıda
Yüzleşelim huzurda
Tartılak kantarında
Şaşmadık Muhammed’le
Arifler sorgu olmaz
Hatadan ari düşmez
Bizler ümmetsiz durmaz
Biliştik Muhammed’le
Ümmet içun yandığım
Gece gündüz andığım
Seherlerde ağıtım
Sarıştık Muhammed’le
Katreyim derya içun
Rahmet-i Rahman içun
Ümmet-i alem içun
Konuştuk Muhammed’le
Canım sundum almadı
Can canansız neyledi
Ümmetini söyledi
Söyleştik Muhammed’le
Ahi ahmed dertlenir
Bir ümmete yollanır
Namaz içun eğlenir
Kılarız Muhammed’le
Ahi ahmed konuşur
Ümmet içun yazışır
Nice kamil bakışır
Yaranız Muhammed’le
NOT:
–Muhammed isimleri içun lütfen okuyunuz: Allahümme salli ala muhammedin ve ala ali muhammed
(–Burada anlatılanlar dünya gündüz gözüyle ayni olarak yaşanan gerçek bir olaydır.
1996 yılı Ramazan Umresinde olmuştur. İlgili zat ise geçen yıl Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
ALLAH ona da gani gani rahmet eyleye.)
aşık ahi kul ahmede nasibdir