Kara kaşların keman olmuş yay mı
Çevresi çimenli al gülden bağ mı
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler
Çevresi çimenli al gülden bağ mı
Hele bakın şu yavrunun halına
Memeleri iz eylemiş koynuna
Gördüm ala gül düşmüş de aynına
Ötesi dumanlı yareden sağ mı
Sevdandan yüreğimin yağı erir
Taramış zülfünü eğdirir durur
Ak kolların da sala sala yürür
Ötesi gümanlı cilveden dağ mı
Karlı dağlar aşamadım başından
Yatamıyom hayalinden düşünden
Kısmetse yatsaydık bir gün seninlen
Ötesi yamanlı şuleden har mı
Güzelleri sevdiğine vereler
Gülleri vahtında iken dereler
Rabbim hub yaratmış seni öveler
Sevdiği ölesi haberin yoğ mu
Ahi kul ahmedim yaran saralar
Yar yoluna baş koyduğun bileler
Dinledim hep bizi söyleşir diller
Düşmediğin diller dermeli bağ mı
ahi kul ahmed nasibidir
Ala gözlerini sevdiğim güzel
Sar kara zülfüne de kullar ölsün
Memeleri domur domur terlemiş
Sil kara zülfüne de kullar ölsün
Vara vara vardım da sinesine
Gövel ördek de öter yaresine
Ben bu yari sevsem de ölesine
Gel kara zülfüne de kullar ölsün
Bahar gelir bahçalarda gülleşir
Yazı gelir yazılarda yaslaşır
Benim yarim onbeşinde boylaşır
Gel kara boyuna da eller ölsün
El ettim de el ettim de elaman
Yar gelmiş de duymadım ben vay aman
Benli sunam sana yandım yar aman
Gül kara zülfüne de eller ölsün
Bülbül olup gözlerini süzersin
Bahar deyi güllerine yanarsın
Üç gün geçmez ellerimde solarsın
Sol kara zülfüne de kullar ölsün
Ahi kul ahmedim bağlar bozulmuş
Güz gelmiş de bülbül gülü terketmiş
Ben dost arar iken akşam ol’vermiş
Bil kara zülfüne de kullar ölsün
ahi kul ahmed nasibidir
Ela gözlerini sevdiğim güzel
Hazanı göğnüme ağdırma benim
Eza sözlerine yandığım güzel
Hazanı göğnüme ağdırma benim
Aman ağalarım söyler beylerim
Bir ataş düştü de ağlar gezerim
Iraktır yolların bağlar niderim
Kaderi göğnüme çözdürme benim
Tatlıdır dilleri yumuş tutturam
Nazlıdır halleri biliş eyleyem
Babalın boynuma gelin neyleyem
Kıymatı kendine bindirme benim
Bir mani söyle gülüm ha ezelden
De hadi varsa bir eylik tezelden
Bu gönül geçmez akçedir güzelden
Güzeli gazele eş etme benim
Şu kara zülfüne kullar dayanmaz
Ay düşe mahına eller uzanmaz
El sözü düşmeye kemler dolanmaz
Gezeni konağa kondurma benim
Ak memeleri domur domur terleye
Ala gözler ağıt düzer çekmeğe
Ben şu yare niza etsem boylaya
Nazarı duaya çavdırma benim
Bahar geçer yazı eyler güz gele
Ömür sazı kışa çalar gün gele
Ben bu ömrü yele verdim gel hele
Sorgumu kabrime indirme benim
Gülüm gülşenim boz viran eyledi
Bağ-ı irfanımı cehle söyledi
Nice yolu şirke pazar eyledi
Feleği deccale ağdırma benim
Güzelim güzelim hele gel şöyle
Oturak nazara hele gül şöyle
Namahrem olmaz gel hele gel şöyle
Sevdayı leblere saydırma benim
Ben güzele yanar isem kime ne
Bahar geçmiş hazan olmuş diye he
Ağıt düzer ömür sazı güle de
Kavlini yazgıdan çevirme benim
Neyleyim güzelim neyleyim seni
Baharı denkleyim sarmaya demi
Kararım kavidir dönmezem beri
Cihanı başıma ağdırma benim
Söyleyin ağalar beyler neyleyim
Usul boyla ince beli denkleyim
Hele gel de memelerin emeyim
Elleri boynuna uğratma benim
Aşığa sorulmaz mektep meşrebi
Kul ahmet yanılmaz bir Muhammedî
Yazdığı irşad eyler güzelleri
Çirkini kıçına döndürme benim
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Geliyor karşıdan gülüm
Kara düşmüş benli dalım
Tel tel olmuş zülfün telin
Saçak düşmüş memeleri
Sen varken dünya nicedir
Sen gülken huri cefadır
Sen güzel eller kazadır
Top top olmuş memeleri
Kırşehir’in almaları
Karabacak balcıları
Bahar demiş sunaları
Sıka durmuş memeleri
Yeşile de al incinir
Sarıya kulun dökülür
İnce belden kol bilinir
Sara durmuş memeleri
Cemalin benzermiş aya
Giydiğim delinmiş saya
Haçça ile güllü “bela”
Ne hoş imiş memeleri
Aşık ahmed böyle dedi
Güzel için ağu yedi
Koyun girip gönül yudu
Eme durmuş memeleri
Yaban iller zorda gönül
Gel gidelim dosta gönül
Men sevmişem yahşi gönül
Zem zem olmuş memeleri
Yar koynunda civan olsam
Akıp akıp divan dursam
Sırra erip revan olsam
Ballar sürmüş memeleri
Canı cana verdim bilmez
Açtı göğsün derdi olmaz
Cümle alem sorgu etmez
Allı güllü memeleri
Terek suyu zorlu akar
Tiflis canı ondan bular
Yahşi güzel ıslak giyer
Başlanırmış memeleri
Terekeme güle derler
Ele gelmez suya söyler
Kimler içmiş aşkı beyler
Meyle içmiş memeleri
Kars’ın kargısı kararmış
Ota çöpe kim bakarmış
Bir güzele ahmed yanmış
Eme durmuş memeleri
Men seni sevirem gönül
Meni sevmesen de gönül
Hemi öldürsen de gönül
Şu göğermiş memeleri
Dara düştüm yar neylesin
Candan geçtim kul eylesin
Yari öpsem gel eylesin
Çöze dursun memeleri
Ahmed neylersin güzelim
Güle bülbül şu gazelim
Söyledikçe gül pazarım
Ölçe dursun memeleri
Ahi ahmed gül eylesin
Ötelerde hu söylesin
Muhammed’e yar olasın
Sağlık olsun hadisleri
NOT: burada yazılan bazı uç yazılar müstehcen düşünülebilir. biz ise bunu nasibe yormadık ve Hakk’ın adını anmadık. peygamber efendimizin adının geçtiği yerde ise hem müstehcenliğe yer vermedik ve yazılanların şifaya dönmesi için hem adını hem de hadis kelimesini andık. zira dini konularda müstehcenlik olsaydı ümmetin cinsel sorunları çözülemezdi. bir amacımızda konuşulamayan bazı şeyleri konuşulabilir hale getirip tabuları yıkmaktır. bir doktora nasıl ki müstehcenlik olmazsa aşığa da müstehcenlik olmaz. bu nedenle müstehcenliğe bile bile sağlık için yer verdik. bu şiirimizin kalbi iyi olan müslümanlarda sağlık ve şifa olacağinı umut ve dua ediyoruz. eli uçkurunda olup kalbi sıkıntılı kimseler ise gıybet edebilirler ve hem de bunu doğruluk ve edep adına yapabilirler. bizim edebimize halel gelmez böyle yazdık diye. eyvallah..
aşık ahi kul ahmed yazdı bu yazıyı (Müstehcenli diye nasibe yormadık)
Ben de bıktım şu dünyanın halından
Bağlar bozuk hazan olmuş gidiyor
Derde düştüm şu yaylanın belinden
Dağlar yüksek Ferhat olan gidiyor
Ağla ağla gözüm yaşı selolur
Selden gelen değirmene su olur
İflah etmez bu dert beni çürütür
Yollar ırak şaki sarmış gidiyor
Kime ne ettim ben geydin alları
Irak ettin gözlediğim yolları
Zahmetlerle yetirdiğim gülleri
Eller yoldu bizar olup gidiyor
Sara sara sardım gönlü çirkini
Yaylalarda geçmez akçe hat’rını
Yaban ilde verem etti canımı
Ahdi bozuk aş’ret yılmış gidiyor
Yaylalarda gelin kızlar söyleşir
Ele gitmez kavim gardaş paylaır
Elde deyu bana ırak eyleşir
Aşret bozuk iller yavan gidiyor
Dağların karı, bağların gülü var
Onbeşinde memelerin balı var
Atadan ayrılmanın da yolu var
Usul bozuk gönül kırgın gidiyor
Sabah olur ağşam olur yar gülmez
Oğlan uşak sokaklarda ev bilmez
Heriflik de ele düşmüş pul etmez
Dara düşen candan geçmiş gidiyor
Bir yar sevsem eskisine zor gelir
Eski alsam cana katmaz hor gelir
Benim gönlüm kime yansa gül olur
Güle düşen bülbül olmuş gidiyor
Canı cana kulu arşa yol etsem
Derde düşen ben’li haller köz etsem
Kime varsam baha vermez aşk desem
Yavan düşen paye almış gidiyor
Kara gözler sürme ilen ne zalım
Yakar durur yerli yaban belalım
Aman vermez memelerin emeyim
Allı yanak yarelenmiş gidiyor
Kul ahmed de yanar imiş güzele
Kaç güzel sevmiş bu gönül bazara
Benden geçtim canan diye satıra
Boyun vermiş candan olup gidiyor
aşık hattat ahi kul ahmede nasibdir
Yüce dağ başında yiğitler gezer
Gölleri serindir ördekler yüzer
Yaylanın güzeli çadırda süzer
Dilleri tadlıdır balaban arar
Seherlerde açılan üçgül müsün
Başına takıştırmış sultan mısın
Cenneti âlânın balından mısın
Boyları selvidir dengini arar
Burcu burcu kokan yeller sararmış
Bülbülü güle verdim aşk bazarmış
Halimi Bey’e sundum söz ağarmış
Bey’leri yamandır ferhatı arar
Karadır kaşlar sürmeyi neyler
Bahadır canlar cananı bekler
Ben bu yar ile de öldüğüm demler
Ölmeyi dileyen leylayı arar
Poşuyu yüzüne çekmiş yürümüş
Salınır da yiğitleri sürürmüş
Ak göğüsler düğmeleri koparmış
Memeler domurdur sıkanı arar
Kara gözlüm bağlarını çözmeden
İnci mercan dişler ile gülmeden
Bahar diye kışa yorgan atmadan
Yaylası yüksektir çeviği arar
Ha bin yaşadım ha bir gün hepsi bir
Kaç güzel sevdi isem ömürden yir
Al birin çal ötekine yarımdır
Güzeller ömrünü vereni arar
Ben yarimi saramadım belinden
İncinirmiş soyamadım teninden
Güzelleri yatırmalı solundan
Yiğitler koluna yatanı arar
Bahçalarda pazı olur yeşilden
Deremedim güllerini dikenden
Ben yarimi seçemedim güzelden
Güzeller cefayı çekeni arar
Ne yaşadın yaran ile ömürden
Acı tatlı yediğinden elinden
Cefa çeker bir zalımın nazından
Zalimler aşkına kulları arar
Bahar bitti yazı bitti kış gele
Akıbeti hayra varmaz bak hele
Nice güzel sevdim ardı mezere
Azrail vaktine ereni arar
Ahi kul ahmedim yoktur zararım
Kaç güzele yandım ise bizarım
Hakk yoluna varsın cümle bazarım
Aşıklar dönerde Allah’ı arar
aşık ahi kul ahmede nasibdir
Kara gözlerine kurban olduğum
Yeldirme beni gel aşkın elinden
Siyah zülfünü de boydan ölçtüğüm
Öldürme beni gel aşkın yelinden
Baha kıl sen canımı aşk yoluna
Nice dosttan çevrilem hay demine
Canı serpuş eyledim aşk iline
Soldurma beni gel elin sözünden
Ala gözler siyah sürmeyi neyler
Ak ellere al kınalar gül eyler
Dost elinden bir nazarlık kul eyler
Aldırma beni gel elin kahrından
Ala gözlere siyah kaşlar düşer
Yaylanın karı döşüne yol eyler
Sana yanmış koç yiğitler zor beyler
Yeldirme beni gel senin aşkından
Yiğit olam nice sırlar taşıyam
Sala verem şerli huylar paylayam
Elden ari kime derdim söyleyem
Bildirme beni gel gülün halinden
Düğün olur körpe kızlar baş gelir
Memeleri domur domur ter olur
Bir kıza da onbeş civan del’olur
Darıltma beni gel memen ucundan
Zülfünün teline kimleri astın
Beş bini saydılar bir ben mi kastın
Güzeller içinde sen misin algın
Yollama beni gel elin zorundan
Senin ilen yiyip içip bakışsam
El atıp da düğmelerin koparsam
Canı cana katıversem bir olsam
Nazlanma beni gel canın özünden
İnce bellerini güzel sararım
Gece gündüz sevdalara yelerim
Eller bilmez memelerin sıkarım
Soğutma beni gel yarim koynundan
Yarim, hatırın hoş, birin bin olsun
Senden âlâsı bulunmaz kül olsun
Ahdinde durmayan yar el olsun
Soldurma beni gel gülüm eşkinden
Ela gözlü yar gel yandırma beni
Baharımı kışa döndürme beni
Ahdim kavi yazdım çözdürme beni
Çıkarma beni gel gönül bağından
Yar doğru mudur, yolların sulaklı
Onca güzel arasında ulaklı
Halden bilenlere kurban olak mı?
Seyirtme beni gel zalim peşinden
Ahi kul ahmed yolun aşka varsın
Aşk ile yoğrul canın yana dursun
El olma sen gül iken canan bilsin
Canla canan harda aşkın elinden
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir