Bir suna eğlenir pınar başında
Koç yiğitler sıra sıra dizilir
Bir turna eğlenir Seyfe gölünde
Koç yiğitler sıra sıra yakılır
Bir kara gözlüdür sınar kaşında
Bir kara oğlandır düşer peşinde
Naz-u niyazla söyleşir keyfince
Koç yiğitler kara kara yazılır
Bir sarı gelindir açar leblerin
Bir çare yalandır kaçar gözlerin
Kim demiş benimdir ince bellerin
Koç yiğitler dara dara yazılır
Bir yazı söylenir levhi mahfuzda
Kim nice yiğittir yazar alnında
Gün gele yakarmış gönül şavkında
Koç yiğitler kara kara yazılır
ahi kul ahmed’e nasib
Yine gönül kuşu eyledi pervaz
Her bir demden söyledi bir ahi naz
Her seher bad-ı saba hem gül-i naz
Bir bahar yad-ı aşkın neşvesi saz
Kim gönül çarhını savursa felek
Cevr-u cefa bahadır ona niyaz
“ben” ile başım dertte eydür felek
Her “ben” ile iki düştüm dem poyraz
Arşu âlâda kapı vurduk felek
Lakin “kim” dedi “ben”e eyler firaz
Kulluk eyle bahadır aşkın felek
Kim söyler kuldur sefadır aşkı naz
“fezkurullah kesiran” dedi Hakk’ın
Zikreyleyip ağlar iken güldü yaz
Cemalini aşıklara vaad kıldın
Aşk yolunda bir Allah için can raz
Kavi aşkı Allah sevdi “kulum” der
Ara yolda kalmaya canan pervaz
Yalancılar cemalim görmez dedi
Aşk kapısında sağlam duran yanmaz
Kabirler yetmez mi akıllı ol sen
Ben de şunlar gibi olmam de biraz
“Mutua kabl-el temutu” eyle sen
Ölmeden evvel ölmeğe kül biraz
“Felizehu kalilen” haber verir
“Veleyebku kesiran” der gül biraz
Amel yoğ ise güler şen yürürmüş
Fermana boyun veren gamla firaz
Kim “kul” oldum gece gündüz gözyaşı
Katrem derya özler mutmain olmaz
Nefsden geçen aşıklar Allah derler
Seherde dört dövünüp esti poyraz
Rahmeyledi Rahman özüm nazar
Taşdı derya ondan gayri şehnaz
Zalim nefs bırakmaz ateşe yanar
Vücudum yandıkça yandı gel aymaz
Müşrikin imanını şeytan alır
Euzu-bismillah deyip gül biraz
Münafığa cehennem yeter yanar
İman eden halis kul yanıp şehnaz
İmansızlar evvel ahir yanarlar
Allah’tan iman dile namaz niyaz
Nefsim heva kıldı da tafta şaşar
Başın alıp pir-i Kamil’e varmaz
Ahi kul ahmed ötelerden aşar
Kuş olup uçup la mekan’a ayvaz
ahi kul ahmed’e nasib
Temiz aşka dünya düşman el durur
Yakam tuta kamil vera el verir
Mahbub isen beller bağla kul denir
Kapılarda Mansur ola dil imiş
*
Mansur olsam şer’i yazan baş gelir
Enel Hakkı evla desem can gelir
Assam şirki cana halden can denir
Asıla da Mansur ola şirk imiş
*
Kaçtır molla yazdı ravi der durur
Şeriattir cümle yazar şer’ arar
Tarikat Hakikat Haktır şer nider
Başıma da Mansur ola yüz imiş
*
Kimler bilir Enel Hakkı sır mana
Bilge sırrı cehle demez sus mana
Aklı ayan düşe yada kim mana
Kaşına da Mansur ola ser imiş
*
İma eyle bilge nazı bir ibret
Zahir ilme talip çoktur yaz illet
İnci gevher nider cehle yok zillet
Naşına da Mansur ola hal imiş
*
Mansur kemal buldu horlar el deyu
Bir söz ile ayrı düştü can deyu
Hakkın şerhi ali oldu gel deyu
Kalplere de Mansur ola er imiş
*
Yersiz değil Ene’l Hakk Şeyh El Mansur
Lakin ayan ola ene kim Mansur
Halık ile aşka düşe “BirMansur”
Canına da Mansur ola kul imiş
*
Seherlerde Mansur ağlar bir garip
Şavkı vurur candan eyler el garip
Sundu aşkı şarap neyler ey garip
Bilgeler de Mansur ola sır imiş
*
Cahillere hikmet karı ne ola
İnsan ol da beller bağla yol ala
Dünya şefkat ister ağla gül ola
Sevenler de Mansur ola yar imiş
*
Zalimlerde had yok bizde sır günah
Dervişlerde huydur geçse sır günah
Mansur olsam hay’dır derde sır günah
Ölenlerde Mansur ola gül imiş
*
Yaradan bin zera zulme bir arşın
Unutana akıl elde bir kurşun
Sebeplere takıl yerde bir varsın
Tapanlar da Mansur ola kul imiş
*
Ey Mansur söyler isen sen bu sözü
Yar kıldım seni çalsam ben bu sazı
Er yazdım söyler sazım hep seni
Çalanlar da Mansur ola saz imiş
*
Ümmet ağlar sana cana yol verdin
Hakkın düşer ahir sana kul vardın
Nedir şer’i karar diye can verdin
Yazanlar da Mansur ola can imiş
*
Ağlar ise ağlar ahmed can ağlar
Enel Hakkı söyler ahmed sır eyler
Cehle açmaz Rasül Ahmed kul peyler
Ahmedler de Mansur ola Hakk imiş
*
ahi kul mansur ahmede nasib
Ey gelin yanıp yakılıram, bana aymaz dedi
Gül lebin aldır yanarak, bana doymaz dedi
*
Ey gelin zülfün dağıtan nedir, poyraz dedi
Gül lebin baldır öpürem, seni kanmaz dedi
*
Ey gelin kaşın kemandır, sana çalmaz dedi
Gül lebin haldir çaresiz, sana gülmez dedi
*
Ey gelin gelin görmüşem, seni görmez beni
Gül lebin aldır yanmışam seni bilmez beni
*
Ey gelin zülfün dağılır yüzün görmez beni
Gül lebin baldır tadılır yüzün vermez gülü
*
Ey gelin allar giyersin tenin görmez eli
Gül lebin çıkar sıkarsın göğsün bilmez kimi
*
Ey gelin şalvar çekersin, baldır açmaz hemi
Gül lebin salıver nidersin baçtır açmaz demi
*
Ey gelin sarı yazmanın çevri açmaz hele
Gül lebin yakar gözlerim dalar kanmaz sene
*
Ey gelin sular senindir pınar dolmaz kaba
Gül lebin pınar suların bendi dolmaz derya
*
Ey gelin kaçtır gardaşın seni salmaz ele
Gül lebin nazar bağların seni komaz ele
*
Ey gelin bağı bağbanın seni saymaz güle
Gül lebin bilmez aşığın seni komaz ele
*
Ey gelin sana yanmışam, beri gelmez beri
Gül lebin açmaz aşığım beni saymaz kulu
*
Ey gelin seni sevmişem güle komaz, güle
Gül lebin nedir demişem bala kiraz diye
*
Ey gelin adım ahmeddir sana niyaz ede
Gül lebin kılar adettir adım, hem naz ede
*
Ey gelin cevr-u cefanı çektim bin naz içre
Gül lebin yazar aşkını hali ibraz ile
*
Ey gelin seyru sulüküm sana, biraz dinle
Gül lebin kıra, maksadın neyin var yaz hele
*
Ey gelin derdim busedir sana ibraz ede
Gül lebin sınar kuvvetim buse olmaz gene
*
Ey gelin niçin olmazmış buse bir kez hele
Gül lebin için iftira duyan bağnaz ise
*
Ey gelin kıldım busene özüm bin kez feda
Gül lebin bekler sırrımı közüm pek az feta
*
Ey gelin sabr-ı takatim canda kalmaz ise
Gül lebin söyler derdini mezarın kaz diye
*
Ey gelin sırrı açaram öyle olmaz diye
Gül lebin söyle edepsiz seni gammaz diye
*
Ey gelin malım fedadır sana, saçmaz ele
Gül lebin eyler bahadır kaça cambaz diye
*
Ey gelin buse yamandır gene olmaz gene
Gül lebin söyler zamanı gele biraz gele
*
Ey gelin buse zamanı geldi bu yaz diye
Gül lebin gözler zamanı kışa çalmaz diye
*
Ey gelin kışı salmışım sana bu yaz diyem
Gül lebin hoştur gelirem sana niyaz diyem
*
Ey gelin şimdi buselik bana hazır diyem
Gül lebin sorar mecliste çeng-u saz istiyem
*
Ey gelin elbet lazımdır bir hoş avaz derem
Gül lebin çalar sefadır bir hoş niyaz derem
*
Ey gelin olsun hüseyni faslı avaz çalam
Gül lebin söyler uşşaktır sonra şehnaz girem
*
Ey gelin buse sözündür sakın olmaz deme
Gül lebin eyler nazındır sakın vermez deme
*
Ey gelin hem gül yanaktan, dudak bilmez deme
Gül lebin çeker ahmed vay seni kurnaz deme
*
ahi kul ahmed
Kılıçözü zem zem misin?
Dağlarım da üç gül müsün?
Koka duran yar sen misin?
Kırşehir güzelin kimdir?
*
Karanfili gurut damda
Yarimi de getir hana
Hatırımı saydır beşe
Kırşehir dostların ondur
*
Koyun kuzu otlar yazı
Yüksek yerden atlar bazı
Aklım kalır yarim nazlı
Kırşehir sevenin hasdır
*
Duvarlarda gara çalı
Gararıp da durma emi
Karabacak çaltı dibi
Kırşehir bağların yazdır
*
Bağa vardım koruk imiş
Haftı taştan oyuk imiş
Parmak üzüm hası imiş
Kırşehir bağların hoştur
*
Karşı karşı karşı gelir
Hayır desen karşı durur
Ayak sürür nazlı olur
Kırşehir ademin şaştır
*
Pınar başı tatlı sudur
Tatlı suyun başı çoktur
Güzel varsa suya koştur
Kırşehir güzelin güçtür
*
Duvar örek sıra sıra
Selamlığa sıra gele
İki direk bir sedire
Kırşehir selamın yerdir
*
Asbap yurlar daş üstünde
Kaşı güzel göz üstünde
Yari güzel naz çekip de
Kırşehir güzelin zordur
*
Garşı bağda üzüm çok mu?
Gelin kırma sözüm pek mi?
Yanak alma lebin baç mı?
Kırşehir gelinin çoktur
*
Bahçe beller Duran gardaş
Elli versen altmış pek hoş
Sütlü komaz siler tek baş
Kırşehir hırsızın kaçtır?
*
Bahçe büyük gezsem bitmez
Kalem çalsam okur yazmaz
Yemin etsem kimse tınmaz
Kırşehir cahilin hiçtir
*
Kale büyük höyük gibi
Ahi Evran cenk de etti
Cacabey’den kılıç yedi
Kırşehir beylerin zordur
*
Galem çekmiş gaştan öte
Kader yazmış onbeş gence
Baha düzmüş sarı lira
Kırşehir güzelin pektir
*
Güzel dülbent çekmiş zülfe
Ezel bahar nazmış güle
Böyle sevda yokmuş diye
Kırşehir aşıkın yüzdür
*
Elma elma, elma alma
Güzel çekme kara sürme
Onbeş kuşa çifte salma
Kırşehir kuşların çoktur
*
Irmak suyun akmaz oldu
Güzel asbap yumaz oldu
Güller gari kokmaz oldu
Kırşehir güllerin hardır
*
Guzu aldım yirmibeşe
Gıvrım gıvrım boynuz vura
Güzel sana kurban ola
Kırşehir nazenin çoktur
*
Yükler göçü deve boyu
Palan vurmuş eşşek deyu
Güzel çeker kervan beli
Kırşehir kervanın yürür
*
*
ahi kul ahmed
Bizde yazılar denetime tabi tutulunca Veysel arkadaşıma “makaleyi senin adına gönderebilir miyim” deyince “bi gönder bakayım” demesi üzerine yara alan dosta bir kaç söz ile gül atıp yaraladık.
*
ilacı bulsam ruhuma çalacam.
bedenim ziyan.
ziyaı bulsam dostuma tutacam.
sözlerim nihan
*
Güvensizlik aldı demi
Al duvara çaldı beni
Döktün küpüm şerabını
El yazıma sordu hemi
*
Yazı yazdım ha şöylece
Adalet üzre öylece
Veysel adına olsa da
El sazıma verdi hemi
*
Şüpheyle dostluk nas’lolur
“Sal gitsin” desen ne olur
İki akıldan bir dost çıkmaz
Yel sözümü serdi hemi
*
Şairlik zulümden doğar
Zulüm ki aşkı alıkoyar
Nazeder de varır çatar
Hak sözümü duydu hemi
*
Adı Veysel kendi Veysel
Sözüm yedi andı misal
Irmak desem kumlar visal
Ak sözümü netti hemi
*
Eyisin hoşsun damande
Buğday sekisin damende
Çift seklemin değirmende
Un tozunu silkti hemi
*
Silkme dedim silktin beni
Sonra döndün verdin yeri
Eyi kötü bir mi deki
El sözümü yuttu hemi
*
Gayri diyem baha kaça
Yazıp düzdüm ölçe biçe
Veysel adı cümle kula
Yar sözümü andı hemi
*
Dostu dosta çalma hemi
Dosttan dosta varsa demi
Kullar bilmez ölse beni
Var sözümü yazdı hemi
*
Veysel dostum oynar hah bar
Gönlü geniş dersi ezber
Söyler türkü, aşık sazlar
Ser sözümü bilmez hemi
*
Çaldım sözümü efkara
Tok dinledi var ne çare
Ben aşığam gülizare
Gül bendimi yıkmaz hemi
*
Veysel dosttur lafın bilmez
Söyler doğru mihnet etmez
Milliyetçi ümmet kesmez
“Kul” sözünü takmaz hemi
*
Hoş bir sazdır çalar ahmed
Tezenemde türkü hasret
Veysel söyler aşık emret
Bar sözünü aymaz hemi
*
Vakıf kursam kurma demez
Yerim yoktur öte yazmaz
Hayır için şarab içmez
“kul” sözümü zemzem hemi
*
Ahi kuldur ahmed paşa
Yazdın çizdin ücret kaça
Dostum deyip hatrı üçe
Ver sözümü tutmaz hemi
ahi kul ahmed