Benden üste alın mı (Koşma)

Ala gözlerini sevdiğim dilber

Eğlenir de benim ilen kalın mı

Seninle canlarımızı değişsek

Kara gözlüm benden üste alın mı

 

Gel gör ki bizim iller de nasıldır

Seni misafir etmek de usüldür

Bilmem ceren boylu bilmem usuldur

Ala gözlüm boyun benden uzun mu

 

Melil üzgün dört bir yana bakarsın

Ataşına nice yiğit yakarsın

Seher yeli burcu burcu kokarsın

Kara kaşlım güle rakib oldun mu

 

Mayıl oldum gerdanına doyamam

Sıra sıra benleri de sayamam

En sonunda benim oldun diyemem

Seni bana yazsam kayıl olun mu

 

Kadir mevlam seni bana yaratmış

Kargı kamış gibi boyun uzatmış

Kem sözlerin de sinemi yakarmış

Söylemesen bana çatlan ölün mü

 

Ahi kul ahmedim yaran tazele

Böyle yaşanmaz böyle bin derd ile

Bu yıl da kul olduk şu güzellere

İsyan etsem buna razı olun mu

 

 

ahi kul ahmed nasibidir

29 Aralık 2015
Okunma
bosluk

Yörük kızı (Koşma)

Kara gözlerine kurban olduğum

Uzak durma eller gibi nazilen

Dara düşürüp de candan geçtiğim

Uzak durma bahar gibi gülinen

 

Benim yarim cana düşmüş derdinden

Sala verir komşuları yelinden

Sormaz bana bir hamaylı ferinden

Uzak durma kemler gibi tozunan

 

Yaz gelince katar katar devenin

Kıvrım kıvrım gider yolu yaylanın

Benim ilen düşmez oldu kararın

Uzak durma söyler gibi halınan

 

Akar pınarları da suyu çağlar

İnim inim inler güzeli ağlar

Çıkmış anası da var seyran eyler

Uzak durma ağlar gibi yaşınan

 

Engininden yüğseğine çıkılmaz

Yaban girse meşelerin sökülmez

Şartı zordur beylerden kız alınmaz

Uzak durma yeğler gibi elinen

 

Yavaş yürü ala donlu güzelim

Allah kabul etsin dua edeyim

Ayan oldu halim sana niceyim

Uzak durma beyler gibi zorunan

 

Ahmaklar bilmeye güzel sevmeyi

Sevaptır yüzüne bakıp sarmayı

Namahrem olmaz yanaktan öpmeyi

Uzak durma verir gibi balınan

 

Hasta oldum odalarda yatamam

Göz göz oldu yarelerim saramam

Almaz isem bu güzeli ölemem

Uzak durma kaçar gibi beninen

 

Arap atlar yakın eder ırağı

Bayram olur barışır bey otağı

Sevap olur bir gül daha kucağı

Uzak durma korkar gibi gülinen

 

Düğün ola hem al bayrak çekile

Usul boya yeşil kemha biçile

Yar sallanıp da koluma gir hele

Uzak durma canlar gibi eşkinen

 

Çifte çifte avrat ile yataktan

İkiz veren gözde olur ferikten

Leblerine gül dikerim belikten

Uzak durma sarar gibi kolunan

 

Bir ahi ahmed yaşamış dünyada

İki avradı çotarmış hanyada

Yakam diye beyan etmiş kadıya

Uzak durma yanar gibi teninen

 

  •  Hamaylı:içinde bir miktar kuran ve dua bulunan, tedavi ve korunma amaçlı, deri kaplama, küçük kitapçık
  •  kem:dedikodulu kötü söz
  • beylerden kız almak: yörük beyleri yabana kız verirken şart koşarlar damada, ve bunlar ağırdır
  • namahrem: mahrem olmayan
  • kemha: yeşil ipekli kumaş
  • eşk: aşk
  • ferik: ikinci avrat olup daha yangılı ve verimlidir.
  • leb: meme
  • hanya: hayali bir yer adı
  • yakayı kadıya beyan etmek demek iki avrattan da dertli olup boşanmaya kadıya gitmek demektir.

hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir

 

13 Eylül 2012
Okunma
bosluk

Yar İle Yaran İle (Koşma)

Selam edin mühür gözlü yarime

Acep bahar dalım nazlı açar mı

Yenem dedim yenemedim göğnüme

Acep bahar dalım karla üşür mü

 

Hani benim ince belli yavuklum

Dağlar, söyle, sana var mı zararım

Canım burda canan orda nigarım

Acep seher yelim,  şalı sarar mı

 

Herkes gider imiş kendi yoluna

Canan döner imiş kendi özüne

Harda canım yitmiş canan eşkine

Acep bahar demim gonca kokar mı

 

Yarin sevdasına düştüm düşeli

Yanar yüreğim de kar ile döşeli

Kimse bilmez sevda zulme döneli

Acep nazardayım gözü yıkar mı

 

Kömür gözlü yar, Horoz’un Gedik’ten

Var Boztepe’ye de anam kaşından

Seni eller alsın cahil sazından

Acep anar da, ha geri döner mi

 

Al kınalar yakmış akça ellere

Belikleri salmış kolunç üstüne

Zabah ağşam andım yetmiş kere de

Acep “kim o” desem göğnün açar mı

 

Bülbülü figana yazdım bilmezmiş

Ben’imi ataşa saldım yanmazmış

Yokluğu fakr’ime verdim yetmezmiş

Acep kaçtır baha, canı yakar mı

 

Görem dedim nazlı yarin boyunu

Kaştan almış akça eller suyunu

Dağlar ile kaşı söyler eşkini

Acep gözlerim aşka kanar mı

 

Yunmuş arınmış Çuğun’un Gölünde

Işıldaşır yanar kına zülfünde

Salına salına yürür ardınca

Acep cariyem bana  da kanar mı

 

Lale sümbül güle bağrın çemenmiş

Bülbül olamadım canım bahaymış

Yit dedim de yitmez nice nizaymış

Acep aşk od’na da cana kanar mı

 

Nazlı gözler sürme ilen zalımdır

İnce bele çiğ ibrişim bağımdır

Seni sarmak kaç seherlik şalımdır

Acep ağlar gözüm seni yıkar mı

 

Algın gözler dağdan aşmış aldırmış

Karı kaşa bahar açan perçemmiş

Çemeninde namaz durdum yakınmış

Acep eller duam yari yuyar mı

 

Yar ile yaran ile gel söverek

Çözemedim ak domuru sıkarak

Ayva kiraz dudakları emerek

Acep ölsem yarim beni yuyar mı

 

Bir yar için beş del’leri oynarım

Gömlek giysem yundum diye yazarım

Arşu âlâ yurdum oldu dönerim

Acep gökte sema beni yıkar mı

 

Ahi kul ahmedim Hakk’a bakarım

Hakk deyip de geçmem kulu düşerim

Halk içinde Behlül diye düşerim

Acep sorsam Mansur bene Reşit mi

 

açıklama: horozun gedik, kırşehirin doğusundaki kervansaray dağının, anamın kaşı dediğim akrabalarının olduğu boztepe  kazasına doğru verrdiği geçitin adıdır.

bülbülün figana yazılıp bilmemesi demek:, aşka düşen birinin niye aşka düştüğünü dahil bilmemesi kendi durumundan haberdar olmaması, yani kendini görmemesi, kendine dönmemesi gerektiğini söylüyor. kendinin farkına varan tedbir alır. halbuki aşkta tedbir yoktur, kendini değil maşukunu görmek esastır. kendini gören düşer, kibre bile gidebilir veya kendinde bir şey görmeye başlar ki bu aşkı bitirir.. halbuki karşıya bakan ayağını da kendini de görmez. hallacı mansuru da bir yerde durduran ve “enel hakk” dedirten kendini görmesidir ve canıyla ödemiştir. halbuki hz. rasulüllah sürekli ileri baktı, hiç kendine bakmadı, her makamdan sonra daima bir ileri makam olmalı dedi,, bir taraftan da ilerledikçe bir önceki eksik bir makam olduğu için gerideki dünkü makamına “estağfirullah” dedi. işte hergün ilerleyip geriye estağfirullah demeyi müslümanlar anlamıyor, anlamıyor, ölecem valla.  azrail geldiğinde onu serbest bıraktı allaha yürüyüp yürümemekte.. fakat onun bu dünyadaki ilerleyeceği makam bitmişti ve şimdi hasta yatağında refiki ala dediğimiz allah’ın yanına göz dikti. şimdi dünyaya estağfirullah diyecek makam kalmamıştı ve o da dünyada artık kalmak istemedi. kalsaydı ilerleyemeyecekti ve iki günü birbirine eşit olan ziyandadır hadisi gereğince ziyan içinde olacvaktı. bu da bir peygambere yakışmazdı.

işte mümin kardeşim, sen de hergün bir ileri gitmek için ikra=oku çalış da ilerleyince estağfirullah diyeceğin bir arkada eksik günün olsun, kemale yürü bütün gücünle. aptalca bilmeden estağfirullah deyip durma. bunu anla ve gereğini yap. yarısı boş tesbih dönderip durma.. bu, dille zikir, kalple zikir ve en önemlisi ahlak ve tekniğe dönüşmüş yaşanan zikirden bu üçüncüsünü ifade eder.. anlamadıysanız daha yapacağım bir şey kalmadı ey geri kalmış müslüman. sen geri olmasan bu ülke kendiliğinden ileri olur mu?

ülkene geri kalmış deyip kendi geri kalmışlığını görmeyen aptal müslümanım. bizim şu siteyi nasıl gayretle doldurduğumuzu sizin için bir anlasan eh birazcık sana örnek teşkil eder acizane..sen bizim gibi en az 12 saat horlana horlana çalıştığımız zinhar sizi ilgilendirmez. siz başkalarınca belirlenmiş başkaları örnek alınmış alışılmış hayatınızı VAHİY İÇİNDE İNSAN İÇİN ASLA BOZMAZSINIZ. CEBİNİZDEN 5 KURUŞ ÇIKSIN İSTEMEZSİNİZ. Bİ UCUNDAN DA BİZ TUTALIM DEMEZSİNİZ. VERDİĞİMİZ KAĞITLARDAN 1 LİRAYA 20 TANE ÇOĞALTIP ARKADAŞ VEYA KOMŞUNUZA İKRAM ETMEZSİNİZ. NASIL OLSA BİRİLERRİ YAPAR DER GEÇERSİNİZ. YA DA VERMEKTEN UTANIRSINIZ. ZAMAN ZAMAN BANA DENEN EŞŞOĞLUEŞŞEK LAFI BENİ ETKİLEMEZ VE SARSMAZ LAKİN SİZ BUNA  HORLANMAYA TAHAMMÜL EDEMEZSİNİZ. UNUTMAYIN Kİ DİNİ İÇİN HORLANMAYI GÖZE ALAMAYANI ALLAH AŞIK YAZMAZ, YAZMAZ.  SİZ BUNU BİLİR BU SEFER ON DAN BUNDAN ŞEFAATLE ARASYI KLAPATMAK İSTERSİNİZ. APTALLAR… ŞEFAATİN DE ALLAHIN İZNİNE ÖNCE LAYIK OLMAYI HELE BİR BİLSEYDİNİZ YA. DOĞRUSU BUNDAN DA MORALİNİZ BOZULUR. LAKİN ARTIK BUNA GÖZÜNÜZÜ KAPAR, KULAĞINIZI TIKAR VE APTALCA GÖZÜ BAĞLI AT GİBİ AHİRET UÇURUMUNA HÜLYALAR İÇİNDE GİDERSİNİZ????

SİZLERİ SEVİYORUM. BİRAZ AKILLI OLUN AKILLI. HADİSTE AKILLI OLAN AHİRETİ DÜŞÜNEN VE GEREĞİNİ YAPAN ADAMDIR BUYRULDU. AKILLI OLMAK BU, BU, İLERİDEKİ MENFAAT. BU DÜNYADAKİ TİLKİLİK DEĞİL, DEĞİL..

yokluğun fakre verilmesi demek sadece dünyayı terkin yeterli olmadığı, bir taraftan da tasavvufi bilgi ve aşkını duymak gerektiğini ima ediyor.

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir.

24 Mart 2012
Okunma
bosluk

Koç yiğitlerin sunası (Koşma)

Bir suna eğlenir pınar başında

Koç yiğitler sıra sıra dizilir

Bir turna eğlenir Seyfe gölünde

Koç yiğitler sıra sıra yakılır

 

Bir kara gözlüdür sınar kaşında

Bir kara oğlandır düşer peşinde

Naz-u niyazla söyleşir keyfince

Koç yiğitler kara kara yazılır

 

Bir sarı gelindir açar leblerin

Bir çare yalandır kaçar gözlerin

Kim demiş benimdir ince bellerin

Koç yiğitler dara dara yazılır

 

Bir yazı söylenir levhi mahfuzda

Kim nice yiğittir yazar alnında

Gün gele yakarmış gönül şavkında

Koç yiğitler kara kara yazılır

 

 

ahi kul ahmed’e nasib

21 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma