Yüce dağlar sen de ben gibi ol’sın
Felek bir silledir vurdu gidiyor
Ayrı düştüm yarenimden eşimden
Felek bir silledir vurdu gidiyor
Yağmur yağar bahçada gül bitirir
Yel estikçe rayihasın getirir
Sarı çiğdem öbek öbek oturur
Bahar bir güldedir sardı gidiyor
Yücesinde ılgıt ılgıt karın var
Seni yaylayacak da dumanın var
Bilmem öyle bilmem şöyle kulun var
Dağlar bir yaredir sardı gidiyor
Kırmızı gül gonca açmış yazınan
Bir doru atınan kolda bazınan
Bir dem sürmedim on yedide kızınan
Çare bir kızdadır yaktı gidiyor
Yaz gelince iller göçer de konar
Yiğitler suyundan içip de kanar
Pınar başında yar deyip de çömer
Zaar bir çaredir yandı gidiyor
Yüce dağlar melil mahsun kalasın
Fethetmeye geldim yarin kal’asın
Onbeşinde gelin oldu duyasın
Zaar biçaredir yaktı gidiyor
Yine duman aldı dağların başın
Kudretten karadır yarimin kaşın
Şu güzele bir gonca da gül verin
Ak göğsü üstüne sardı gidiyor
Ahi ahmedin yanmıştır çırası
Gelmiyor bir türlü daha ölesi
Güzeller çerağı kendi yanası
Bu da biçaredir yandı gidiyor
ahi kul ahmed nasibidir
Behey yeşil gözlü güzel
Gülün bilmez demedim mi
Yiğit yıkar şu gözlerin
Ömür bilmez demedim mi
Bak şu nazlı güzel daşa
Selam eyler gelmez başa
Hakk’ın emrettiği kaşa
Şerri bilmez demedim mi
Ben bir deli olsam başa
Gömlek giyem önden sona
Aşkın olduğu şu yere
Çıkamazsın demedim mi
Şu güzelin kaşı gözü
Duramıyom ince sızı
Yar biçermiş ele bizi
Sınamazsın demedim mi
Usul edep erkan ola
Yola inmek ayan sa’ya
Cana düşen şu “bela”ya
Düşemezsin demedim mi
Ele düştü gönül kuşu
Çıka geldi kader yazı
Aşka çaldım dünü günü
Yanamazsın demedim mi
Bre güzel neler etti
Nice ocak söndü gitti
Kaşı gözü naza çekti
Karamazsın demedim mi
Yiğit olan doğru çalar
Namertler var eğri bakar
Dertlilere “Bari” düşer
Bilemezsin demedim mi
Yörü bre yaren ağa
Güzel kızlar saran dağa
Nice düşer yanık daha
Onbeş yetmez demedim mi
Bağı bostan zebil olur
Cümle alem melül olur
Güle düşmek yakîn olur
Dost haylamaz demedim mi
Güzel göze sürme çeke
Çeker perçem sırrım söke
Vakit gele tamam diye
Ağıt yetmez demedim mi
Ahmet arşın ile ölçün
Yele verdin koca ömrün
Karar oldu yaman düşün
El söylemez demedim mi
Hay ağalar zorlu beyler
Yol eylemiş dağa kızlar
Su yaylası genç ağırlar
Seni bilmez demedim mi
Hûma kuşu yüksek uçar
Yiğit olan alçak düşer
Felek bize türlü donlar
Biçer biçmez demedim mi
Kerpiç döktüm ömür ölçer
Varır gider selam eyler
Şu âleme girer çıkar
Kapı ağmaz demedim mi
Yörü bre kaşı keman
Senden âlâ yar eylemen
Dünya ipe ecel yaman
Çeker çekmez demedim mi
Bir gönüldür yandı canım
Kurban olsun sende canım
Felek kollar pundun senin
Büker bükmez demedim mi
Ölmeden bir dem sürmedim
Kara toprak ben ölmedim
Ne aman bildin ne güman
Zulüm bitmez demedim mi
Felek derler kendi bilir
Aman vermez zaman bilir
Ne söylesek kulak sağır
Kader bilmez demmedim mi
Böyle m’olur böyle m’olur
Yardan ayrı düşen n’olur
İner deryaya dökülür
Katre bilmez demedim mi
Ey turnalar selam edin
Yar yoluna güller saçın
Ah eyledim güllü benim
Aşkın gülmez demmedim mi
Kırk beste yapmış bülbül
Kırkına da yakarmış gül
Eğri dalda doğru melül
Aşkın sapmaz bilmedin mi
Güllü benim gül senindir
Güllü bekler gül elimdir
Çala dursam kırk donumdur
Aşkın baçsız bilmedin mi
Seve durdum feta candan
Güle rakib oldum halden
Canım sevdim canan canlan
Aşkın duymaz görmedin mi
Seve durmuş feta yoktan
Canan sevmiş cana kuldan
Meydan sandı benli yoldan
Aşkın bensiz bilmedin mi
Karar düştü ahmed paşa
Bülbül cana rakip ola
Kim yanarsa önden sona
Aşkın çulsuz bilmedin mi
Ahi ahmed güle yazdı
Gül baharda gonca açtı
Bir bülbüle canan oldu
Aşkın sensiz bilmedin mi
Yetti gari gülün kastı
Çala durur bülbül mesti
Gülşenimde poyraz esti
Aşkın elsiz dermedim mi
Yolum dertli aşım dertli
Kolum bekler güle katlı
Muhammed’li yola saptı
Aşkın sekmez demedim mi
Ahi ahmed onbeş yazar
Yazı diye güzel sarar
Bakar bakar Hakk’a düşer
Aşkın yetmez sevmedin mi
aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur
Gönül ne gezersin sarp yaylalarda
Geliver ovaya el’e gidelim
Bir güzel bir yiğide yetmezmiş
Sunaları bolca il’e gidelim
Yad illerde ne güzeller var imiş
Bir yiğide onbeş güzel dar imiş
Sordurun kadıya bize kaç imiş
İmamları bolca il’e gidelim
Muhanetin köprüsünden geçilmez
Çirkinlerin testisinden içilmez
Güzellerin sadıkına doyulmaz
Avratları bolca il’e gidelim
Kalem kaşlar sürmeyle ne zalımdır
Güzel kızlar yiğit ile algındır
Benim yarim söğüt gibi salkımdır
Çemenleri bolca il’e gidelim
Gardaşım yoldaşım yanıma gelsin
Sabahım akşamım gönlümü alsın
Güzeller seçermiş boyumu görsün
Cerenleri bolca il’e gidelim
Güzel kızlar bellerinden bağlanır
Zülüfleri beliğinden örülür
Benim yarim dillerinden öpülür
Sohbetleri bolca il’e gidelim
Mani dizdim ben yarime usuldan
Dara düşmüş sülalesi malından
Üçe aldım beşe sattım karından
Harmanları bolca il’e gidelim
Güzelim güzelim bahtı güzelim
Candan geçtim yetmez imiş maralım
Vermez imiş on gardaşın vuralım
Mavzerleri bolca il’e gidelim
Güzelle yatmak bir ömür törpüsü
Soğutur koynundan canım yarısı
Akşam sabah bir istanbul türküsü
Sadakati bolca il’e gidelim
Benim yarim sallandıkça boylanır
Yalan bilmez manilerle datlanır
Huyu güzel sevildikçe allanır
Nazlıları bolca il’e gidelim
Ahi kul ahmed de güzel severmiş
Üç beş değil on güzeli kız öpmüş
Zaman gelmiş bir hatuna kul olmuş
Huzurları bolca il’e gidelim
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir
Benden selam olsun gül yüzlü yare
Güzelliğin gülden sorulur olsun
Kıymatın bilinsin el düşe nara
Güzelliğin elden sorulur olsun
Kız, aklımı aldın divane kıldın
Kara kaşlarını nazara yazdın
Bir gün yatıp on gün yabana saydın
Vefalığın halden sorulur olsun
Dağlar açmış perçemini kaşına
Güller açmış goncasını dalına
Güzel çekmiş çadırını halına
Hatırların boy’dan sorulur olsun
Güzel gel seninle kiraz yolalım
Ayva nar hemi de pazar edelim
Beşe alıp üçe sattık nidelim
Kazançların baçtan sorulur olsun
Güzel gel bir gececik sarılalım
Ağu içir ölüncek bakışalım
Ha şöylece canları verişelim
Bahaların candan sorulur olsun
Ben bu güzelle ne etsem neylesem
Üç gün atlı beş gün yaya yürüsem
Yörük yaylasında niza eylesem
Güzellerin bey’den sorulur olsun
Bu güzele benzer yar bulamadım
Alı al moru mor gül deremedim
Sevdim de kıymatını bilemedim
Cilvelerin benden sorulur olsun
Güzel aldın beni cilveyle nazla
Melhem olman mı bir ballıca sözle
Ak ellerle yaram sarsan ha şöyle
Şifaların yarden sorulur olsun
Güzel, bir ah çeksem dağlar başına
Zülfün peçe çekmiş zalım kaşına
Sende bu güzellik anan soyuna
Cefaların nazdan sorulur olsun
Bu yar ile pazar eyledik baştan
Sinene çek dedi dertlerim halden
Çeker oldum bitmedi yazdan kıştan
Salaların kaştan sorulur olsun
Ahi kul ahmedim sevmek işimdir
Güzeller hatırı baha canımdır
Bu güzele yanmak iman düşümdür
Yazgıların Hakk’tan sorulur olsun
Baç: Pazar vergisi
Boy: ırk boyu
Baha:bedel
Bey:Yörük beyi
Zülf:saç
aşık ahi kul ahmede nasibdir