Ala gözlerini sevdiğim dilber
Eğlenir de benim ilen kalın mı
Seninle canlarımızı değişsek
Kara gözlüm benden üste alın mı
Gel gör ki bizim iller de nasıldır
Seni misafir etmek de usüldür
Bilmem ceren boylu bilmem usuldur
Ala gözlüm boyun benden uzun mu
Melil üzgün dört bir yana bakarsın
Ataşına nice yiğit yakarsın
Seher yeli burcu burcu kokarsın
Kara kaşlım güle rakib oldun mu
Mayıl oldum gerdanına doyamam
Sıra sıra benleri de sayamam
En sonunda benim oldun diyemem
Seni bana yazsam kayıl olun mu
Kadir mevlam seni bana yaratmış
Kargı kamış gibi boyun uzatmış
Kem sözlerin de sinemi yakarmış
Söylemesen bana çatlan ölün mü
Ahi kul ahmedim yaran tazele
Böyle yaşanmaz böyle bin derd ile
Bu yıl da kul olduk şu güzellere
İsyan etsem buna razı olun mu
ahi kul ahmed nasibidir
Kara gözlerine kurban olduğum
Uzak durma eller gibi nazilen
Dara düşürüp de candan geçtiğim
Uzak durma bahar gibi gülinen
Benim yarim cana düşmüş derdinden
Sala verir komşuları yelinden
Sormaz bana bir hamaylı ferinden
Uzak durma kemler gibi tozunan
Yaz gelince katar katar devenin
Kıvrım kıvrım gider yolu yaylanın
Benim ilen düşmez oldu kararın
Uzak durma söyler gibi halınan
Akar pınarları da suyu çağlar
İnim inim inler güzeli ağlar
Çıkmış anası da var seyran eyler
Uzak durma ağlar gibi yaşınan
Engininden yüğseğine çıkılmaz
Yaban girse meşelerin sökülmez
Şartı zordur beylerden kız alınmaz
Uzak durma yeğler gibi elinen
Yavaş yürü ala donlu güzelim
Allah kabul etsin dua edeyim
Ayan oldu halim sana niceyim
Uzak durma beyler gibi zorunan
Ahmaklar bilmeye güzel sevmeyi
Sevaptır yüzüne bakıp sarmayı
Namahrem olmaz yanaktan öpmeyi
Uzak durma verir gibi balınan
Hasta oldum odalarda yatamam
Göz göz oldu yarelerim saramam
Almaz isem bu güzeli ölemem
Uzak durma kaçar gibi beninen
Arap atlar yakın eder ırağı
Bayram olur barışır bey otağı
Sevap olur bir gül daha kucağı
Uzak durma korkar gibi gülinen
Düğün ola hem al bayrak çekile
Usul boya yeşil kemha biçile
Yar sallanıp da koluma gir hele
Uzak durma canlar gibi eşkinen
Çifte çifte avrat ile yataktan
İkiz veren gözde olur ferikten
Leblerine gül dikerim belikten
Uzak durma sarar gibi kolunan
Bir ahi ahmed yaşamış dünyada
İki avradı çotarmış hanyada
Yakam diye beyan etmiş kadıya
Uzak durma yanar gibi teninen
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir
Selam edin mühür gözlü yarime
Acep bahar dalım nazlı açar mı
Yenem dedim yenemedim göğnüme
Acep bahar dalım karla üşür mü
Hani benim ince belli yavuklum
Dağlar, söyle, sana var mı zararım
Canım burda canan orda nigarım
Acep seher yelim, şalı sarar mı
Herkes gider imiş kendi yoluna
Canan döner imiş kendi özüne
Harda canım yitmiş canan eşkine
Acep bahar demim gonca kokar mı
Yarin sevdasına düştüm düşeli
Yanar yüreğim de kar ile döşeli
Kimse bilmez sevda zulme döneli
Acep nazardayım gözü yıkar mı
Kömür gözlü yar, Horoz’un Gedik’ten
Var Boztepe’ye de anam kaşından
Seni eller alsın cahil sazından
Acep anar da, ha geri döner mi
Al kınalar yakmış akça ellere
Belikleri salmış kolunç üstüne
Zabah ağşam andım yetmiş kere de
Acep “kim o” desem göğnün açar mı
Bülbülü figana yazdım bilmezmiş
Ben’imi ataşa saldım yanmazmış
Yokluğu fakr’ime verdim yetmezmiş
Acep kaçtır baha, canı yakar mı
Görem dedim nazlı yarin boyunu
Kaştan almış akça eller suyunu
Dağlar ile kaşı söyler eşkini
Acep gözlerim aşka kanar mı
Yunmuş arınmış Çuğun’un Gölünde
Işıldaşır yanar kına zülfünde
Salına salına yürür ardınca
Acep cariyem bana da kanar mı
Lale sümbül güle bağrın çemenmiş
Bülbül olamadım canım bahaymış
Yit dedim de yitmez nice nizaymış
Acep aşk od’na da cana kanar mı
Nazlı gözler sürme ilen zalımdır
İnce bele çiğ ibrişim bağımdır
Seni sarmak kaç seherlik şalımdır
Acep ağlar gözüm seni yıkar mı
Algın gözler dağdan aşmış aldırmış
Karı kaşa bahar açan perçemmiş
Çemeninde namaz durdum yakınmış
Acep eller duam yari yuyar mı
Yar ile yaran ile gel söverek
Çözemedim ak domuru sıkarak
Ayva kiraz dudakları emerek
Acep ölsem yarim beni yuyar mı
Bir yar için beş del’leri oynarım
Gömlek giysem yundum diye yazarım
Arşu âlâ yurdum oldu dönerim
Acep gökte sema beni yıkar mı
Ahi kul ahmedim Hakk’a bakarım
Hakk deyip de geçmem kulu düşerim
Halk içinde Behlül diye düşerim
Acep sorsam Mansur bene Reşit mi
açıklama: horozun gedik, kırşehirin doğusundaki kervansaray dağının, anamın kaşı dediğim akrabalarının olduğu boztepe kazasına doğru verrdiği geçitin adıdır.
bülbülün figana yazılıp bilmemesi demek:, aşka düşen birinin niye aşka düştüğünü dahil bilmemesi kendi durumundan haberdar olmaması, yani kendini görmemesi, kendine dönmemesi gerektiğini söylüyor. kendinin farkına varan tedbir alır. halbuki aşkta tedbir yoktur, kendini değil maşukunu görmek esastır. kendini gören düşer, kibre bile gidebilir veya kendinde bir şey görmeye başlar ki bu aşkı bitirir.. halbuki karşıya bakan ayağını da kendini de görmez. hallacı mansuru da bir yerde durduran ve “enel hakk” dedirten kendini görmesidir ve canıyla ödemiştir. halbuki hz. rasulüllah sürekli ileri baktı, hiç kendine bakmadı, her makamdan sonra daima bir ileri makam olmalı dedi,, bir taraftan da ilerledikçe bir önceki eksik bir makam olduğu için gerideki dünkü makamına “estağfirullah” dedi. işte hergün ilerleyip geriye estağfirullah demeyi müslümanlar anlamıyor, anlamıyor, ölecem valla. azrail geldiğinde onu serbest bıraktı allaha yürüyüp yürümemekte.. fakat onun bu dünyadaki ilerleyeceği makam bitmişti ve şimdi hasta yatağında refiki ala dediğimiz allah’ın yanına göz dikti. şimdi dünyaya estağfirullah diyecek makam kalmamıştı ve o da dünyada artık kalmak istemedi. kalsaydı ilerleyemeyecekti ve iki günü birbirine eşit olan ziyandadır hadisi gereğince ziyan içinde olacvaktı. bu da bir peygambere yakışmazdı.
işte mümin kardeşim, sen de hergün bir ileri gitmek için ikra=oku çalış da ilerleyince estağfirullah diyeceğin bir arkada eksik günün olsun, kemale yürü bütün gücünle. aptalca bilmeden estağfirullah deyip durma. bunu anla ve gereğini yap. yarısı boş tesbih dönderip durma.. bu, dille zikir, kalple zikir ve en önemlisi ahlak ve tekniğe dönüşmüş yaşanan zikirden bu üçüncüsünü ifade eder.. anlamadıysanız daha yapacağım bir şey kalmadı ey geri kalmış müslüman. sen geri olmasan bu ülke kendiliğinden ileri olur mu?
ülkene geri kalmış deyip kendi geri kalmışlığını görmeyen aptal müslümanım. bizim şu siteyi nasıl gayretle doldurduğumuzu sizin için bir anlasan eh birazcık sana örnek teşkil eder acizane..sen bizim gibi en az 12 saat horlana horlana çalıştığımız zinhar sizi ilgilendirmez. siz başkalarınca belirlenmiş başkaları örnek alınmış alışılmış hayatınızı VAHİY İÇİNDE İNSAN İÇİN ASLA BOZMAZSINIZ. CEBİNİZDEN 5 KURUŞ ÇIKSIN İSTEMEZSİNİZ. Bİ UCUNDAN DA BİZ TUTALIM DEMEZSİNİZ. VERDİĞİMİZ KAĞITLARDAN 1 LİRAYA 20 TANE ÇOĞALTIP ARKADAŞ VEYA KOMŞUNUZA İKRAM ETMEZSİNİZ. NASIL OLSA BİRİLERRİ YAPAR DER GEÇERSİNİZ. YA DA VERMEKTEN UTANIRSINIZ. ZAMAN ZAMAN BANA DENEN EŞŞOĞLUEŞŞEK LAFI BENİ ETKİLEMEZ VE SARSMAZ LAKİN SİZ BUNA HORLANMAYA TAHAMMÜL EDEMEZSİNİZ. UNUTMAYIN Kİ DİNİ İÇİN HORLANMAYI GÖZE ALAMAYANI ALLAH AŞIK YAZMAZ, YAZMAZ. SİZ BUNU BİLİR BU SEFER ON DAN BUNDAN ŞEFAATLE ARASYI KLAPATMAK İSTERSİNİZ. APTALLAR… ŞEFAATİN DE ALLAHIN İZNİNE ÖNCE LAYIK OLMAYI HELE BİR BİLSEYDİNİZ YA. DOĞRUSU BUNDAN DA MORALİNİZ BOZULUR. LAKİN ARTIK BUNA GÖZÜNÜZÜ KAPAR, KULAĞINIZI TIKAR VE APTALCA GÖZÜ BAĞLI AT GİBİ AHİRET UÇURUMUNA HÜLYALAR İÇİNDE GİDERSİNİZ????
SİZLERİ SEVİYORUM. BİRAZ AKILLI OLUN AKILLI. HADİSTE AKILLI OLAN AHİRETİ DÜŞÜNEN VE GEREĞİNİ YAPAN ADAMDIR BUYRULDU. AKILLI OLMAK BU, BU, İLERİDEKİ MENFAAT. BU DÜNYADAKİ TİLKİLİK DEĞİL, DEĞİL..
yokluğun fakre verilmesi demek sadece dünyayı terkin yeterli olmadığı, bir taraftan da tasavvufi bilgi ve aşkını duymak gerektiğini ima ediyor.
aşık ahi kul ahmede nasibdir.
Bir suna eğlenir pınar başında
Koç yiğitler sıra sıra dizilir
Bir turna eğlenir Seyfe gölünde
Koç yiğitler sıra sıra yakılır
Bir kara gözlüdür sınar kaşında
Bir kara oğlandır düşer peşinde
Naz-u niyazla söyleşir keyfince
Koç yiğitler kara kara yazılır
Bir sarı gelindir açar leblerin
Bir çare yalandır kaçar gözlerin
Kim demiş benimdir ince bellerin
Koç yiğitler dara dara yazılır
Bir yazı söylenir levhi mahfuzda
Kim nice yiğittir yazar alnında
Gün gele yakarmış gönül şavkında
Koç yiğitler kara kara yazılır
ahi kul ahmed’e nasib