Allanır pullanır kınalar yakar oy
Sürme ile nazara kimler girer oy
Hörü, gelin olmuş da ata biner oy
Yollar uzun ince beller sorulmaz oy
Allı gelin allı gelin oy oy
Al kuşakla bağlı gelin oy oy
Kızılırmak yaran olmaz oy oy
Atlılara baş bu gelin oy oy
Al kuşağı dolar idi gardaşı oy
Boz eğeri ata vurdu yoldaşı oy
Üç köy öte varmak idi maksadı oy
Eller ırak nice kader sorulmaz oy
Allı gelin pullu gelin oy oy
Dualarda güllü gelin oy oy
Kızılırmak canan olmaz oy oy
Canlar ile baç bu gelin oy oy
Damlar boş kalırmış gelin gidince oy
Yollar tozuturmuş güvey gelince oy
Köprüler yıkılırmış kavuşunca oy
Kimler uzun nice canlar sorulmaz oy
Boylu gelin poslu gelin oy oy
Yiğitlere yaslı gelin oy oy
Kızılırmak nadim olmaz oy oy
Kimler ile göçtü gelin oy oy
Görümceler yengeler kaynanalar oy
İmamlar beyler nicedir ağalar oy
Yandı yandı köz köz oldu ciğerler oy
Kimler yanar nice hallar sorulmaz oy
Allı gelin pullu gelin oy oy
Domurları terli gelin oy oy
Kızılırmak gonca bilmez oy oy
Ağıtlarda yazgı gelin oy oy
Ulak saldım yarim gele kavuşak oy
Üç yüz atlı beş yüz yaya buluşak oy
Kapaltı’nda atlıları tozutak oy
Köprü gider canlar düşer sorulmaz oy
Allı gelin zorlu gelin oy oy
Meleklere hörü gelin oy oy
Kızılırmak taze bilmez oy oy
Azrail’e sözlü gelin oy oy
Köprüler yıkılır yiğitler ölür oy
Yazgılar çözülür kötüler kalır oy
Dua okunur ağıtlar yakılır oy
Gelin gider yiğit ağlar sorulmaz oy
Allı gelin akça gelin oy oy
Gönüllere gökçe gelin oy oy
Kızılırmak iman bilmez oy oy
Allah’ına kul bu gelin oy oy
Kızılırmak zalımsın zalım zalım oy
Koç yiğitler yutar oldun yanayım oy
Beş köprü de sırtına ben vurayım oy
Giden gitsin sular çağlar sorulmaz oy
Allı gelin şallı gelin oy oy
Ağıtlara düştü gelin oy oy
Kızılırmak edep bilmez oy oy
Muhammed’e koştu gelin oy oy
Kayseri Sarıoğlan ilçesi, Karaöz Köyü girişinde bulunmaktadır. Şahruh Bey, Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu olup, bu köprüyü Kızılırmak üzerinde XVI.yüzyılın başında yaptırmıştır. Şahruh Bey’in oğlu Mehmet Bey tarafından da 1538-1539 tarihlerinde onarılmıştır. Bu onarımla ilgili bir kitabe köprü üzerinde bulunmaktadır. Kitabenin mealen anlamı:
”Bu köprüyü h.945 (1538-1539) ‘de Alaüddevle Zulkadirî Sasani’nin oğlu Şahruh Bey’in oğlu Mehmet Emir Abdullah eliyle onardı”.
Köprü muntazam kesme taştan yapılmıştır. Sekiz kemerlidir. Ortada yüksek sivri bir kemer, onun yanında da gittikçe alçalan beşer kemer daha bulunmaktadır. Yanlardaki korkuluklar iyi bir durumda olup, köprü günümüzde de kullanılmaktadır.
KÖPRÜNÜN HİKAYESİ
Rivayete göre Şahruh Köprüsünün eski yeri şimdiki yerinden 1600 metre daha yukarıda imiş. Köprü uzun yıllar insanları Kızılırmak’ın üzerinden geçmesine vasıta olmuş. Günü gelmiş yorulmuş insanları taşıya taşıya. Günün birinde üzerinden düğün alayı geçerken yıkılıvermiş.
Kayseri ve Yozgat’tan hareket eden iki düğün alayı köprünün üstünde buluşmuşlar. Ağıta göre köprünün üstünde üç yüz atlı, beş yüz de yaya varmış. Bunca insanı taşıyamayan eski köprü yıkılıvermiş ve Kızılırmak’ın azgın sularına kapılan insanlardan kimisi kurtulur, kimisi Kızılırmak’ın azgın sularında kaybolup gitmiştir.
Aşık hattat ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
sevgili okurlar.. aşağıdaki şiirin dördüncü satırları gerçekten uygun bir kıta bitişi bulunamadığı için boş bırakılmıştır.
bu boşlukları sizin doldurmanızı isteyelim, sizin günyüzüne çıkmayan şairliğinizi hayata yansıtıp paylaşalım dedik. olmadı diye düşünmeyin.
asıl olmayan şey sizin “yapamam, ya da beğenmezler” dediğiniz şeydir unutmayın. cesur olan iş yapar ve kusuru da olur. korkak olan kusursuz kalır
lakin bi işe yaramaz ve iş yapmamış olur. bekliyoruz son satırları inşaallah. …
(başlık)………………………
Acı biber dilimden
Yuvarlandı önümden
Sevdiğimi gözünden
………………………..
Gelin başı saçaklı
İnce beli kuşaklı
Sevdiğim yar bacaklı
…………………………
Portakal dilim dilim
Kaynanam ister ölim
Oğluna gonca gülüm
…………………………
Kaynanam çene yapar
İşe uzaktan bakar
Baş köşede kör sakar
……………………………
Tavuk aldım durmaya
Kümeslere girmeye
Kaynanama söyleye
…………………………..
Bostan çapalayalım
Dallarını kıralım
Eller kırıla gelin
…………………………..
Gelin eli çiçekli
Yeni uçtan kolçaklı
Görsen şişe bacaklı
……………………………
Bağım bahçem çiçekli
Hizmet etsem köçekli
Evden kovarmış beni
…………………………..
Gelin dırdır etmezmiş
Usul adap bilmezmiş
Kaynana da olsaymış
…………………………..
Sokak sokak gezinir
Oğlum arar dövünür
Güzel yok mu tavlanır
……………………………
Pazar gördüm lahana
Varı verdim anama
Kızdı cadı kaynana
…………………………
Güzel görün çarşıda
Çirkin gelin kapıda
Para yetmez boyana
…………………………
Hopla zıpla kaynana
Dırdır edip söylene
Oğlun beni sevdi ya
………………………….
Ciğer gelir çarşıdan
Ocak başı hatırdan
Gelin inmez kucaktan
…………………………
Mani dizdim marazdan
Güzel sevdim kirazdan
Çöpte öten horozdan
………………………………
Kırmızıdır karpuzum
Kaynanama arsızım
Oğlu durmaz sevdiğim
…………………………..
*
ahi kul ahmed’e nasib