Ben bu aşkın sırrını şerh eylesem
sırlarım kelama kitaba sığmaz
Yaranlar aşkına zarım söylesem
Gözyaşım hesaba, mizana sığmaz
Hakk kelamı Rasul ile derc’olur
Ey sevgili aşkın bize yol olur
Bir noktadan cahil ilmi dağıtır
Merakım dünyaya cihana sığmaz
Güzel baki, meydan yiğite kalsa
Bağ-ı irfanımı edep ile yusa
Aşk ataşı yaksa divane kılsa
Yüreğim gömleğe ömrüme sığmaz
Cemalin bağında seyran eylesem
Kadrime dokundu ihsan eylesem
Sendeki halleri mihenk eylesem
Semaım yerlere göklere sığmaz
Güzelsin alemden ey peri sanem
Her gören, gönül verir, ahu zarem
Nice eğri düşer canı muhtarem
Veraım sadrıma canıma sığmaz
Dost ile olunca yağmurla beni
Gör nice eyledi divane hemi
Nice aşıkların tutmuş alemi
Mezatım tekkeye Mekke’ye sığmaz
Göz yaşım çağlıyor, katrem ırmağa
Mihnet etme cahil ile taşmağa
Yitirdi mihengim elden ayruğa
Hazanım fermana namaza sığmaz
Şu güzelin bahçasında açılan
Yar koynunda ellerimde yumulan
Ak gerdana dökülüp de saçılan
Kınalım ellere güllere sığmaz
Kudret kaleminden çekmiş sürmeler
Güzel hicri ile yıkmış niceler
Mah yüzüne çifte mahya dizeler
Mihrabım gözlere benlere sığmaz
Kaşları karadır gözleri ela
Sevdiğim gücenir ikili sıra
Gönüller şevkidir eğriye vara
Sözlerim ağuya karaya sığmaz
Güzel yüzün gören gayri unutmaz
Tesbihi sensin ayru din tutulmaz
Zahid mihrab, aşık eşik unutmaz
Kulluğum şeriat tarikat sığmaz
Ahi ahmed katren deryaya varsın
Gönül düştü bir zalime nice yansın
Dost kapısında kul tartıya çıksın
Günahım batmana kantara sığmaz
aşık ahi kul ahmed nasibidir
Kara kaşlı benli güzel
Mah cemalin aya dönsün
Bu fakiri unutma gel
Yerin cennet mekan olsun
Bana eman verir isen
Gönül kasrı sürur isen
Akşam sabah yakîn isen
Gönlün cennet mekan olsun
Ahdin olsun yama tutmaz
Safan olsun haya etmez
Çevre yanın eza gitmez
Sekiz cennet hazan olsun
Çemenlerde gezmek ister
Kapılarda durmak ister
Onbeş adem soymak ister
Yiğit kolu devan olsun
Karar kıldım dünü güne
Kuşak idim ince bele
Beni bilmez kendi gece
Yatmak ister meyan olsun
Denizlerde mavi çeker
Gökte uçar turna nider
Ayak döner eğri gider
Salladığı beyan olsun
Kulun kölen olsun eller
Çala durur gayri haller
Çıka durur arşa kullar
Eylediği canın olsun
Kalbin hile dolu ise
Kara bahtın çöğer ise
Beni senden sayar ise
Sırladığı geven olsun
Kadir Mevlam kavuştura
Ayrı yazgı üşüştüre
Soldan sağa yakıştıra
Gönül düşüp canan olsun
Seher yeli zülfün teli
Sara durur yiğit kolu
Bene düşmüş aşkın canı
Çulsuz aşka cefan olsun
Yola düştüm yola düştüm
Muhammed’li yola düştüm
Yollar ırak gönül verdim
Selam adlı Rahman olsun
Sırrı çeker kantar olsam
Günah çeki tövbe kılsam
Kitap çeker aşkı yazsam
Ahmed düşer Mennan olsun
Ahmed kulun uçtu gene
Arşa doğru ağdı sene
Ne akildir ne divane
Hakk’ı bilen insan olsun
Ahi ahmed kulluk eyler
Öte durur şerri peyler
Tevhid üzre Hakk’ı söyler
Sana yanmış kulun olsun
aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur
Güzel sevdim deyu kostak yol etmiş
Arkam sıra gıybet eden çoğ imiş
Şu güzeli naza çeken zor etmiş
Önüm sıra yola düşen çoğ imiş
Hazan erdi gönül çemen neylesin
Nice güzel sarmak gönül eylesin
Dünü günü ana baba kollasın
Aramızda yüce duran dağ imiş
Salındı boyuna kavak yelleri
Goncayı açarmış yiğit kolları
Baharı çemendir yayla kızları
Ardımızda sıra kollar çoğ imiş
El dayim yoklarmış senin bendini
Gül yüzün soldurur çözer dengini
Bu illerde paşa beylik ingili
Vatanında züğürt olmak yeğ imiş
Karşımda durur boz bulanık dağlar
Yar yüreğim çatallı sene yanar
Gadaların alayım tozlu yollar
Yar eline ırak düşmek dağ imiş
Bahar olsa yazı gelmez çemenden
Yazı düşse harman olmaz sinemden
Habar geldi yare bilmez zalımdan
El dilinden zehir içmek yeğ imiş
Dağlar oldum iniledim bir zaman
Perçem açtım aktı suyum bir zaman
Çemenlendi eteklerim bir zaman
Dağ elinden gayri düşmek dağ imiş
Bu illerde bilmem ki ne işim var
Yar iline habar saldım sazım kar
Gel eylemiş gayri durma canım var
Her yanımdan dara düşmek dağ imiş
Kaç demet hayal etsem yar üstüne
Ne söyler bilmem anın yel üstüne
Kur kurul açıl saçıl kol üstüne
Er kolundan canda yitmek cağ imiş
Hayatım şahittir iman yarime
Döşedim zaittir kulpu zarına
Aşığa bahadır cehli yunmaya
Aşk od’undan iman çalmak sa’ imiş
Ahi kula ahmed yazdım dalından
Çala durdum gönül sazı yolundan
Gelmez gitmez Rahman yaza eşkindan
Hakk yoluna candan geçmek dağ imiş
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur
1
İki cihana sultandır Hakan’ım
Kullarının ardındadır mekanın
2
Zatından sadır olur nur semadan
Şeytanın şerridir alkış azaptan
3
Onulmaz dertlerin şevki şeytandır
Sen gördükçe “bela” aşkı nurdandır
4
Yandım sana Allah’ım her nefesten
Rızıkla Rabb olurmuş her nefesten
5
“Kiramen katibin” sayhı meyanda
Günahı kumla tartarlar mizanda
6
Ol Muhammed yolda gider alemle
Alem diler mahbub kıl Muhammed’le
7
Amelsiz kitap kânı yasladılar
Payansız pişman sadrı közlediler
8
İnkarı yok bu türkünün sayhadır
El ve ayak söyler canı zardadır
9
Kim kurtulmuş ölüm canı canından
Kalender ol âlâ söyler sarıktan
10
Aşk-ı Şeyda cümle alem bildiği
Nice kaygu dünü günde sildiği
11
Sen yarattın kamu alem cismi can
Kul eyledin aşkın çeki yandı can
12
Seni gördüm anda canım senindir
Cümle varım gönül sazım eşkindir
13
Azabımı sözümden kıl nihanım
Gönüller türabı dilde veraım
14
Cihanın meramı sazda nigarım
İsyanın hazanı nazda şikarım
15
Canda canımsın tende kim ayanım
Bu gönlü satmışım gayri seyranım
16
Can feda yolunda döksem kanım da
Gül insan eyleye sultan nâzım da
17
Sırat eyledi ataşın üstünü
Figan eyledi inkarın büstünü
18
Avamdan ummadı gül versin O’na
Söyledi ahlakı güzelden yana
19
Sufiye mescid alime kitabın
Mecnuna Leyla velvele cihanın
20
Canım sundum Leyla bilmezmiş “bela”
Mecnun faslı ölmez titrermiş vera
21
Dünya gaflet içre ziyan eyledi
Ziyan kim akla hicap setredi
22
Saldım alem cevri cennet vasfından
Nice huri vermez gönül keşfinden
23
Cennetin cevlanı ağlar mizanı
Sevmenin mihrabı kullar yaranı
24
Ahım cevri sarmıştır önden sona
Baha kılmak garazdır canı kana
25
Bin eyler biri çerağı zarından
Bir söyler efradı anın bağrından
26
Gel gel gül ol da gel canın mihrabı
Kim kılar bu bir namaz saltanatı
27
Ahi Ahmet söyler adı mihraptır
Yar oldum güzele göğnüm haraptır
28
Sev dedi göğnüm ah ile canından
Kim eyler beni can kulu sadrından
29
Sen ağla ahmedim sadrın daralsın
Yarınki ziyandır ahı nihansın
AÇIKLAMA
2 alkışta azap vardır
3 bela:evet
5 kiramen katibin:omuzdaki yazıcı melekler
5 kumla tartmak:günahın adet olarak çokluğu
7 amelsiz kitap kanı yaslamak:okuduğunun gereğini yapmamak
8 ahiret sayhaları gelecek ve el ayak konuşacak
9 sarıktan söylemek: sarık kefen olduğu için söyledi sayıldı
13 sözden azap kılınması:aşığın söylediği çok etkili olup allah da onu desteklerken hata yapmaması gerekir. nihan:gizli, vera: iyilik
14 cihanın sazı sevmesi oyuna meraklı olmasıdır. nazda şikar ise aşığın naz ile allaha yönelmesi bir hatır bırakır ve yükselir ve böylece nefsin isyanı azalır.
15 canımda sen varsın yani içiçeyiz. ve benim tenimde sen görünüyorsun (ayan:açık)
gönlü satmak gönlü allaha sevgi karşılığı vermek. gayri seyranım demek gayri dediğimiz Allahın kainattaki tecellilerini yüksekten (arş) seyretmek demektir.
16 gül insan: takva üzere yükselmiş insan.
18 avam allaha gül verecek seviyeye gelemez ancak güzel insan olabilir. bu da güzel ahlaklı insan demektir.
19 velvele: ses duyurmak, gürültü koparmak
21 dünya gafletten ziyana uğradığı gibi bir nedeni de aklına utanma örtüsü çekmesi onu düşünmekten alıkoyuyor ve ziyan düşüncesizlikten geliyor.
22 gönül keşfi aşıklığı bildirir ve allah aşıklara huri vermez fakat allahın cemalini seyrederken büyük bir zevk duyarlar.
23 cennetin kazanılması ağıtla olur ve bu mizana gelir. sevmeye mihrab olmak demek kullar tarafından sevilmek onu mihrab yapar ve sevginin imamlığını o kişi yapar. bu ise hak katında değerlidir.
28 sadr: göğüs,
29 sadrın daralması demek ağıttan dolayı daralmak demektir
yarın ki ziyandır demek: ahirette ağlamanın bir faydası olmaz, bu dünyada senin ahın ise gizlidir kimse bilmez nihan olsun demektir
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib oldu elhamdülillah
Yar ile yar ile
Gülerim yar ile
Bu ömrü var ile
Dokurum yar ile
Yar eyle yar eyle
Bu gönlü yar eyle
Dost oldum sen güle
Meramım yar ile
Yar diye yar diye
Kararım yar diye
Bir güzel yar diye
Beklerim yar ile
Yar oldum yar oldum
Yare yaran oldum
Bahayı “ben” kıldım
Yanarım yar ile
Yar eyle gül demi
Beklerim gül seni
Bir gönül perçemi
Çekerim yar ile
Yar eyler yar eyler
Yaredir yar eyler
Gönülden kul eyler
Hallerim yar ile
Yar ölem yar ölem
Yarden gayri ölem
Ölüp ölüp yitem
Mezatım yar ile
Yar elden yar elden
Yıka gel yar elden
Yar bahadır “ben”den
Hazanım yar ile
Yar söze yar söze
Can dizdim yar söze
Naz etme yar bize
Meyanım yar ile
Yar içim yar içim
Can düşer yar içim
“Ben” içer kul içim
Salahım yar ile
Yar senin yar senin
Güllerim yar senin
Sözümde naz senin
Mihengim yar ile
Yar aşkım yar aşkım
Yar sensin can aşkım
Bir naza bin canım
Nirengim yar ile
Yar nidem yar nidem
Yar seni zar idem
Bu gönül hem diyem
Bazarım yar ile
Yar başa yar başa
Yar düştü kıç başa
Men sende hiç ola
Beyanım yar ile
Yar düşe yar düşe
El mene kim neme
Hay demek ar niye
Edebim yar ile
Ahi kul yar ola
Yare çarık ola
Bahası can ola
Cananım yar ile
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu.
Algın algın bakan güzel
Süz Allah’ını seversen
Uğrun uğrun kaçan güzel
Gel Allah’ını seversen
Gönül ince taze arar
Onbeşine bassa yeter
Beşi birlik döşde çavar
Tak Allah’ını seversen
Edep erkan güzel harcı
Baha ister gönül şavkı
Bir soysuza varır bahtı
Git Allah’ını seversen
Huyu güzel gönlü zengin
Beli ince hali düzgün
Bir yiğide vara görsün
Yan Allah’ını seversen
Turnalarla selam salar
Bir gönüle sırtın dayar
Bahçalarda güle ağlar
Gül Allah’ını seversen
Seni sevdim deyu eller
Eller deyu küser güller
Sabah akşam kulun kollar
Bak Allah’ını seversen
Allah güzel, güzel sever
Can canana yanar ağlar
Dostluk güzel sohbet karar
Et Allah’ını seversen
Bir güzele ömür verdim
Ömre sazdır gülüm benim
Goncasını yare yazdım
Aç Allah’ını seversen
Güzel sevmek günah değil
Kadı versin hüccet eğil
Senden alsam berat kavil
Ver Allah’ını seversen
Dört kitaba mana düştüm
Düştüm amma cana yordum
Bir kul iken baha oldum
Gör Allah’ını seversen
Bu sevdanın yolları zor
Can elinden cananı kor
Bencileyin sevmeyi gör
Gör Allah’ını seversen
Katre idim derya içtim
Boydan aştı aşka düştüm
Aşk boyadı kane ben’im
Gör Allah’ını seversen
Dal boyuna aşık oldum
Gül domurun sorgu ettim
Bir onbeşe yazgı düzdüm
Gel Allah’ını seversen
Halden erir yürek yağı
Yeldir yeldir geçer çağı
Üç Osmanlı avrat bağı
Çöz Allah’ını seversen
Çirkin güler güzel ağlar
Düşman güler dostlar ağlar
Bu kervanı kimler bağlar
Boz Allah’ını seversen
Kol doladım ince bele
Göz mizanım aşkı içe
Kim söylemiş ele güne
Bak Allah’ını seversen
Geçti yazım geldi güzüm
Yar olmadı gönül sazım
Biri yaşım biri ölüm
Aah Allah’ını seversen
Siyah zülfü ak gerdana
Domur göğsü aç kuluna
Ziyan etmem al koynuna
Gör Allah’ını seversen
Dosttan gelir kahır bela
Gül söylenir ahir daha
Od gönülde yanar naza
Yan Allah’ını seversen
Ahi ahmed karar etmez
Bir seviye ömrü yetmez
Cübbe ile döner dönmez
Hay Allah’ını seversen
EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: ahi ahmedin karar etmemesi ahi olan biz ile ahmed olan peygamber efendimizin karar etmemesidir ki kararsızlık ALLAH’ı aramakta ve yaptıklarında bir noktada durmayıp sürekli ümmeti muhammedin işlerine koşturmamızdadır.
Bir seviye ömrün yetmemesi demek ALLAH’ı sevmeye ömrün yetmemesi ve doyulmaması demektir.
Cübbe ile döner dönmez demek, seven aşığın arşu ala’ya çıkarak ALLAH aşkından cübbe ile dönmeye başlaması demektir. bu cübbenin uzunluğu kişinin dininin takva derecdesini gösterir. biz de bir gün arşu alaya çıktık ve bembeyaz ve uzun bir cübbeyle aşktan döndük durduk. bir ara cübbem önümden açılır gibi oldu ise de hemen döşümü kapattım ve dönmeye devam ettim. bunu takvamdaki kısa süreli bir düşüşe bağladım. bu dönme biçimi sade bir biçimde değildi.adeta operalardaki zıplayarak birçok figürü yapma şeklindeydi.
Cübbe ile döner dönmez HAY denmesi bu dönme fiilinin ALLAH’a bağlandığını açık olarak göstermek içindir.
Bu kıtada anlatılan şeyleri aynen yaşadığımız için böyle yazılmıştır. aynı günlerde çok yüksek bir iman ve cezbe yaşadığımızı ve hacca gittiğimiz 1995 yılında olduğunu söylemeliyim.
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Er olanlar meydan arar
Sual eyler gönül yoklar
Cümle alem melil bakar
Karar kılar meydanlara
Yiğitler ölmez canınan
Gecinden versin elinen
Vefasız suna çulunan
Karar kılar meyanlara
Yiğit dini üzre ölür
Ahir döner nura tevir
Nice canı şerre okur
Karar kılar beyanlara
Yiğit olan yiğit ölmez
Namertlere sırrın açmaz
Arap atlı Burak sormaz
Karar kılar sarp dağllara
Varırsan var canın ile
Elleri gör neler diye
Ekmeğe tuz eker diye
Karar kılar sadıklara
Yiğit sever elden âri
Söz tutturur gülden gayri
Yiter canı canan eyri
Karar kılar güzellere
Yiğit yanar onbeşinde
Avcı keser dağ başında
Yari bekler su başında
Karar kılar ıraklara
Yörük dağı zalim eyler
İnci mercan yaşlar söyler
Nice gönül közde beler
Karar kılar ataşlara
Bir yiğide edep gerek
Hatır bilmek soylu emek
Erkan ile yola düşmek
Karar kılar gönüllere
Arif kullar sınar seni
Dağıtırlar şol bendini
Alçak otur gör kendini
Karar kılar meclislere
Nasihatım yiğit sana
Açma keme sırlar ola
Elden aşşa otur daha
Karar kılar nazarlara
El iki derse sen birin
Eyilik eyle her kimin
İncinme yıksa mihengin
Karar kılar hem kimlere
Muradım yiğitler kânı
Söyler ol sen doğru lafı
Seven bilir hikmet kaşı
Karar kılar hakikate
Ahi ahmed yiğit arar
Söz pınarı kullar yuyar
Alma alma döşler döğer
Karar kılar körpelere
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Yörü bre yaren ağa
Senden âlâ yar olma mı?
Kışda yaylayan güzelin
Yanakları al olma mı?
Yaren kalbi çifte çotar
Her birinde güller biter
Bir yiğide iki düşer
Birin seven del’olma mı?
Yürek düşer bir zalime
Allar giyer el gördüye
Selam saldım nazlı yare
Ayrı düşmek zül’olma mı?
Yollar ince uzun gider
Uzun diye seven nider
Bahar gelmiş yazı geçer
Güzleyince bir olma mı?
Bugün yari düşte gördüm
Gördüm amma hayra yordum
Varıp güzellere sordum
Onbeşinde yar olma mı?
Hey ağalar zorlu beyler
Otağ kurmuş Yörük kızlar
Öteden sırnaşır canlar
Ayrılanlar bir olma mı?
Ben seni sevdim seveli
Alı mordan yar seçeli
Bahasıdır can vereli
Bencileyin kul olma mı?
Başı duman zorlu dağlar
Yaylasında kızlar eyler
Yarden ayrı düşen kullar
Yanıp yanıp kül olma mı?
Yarim giyer al yemeni
Kemha sarar gül bedeni
Emen bilir şol lebleri
Ölüp ölüp sorulma mı ?
Onbeşinde bir yar sevdim
Turnalarla selam saldım
Mah yüzünü huri sandım
Nur içinde sevilme mi?
Gül dikensiz olmaz imiş
Bülbül güle canan olmuş
Benim yarim can istemiş
Yar deyip de geçilme mi?
Ölmeden bir dem sürmedim
Kara toprak ben ölmedim
Öldüm öldüm de yitmedim
Aşk içinde yelinme mi?
Aşık Ahmet yanar imiş
İman kaşı aşka düşmüş
Muhammed’li yolda ölmüş
Hakk yanında kul olma mı?
Not: VARSAĞ Özel bir ezgiyle söylenen koşmaya denir. Önce Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkleri tarafından söylendiği için bu adla anılır. Semâiye benzer. Hece ölçüsünün en çok sekizli kalıbıyla yazılır. 4+4 duraklı veya duraksız olur. Kafiye şeması şöyledir: Xaxa bbba ccca.
Semâiden ezgi yönüyle ayrılır. Varsağı yiğitçe bir havayla okunur. Çokluk içinde “bre”, “hey”, “hey gidi”, gibi ünlemler yer alır. Bu ünlemlerin bulunmadığı varsağılar ezgisiyle fark edilir. Güney Anadolu’da Maraş’tan Mersin’e kadar uzayan bölgede yaşayan Varsak Türkleri, Selçuklular zamanında Anadolu’ya yerleşmişlerdi. Varsağı, Varsak Türkleri’nin kendilerine özgü bir ezgiyle söyledikleri türkü biçimidir. Halk edebiyatında en çok varsağı söyleyen aşık, Karacaoğlan’dır.
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Ya gel divan durayım
Ya git mecnun olayım
Bağlar soğuk alıyor
Gülüm kurban olayım
Ademe ol diyende
Nesline kul yazanda
Darına hay koşanda
Kulum kurban olayım
Ellerin bazarına
Dökülmez lisanına
Aşıklar yaranına
Canım kurban olayım
Sözüne ar bulunmaz
Nazına yar olunmaz
Sazına söz düzülmez
Dalım kurban olayım
Canımı cananıma
Halimi imanıma
Ömrümü çerağıma
Verem kurban olayım
Başımın secdesidir
Malımın zekatıdır
Ömrümün abiditir
Halim kurban olayım
Salatımı kılayım
Hayratımı vereyim
Muhammed’e koşayım
Külüm kurban olayım
Sıfat ayan eyledin
Zatı andan sırladın
Cümle boynu eyledin
Nazım kurban olayım
Azabımı çekmeden
Şarabımı içmeden
Ölmeden de ölmeden
Ölim kurban olayım
Selamımdan evladır
Merakımdan süfladır
Niyazımdan beladır
Yadım kurban olayım
Selam saldım güzele
Al kuşana beline
Yar koynumda gecele
Yarim kurban olayım
Bahar ermiş salından
Güzel yetmiş boyundan
Cümle ümmet kaşından
Ağlar kurban olayım
Yare yandım yakıldım
Ele düştüm alındım
Er kişiden sayıldım
Çağlar kurban olayım
Sofra düzdüm türlüdür
Bacıları güllüdür
Çırak kalfa ustadır
Eyler kurban olayım
Sözümden âlâ gelen
Yumuşa bela diyen
Edebi evla sayan
Beyler kurban olayım
Mecnun yazar elinden
Leyla sayar nazından
Muhabbetli yolundan
Gider kurban olayım
Bahar geçer gülünen
Güzel güler nazınan
Böyle sevda canınan
Çeker kurban olayım
Kimler geldi göçtüler
Seve seve öldüler
Candan geçip gittiler
Ölür kurban olayım
Ahi ahmed kurbandır
Canı Hakk’a kurbandır
Ümmet kaşı bundandır
Kurban kurban olayım
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.