İKRA’ = OKU
Cenâb-ı Hakk’ın “İk’ra” emri çok önemlidir. Okumak çok türlüdür. Ve neyi okursanız ona uygun bir amel gerekir. Her türlü okuyan insan düşünür ve cehaleti gider. Cehaleti giden insanın aklını örten şeyler gider ve aklı ortaya çıkar. Akıl yaratıcısını düşünüp bulunca “aklı selîm” olur.
Efendimiz akıllı insanı “…ahireti düşünüp ona göre davranandır..” dedi. o halde ahiret nerde?=Uzakta. demek ki akıllı olmak ikra emri ile ahireti düşünmeye kadar gidiyor. Allah’ın da aradığı ahireti düşünüp dünyada ona göre davranan insan modelidir denilebilir.
Okumanın insan bedenine yaptığı fayda anlatmakla bitmez. Göz ve akla fiziki olarak da büyük yararları vardır. Kulaklıkla dinlemenin ise bir çok zararı vardır. Okumanın ilk emir olup imandan da önce zikredilmesi boşuna değildir.
Kararı irade verir. Hastaya geçmiş olsun demek yetmez. İhtiyacının karşılanması da gerekir. Vicdan da beraberindedir. Aksi halde riya olur. Aklın kararını kişinin korkuları, beğenileri ve önyargıları etkiler. İbadetler iradenin doğru tecelli etmesi için iradeyi güçlendirir.
Akıl itikadın temelidir. Akıl kâinata bakıp bunun bir yaratıcısı olmalı diye bir varsayım yaparak imana ulaşır. Akıl ve itikattan sonra ibadetin de güçlendirmesiyle Allah’a muhabbet hâsıl olur ve iman kalbe iner. Dil zikir yapınca ve ilerleyince zikir kalbe iner. İman kalpte olur. Sevgiyle ihlâsa dönüşür.
İhlâsın temeli fedakârlık düzeyinde sevginin imanla bezenmesidir. Kemale yükselebilmek için kişinin gerçek bir ahi düzeyinde feta yapabilmesi gerekir. Gözü Allah’tan başka kimseyi görmemelidir. O’na da görür gibi ibadet etmelidir.
İhlâs bir mana itibariyle kişi ile Allah arasında tanımlanamayan bir muhabbet ilişkisidir. Kişi ihlaslı olunca ona şeytan’ın müdahale etmesi mümkün olmaz. Allah Kuran’ı Keriminde böyle dedi çünkü.
Kişi ilk önce Allah’a yönelmesinin ardından yönünü halka çevirmelidir. Onlarla ilgilenmeli ve bir ahi gibi hoşgörülü olmalıdır. Sevmelidir. Kulluk ise en üst makamdır. Yalnız bu kişilerde ismet sıfatı olmadığı için düşme tehlikesi daima vardır.
Normal durumlarda arif kişilerin Allah Korkusu, O’nun ateşinden değil ve fakat Allah’ın bu kişiyi rahmetinden uzaklaştırmasındandır. Yani Allah’ı gücendirmekten korkarlar.
Bir Hikaye;
İki sahabe efendimize gelerek filanca evde kötü iş yapılıyor diye haber verirler. Efendimiz de Ali’ye şu yere git bak diye söyler. Ali efendimiz de o eve gelince önce gözlerini kapatır ve içeri bu halde girerek duvarları elleriyle yoklayarak dışarı çıkar. geldiğinde efendimize “orada bir şey görmedim” der. durumu anlayan efendimiz ona şöyle der. ya Ali, Gözünle gördüğünü eteğinle örttün” der. La feta İlla Ali =Ali’den başka feta yoktur sözü burdan gelir.
Dost dosta değil dosttan dosta bakar
Alır rahmet döner halka nur saçar
Yad ellerde sallanır da dost arar
Dost bilip de gördüğünden kul ister
Hakk’tan bir nasib oldu ikra evla durdu
Ok’dum bin nasib geldi ikra süfla oldu
Hakk’tan bir nasib erdi ruhu şeyda güldü
Ok’dum bir nasib geldi ikra evla oldu
“Kul hüvallah, Sübhanallah” virdim olsaydı
Çöller geçip dağlar aşıp taat kılsaydı
Cemal diye düşler görüp cana doysaydı
Ok’dum bir nasib geldi ikra neva oldu
Baştan geçtim candan geçtim dahi imandan
Vahdet aşkı şarab oldu içtim zemzemden
Azgın kulu yola saldı döndüm şeytandan
Ok’dum bir nasib geldi ikra sevda oldu
Ağlar yazdı, Halil çaldı geçtim canımdan
Behlül kıldı oynar etti bilmem halimden
Dilen diye varı yoğa verdim nefsimden
Ok’dum bir nasib geldi ikra vera oldu
Kavrul kavrul güller gibi ta ki yok olsam
Tevbe tevbe diye gözler çeki yaş aksam
Varsam Rasul diye gözler nazı “kul” görsem
Ok’dum bir nasib geldi ikra sefa oldu
Canım, gönlüm, aklım, şuurum Allah demişken
Canınım, cananınım canın ver demişken
“Hu” kılıcını elde nefsini kırmişken
Ok’dum bir nasib geldi ikra sada oldu
Ey ahi ahmed nefsi tep nefsi tep dur
Cananını can tenden çıkarıp edep dur
Ölmeden önce can vermeye baha yoktur
Ok’dum bir nasib geldi ikra sala oldu.
Aşık ahi kul ahmede nasib oldu bunları yazmak
aşağıdaki öğütler her iki velinin karma öğütleri olarak tarafımızdan oluşturulmuştur.
OKU (her yerde her şeyi, hep oku sonuç çıkar, ne okuduğunu anla. Allah aptalları sevmez, onun için akıllı ol. akıllı olmak için okuyarak cehalet pisliğini gider. akıl, uzak olan ahireti düşününce ancak güzel davranır. ahiret imanı olmayanın güzel ahlaklı olması zordur. şehit bile karşılığında huri ister. karşılıksız güzelliği sadece havvaslar yapar )
BİLDİKLERİNLE AMEL ET (Bilmediğini bırak, ama öğrenmeye devam et, atalarının dinini bırak. dine yeni gelmiş gibi, Kuran yeni inmiş gibi, Allah konuşuyor gibi, Cebrail söylüyor gibi, Muhammed as uyguluyor gibibir aşık Allah’a aşık olmuş gibi Kuran dinle, sakın ölü gibi olma, amelinin niyetini sevaba değil Allahın muhabbet ve rızasına yönelt.)
İNSAN OL, SAMİMİ OL, ADİL OL (iyilikten önce adalet ediniz. Örneğin yarı yola kadar oturup daha sonra ayağa kalkmak adalettir. Siz önce bir kalkın. Yaşlıya yer vermeğe gerek kalmaz o zaman)
SIR TUT (Özelinizi paylaşmayın. En önemli sır budur.ve kötü zamanda karşınıza çıkar, günahlarınızı da anlatmayın affolmuşken tekrar yüklenirsiniz)
SU-İ ZAN DA İSABET EDECEĞİNE, HÜSN-Ü ZAN DA YANIL (bilmediğin bir şeyde iyi niyetli tahmin yapmak zorundasın. Veya bilmiyorum de. Bu sizi kırk beladan kurtarır)
ELİN KAPIN SOFRAN AÇIK OLSUN (Biraz ahlaklı AHİ ol ki ahretin mamur olsun)
DİLİNE SAHİP OL (belanın büyüğü buradan gelir, sahip olmak daha önce nefsi hastalıkları ıslah etmeye bakar, riyakar bir adamın dilini tutması asla mümkün olmaz. Edep te susma kapısından konuşma kapısına geçilir.)
İNCİNSENDE İNCİTME
Aşık der incidenden
İncinme incidenden
Kemalde noksan imiş
İncinen incidenden (Alvarlı efe)
HER NE ARARSAN KENDİNDE ARA (hazineyi de kabahati de kendinde ara. Kadere TAŞ ATMA. Allaha değer sonra. )
DAĞITAN DEĞİL, TOPARLAYAN OL (Kalabalıklara iltifat etme, sadıklar sakin yerlerde olur. Onları nezih yerlerde ara. Onların yanında toplayan olabilirsin)
DENGE VE DÜZEN TUTTURAN OL (Allahın koyduğu mizanı bozma. Her şey bir denge ve düzen üzerine yaratıldı. İnsanın taşıyacağı şeyler bellidir. Bunu aşma. Düzen bir kurgudur. Bunu güzellik üzerine kur. O zaman ayakta durur
BOŞA DEĞİL, DOLUYA BAK (insanlarda kusur arama, kusur arayan Allah’ta da kusur arar. Bu Kuran’da da Allah’ın emri budur. Bu tavır size sevgi akışınıda sağlar. İnsanlar boşa bakanları sevmez)
GÜLER YÜZLÜ, TATLI DİLLİ OL (işin özü güzel ahlaklı ol. Bu peygamber ahlakıdır. Bir de bizim –aşık- ahlakımızdır.
DAİMA HAK SÖYLE, GÜZEL AHLAKLI OL (hakk söylemiyorsanız bari SUSUNUZ. Güzel ahlak sahibi olanlar cennette Allah rızası üzere en iyi yerde Muhammed’e as komşu olurlar.
AFFEDİCİ OL, SABIRLI OL, TEVAZU SAHİBİ OL (Affetmek bir kişiliktir. Edinmeyen yapamaz. İnsanlıktır. Allah’ım çok merhametli olma babam namaz kılmayacak sonra. Sabır kanaatle beraber yürür. Kanaatsizlerin sabrettiği görülmemiştir. Tevazu da kanaatle yürür. Yokluğa sabır kişiyi tevazuya iter. fakirin kibrini Allah sevmez.)
—BÜTÜN CAHİLLER İYİLİK ETTİKLERİNİ DÜŞÜNÜRLER…
CAHİLİN DE CAHİLLİĞİN DE İLACI YOKTUR…CAHİLDEN SADECE KAÇILIR.. CAHİLLİĞİNİ BİLENLER ZATEN ALİM OLURLAR…HİÇ BİR ALİM CAHİLİN YANINDA DURMAZ VE İLMİNİ SIRRINI CAHİLE ASLA AÇMAZ DA AÇAMAZ DA… ÇÜNKÜ İZİN YOKTUR… ONLAR ZAYİ EDER İLMİ…İLMİN İSTEYENE VERİLMESİNİN SIRRI BUDUR…APTALLARA İLİM VERİLMEZ…
—ZENGİNLER FAKİR KALACAKLARINDAN KORKTUKLARI İÇİN CİMRİ OLURLAR..
ANCAK, CEHENNEMDEN KORKAN ZENGİNLER CÖMERT OLURLAR…
ALLAH C.C. FAKİRİN RIZKINI ZENGİNDEN VERMEZ…. ZENGİN, VERDİĞİ ZEKATI ALDIĞI İÇİN FAKİRE MÜTEŞEKKİR OLMALIDIR… TEŞEKKÜRÜN YÖNÜ BÖYLEDİR…ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ, O DA VAKTİNDE BULUNMAZ…İŞ ZENGİNLERE KALSAYDI BÜTÜN FAKİRLER AÇLIKTAN ÖLMÜŞTÜ. HALA AÇLIĞIN SÜRMESİNİN SUÇU ZENGİNLERİN DEĞİL DE YOĞA KILIÇ SALLAYAN AŞIK AHİ KUL AHMEDİN Mİ? ONUN CEBİ DEĞİL GÖNLÜ ZENGİNDİR DOSTLAR….(Büyük Çarşı’daki zenginler sormaya basşladı: “ben de var mıyım bu taşlamanın içinde” demeye. Biz cahilleri saydık ki kaçılacaklar bilinsin kimse zarar görmesin diye. Zenginleri ise saymadık ki hepsi de “ben de mi varım acaba?” diye sürekli ölünceye kadar korkarak kendine çeki düzen versin de iyi yolda olsun diye.
HADİS: zenginler cömert, yöneticiler adil, alimler cesaretli (doğruyu her yerde söylemekte) olduğunda yerin üstü yerin altından hayırlıdır. Zenginler cimri, yönetiler zalim ve alimler korkak olduğunda yerin altı yerin üstünden hayırlıdır…
ANKARA-Kızılay’daki Büyük Çarşı (3. katta) camiinde bir hafta önce ALLAH, zenginlerin sevgisini kalbimden çekip aldı. zira çok darda olan dul fakir ve sara hastası için yardım talebimi hepsi de reddetmişti. biz de zenginlerin dükkanlarını böylece terketmiş ve dükkanlarına uğramaktan uzaklaşmış idik ki. imam bu sırada umreye gittiği için kıraatı, bizimle fikren tartışamadığı için kasıtlı olarak zayıf birisine “sen imamlık yap” demesi, yanlış ve İslam’a aykırı bulunmakla, cemaatin namazının da sahih olmayabileceği için, biz de imam hatip mezunu ve İslam’i araştırmalar yaptığımız için acizane bir kaç vakit imamlık yaptık. Cenab-ı Hakk’ın İKRA=OKU emrini cemaat yerine getirmediği için biz zaten her namaz kıldırmamızın arkasına 2 veya 3 dakikalık bir sohbet ilave ediyor veya okuduğumuz aşır=Kuran’ın mealini aynen değil ve fakat genel manasını sohbet olarak kısaca veriyorduk. bu yöntem bizim asla fedakarlık yapmadığımız, terketmediğimiz bir İslam’a ve Müslümana sahip çıkma için İSLAM’i yöntemimizdir. anlamını aynen veya sohbet olarak vermediğimiz Kuran’ı okumayız.
bu camide de öyle yapıp namazdan sonra kısa bir sohbet yapınca, anılan caminin dernek yöneticileri olan üç garip şahıs bizi hem de caminin içinde haksız bir azar, el kol, tehditle “bu camiye gelmeyeceksin” “bu camideki namazı sen kıldırmayacaksın” “bu camide sohbet etmeyeceksin” benzeri sözlerle kendilerini çok üzdüler, bizi değil.
zenginlerin sevgisi kalbimizden alınınca bunun gereğini ALLAH cahillere yaptırdı böylece. Biz de artık yanıbaşımızdaki camiyi fitne çıkmasın diye bırakıp çok daha uzaklardaki camilere gitmek zorunda kaldık.. biz haber gönderip dedik ki “biz tek camiye gelmeyelim, lakin onlar Allah’ın evinden kovma günahına tövbe etsinler” biz isteriz ki cahil de ateşe girmesin, günah kazanmasın der “ya Rabbi onlar bilmiyorlar, onları affet” diye dua ediyoruz hepsine.. bundan önce de aynı cemaatten 4-5 kişi imama gidip bizim sürekli askıya takılı bıraktığımız cübbemiz için “biz de paltolarımızı sürekli bıraksak burası neye döner” demişler ve görevli imam da bize gelip “ahmet bey, 4-5 kişi bunları söylüyor cübbeni kaldır” demişti de, biz de “istiyor ve bu fikre destek veriyorsan sen kaldır demiştik” de, “senin kendinin kaldırmanı istiyorum” diye yapmak istediğini bize zorla yaptırmak istemişti. işte İslami bir namaz giyim-setr olup kuvvetli olan cübbe ve sarığa kendisi yapmadığı gibi, ben de cübbe koyarsam ne olur demiyor da palto koyarsam diyor ve doğrudan eleştirmemiş görünüp dolaylı olarak kullanımına imkan vermeyecek tilki gibi kurdun önüne bizi atıyorlardı. elbet bizim kararlılığımız çok kişinin kafasını kırar.
lakin yukarıdaki örnek tamamen farklı olup açık bir fitne olduğu için üzerine gitmek yanlış olur. bu yüzden geri çekilip uzaktan HİCİV=TAŞLAMA sanatıyla ezmeye çalışıyoruz. bu bile hatalı lakin dayanamıyorum, benim değil onların günaha girmesine katlanamıyorum DOSTLAR.. Allah hepimizi affetsin.. En doğrusunu ALLAH bilir…
(fitnenin yerilmesi-cahilin değil)
Büyük çarşı Büyük Çarşı
Büyüklüğün nerde kaldı
Müslümandan bağnaz olmaz
Fitne çıktı cehle yol ver
Emir geldi Hakk’tan ilme
Yere batıp kaybol hele
Çekti alim gel sen beru
Fitne kalsın cehle yol ver
İlim yapsan yaptı demez
Öldüm desen hayır yapmaz
Gönül yıkar adap bilmez
Fitne buydu cehle yol ver
İKRA’ dedim suça yazdı
İmam oldum cehli azdı
Safra döktü yüzüm üstü
Fitne şuydu cehle yol ver
Sala kıldı SELİM cehli
UFUK uydu buydu ilmi
Özer sağıyr fitne yoldu
Fitne ayan cehle yol ver
Fakir arlı açım demez
Kimselere derdim açmaz
Gariblere sorgu olmaz
Fitne beyan cehle yol ver
Allah yazdım Allah yazdım
Allah diye şarab içtim
Cahil ile niza düştüm
Fitne haklı cehle yol ver
Hakk yazıp da dağıtırım
Ümmet için çağırırım
Kul düşmekten öğünürüm
Fitne geldi cehle yol ver
Zengin zengin namaz kılar
Fakir görse kıçın döner
Utanmadan yoğa çalar
Fitne ziyan cehle yol ver
Yerde olan gökte olmaz
Göğe çıksa rahmet kılmaz
Üçe beşe dua etmez
Fitne düştü cehle yol ver
Kazanmak mı kaybetmek mi
Sabah akşam zaptetmek mi
Kazık atmak gerekmez mi
Fitne karlı cehle yol ver
Yazar elim söyler dilim
Baha kıldım dine canım
Sada etmem cehle halim
Fitne çıktı cehle yol ver
Zenginlerden bıktım bıktım
Fakirlikten korkar gördüm
Cehennemden korksa gülüm
Fitne yazar cehle yol ver
Bir alırım bir satarım
İki olur bir düşerim
Bir yoluna gül düzenim
Fitne bozar cehle yol ver
Eller bana ağu sunar
Aşım dahi zehre banar
Ağu bize arşa çeker
Fitne yazar cehle yol ver
Cahillerle derde düşmek
Ayı ile çuval girmek
Alim isem iyi ölmek
Fitne karar cehle yol ver
İlmi verir isteyene
Cahil yerde ulaşmaya
Aşkı yazar kul ahmede
Fitne bozar cehle yol ver
Üç cahille ne mi etsem
Elin öpüp sırtın yusam
Daha derse kıçın öpsem
Fitne gitsin cehle yol ver
Ey ilim yere bat yere
Ey alim gel hele yere
Ey cahiller baş ol hele
Fitne sapsın cehle yol ver
Cahiller sapıtır halkı
Cehennem düşürür ardı
Susan alim yansın hemi
Fitne çöğdü cehle yol ver
Dünya cehle teslim olmuş
Hapse düşmek ahdim olmuş
Kurtulursam ben’im ölmüş
Fitne sardı cehle yol ver
Dua edem sen cahile
Taş atıp da baş dileye
Cahil sevmek ot yemeğe
Fitne benzer cehle yol ver
Ahi ahmed ilim yapar
İKRA’ deyu ümmet arar
Bağ-ı irfan cehle yazar
Fitne buymuş cehle yol ver
ahi kul ahmede nasibdir