Behey ala gözlüm, güzel dilberim
Hoşlanırım benimle’lduğun zaman
Gider de gönlümün pası, karası
Zevklenirim benimle’lduğun zaman
Konuştukça bal akar dilinden
Gülüştükçe güller açar yüzünden
Al kınalı ak ellerin yüzünden
Çekiver, çevrilip baktığın zaman
Aşkın ataşı beni od’a saldı
Divane etti, hem aklımı aldı
Sanırım vücudum cennete vardı
O yarim koynuma girdiği zaman
Yandı ha yandı da yürek tavası
Çeken bilir ayrılığın havası
Çıka gelir bir cennetlik kuması
O yare de haber saldığım zaman
Yörü bre, kara kaşları kalem
Arayıp seni bilmem nerde bulam
Yakasın canım da canına katam
Seni bana Mevla yazdığı zaman
Gül dikensiz bitmezmiş be hey şaşmış
Seni bana dediler yakar imiş
Taramış zülfünü yüzüne dökmüş
Yari gerdanından öptüğüm zaman
Yine duman aldı dağların başın
Yenilendi sardı şol eski derdin
Aşkın ataşında kül oldun yandın
Yareninden ayrı düştüğün zaman
Ahi kul ahmedim eller övünsün
Sen şöyle dur, yarin gonca açılsın
Ala göze siyah sürme sürülsün
Akşamdan yar ile yattığım zaman
ahi kul ahmed nasibidir
Ala gözlerini sevdiğim dilber
Eğlenir de benim ilen kalın mı
Seninle canlarımızı değişsek
Kara gözlüm benden üste alın mı
Gel gör ki bizim iller de nasıldır
Seni misafir etmek de usüldür
Bilmem ceren boylu bilmem usuldur
Ala gözlüm boyun benden uzun mu
Melil üzgün dört bir yana bakarsın
Ataşına nice yiğit yakarsın
Seher yeli burcu burcu kokarsın
Kara kaşlım güle rakib oldun mu
Mayıl oldum gerdanına doyamam
Sıra sıra benleri de sayamam
En sonunda benim oldun diyemem
Seni bana yazsam kayıl olun mu
Kadir mevlam seni bana yaratmış
Kargı kamış gibi boyun uzatmış
Kem sözlerin de sinemi yakarmış
Söylemesen bana çatlan ölün mü
Ahi kul ahmedim yaran tazele
Böyle yaşanmaz böyle bin derd ile
Bu yıl da kul olduk şu güzellere
İsyan etsem buna razı olun mu
ahi kul ahmed nasibidir
Al hare giyer de, yeşil gözlerin
Beni derde salan gozel has gelin
Bir çare düşerde sesil nazların
Beni derde koyan gozel has gelin
Yeşil başlı gövel ördek süzülür
Süzülür de kirik ilen açılır
Üzme beni gelin yaram deşilir
Beni darda koyan gozel baş gelin
Yeşil gözler yeşillenmiş çemen mi
Dağlar karı erir gönül yuman mı
Bağda gozel, alıp kaçsam gelmen mi
Beni at da gören gozel koş gelin
Bir nazına bin sözümü sereyim
Domurları terler imiş sıkayım
Helal güller bahar söyler açayım
Beni canda gören gozel hoş gelin
Söyler dilim ağlar özüm bilmezler
Sözüm beştir O’nu çalar duymazlar
Aşkı güle yazdım kokar dermezler
Beni bağda gören gozel gül gelin
Yiğitler dizilir sıra daşına
Sunalar doluşur pınar başına
Üçgül açmış çemenlerde dağlara
Beni dağda goren gozel güç gelin
Ahi kulum ahmedim gozel içun
Gozel deyu ömür yidim aşk içun
On gozelden bire düştüm sıdk içun
Beni narda goren gozel gül gelin
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Ben yarimden ayrı düştüm düşeli
Her anım bin yıla döndü gidiyor
Yine azab oldu ömrü sürmeli
Gönlüm cefalara düştü gidiyor
Belli olmuş bağlarının boranı
Çözülmüyor dağlarının kemanı
Onbeş oldu soframızın horanı
Rızkımız mevlaya kaldı gidiyor
Her geçen günde artıyor vebalım
Bağı bahçe viran oldu bazarım
Az yaşa çok yaşa sonu babalım
Ömrümüz kazaya kaldı gidiyor
Gide gide yollar yokuşa vardı
Uzak oldu dostlar canıma yetti
Ciğerim yandı da yar köz köz oldu
Salahım duaya kaldı gidiyor
Divane olmuşum niyazım yeter
Gam alır gam satar bizarım yeter
Zalım felek kıyamette de naçar
Ahiret kaderi yazdı gidiyor
Nazar kılam sen yar ile yarana
Baha eyleyem gel canı canana
Ahdim kavi yaz ol cümle cihana
Aşkımı canana verdik gidiyor
Kömür gözlüm de ahdimi alırım
Almaz isem çekerekten ölürüm
Güzeller içinde seni bilirim
Ahdimi güzele verdik gidiyor
Ferhat ile dağları deliversem
İmanla azraile canı versem
Güllerle Muhammed’e koşuversem
Cenneti rızaya saydık gidiyor
Allar ile donatsalar donumu
Hakk’a doğru çevirseler yönümü
Yeyip içsem hatırlamam ölümü
Dünyayı şeytana verdik gidiyor
Selvi boyla endam akıl ziyanı
İnce belde zülüflerin turası
Neresidir güzellerin yaylası
Aklımı güzele sardık gidiyor
Güzel altın tas içinde bal mısın
Onca çiçeklerden çavan dal mısın
Cenneti aladan kokan hur’misin
Güzeli bal ile ölçtük gidiyor
Gel beni düşürme mihnete derde
Aşka düşenim canana kul nerde?
Yiğit olan yiğit canı bazarda
Yiğidi can ile ölçtük gidiyor
Ilgıt ılgıt esen seher yelleri
Yarden ari çav da gel al şalları
Sordum bize varmaz imiş yolları
Yarimi yabana saydık gidiyor
Ak göğsünde yar memeler görünsün
Siyah zülfün tel tel olsun örülsün
Bilmem namahremsin bilmem canımsın
Bahayı kitaba saydık gidiyor
Leylağa karıştı çemenler dağlar
Suyundan içermiş güzeller beyler
Ben sıdkımı bozmam da sunam ağlar
Ağıtı sunaya verdik gidiyor
Ahi kul ahmedim yönün çevrilsin
Aşk bazarında kim canın yeldirsin
Ha yaşadın ha öldün şu şarabsın
Kitab-ı aşkı içtik de gidiyor
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir
İman ile iman ile
Hakk’ı sevmek iman ile
Dosttan ayrı düşmek olmaz
İman ile iman ile
Bir gün gele tamam ola
Geri dönmek muhal ola
Senden yana dönen kula
İman ile iman ile
İman bize can mı ola
Candan içre giz mi yana
Sadırlarda gizler kula
İman ile iman ile
Sensin Kerim sensin Rahim
Yoldaş eyle iman elim
Ahir derler zaman gülüm
İman ile iman ile
Toğduk deyu ölmek olmaz
Zaman geçer hüsran bilmez
Eller gider kendi gitmez
İman ile iman ile
Daim andım seni Hüda
Koma bizi yanan nara
Muhammed’li doğru yola
İman ile iman ile
Muhammedin didarından
Güller açmış yanağından
Mahrum etme var nurundan
İman ile iman ile
Yüzüm yoktur halim söyler
Günah kalsın canan peyler
Meğer inayetin bekler
İman ile iman ile
Ey bizi yaradan Mevla
Muhammed’in şafi ola
Ümmet yazsın beni sona
İman ile iman ile
Taşdı yüreciğim taşdı
Dostum şu önüme düştü
Yer yarıldı canım pişti
İman ile iman ile
Yoldaş eyle imanımı
Muhammed’e salatımı
Sevab olcak günahımı
İman ile iman ile
Ahir olmuş zaman kötü
Bir gün sefer kılsam kati
Muhammed’siz sefer ne ki
İman ile iman ile
Senden yana dönder beni
Beni benden ayır Gani
İki esmez rüzgar demi
İman ile iman ile
Bu can sana feda Mevla
Senden gayri bilmem Hüda
Zatın ile hoştur bela
İman ile iman ile
Kafir ile koma bizi
Hele muhanette sızı
Meğer inayette bizi
İman ile iman ile
Yaşadım ha yaşamadım
Senden ayrı heç düşmedim
Muhammed’siz iş görmedim
İman ile iman ile
Sarık ile kefen biçtim
Secde ile kulluk ölçtüm
Feta diye ahi düştüm
İman ile iman ile
Selam ettim iman ile
Yazıdaki oğlak bile
Sala eyler vera ile
İman ile iman ile
İman kavi tevhid baştan
Salat ile kulluk halden
Ayırma sen Muhammed’den
İman ile iman ile
İsraf etme ömür çarkı
Hüsran gelir zaman ardı
Ayan etmiş Rahman sırrı
İman ile iman ile
Güller ile diller ile
İkra diyen Kuran ile
Cehli yumak alçak ile
İman ile iman ile
Zikir çektim dağlar ile
Zülfe çektim perçem düşe
Salavatım önden sona
İman ile iman ile
Eller ölsün bir sen yaşa
Toprak at dur arkadaşa
Döndüğünde aynı yaşa
İman ile iman ile
Ahi ahmed varır bir gün
Temennası iman her gün
Ayrı gayri olmaz bugün
İman ile iman ile
(Muhammed isimleri içun: Allahümme salli ala muhammedin ve ala ali muhammed)
aşık ahi kul ahmede nasibdir
Baharlarda güller ile
Çağırayım Allah seni
Nazarlarda eller ile
Çığırayım Rahman seni
Allah: bütün esmaları içeren benzersiz, kapsamlı ismi
Rahman: esirgeyen, merhamet eden
Gökyüzünde kuşlar ile
Yeryüzünde canlar ile
Suyu bilmez mahı ile
Çığırayım Rahim seni
Rahim: Bağışlayan,
Dillerdeki Kuran ile
Muhammedli yollar ile
Danışmalı ümmet ile
Çığırayım Adil seni
Adl: Adaletli olan
Hacıları çağrı ile
Şeytanları taşlı ile
Zemzemdeki tadı ile
Çığırayım Rabbim seni
Rabb: Sahib, terbiye eden
Sabi sübyan rızkı ile
Piri fani nazı ile
Aşıkların sazı ile
Çığırayım Vedüd seni
Vedüd: Sevgili, sevgi dolu,
Ariflerin keşfi ile
Salihlerin bendi ile
Cümle ümmet yahşi ile
Çığırayım ya Nur seni
Nur: Allah yerlerin ve göklerin nurudur, yaratılışın kaynağıdır, bilinen ışığa benzemez, irade de içerir, rastgele bir ışık falan değildir.
Hem şükrullah daim ile
Ol zikrullah kaim ile
Kul hüvallah azim ile
Çığırayım Cemal seni
Cemal: Allah’ın güzel yüzünü ifade eder. fakat yaratlmışlardan farklıdır. varlığını bilmek hakktır fakat nasıl olduğu konusunda fikir yürütmek bidattır-yani uydurma ve sakıncalı bir harekettir.
Yaşamanın şartı Hakk’tan
Çoğundandır şirki hepten
Ümmetindir korku ondan
Çığırayım Selam seni
Selam: esenlik güvenlik, huzur, emniyet bildirir. Allah selamdır.
Aşıkların gözü yaşlı
Seherlerde bağrı yaslı
Baş açık ayak yalını
Çığırayım Melik seni
Muhammedin aşkı ile
Ebu Bekrin sabrı ile
Ömer Faruk adli ile
Çığırayım Aziz seni
Kuran yazan Osman ile
İlme kapı Ali ile
Canlarında feta ile
Çığırayım Alim seni
İkra diyen diller ile
Bülbül öten güller ile
Aşka düşen kullar ile
Çığırayım Kayyum seni
A’la dedim bela ile
Çıka geldim şu can ile
Her nefeste canan ile
Çığırayım Latif seni
Ömür yiter nefes ile
Sual olur hepisine
Aşık sazı ağıt ile
Çığırayım Kerim seni
Ahi ahmed beyan ide
Çağıralar anda gide
Kara yeri aklar ide
Çığırayım ya Hakk seni
Allah diyen diller ile
Gonca açmış güller ile
Gelin olmuş kızlar ile
Çığırayım Halık seni
Şakıyarak müezzinler
Namaz düşer mümin kullar
Oruç seçer Hakk’a canlar
Çığırayım Vehhab seni
Dağlar ile taşlar ile
Yazlı kışlı devran ile
Zamandaki hüsran ile
Çığırayım Baki seni
Gökte yıldız burçlar ile
İnci mercan yakut ile
Suya kanmaz mahı ile
Çığırayım Rezzak seni
Sinelerde gizler ile
Aşıkare sözler ile
Uçuşurlar kuşlar ile
Çığırayım Azim seni
Harman dane yeller ile
Düğün dernek eller ile
Yazılarda bazar ile
Çığırayım Gaffar seni
Şaha kalkmış atlar ile
Cenk eyleyen erler ile
Kafir kıran iman ile
Çığırayım Kahhar seni
Çöllerinde kervan ile
Bellerinde seyfe ile
Sırtlarında sadak ile
Çığırayım Kuddüs seni
Ahi ahmed nedir derdin
Can mı verdin canan içun
Muhabbetsiz dünya niçun
Çığırayım Halim seni
Ahi ahmed feta ile
Muhammede ümmet ile
Ümmet kaşı yiğrek düşe
Çığırayım Cebbar seni
aşık ahi kul ahmede nasibdir
Selam saldım kömür gözlüm yanarmış
Bahar eyler kışım, güller içinde
Sefam olsun derdi aşka düşermiş
Güzel neyler selvi dallar içinde
Bana dost mu keklik gibi yürüyen
Ak elleri deste deste gülünen
Zülüf dersen tel tel eyler salınan
Maral neyler yaban iller içinde
Ben bir güzel sevsem baçı bellidir
Can-ı canan kılsam harı zorludur
Aşık diye gezsem sazım koşmadır
Melül neyler kurtlar kuşlar içinde
Kadir mevlam seni öğmüş yaratmış
Taşar aşkın seli bentler yıkarmış
Bahar deyu, kışın gerdan açarmış
Hulül neyler vücut nazlar içinde
Kamış gibi sûsen hattat eline
Kıvrım kıvrım yazsan aşık nazına
Gahi sala etsen benim canıma
Halil neyler seni kullar içinde
İbrişimdir baha boynum sarılır
Tellerinen cana zülüf sarılır
Aşık olan dertler ile ölçülür
Zelil neyler seni çullar içinde
Ay yüzünü döndür ben’ler yakılsın
Bir kusur mu beller eller sorulsun
Gül dalına zar mı harı konulsun
Sefil neyler yanmış güller içinde
Beni öldürmeye kastı var imiş
Öldürmek ne ki zülmü şer imiş
Bunca günah mah cemali zar imiş
Hatıl neyler dökmüş harman içinde
ahi kul ahmede nasibdir.
Riyaset eyle, talip aşık olasın
Teberrük eyle güzel sözüm tutasın
Kan revan eyle, yaşlı gözler uykusuz
Teberrük demi kamil sözü bilesin
Bu ne iştir ki taliplerde yok ihlas
Teberrük ola kamil kim Hızır-İlyas
Bir mürşide er durup deme gavs-gıyas
Teberrük şundan beri ol, ümmet kıyas
“Talibim” deyu ortaya çıkarlar hem
“Teberrük” der de namahreme bakar hem
Gönüllerde saflık a’raz olmuş kirden
Teberrük bilmez, kişi malı yemekten
“Hizmetim kavi” deyip “talip” yazdırır
Teberük ne, haramı helal yazdırır
Gözlerinde yaş yoğken ümmet saydırır
Teberrük etmez, halk içinde sövdürür
Zahidlik kime kaldı, ağlar yaşı yok
Teberrük kılmaz gönlü gamsız cevr-u yok
Her hilesi bir çıkara vara dursun
Teberrük kılmaz, Hüda’ya çıkadursun
Gönül nur olmayınca “talibim” deme
Teberrük talibedir ki inci neme
Ol taliplerin Hakk’a açılır sırrı
Teberrük sırradır ki aşktan olur nuru
Sufiye benzer de kıyametten korkmaz
Teberrük etmez de helal haram üzmez
Riyadır tesbihi cümleyi kandıra
Teberrük için gözyaşı dökmez Hakk’a
Hak rızası, aşk derdini bilseydiniz
Mahşerde rezil olup aşk neyleseniz
Aşka düşen Hakk cemalin görür imiş
Sarhoş olup “Hu” zikri vuslatın imiş
Hakk’tan dilerim Hakk yoluna geleni
Şeytan yarandır şer yoluna varanı
Şer yolundan çaldım Hakk yoluna saldım
Mustafa’ya müştak oldum biat sundum
Süslü evlerde ahir zaman ümmeti
Nefs ve heva bozar anın huy örfünü
Şan ve şöhretle dik tutarmış boynunu
Ten ve nefs bilmezmiş edep kıl kârını
Dünya fani bilmeyenler bu ümmetin
İbret almaz neyi olur gidenlerin
Gözle görüp iliştirmez erenlerin
Nazara girip sakınmaz haramların
Doğru yolu kim terkeder şeytan yardır
Pîrim diye etek tutmak lanet şerdir
Sabah akşam lanet çarhı ile görüşe
Şeytan dost edinir kulunu işrete
İman ile İslam’a gül çiçek ahmed
Ölmem diye mevlaya bir kader rahmet
Ömür aktı gitti ey gafil zamandan
Kaç bahar yaşadın sen gül-ü çemenden
Vakt erişe emanet uçmağa dura
Can verende lanetli şeytan pir ola
İmana talep kılar rüşvetle şeytan
Gönül halini sormaya varmaz candan
Tövbe yoktur gayri Mevla kabul etsin
Allah demek yetmez Rahman elin tutsun
İsyan ile cürme yol almakta başsın
Bu düğümü bir pire varmakla çözsün
Ey ahi ahmed kaç pirden el aldın sen
Kaçını zayi ettin şeytana gülşen
Perdeler hicap güller eyvanda koksun
Rahman’ın derdi kullar arşında gülsün
“Kul ahmed” sözünü cehle açmaz imiş
Cahilin pulu “ahi”ye geçmez imiş
ahi kul ahmed’e nasib
Allahümme ya Hadi
Asan eyle gönlümüz
Allahümme ya Bari
Bayram eyle gönlümüz
***
Esti muhabbet yeli
Namaz vecdinin dili
Kokar bülbülün gülü
Cömert olsun elimiz
***
Senin varlığın yitsin
Vahdet olduğun bilsin
Cümle kulların yansın
Hardan olsun gülümüz
***
Ya Rabb keremin göster
Kemal şehadet kalpler
Hakkı vücudat ister
Islah eyle halimiz
***
Ağlar dergaha eren
Kelam işvedüz olan
Cemal karıdır ayan
Valsa erdir elimiz
***
Kimler kimlere Mevla
Mevla sırrında mana
Entel aliyyül a’la
Varsın yitsin malımız
***
Vaslın bayramdır Hüda
Cümle ümmetten bela
Benzer cemalin aya
Solup gitsin benzimiz
***
Ümmet bayramın kutlu
Allah rahmetin katlı
Coştuk cümlemiz yahşi
Mutlu olsun hepimiz
ahi kul ahmed