Var adını diyemedim (Semai)

Gözlerin sevdiğim güzel

Ölümden haberin var mı

Seni benden ayırmışlar

Zulümden haberin var mı

 

Kaşların gerili yaydır

Kirpiğin temrenle oktur

Vur sineme beni öldür

Kulundan haberin var mı

 

Gelem dedim gelemedim

Saram dedim saramadım

Var adını diyemedim

Aşıktan haberin var mı

 

Ela gözler süzülür mü

Yiğit kolu sarılır mı

Üç gün geçmez ayrılır mı

Firkatten haberin var mı

 

Gönlümü de gül eyledim

Bahasını kul eyledim

Cananıma yol eyledim

Sevmekten haberin var mı

 

Sana yandım sana yandım

Sen uğruna çam’ra yattım

Gelmez gitmez ele döndüm

Nizadan haberin var mı

 

Ahi ahmed keder bilmez

Ömürünü heder etmez

Harcanmışı sual etmez

Gönülden haberin var mı

 

 

ahi kul ahmed nasibidir

30 Mayıs 2016
Okunma
bosluk

Adı mihrap..

1

İki cihana sultandır Hakan’ım

Kullarının ardındadır mekanın

2

Zatından sadır olur nur semadan

Şeytanın şerridir alkış azaptan

3

Onulmaz dertlerin şevki şeytandır

Sen gördükçe “bela” aşkı nurdandır

4

Yandım sana Allah’ım her nefesten

Rızıkla Rabb olurmuş her nefesten

5

“Kiramen katibin” sayhı meyanda

Günahı kumla tartarlar mizanda

6

Ol Muhammed yolda gider alemle

Alem diler mahbub kıl Muhammed’le

7

Amelsiz kitap kânı yasladılar

Payansız pişman sadrı közlediler

8

İnkarı yok bu türkünün sayhadır

El ve ayak söyler canı zardadır

9

Kim kurtulmuş ölüm canı canından

Kalender ol âlâ söyler sarıktan

10

Aşk-ı Şeyda cümle alem bildiği

Nice kaygu dünü günde sildiği

11

Sen yarattın kamu alem cismi can

Kul eyledin aşkın çeki yandı can

12

Seni gördüm anda canım senindir

Cümle varım gönül sazım eşkindir

13

Azabımı sözümden kıl nihanım

Gönüller türabı dilde veraım

14

Cihanın meramı sazda nigarım

İsyanın hazanı nazda şikarım

15

Canda canımsın tende kim ayanım

Bu gönlü satmışım gayri seyranım

16

Can feda yolunda döksem kanım da

Gül insan eyleye sultan nâzım da

17

Sırat eyledi ataşın üstünü

Figan eyledi inkarın büstünü

18

Avamdan ummadı gül versin O’na

Söyledi ahlakı güzelden yana

19

Sufiye mescid alime kitabın

Mecnuna Leyla velvele cihanın

20

Canım sundum Leyla bilmezmiş “bela”

Mecnun faslı ölmez titrermiş vera

21

Dünya gaflet içre ziyan eyledi

Ziyan kim akla hicap setredi

22

Saldım alem cevri cennet vasfından

Nice huri vermez gönül keşfinden

23

Cennetin cevlanı ağlar mizanı

Sevmenin mihrabı kullar yaranı

24

Ahım cevri sarmıştır önden sona

Baha kılmak garazdır canı kana

25

Bin eyler biri çerağı zarından

Bir söyler efradı anın bağrından

26

Gel gel gül ol da gel canın mihrabı

Kim kılar bu bir namaz saltanatı

27

Ahi Ahmet söyler adı mihraptır

Yar oldum güzele göğnüm haraptır

28

Sev dedi göğnüm ah ile canından

Kim eyler beni can kulu sadrından

29

Sen ağla ahmedim sadrın daralsın

Yarınki ziyandır ahı nihansın

 

AÇIKLAMA

2 alkışta azap vardır

3 bela:evet

5 kiramen katibin:omuzdaki yazıcı melekler

5 kumla tartmak:günahın adet olarak çokluğu

7 amelsiz kitap kanı yaslamak:okuduğunun gereğini yapmamak

8 ahiret sayhaları gelecek ve el ayak konuşacak

9 sarıktan söylemek: sarık kefen olduğu için söyledi sayıldı

13 sözden azap kılınması:aşığın söylediği çok etkili olup allah da onu desteklerken hata yapmaması gerekir. nihan:gizli,  vera: iyilik

14 cihanın sazı sevmesi oyuna meraklı olmasıdır. nazda şikar ise aşığın naz ile allaha yönelmesi bir hatır bırakır ve yükselir ve böylece nefsin isyanı azalır.

15 canımda sen varsın yani içiçeyiz. ve benim tenimde sen görünüyorsun (ayan:açık)

gönlü satmak gönlü allaha sevgi karşılığı vermek. gayri seyranım demek gayri dediğimiz Allahın kainattaki tecellilerini yüksekten (arş) seyretmek demektir.

16 gül insan: takva üzere yükselmiş insan.

18 avam allaha gül verecek seviyeye gelemez ancak güzel insan olabilir. bu da güzel ahlaklı insan demektir.

19 velvele: ses duyurmak, gürültü koparmak

21 dünya gafletten ziyana uğradığı gibi bir nedeni de aklına utanma örtüsü çekmesi onu düşünmekten alıkoyuyor ve ziyan düşüncesizlikten geliyor.

22 gönül keşfi aşıklığı bildirir ve allah aşıklara huri vermez fakat allahın cemalini seyrederken büyük bir zevk duyarlar.

23 cennetin kazanılması ağıtla olur ve bu mizana gelir. sevmeye mihrab olmak demek kullar tarafından sevilmek onu mihrab yapar ve sevginin imamlığını o kişi yapar. bu ise hak katında değerlidir. 

28 sadr: göğüs,

29 sadrın daralması demek ağıttan dolayı daralmak demektir

yarın ki ziyandır demek: ahirette ağlamanın bir faydası olmaz, bu dünyada senin ahın ise gizlidir kimse bilmez nihan olsun demektir

 

 

aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib oldu elhamdülillah

1 Nisan 2013
Okunma
bosluk

Yağlık (Varsağı)

Be hey gidi yaren ağa

Gönül gözün seyrandadır

Ben söylerim sen duymazsın

Hatır senin nerendedir

 

Güller açar bahar yazı

Ağıt düzer yaza kışı

Yar çalarmış gönül sazı

Aşka sözün nerendedir

 

Başa durdum başolmadı

Naza çektim ham olmadı

Güle döndüm yar olmadı

Ağlar gözün nerendedir

 

Kara kaşa sürme göze

Sardı kuşak ince bele

Bir gönülden bir gönüle

Sırrı senin nerendedir

 

Mah yüzünü aya saydım

Hay deyip de seni içtim

Bir bedeni güzel yazdım

Başı senin nerendedir

 

Saz çalarım dert üstüne

Sapı uzun dut  üstüne

Söz düşürdüm el üstüne

Şeytan senin nerendedir

 

Türkü yaktım yane yane

Aşkı yazdım canı cane

Irak düştüm gönlü kare

Yakîn senin  nerendedir

 

Derdi bitmez iki kelim

Biri  yaşım biri ölüm

Bundan kelli var mı yolum

Kefen senin  nerendedir

 

Bir yolunu bine ağdım

Ömür sazı yare çaldım

Nice evla sona yarim

Baki  senin  nerendedir

 

Hey gidi ağalar beyler

Kol dolayı ince beller

Yar yitirdim onsun eller

Zulüm senin nerendedir

 

Aşık derler aşka düşe

Aşk yüzüne ataş saça

Baş gelmeye başa gele

Canan senin  nerendedir

 

Karar ile karar ile

Şeytan sarar dünya ile

Bir gönüle bela düşe

Hadi senin nerendedir

 

Bir yar sevdim kelam üzre

Karar etmez canım üzre

Yenim silmez gülüm üzre

Yağlık senin nerendedir

 

Aşkı astım boyun çeker

Canı canan ölsün bekler

Kulluk etmek bela eyler

Arşı senin  nerendedir

 

Yare dedim gele dursun

Onbeş kıza imam olsun

En sonunda yare düşsün

Lebler senin nerendedir

 

Bir güzele gönül verdim

Bin lisanla niza ettim

Bir bakışa düştü yazgım

Gülüm senin nerendedir

 

Bre yiğitler güzel sevin

Kafir koman boynun vurun

Dönüp güzellere sorun

Canlar senin  nerendedir

 

Yarin elin yol  eyledim

İlmek ilmek söz beledim

Söylenmedik dert eyledim

Türkü senin  nerendedir

 

Bir o yana bir bu yana

Bakar oldum yar yoluna

Gönül düşmüş bir zalime

İman senin nerendedir

 

Ahi ahmed nice kuldur

Ağıt düzer ümmet yoldur

Gül Muhammed kânı hoştur

Allah senin  nerendedir

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

27 Şubat 2013
Okunma
bosluk

Allah’ını seversen (Semai)

Algın algın bakan güzel

Süz Allah’ını seversen

Uğrun uğrun kaçan güzel

Gel  Allah’ını seversen

 

Gönül ince taze arar

Onbeşine bassa yeter

Beşi birlik döşde çavar

Tak Allah’ını seversen

 

Edep erkan güzel harcı

Baha ister gönül şavkı

Bir soysuza varır bahtı

Git Allah’ını seversen

 

Huyu güzel gönlü zengin

Beli ince hali düzgün

Bir yiğide vara görsün

Yan Allah’ını seversen

 

Turnalarla selam salar

Bir gönüle sırtın dayar

Bahçalarda güle ağlar

Gül Allah’ını seversen

 

Seni sevdim deyu eller

Eller deyu küser güller

Sabah akşam kulun kollar

Bak Allah’ını seversen

 

Allah güzel, güzel sever

Can canana yanar ağlar

Dostluk güzel sohbet karar

Et Allah’ını seversen

 

Bir güzele ömür verdim

Ömre sazdır gülüm benim

Goncasını yare yazdım

Aç Allah’ını seversen

 

Güzel sevmek günah değil

Kadı versin hüccet eğil

Senden alsam berat kavil

Ver Allah’ını seversen

 

Dört kitaba mana düştüm

Düştüm amma cana yordum

Bir kul iken baha oldum

Gör Allah’ını seversen

 

Bu sevdanın yolları zor

Can elinden cananı kor

Bencileyin sevmeyi gör

Gör Allah’ını seversen

 

Katre idim derya içtim

Boydan aştı aşka düştüm

Aşk boyadı kane ben’im

Gör Allah’ını seversen

 

Dal boyuna aşık oldum

Gül domurun sorgu ettim

Bir onbeşe yazgı düzdüm

Gel Allah’ını seversen

 

Halden erir yürek yağı

Yeldir yeldir geçer çağı

Üç Osmanlı avrat bağı

Çöz Allah’ını seversen

 

Çirkin güler güzel ağlar

Düşman güler dostlar ağlar

Bu kervanı kimler bağlar

Boz Allah’ını seversen

 

Kol doladım ince bele

Göz mizanım aşkı içe

Kim söylemiş ele güne

Bak Allah’ını seversen

 

Geçti yazım geldi güzüm

Yar olmadı gönül sazım

Biri yaşım biri ölüm

Aah Allah’ını seversen

 

Siyah zülfü ak gerdana

Domur göğsü aç kuluna

Ziyan etmem al koynuna

Gör Allah’ını seversen

 

Dosttan gelir kahır bela

Gül söylenir ahir daha

Od gönülde yanar naza

Yan Allah’ını seversen

 

Ahi ahmed karar etmez

Bir seviye ömrü yetmez

Cübbe ile döner dönmez

Hay Allah’ını seversen

 

EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: ahi ahmedin karar etmemesi ahi olan biz ile ahmed olan peygamber efendimizin karar etmemesidir ki kararsızlık ALLAH’ı aramakta ve yaptıklarında bir noktada durmayıp sürekli ümmeti muhammedin işlerine koşturmamızdadır.

Bir seviye ömrün yetmemesi demek ALLAH’ı sevmeye ömrün yetmemesi ve doyulmaması demektir.

Cübbe ile döner dönmez demek, seven aşığın arşu ala’ya çıkarak ALLAH aşkından cübbe ile dönmeye başlaması demektir. bu cübbenin uzunluğu kişinin dininin takva derecdesini gösterir. biz de bir gün arşu alaya çıktık ve bembeyaz ve uzun bir cübbeyle aşktan döndük durduk. bir ara cübbem önümden açılır gibi oldu ise de hemen döşümü kapattım ve dönmeye devam ettim.  bunu takvamdaki kısa süreli bir düşüşe bağladım. bu dönme biçimi sade bir biçimde değildi.adeta operalardaki zıplayarak birçok figürü yapma şeklindeydi.

Cübbe ile döner dönmez HAY denmesi bu dönme fiilinin ALLAH’a bağlandığını açık olarak göstermek içindir.

Bu kıtada anlatılan şeyleri  aynen yaşadığımız için böyle yazılmıştır. aynı günlerde çok yüksek bir iman ve cezbe yaşadığımızı ve hacca gittiğimiz 1995 yılında olduğunu söylemeliyim.

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur

17 Şubat 2013
Okunma
bosluk

Aşktan yane

Dosttan name gelir imiş

Seni gerek seni gerek

İman ile uçmağ imiş

Seni gerek seni gerek

 

Bir gün görem seni deyu

Sefer kılsam gerek neyu

Senden yana dönsem eyi

Şeriate iman gerek

 

Elim verdim elim verdim

Elden âlâ kulun oldum

Günahları burda kodum

Kullarına tövbe gerek

 

Kerim ile Gani yazsam

Günah üste sevap versen

Ahirette bizi görsen

Tövbekara Kerim gerek

 

Yoldaş eyle iman kânı

Ahir dirsin şu zamanı

Ümmet içun birdir canı

Canlarına şafi gerek

 

Doğan bilmez ölem demez

Ömür sürer akça etmez

Ayruk durmak neden gelmez

Kaderine kaza gerek

 

Rahman ile Rahim sensin

Yananları yakmam dersin

Muhammed’e varsın desin

Yollarına uymak gerek

 

Edep gerek aşkın kula

Söz derleye dosttan yana

Meğer himmet düşmüş ola

Yeldirene rıza gerek

 

Sen yarattın Mevla elim

Muhammed’li yolda ölim

Kafir ile yakma canım

Ateşine iman gerek

 

Bile bilur günah kuldan

Tövbe yakar azdan çoktan

Şeytan ırmaz çıkmaz candan

İmanına nefes gerek

 

Muhammed’ün nuru yaşın

Göçe durur ümmet kaşın

Güller açar gönül peşin

Salatına kıble gerek

 

Derdim seni dünya kulu

Güle dönmez benli malı

Ardı sıra çöker yazı

Niyetine sorgu gerek

 

İman ile canı yazdım

Didarına gönül koydum

Senden ayrı nedir derdim

Bahasına canım gerek

 

Taşar yüreciğim taşar

Varır dost kapısın açar

Cümle ümmete nur saçar

Muhammed’e  eller gerek

 

Bilmez bilmez cahil kişi

Şeytan ile pişer beşi

Doğru derim eğri kişi

Tapasına eyler gerek

 

Arif  kişi zordan geçe

Taatları kabul gece

Eni sonu bir can vere

Cananına candan gerek

 

Sana açtım ellerimi

Uzak etme didarını

Muhammed’in yollarını

Geçtiğime halden gerek

 

Seni senle zikir etsem

Halden hale göçüp gitsem

Muhabbetten kavi düşsem

Öldüğüme canan gerek

 

Hakkın sazı beni alır

Benden geçen onu bulur

Ayruk yerde şeytan olur

Beyatına hüsün gerek

 

Ahi ahmed öldün öldün

Ölmekte bir karar kıldın

Canevine onu aldın

Cananına seni gerek

 

Ahi kuldan ahmed gelir

Ahmed ağlar ümmet gelir

Arşa yazdım aşık gelir

Aşığına seni gerek

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

22 Ekim 2012
Okunma
bosluk

Allah yoluna – 2

Haydi varalım

Allah yoluna

Doğru gidelim

Allah yoluna

 

Bir gün gelecek

Cümle ölecek

Doğru çıkacak

Allah yoluna

 

Dünya metaın

Çeker yaranın

Doğru beyanın

Allah yoluna

 

Gelen gidiyor

Giden demiyor

Kuran yetmiyor

Allah yoluna

 

Şerik koşmayam

Yolum şaşmayam

Yare açmayam

Allah yoluna

 

Gönül yareli

Yarim sürmeli

Zülfü kınalı

Allah yoluna

 

Ahmedin halı

Duttandır sazı

Gönüldür yazı

Allah yoluna

 

Derdine düşen

Aşkile yanan

Rahmandır canan

Allah yoluna

 

Kararım kati

Dönmezem sahi

Dinimdir baki

Allah yoluna

 

Emmaredir halim

Bilmeye benim

Zevk ile canım

Allah yoluna

 

Yarimin ili

Uzaktır yolu

Goncadır gülü

Allah yoluna

 

Besmele başı

İkra’dır aşı

Sözlerin hası

Allah yoluna

 

Kalemden düşer

Kuran’da yazar

Erlerde nazar

Allah yoluna

 

Salatım sana

Beratım bana

Can verdim hele

Allah yoluna

 

Kuran’ın sözü

İllallah özü

Muhammed yolu

Allah yoluna

 

Kulların Rabbi

İşlerler haddi

Tövbedir dahi

Allah yoluna

 

Kaderdir yazar

İyilik bozar

Duadır bazar

Allah yoluna

 

Muhammed ağlar

Ümmeti çağlar

Doğrusu güler

Allah yoluna

 

Yarattın alem

Bilinmendir hem

Ateştir cehlem

Allah yoluna

 

Suret-i adem

Can eyler benem

Aşk iman saram

Allah yoluna

 

Kuran sazıyla

Hakkın sözüyle

Nebi haliyle

Allah yoluna

 

Arif sorulmaz

Aşık darılmaz

Cahil sarılmaz

Allah yoluna

 

Aşka yazmaya

Cehlim yumaya

Sırrı açmaya

Allah yoluna

 

Arifi halden

Cahili sözden

İblisi şerden

Allah yoluna

 

Dostun elinden

Sabır çekinden

Varım yoğumdan

Allah yoluna

 

Nefis kal’asın

Yıkam burçların

Açar didarın

Allah yoluna

 

Yanar dururum

Aşktır gururum

Hakk’tır kararım

Allah yoluna

 

Aşkı cefadan

Canı revadan

Kalbi riyadan

Allah yoluna

 

Ahmağın hali

Salağın yari

Aşıktan beri

Allah yoluna

 

Aşkı yazarım

Canana canım

Hakk’tır yaranım

Allah yoluna

 

Ahi ahmed kim

Kime miraç hem

Can verir alem

Allah yoluna

 

Gelen erişur

Giden bakışur

Canan ayruşur

Allah yoluna

 

Yare gönülde

Gönül fetada

Günah çekide

Allah yoluna

 

Emanım Hakk’a

Çerağım aşka

Günahım yana

Allah yoluna

 

Hoştur didarın

Zatı nihanın

Gayri hicabın

Allah yoluna

 

Zikir işimdir

Zelil halimdir

Varım yoğumdur

Allah yoluna

 

Melül yanarım

Zelil yiterim

Yokluk içerim

Allah yoluna

 

Yakin aşığın

Levhe yazdığın

Didar açtığın

Allah yoluna

 

Şeriat benden

Tarikat bizden

Hakikat yoktan

Allah yoluna

 

Aşkla yanarım

Canım satarım

Ümmet ararım

Allah yoluna

 

Sırrından açar

Horlanan uçar

Cehlimi yuyar

Allah yoluna

 

Dara düşürür

Aklı yitirir

Gömlek giydirir

Allah yoluna

 

La mekanda aşk

Mecnun canı aşk

Leyla mahı yak

Allah yoluna

 

Kelamla yakar

Cemale yazar

Zatını saklar

Allah yoluna

 

Gayrinden gayri

Yoğundan arşı

Zatından aşkı

Allah yoluna

 

Aşık saymazlar

Ölsem yumazlar

Baha biçmezler

Allah yoluna

 

Kulum kulluğum

Arştır çıktığım

Halktır döndüğüm

Allah yoluna

 

Hakk’ın işidir

Ümmet kaşıdır

Aşık sazıdır

Allah yoluna

 

Ümitten korku

Mihraptır şavkı

İmandır dengi

Allah yoluna

 

Altundan gümüş

Hisaptan düşmüş

Orda geçmezmiş

Allah yoluna

 

Ahi ahmedsin

Ağlar gülersin

Eller horlasın

Allah yoluna

 

Yolun incedir

İnce incedir

İnce eliftir

Allah yoluna

 

   

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur…

 

 

19 Ekim 2012
Okunma
bosluk

Allah yoluna

Dostlarım gelin

Allah yoluna

Kurbanım gelin

Allah yoluna

 

Dünyanın sonu

Dutmaya kolu

Nicedir hali

Allah yoluna

 

İmanı kavi

Eyleye hemi

Süresi nazı

Allah yoluna

 

Karagün gele

Cümleyi çeke

Salasız güne

Allah yoluna

 

Kararır gözler

Büzülür tenler

Sen misin derler

Allah yoluna

 

 

Ağlarım eller

Güllerim kullar

Ümmetiz bizler

Allah yoluna

 

Sadakat eyle

Merhamet ele

Muhammed bile

Allah yoluna

 

Celalin dursun

Cemalin gülsün

Niyetin olsun

Allah yoluna

 

Dostunu seçer

Zoruna kızar

Amelsiz nider

Allah yoluna

 

Evvel kararmış

Gelen göçermiş

Sebep nidaymış

Allah yoluna

 

Kondu geldiğim

Anda öldüğüm

Ateş aldığım

Allah yoluna

 

Dünya mülkündü

Dostun canındı

Yitti anındı

Allah yoluna

 

Kararım kavi

Kardeşim ahi

Ümmetim dahi

Allah yoluna

 

Tevhiddir aşkım

Muhammed yolum

Şu soyha ölüm

Allah yoluna

 

Ağlar diriye

Kızar ikiye

Adım deliye

Allah yoluna

 

 

Kalbin pasını

Şirkin sazını

İman kazıdı

Allah yoluna

 

Ahi ahmedi

Öle kıymeti

Aşık eyledi

Allah yoluna

 

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir

11 Temmuz 2012
Okunma
bosluk

Bir güzel .. (Koşma)

Bir güzel sevdim de ben’i kırılsın

Bahar dalı onlan çiçek açarmış

Er güzel sevince canı unutsun

Seher yeli erden yola düşermiş

 

Çifte benler nazar kılar ellere

Zülüf salar aşkı duyan erlere

Beni salar sadık diye çöllere

Yoktan deve yükü serab düşermiş

 

Aklım zay edip de gömlek giyince

Sözüm sohbetimde “güzel” olunca

Cehle çaldım kılıç felek şerrince

Deccal ile felek canan düşermiş

 

Katrem deryaya varmadan durulmaz

Güzel sarmaya da kanun yazılmaz

Yiğit goncayı sarmadan bilinmez

Güzelle yiğit canda bir düşermiş

 

Kırıldı kanadım güzel sarasın

Sarıl da koynuma melül giresin

Ağşamdan sabaha öldüm bilesin

Sabahın seherinde can düşermiş

 

Ömürün ipini ecel çekermiş

Güzelin dilini yumuş bezermiş

Koynunda ölürsem cennet yazarmış

Yiğit namazına “güzel” düşermiş

 

Kirpikleri gönül ile cengeder

Mani düzer nazı güle nakşeder

Yiğit süzer boydan âri celbeder

Seven ahdine ezelden düşermiş

 

Kömür göze sürme neyler belalım

Siyah zülfün tel tel olmuş örelim

Alma yanak inci dişle gülelim

Sunaya yiğit sazı gül düşermiş

 

Kadir mevlam güzel ver de eğleyim

Altı ay kışın koynumda saklayım

Bir nazarına var git çiğ öleyim

Bu güzelin hatrı cana düşermiş

 

Ahi kul ahmed sohbetin “güzel”len

“Güzel” diye seherlerde ağıtlan

Bir kuluylan hoşnut olma çirkinlen

Güzellen çirkin Hakk’da bir düşermiş

 

(not: bu şiiri tam anlayana yemek ısmarlıyorum)

 

 

ahi kul ahmed’e nasibdir.

 

 

 

 

“Akıl başta

/ Utanma yüzde

/ Bilgi gözde bulunur

/ Öfke gelince akıl gider

/Tamah gelince utanma gider

/Haset gelince bilgi gider”     (Hacı Bektaş-ı Veli söyledi)

 

 

 

15 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Maralı gözler…(Koşma)

Ben bir güzel sevdim gözler maralı

Bağ-ı irfanımı cehle yazarmış

Ben bir cahil olsam alıp kaçalı

Can-ı emanımı şerre yazarmış

 

Gezer olsam nazlı yarle gülünen

Güller ağlar bağlı elde yaşınan

Benim gülüm saklı yerde düşünen

Can-ı ayanımı gize yazarmış

 

Ben bir güzel sevdim kendi halımca

Varım yoğum serdim neslim boyunca

Baka kaldım yarim elden olunca

Can-ı yaranımı hiçe yazarmış

 

Güzel beni def mi eden yanından

Baha kılman şart mı ölüm baçından

Bana yoktur ölmek levhi mahfuzdan

Can-ı divanımı od’a yazarmış

 

Bu sürmeleri Hakk çekmiş ezelden

Yar zülüfleri de salmış boyundan

Ak gerdanı da çözmüş lebinden

Can-ı serabımı güle yazarmış

 

Yarin koynunda da sabah mı olur

Kaçtır öldüğüm de yumah mı olur

Sevdim deyu kader bozmah mı olur

Can-ı cananımı köze yazarmış

 

Bu güzelle başım derde girerken

Ağıt yaktım seven dara düşerken

Bu kaçıncı namaz imam kılarken

Can-ı imanımı beze yazarmış

 

Gülleri ele mi verdim bağından

Elleri yare mi biçtim çarından

Böyle bahtı kara gülmez arından

Can-ı dermanımı göze yazarmış

 

Yarin sarayında yiğit olsaydım

Yiğit kim serçeyim aslan kesseydim

Arşın kapısında burak olsaydım

Can-ı hayalimi kula yazarmış

 

Ahi kul ahmed de neler söylenir

Başa gelmedik de işler eyletir

Saf bir kuldur ağu içer arşdadır

Can-ı gülşenimi Hakka yazarmış

 

AÇIKLAMA: maral, gözlerinin güzelliği ile bilinen bir ceylan türüdür. Bağ-ı irfan kişinin bilgi erdem ve ahlak toplamıdır. Cehle yazmak bilgiliyi cahil olarak haksızca nitelemek demektir. Alıp kaçırmak cahillik sayılmıştır. Bu takdirde can-ı eman demek canının güvenliği şer olarak tehlikeye girer deniyor.

Nazlı yarle gezmek güzel ise de güller elde kesilmiş ve bağlı olduğu için ağlıyorlar. Gülün saklı yerde olması  değerli hazinelerin genelde saklı yerde olduklarını ve oradan düş görerek bizi de aynı şekilde gize yani saklı yazdığını fakat canımızın açıkta olduğunu söylüyor.

Baha kılmak ölçü kılmak demektir. Ölüm baçı demek ölümün vergi verir gibi verilmesi demektir. Baç yol geçme vergisidir normalde ve Köroğlu dağdaki geçitte alırdı. levhi mahfuz, gizli levha olup Allah’ın kaderi yazdığı levhadır. Ölmenin olmaması demek canın durduğu yerin ateş-od  olmasındandır. Aşıklar ölmez de ondan. Sürmelerin ezelden çekilmesi demek alımlı yaratılışın ezelden insanların yaratılışından geldiğindendir.  Gerdanın lebden çözülmesi döşün ta memelere kadar açılması olup bunu serab olarak gördüğümüz ve gül olarak göğüsleri değerlendirdiğimiz anlaşılmalıdır.

Ölmek ve yumah malum. Sevmek bir kader diyor. Bunu bozmah doğru değil diyor. Böylece can canan ateşte –közde bir olmalılar demek istiyor.  Aşk anca bu halde kıvam ve fedakarlığa ulaşarak kemali bulabilir. Seven dara düşerken normalde ağıt yakılmaz. Fakat sevenin dara düşmesinden o kadar çok üzülüyoruz ki ona şimdiden sanki ölmüş gibi ağıt yakıyoruz. Çünkü aşk ve aşıklar çok kıymetli olup diğer insanlardan üstündürler.  Sonra o kadar çok ölüyor ki her ölüme bir namaz sayıyor ve imanımın canını bezde (Kabutta) hayat bulacağını yani imanımı kurtarabilecek şekilde yarin yazdığını söylüyor.

Çar diye kadınların başlarına örttüğü örtüye denir.  Canın dermanının göze yazılması yarin bana bakarak gülmesine bağlıyor.  Serçenin aslan kesilmesi erkeğin dişisinin yanında yiğit olup aslan kesileceğini bu yüzden de bir erkeğe karısının yanında ters bir söz söylemenin uygun olmadığını belirtmek istiyor dolaylı olarak. Arşın kapısında Burak olmak demek arşa kadar yükselmek için bir Burak gibi yükseltecek ihlas, aşk, ve amele ihtiyaç olduğunu ima ediyor. Ancak hemen sonra hayalin kulluğa yazılması son mertebe ve hayalin KULLUK  makamı olduğu bildiriliyor ve Burak terk ediliyor.

Kul ahmedin söylenmesi demek bu birçok şeyi aslında hayal ettiği fakat elde edemediği, söylenip durduğu belirtiliyor. Başa gelmedik işleri de başkalarına yaptırdığı belirtiliyor.  Saf bir kul olup ağu içerek arşa çıkmak demek: arşa kadar çıkabilmek için önce temiz kalp gerektiği, sonra ağu içmekten maksat dünyada dert ve sıkıntılara sabrederek şikayet etmeden onları yutmak gerektiği ve bunu isteyerek yapması gerektiği belirtilerek anca böyle olursa kendiliğinden arşda bulacağı söyleniyor.

Böyle olunca  veya olmadan bütün güllerimin olduğu gül bahçem olan gülşenimi Cenab-ı Hakka sunduğunu söyleyerek noktayı koyarak şiir bitiyor.

Bu gülleri Hakka sunma olayı  Peygamber efendimizde de var olup o da kendi yanındaki güllerle çok büyük yazılmış bir Arapça ALLAH yazısını örgü gibi güllerle ördüğünü çıplak ve gündüz gözü ile gördüm desem ne dersiniz… bunları lütfen Riya veya kibir saymayınız da imanımızı artırsın sen söyle dememiz daha iyi uygun olur.  bu anlattığımı açık gözle ilahi huzurda, 2000 yıları idi. sallallahü aleyhi vesellem…

Aynı anda daha sonra yaklaşık 10 türlü arapça yalınkat ALLAH ismi celalleri kademeli olarak bir hafta içinde gösterildi. bu isimlerin sadece 3 veya dört tanesinin yeryüzünde olduğunu gördüm. diğerleri yok. buradan ayrıca camilere yazı yazmam gerektiği mesajını da anladım. 

Bu gördüğüm isimleri zaman zaman ülke alan camiine yazmakla beraber bunun bize hattatlık yapmamız anlamında bir mesajda olduğunu anladım. ve bir hat hocası bulup ders aldım.  

  

 

ahi kul ahmede nasibdir

30 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Koç yiğitler soğana düşünce… (Koşma)

Al yanaklı kızlar göç eyledi ilinden

Koç yiğitler mahsun kaldı nigar kaşından

Bağu bahçesi vurgun yedi gül dalından

Gördüm güzelleri de yadetmez sevdiğim

 

Ağşam olur koç yiğitler yerde yatamaz

Dertlenir de sunasına kertme diyemez

Silkinip de gam yükünü sırttan atamaz

Ahdim güzelleri de ahdetmez sevdiğim

 

Bir selamın almadım dilinden dişinden

Güzel yatamıyom hayalinden düşünden

Gadaların alayım gel geçme eşinden

Sarsam güzelleri de sulhetmez sevdiğim

 

Güzelliğe güvenme bir sivilce yeter

Zenginliğe güvenme bir kıvılcım yeter

Gonca gülü açmağa bir koç yiğit yeter

Dersem güzelleri de eğlenmez sevdiğim

 

Ölüm var kalım var şerli soyha dünyada

Koç yiğitler yaban oldu ağlar yazıda

Yandı yüreğim düşünce yiğit soğana

Sordum güzelleri de karetmez sevdiğim

 

ahi kul ahmed de bunu böyle söyledi

Yandı yandı aşkın deryasını boyladı

Kızlar gitti gitti de koç yiğitler ağladı

Varsam güzelleri de çarhetmez sevdiğim

 

 

ahi kul ahmed’e nasib

 

22 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77
  • Page 1 of 2
  • 1
  • 2
  • >
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma