Anası güzel (Varsağı)

Hey bre anası güzel

Ne gezersin bu yerlerde

Seni seven bulunmazmış

Ne gezersin bu yerlerde

 

Eteğinde kervan gider

Tepesine peçe gerer

Yaylasında güzel gezer

Ne söylersin bu yerlerde

 

Yörü bre güzel yörü

Gül bahçası seyran yeri

Söyleşirken kimler seni

Ne şişersin bu yerlerde

 

Alaçık yaptım oturak

Gel güzel seninle yatak

Olmaz olsun çarhı felek

Ne eylersin bu yerlerde

 

Kaşları yıkık karadan

Bizi halk etmiş yaradan

Yeni haber geldi yardan

Ne edersin bu yerlerde

 

Selam versem alma mısın

İnci mercan dökme misin

Kadir kıymat bilme misin

Ne durursun bu yerlerde

 

Ahi ahmed ağlar gülmez

Halin nedir diyen olmaz

Ömür yiter geri gelmez

Ne ölürsün bu yerlerde

 

ahi kul ahmed nasibidir

14 Mart 2016
Okunma
bosluk

Kadir mevlam senden bir dileğim var (Koşma)

Kadir mevlam senden bir dileğim var

Anamın sütüne kandırma beni

Bilmem az yaşadım çok yaşadım var

Hemen Azraile gönderme beni

 

Şöyle bir güzel ver gönül ağleyim

Kara kaşlı kara gözlü söyleyim

İnce belli al yemeni toylayım

Hemen yetmişime dönderme beni

 

Varınca yanına göğcek mi göğcek

Usuldur boyunca yiğrek mi yiğrek

Kimindir aslında ördek mi ördek

Hemen avcısına vurdurma beni

 

Kolların boynuma dolasın galan

Saraylarım uğruna olsun talan

Vereyim bu ömürden arta kalan

Hemen artanına uğratma beni

 

Güvercin bakışlı keklik sekişli

Gerdanı altunlu akçe takışlı

Cerenim bakışlı beyaz benizli

Hemen gözlerime ağlatma beni

 

Dertlerimi de alıver sırtımdan

Rızanı söyle bilmem hangisinden

İster ikisini ver güzel kulundan

Hemen birine razı etme beni

 

Dosta doğru gider yollarım benim

Bülbül gibi şakır dillerim benim

Bilmem nic’olurmuş hallarım benim

Hemen dinime küstürme beni

 

Bir çiftliğim olsa oynasa taylar

Onbin koyun ile toklular koçlar

Beş yüz atlı bindirem koç yiğitler

Hemen varıma kastedme emi

 

Bahar gelir bahar gider yazınan

Bülbül şakır gül goncada sazınan

Kış ortası dizlerimde sızınan

Hemen ömrüme kastetme emi

 

Ahi kul ahmedim ümitli kulsun

Nasib ise gayen yerini bulsun

Sonunda Hak ne dilerse o olsun

Hemen şeytana kul etme beni

 

 

ahi kul ahmed nasibidir

24 Aralık 2015
Okunma
bosluk

Bre Güzel (Koşma)

Bugün ben bir güzele rastladımdı

Beliği kıvrım kıvrım örgü imiş

Bakmaz yüzüme ele mi saydıydı

Bakmayınca gözler ayrılmaz imiş

 

Bre güzel dön hele bir bu yana

Bak şu sana yanmış aymaz kuluna

Ne çare ki düştüm senin ağına

Düşmeyince yarden ayrılmaz imiş

 

Bahar mısın gonca güller açılmış

Benim göğnüm sana yanmış yakılmış

Baha ister sana eller uzanmış

İsteyince elden ayrılmaz imiş

 

Güzel ile sohbet etmek güzeldir

Güzel gül elinde de ne güzeldir

Güzel seninle ömrüm ne uzundur

Artar ömrüm gayri de ölmez imiş

 

Sana sözüm akça gelin zor imiş

Ak gerdana altun akçe takışmış

İnce bele al kuşağı sarılmış

Sarılan bellerden ayrılmaz imiş

 

El ettim kaş attım bana yar olmaz

Canı versem can üstüne bir olmaz

Dahası yok yar üstüne yar olmaz

Yar üstüne yar seven onmaz imiş

 

Ala güzel sana nettim neyledim

Hele bir de şu yanıma bakmadın

Ele güldün bu aşığı takmadın

Ele güne derdin yorulmaz imiş

 

Ne etsem neylesem olmuyor gözüm

Dert eyledim seni doluyor gözüm

Kısmetse gelirmiş ne talihsizim

Talih bir kepçeden ayrılmaz imiş

 

Nasibse gelir Hint’ten Yemen’den

Nasip değilse ne gelirmiş elden

Gel sen vazgeçme şu garip kulundan

Gariblerde kulluk kanılmaz imiş

 

Alalım da şu ahudan alalım

A hu zarım kalmasın da maralım

Ahirete kalmasın da yanalım

Burda yanan da orda yanmaz imiş

 

Öyle olsun güzelim öyle olsun

Bilinmedik yerlere yolum düşsün

Seni almaz isem de ahdim olsun

Ahdinde durmayan da namert imiş

 

Güzel anan baban yok mu  bilelim

Beylerinden de seni isteyelim

Beş bin yetmez ise daha verelim

Kantarın çeki altun akçe imiş

 

Su geldi teyemmüm bozuldu dersin

Başa gelmedik iş açıldı dersin

Bana da namahrem olur mu dersin

Mahrem olmaya gönlü var imiş

 

Güzel ne zormuş da kavli kararın

Yaktı beni de cilve ile nazın

Sonunda bir namazlık saltanatın

Padişahı kuldan sorulmaz imiş                                                                                                          

 

Ahi ahmedin canı da daralmış

Bir güzele de on türkü yakarmış

Varma güzel varma ahdim kalırmış

Ahdim almaya can dayanmaz imiş

 

aşık ahi kul ahmede nasib olmuştur

14 Aralık 2015
Okunma
bosluk

Yardan ayrılanın ( Varsağı )

Bre güzel böyle m’olur

Halı yardan ayrılanın

Katresi deryaya varır

Halı yarden ayrılanın

 

Gökte güvercinler uçar

İner ovalara düşer

Ak elleri deste tutar

Gülü yardan ayrılanın

 

Havalanma telli turnam

Kondu göçtü kimler canan

On üçünde yazdı ferman

Canı yardan ayrılanın

 

Gül dikensiz olmaz imiş

Er baharda gonca açmış

Bülbül diye mihnet etmiş

Dalı yardan ayrılanın

 

Ahi Ahmet geçmez imiş

Ataş almış yürek yanmış

Can düşüpte ciğer deşmiş

Gönlü yardan ayrılanın

 

Dumanlı dağlar dumanlı

Sevenin hali gümanlı

Bahar geçmiş yazlı kışlı

Ömrü yardan ayrılanın

 

Sevdim seni sevdim seni

Senden âla çoktur beni

Sen olmasan kimler nesi

Derdi yardan ayrılanın

 

Gelin kızlar gelin gelin

Bahasıdır aşka yelin

Onbeşidir canı tezin

Eli yardan ayrılanın

 

Erenler biz de bilelim

Seven el olmaz belalım

Bu aşkı cana satalım

Nazlı yardan ayrılanın

 

Kervansaray pare pare

Allar giyer kare kare

Selam almaz nazlı yare

Kulu yardan ayrılanın

 

Yel üstünde çifte konak

Haydi şöyle konup göçek

Sevip sevip ayrılacak

Zülfü yardan ayrılanın

 

Bugün yari düşte gördüm

Gördüm amma hayra yordum

Varıp güzellere yandım

Teni yardan ayrılanın

 

Yörü bre güzel hele

Yiğit bekler çağın gele

Senin olmadığın yere

Düşe yardan ayrılanın

 

Küskün müyüz akça gelin

Açmaz mıymış gonca gülün

Bağı bahçe gülşen neyin

Adı yardan ayrılanın

 

Kaşın siyah kara kara

Şükür ettim yaradana

Canım ister daha daha

Hani yardan ayrılanın

 

Selam versem almaz imiş

Kadir kıymet bilmez imiş

Hepten kelli onmaz imiş

Beli yardan ayrılanın

 

Ahi kulum gelmez yere

Selam salma duymaz ele

Aşık olmayaymış diye

Canı yardan ayrılanın

 

 

ahi kul ahmed nasibidir

22 Nisan 2014
Okunma
bosluk

Çulsuz aşk (Varsağı)

Behey yeşil gözlü güzel

Gülün bilmez demedim mi

Yiğit yıkar şu gözlerin

Ömür bilmez demedim mi

 

Bak şu nazlı güzel daşa

Selam eyler gelmez başa

Hakk’ın emrettiği kaşa

Şerri bilmez demedim mi

 

Ben bir deli olsam başa

Gömlek giyem önden sona

Aşkın olduğu şu yere

Çıkamazsın demedim mi

 

Şu güzelin kaşı gözü

Duramıyom ince sızı

Yar biçermiş ele bizi

Sınamazsın demedim mi

 

Usul edep erkan ola

Yola inmek ayan sa’ya

Cana düşen şu “bela”ya

Düşemezsin demedim mi

 

Ele düştü gönül kuşu

Çıka geldi kader yazı

Aşka çaldım dünü günü

Yanamazsın demedim mi

 

Bre güzel neler etti

Nice ocak söndü gitti

Kaşı gözü naza çekti

Karamazsın demedim mi

 

Yiğit olan doğru çalar

Namertler var eğri bakar

Dertlilere “Bari” düşer

Bilemezsin demedim mi

 

Yörü bre yaren ağa

Güzel kızlar saran dağa

Nice düşer yanık daha

Onbeş yetmez demedim mi

 

Bağı bostan zebil olur

Cümle alem melül olur

Güle düşmek yakîn olur

Dost haylamaz demedim mi

 

Güzel göze sürme çeke

Çeker perçem sırrım söke

Vakit gele tamam diye

Ağıt yetmez demedim mi

 

Ahmet arşın ile ölçün

Yele verdin koca ömrün

Karar oldu yaman düşün

El söylemez demedim mi

 

Hay ağalar zorlu beyler

Yol eylemiş dağa kızlar

Su yaylası genç ağırlar

Seni bilmez demedim mi

 

Hûma kuşu yüksek uçar

Yiğit olan alçak düşer

Felek bize türlü donlar

Biçer biçmez demedim mi

 

Kerpiç döktüm ömür ölçer

Varır gider selam eyler

Şu âleme girer çıkar

Kapı ağmaz demedim mi

 

Yörü bre kaşı keman

Senden âlâ yar eylemen

Dünya ipe ecel yaman

Çeker çekmez demedim mi

 

Bir gönüldür yandı canım

Kurban olsun sende canım

Felek  kollar pundun senin

Büker bükmez demedim mi

 

Ölmeden bir dem sürmedim

Kara toprak ben ölmedim

Ne aman bildin ne güman

Zulüm bitmez  demedim mi

 

Felek derler kendi bilir

Aman vermez zaman bilir

Ne söylesek kulak sağır

Kader bilmez demmedim mi

 

Böyle m’olur böyle m’olur

Yardan ayrı düşen n’olur

İner deryaya dökülür

Katre  bilmez demedim mi

 

Ey turnalar selam edin

Yar yoluna güller saçın

Ah eyledim güllü benim

Aşkın gülmez demmedim mi

 

Kırk beste yapmış bülbül

Kırkına da  yakarmış gül

Eğri dalda doğru  melül

Aşkın sapmaz bilmedin mi

 

Güllü benim gül senindir

Güllü bekler gül elimdir

Çala dursam kırk donumdur

Aşkın baçsız bilmedin mi

 

Seve durdum feta candan

Güle rakib oldum halden

Canım sevdim canan canlan

Aşkın duymaz görmedin mi

 

Seve durmuş feta yoktan

Canan sevmiş cana kuldan

Meydan sandı benli yoldan

Aşkın bensiz bilmedin mi

 

Karar düştü ahmed paşa

Bülbül cana rakip ola

Kim yanarsa önden sona

Aşkın çulsuz bilmedin mi

 

Ahi ahmed güle yazdı

Gül baharda gonca açtı

Bir bülbüle canan oldu

Aşkın sensiz bilmedin mi

 

Yetti gari gülün kastı

Çala durur bülbül mesti

Gülşenimde poyraz esti

Aşkın elsiz dermedim mi

 

Yolum dertli aşım dertli

Kolum bekler güle katlı

Muhammed’li yola saptı

Aşkın sekmez demedim mi

 

Ahi ahmed onbeş yazar

Yazı diye güzel sarar

Bakar bakar Hakk’a düşer

Aşkın yetmez sevmedin mi

 

 

aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur

17 Nisan 2013
Okunma
bosluk

Yeşil gözlerin aşkı

Al hare giyer de, yeşil gözlerin

Beni derde salan gozel has gelin

Bir çare düşerde sesil  nazların

Beni derde koyan gozel has gelin

 

Yeşil başlı gövel ördek süzülür

Süzülür de kirik ilen açılır

Üzme beni gelin yaram deşilir

Beni darda koyan gozel baş gelin

 

Yeşil gözler yeşillenmiş çemen mi

Dağlar karı erir gönül yuman mı

Bağda gozel, alıp kaçsam gelmen mi

Beni  at da gören gozel koş gelin

 

Bir nazına bin sözümü sereyim

Domurları terler imiş sıkayım

Helal güller bahar söyler açayım

Beni canda gören gozel hoş gelin

 

Söyler dilim ağlar özüm bilmezler

Sözüm beştir O’nu çalar duymazlar

Aşkı güle yazdım kokar dermezler

Beni bağda gören gozel gül gelin

 

Yiğitler dizilir sıra daşına

Sunalar doluşur pınar başına

Üçgül açmış çemenlerde dağlara

Beni  dağda goren gozel güç gelin

 

Ahi kulum ahmedim gozel içun

Gozel deyu ömür yidim aşk içun

On gozelden bire düştüm sıdk içun

Beni narda goren gozel gül gelin

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

18 Mart 2013
Okunma
bosluk

Son saltanat…

Ömür verdin hıtamı sen Allah’ım

Can uçar halden yana sen Allah’ım

 

Emaneti vermek mi zahmetinde

Sen ile kolay kıla yar Allah’ım

 

Canım gayrıda bedenim ayrıda

Bir namazlık saltanat kıl Allah’ım

 

Aczimden fakrım çıka bir uzunca

Rabbim hazanımda sorma Allah’ım

 

Yedi adımda kabirim seyranda

Kim kimi sorgu ede gör Allah’ım

 

Yakından gelmiş iken söz beyanda

Kara günün mizanı sen Allah’ım

 

Ahi kul Ahmed nefse çattığında

Mahşer saydı ölmek kastı Allah’ım

 

AÇIKLAMA:

-Bu beyitler kişinin kabre konması ile ilgilidir. canın gayrıda olması onun Allah’ın esmai hüsnasının tecellisinde olduğunu gösterir. bedenin ayrıda olması ruhun bedenden koptuğunu ifade eder.

-Bir namazlık saltanat cenaze namazıdır.

-Aczimden fakrım çıka demek,  aczini bilerek tevazuyla ömrünü bitiren kişinin ölünce fakre yani yüksek bir mertebeye kavuşacağını ifade eder.  bir uzunca kabre uzanmak  kastedildi.

-Yedi adım demek, kabir başına gelenlerin ayak seslerinin artık duyulmayacağı mesafedir, yani dönüp gitme sayılan uzaklık.

-Kim kimi sorgu etmek demek, etrafımdakilerin terkinden sonra melekleri kabirdeki imanlı müminin sorgu etmesi demektir ki büyük bir imanla ancak olabilir.

-Yakından gelmek demek, melekler uzaktan geldiği için ölen yer üstünden hemen yer altına yani yakına geldiği dolayısıyla RABBini unutma ihtimalinin meleklere göre daha az olduğunu ve dahi bilenin sorgu etmesi gerektiği anlatılmak istenmiştir. bunun için sorgu değil beyandaki bilinen söz konuşulmalıdır.

-Ahi kul ahmedin nefse çatmasının arkasından bunun nefsin ölme derecesine gelmesini dünyada kemali elde etmesine bağladı ki bu hal ile mahşere gitmenin güzel olacağını arzuladı. böylece şiirin önceki beytlerinde söylenen bütün hususların da ancak bu şekilde münkün olabileceği de söylenmiş  olmaktadır.

 

Aşık ahi kul ahmede birazını yaşayarak yazmak nasib oldu.. 

17 Mart 2013
Okunma
bosluk

Yar ile yaran

Yar ile yar ile

Gülerim yar ile

Bu ömrü var ile

Dokurum yar ile

 

Yar eyle yar eyle

Bu gönlü yar eyle

Dost oldum sen güle

Meramım yar ile

 

Yar diye yar diye

Kararım yar diye

Bir güzel yar diye

Beklerim yar ile

 

Yar oldum yar oldum

Yare yaran oldum

Bahayı “ben” kıldım

Yanarım yar ile

 

Yar eyle gül demi

Beklerim gül seni

Bir gönül perçemi

Çekerim  yar ile

 

Yar eyler yar eyler

Yaredir yar eyler

Gönülden kul eyler

Hallerim yar ile

 

Yar ölem yar ölem

Yarden gayri ölem

Ölüp ölüp yitem

Mezatım yar ile

 

Yar elden yar elden

Yıka gel yar elden

Yar bahadır “ben”den

Hazanım yar ile

 

Yar söze yar söze

Can dizdim yar söze

Naz etme yar bize

Meyanım yar ile

 

Yar içim yar içim

Can düşer yar içim

“Ben” içer kul içim

Salahım yar ile

 

Yar senin yar senin

Güllerim yar senin

Sözümde naz senin

Mihengim yar ile

 

Yar aşkım yar aşkım

Yar sensin can aşkım

Bir naza bin canım

Nirengim yar ile

 

Yar nidem yar nidem

Yar seni zar idem

Bu gönül hem diyem

Bazarım yar ile

 

Yar başa yar başa

Yar düştü kıç başa

Men sende hiç ola

Beyanım yar ile

 

Yar düşe yar düşe

El mene kim neme

Hay demek ar niye

Edebim yar ile

 

Ahi kul yar ola

Yare çarık ola

Bahası can ola

Cananım yar ile

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu.

17 Mart 2013
Okunma
bosluk

Allah’ını seversen (Semai)

Algın algın bakan güzel

Süz Allah’ını seversen

Uğrun uğrun kaçan güzel

Gel  Allah’ını seversen

 

Gönül ince taze arar

Onbeşine bassa yeter

Beşi birlik döşde çavar

Tak Allah’ını seversen

 

Edep erkan güzel harcı

Baha ister gönül şavkı

Bir soysuza varır bahtı

Git Allah’ını seversen

 

Huyu güzel gönlü zengin

Beli ince hali düzgün

Bir yiğide vara görsün

Yan Allah’ını seversen

 

Turnalarla selam salar

Bir gönüle sırtın dayar

Bahçalarda güle ağlar

Gül Allah’ını seversen

 

Seni sevdim deyu eller

Eller deyu küser güller

Sabah akşam kulun kollar

Bak Allah’ını seversen

 

Allah güzel, güzel sever

Can canana yanar ağlar

Dostluk güzel sohbet karar

Et Allah’ını seversen

 

Bir güzele ömür verdim

Ömre sazdır gülüm benim

Goncasını yare yazdım

Aç Allah’ını seversen

 

Güzel sevmek günah değil

Kadı versin hüccet eğil

Senden alsam berat kavil

Ver Allah’ını seversen

 

Dört kitaba mana düştüm

Düştüm amma cana yordum

Bir kul iken baha oldum

Gör Allah’ını seversen

 

Bu sevdanın yolları zor

Can elinden cananı kor

Bencileyin sevmeyi gör

Gör Allah’ını seversen

 

Katre idim derya içtim

Boydan aştı aşka düştüm

Aşk boyadı kane ben’im

Gör Allah’ını seversen

 

Dal boyuna aşık oldum

Gül domurun sorgu ettim

Bir onbeşe yazgı düzdüm

Gel Allah’ını seversen

 

Halden erir yürek yağı

Yeldir yeldir geçer çağı

Üç Osmanlı avrat bağı

Çöz Allah’ını seversen

 

Çirkin güler güzel ağlar

Düşman güler dostlar ağlar

Bu kervanı kimler bağlar

Boz Allah’ını seversen

 

Kol doladım ince bele

Göz mizanım aşkı içe

Kim söylemiş ele güne

Bak Allah’ını seversen

 

Geçti yazım geldi güzüm

Yar olmadı gönül sazım

Biri yaşım biri ölüm

Aah Allah’ını seversen

 

Siyah zülfü ak gerdana

Domur göğsü aç kuluna

Ziyan etmem al koynuna

Gör Allah’ını seversen

 

Dosttan gelir kahır bela

Gül söylenir ahir daha

Od gönülde yanar naza

Yan Allah’ını seversen

 

Ahi ahmed karar etmez

Bir seviye ömrü yetmez

Cübbe ile döner dönmez

Hay Allah’ını seversen

 

EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: ahi ahmedin karar etmemesi ahi olan biz ile ahmed olan peygamber efendimizin karar etmemesidir ki kararsızlık ALLAH’ı aramakta ve yaptıklarında bir noktada durmayıp sürekli ümmeti muhammedin işlerine koşturmamızdadır.

Bir seviye ömrün yetmemesi demek ALLAH’ı sevmeye ömrün yetmemesi ve doyulmaması demektir.

Cübbe ile döner dönmez demek, seven aşığın arşu ala’ya çıkarak ALLAH aşkından cübbe ile dönmeye başlaması demektir. bu cübbenin uzunluğu kişinin dininin takva derecdesini gösterir. biz de bir gün arşu alaya çıktık ve bembeyaz ve uzun bir cübbeyle aşktan döndük durduk. bir ara cübbem önümden açılır gibi oldu ise de hemen döşümü kapattım ve dönmeye devam ettim.  bunu takvamdaki kısa süreli bir düşüşe bağladım. bu dönme biçimi sade bir biçimde değildi.adeta operalardaki zıplayarak birçok figürü yapma şeklindeydi.

Cübbe ile döner dönmez HAY denmesi bu dönme fiilinin ALLAH’a bağlandığını açık olarak göstermek içindir.

Bu kıtada anlatılan şeyleri  aynen yaşadığımız için böyle yazılmıştır. aynı günlerde çok yüksek bir iman ve cezbe yaşadığımızı ve hacca gittiğimiz 1995 yılında olduğunu söylemeliyim.

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur

17 Şubat 2013
Okunma
bosluk

Gülüm kurban olayım

Ya gel divan durayım

Ya git mecnun olayım

Bağlar soğuk alıyor

Gülüm kurban olayım

 

Ademe ol diyende

Nesline kul yazanda

Darına hay koşanda

Kulum kurban olayım

 

Ellerin bazarına

Dökülmez lisanına

Aşıklar yaranına

Canım kurban olayım

 

Sözüne ar bulunmaz

Nazına yar olunmaz

Sazına söz düzülmez

Dalım kurban olayım

 

Canımı cananıma

Halimi imanıma

Ömrümü çerağıma

Verem kurban olayım

 

Başımın secdesidir

Malımın zekatıdır

Ömrümün abiditir

Halim kurban olayım

 

Salatımı kılayım

Hayratımı vereyim

Muhammed’e koşayım

Külüm kurban olayım

 

Sıfat ayan eyledin

Zatı andan sırladın

Cümle boynu eyledin

Nazım kurban olayım

 

Azabımı çekmeden

Şarabımı içmeden

Ölmeden de ölmeden

Ölim kurban olayım

 

Selamımdan evladır

Merakımdan süfladır

Niyazımdan beladır

Yadım kurban olayım

 

Selam saldım güzele

Al kuşana beline

Yar koynumda gecele

Yarim kurban olayım

 

Bahar ermiş salından

Güzel yetmiş boyundan

Cümle ümmet kaşından

Ağlar kurban olayım

 

Yare yandım yakıldım

Ele düştüm alındım

Er kişiden sayıldım

Çağlar kurban olayım

 

Sofra düzdüm türlüdür

Bacıları güllüdür

Çırak kalfa ustadır

Eyler kurban olayım

 

Sözümden âlâ gelen

Yumuşa bela diyen

Edebi evla sayan

Beyler kurban olayım

 

Mecnun yazar elinden

Leyla sayar nazından

Muhabbetli yolundan

Gider kurban olayım

 

Bahar geçer gülünen

Güzel güler nazınan

Böyle sevda canınan

Çeker kurban olayım

 

Kimler geldi göçtüler

Seve seve öldüler

Candan geçip gittiler

Ölür kurban olayım

 

Ahi ahmed kurbandır

Canı Hakk’a kurbandır

Ümmet kaşı bundandır

Kurban kurban olayım

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

30 Ekim 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77
  • Page 1 of 2
  • 1
  • 2
  • >
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma