Derdi gamınla geçti yaz baharım
Yare bi goncadır derilmez oldu
Zulüm girdi araya söz döşerim
Yare bi türküdür çalınmaz oldu
Cefa çeker bülbül ağlar dalında
Gonca solar imiş kimler kaşında
Bu zalımın derdi eyler sadrımda
Yare bi sefadır sürülmez oldu
Yar bakar yüzüme melül melül
Bir od düştü gönlüme oldum zelil
Bir hayale yeldirdim onmaz rezil
Yare bi cefadır çekilmez oldu
Söylersen sen söyle sözün hasını
Nice kantar çekebilmez gamını
Nazlı yârim çeker oldu şerrimi
Yare bi nizadır edilmez oldu
O kara kaşları levh’de görmüşem
Cefadır ettiği hem de yanmışam
Kime kısmet eylemiş de solmuşam
Yâre bi kazadır dönülmez oldu
Kırıldı bellerim onmaz dallarım
Bir yar uğruna çevrilmez kollarım
Güzeller durağı pınar başlarım
Yâre bi fetadır yapılmaz oldu
Edep bir ihramdır giy ol Hüda’dan
El iki söyler ise sen bela’dan
Zora vardı haddi usul saladan
Yare bi sadadır verilmez oldu
Ben yârime düşkünem zulüm etme
Bir gonca güldür kemler söyletme
Bu canı feda ettim inkar etme
Yâre bi vefadır edilmez oldu
Ak göğsün üstünde ataşlar yanar
Al topuk üstüne tumanın çeker
On beşinde bir güzel anca yeter
Yâre bi hevadır edilmez oldu
Sılayı da deli gönül sılayı
Kılavuz eyledim telli turnayı
Ak kollara dizdim beşli burmayı
Yâre bi kınadır yakılmaz oldu
Lisanım güldendir güller derleyi
Ak gerdana dizdim allı goncayı
Mor yamaçlara düzülmüş yaylayı
Yâre bi meradır çıkılmaz oldu
Pınarlara üşüşür şol güzeller
Yiğitlerle söyleşir kim yetenler
Çöğermiş de eyleşir yar bilenler
Yâre bi canadır verilmez oldu
Yar elinden yar elinden alırım
Gönca gülü al ipekle sararım
Bir zalime düştüm öyle yanarım
Yâre bi hâzâdır bilinmez oldu
Aşığam aşık derdi dermanından
Sözüne kazık çaktı fermanından
Kimlere talkın verdi imanından
Yâre bi Hüda’dır varılmaz oldu
Ahidir ahmedim söyler sadrından
Cefadır çeker güzeller kahrından
Bir zalime düştü çıkmaz derinden
Yare bi sevdadır düşülmez oldu..
sadır:göğüs
feta: yüksek fedakarlık
niza:kavga etmek
kaza:kaderin gerçekleşmiş şekli
bela: levhi mahfuzda evet demek,
sala:duyurmak
sada:ses
mera: yaylanın yayılabilecek otlu kısmı
heva:geçici heves
çöğmek: oturmak, çömelmek
talkın: imamın mezara konulan cenazenin sorgusuna yardım etmesi
Ahi kul ahmede nasib olmuştur
Bir güzele gönül verdim
Yaz bahara ayva ister
Bir huyuna kail oldum
Her seherde dua ister
***
Ben ömrümü yele verdim
Şu gönlümü yare yaktım
Güz baharda derde düştüm
Bir bakarda sada ister
***
Ben yanarım yane yane
Hem dönerim soldan sağa
Kah ağlarım dünü güne
Bir güzelce safa ister
***
Bu günlerim bahar yazı
Gün gelecek yazı kışı
Kim çalacak ömür sazı
Bu ömüre sala ister
***
Ben mihnete kail olmam
El sözünde vefa bulmam
Ol güzele nadim olmam
Bir başına nida ister
***
Şu sazım da düzen tutmaz
Al yazmada teel olmaz
Bir bakarım kail olmaz
Şu şaşkına bela ister
***
Kır çiçekli ala dağlar
Şu güzeli sara rüzgar
Gün yüzüne çıka lebler
Bu aşığa baha ister
***
Naz eylersin bağlar senin
Gül deresin gülşen senin
Gel kokasın güller neyin
Al yazmaya tela ister
***
Ah ömrümde bilmem safa
Ah gönlümde dinmez cefa
Ah desemde bitmez heva
Ah ölmeye sara ister
***
Var selamın almaz döner
Kul vardığım bilmez kaçar
Gül veririm sevmez naçar
Sen ellere kala ister
***
Bir darlanır döker saçar
Bir söyleşir diller içer
Bir sanırsın gökte uçar
Arş alaya çıka ister
***
Ey rahmanım kimdir kulun
Kul dediğin bildir halin
Şu yokluğum senin varın
Kul demeye baha ister
***
Er olmazsa zikir düşmez
Er seherde uyku tutmaz
Er odur ki şer’i sapmaz
Bir erene vera ister
***
Her kuluna davet kıldın
Ol rasule Kuran verdin
Kim çağrıma uydu dedin
Bir Allah’a feda ister
***
Ben dökerim günah kiri
Ar tövbemin göze kaşı
Kim sevilir ülfet kişi
Kul Kerimde sevi ister
***
Hem severim eller gülü
Hem küserim diller suçu
Bir olurum ümmet kaşı
Ol rasule sala ister
***
Kaç güzele türkü dizdim
Kim gönlüme gire öldüm
En sonunda bire düştüm
Ol hakime bela ister
***
Kul ahisin ahmed paşa
Bir sürmesin göze kaşa
El horlasın dert mi bana
Ol belaya düşe ister
ahi kul ahmed