Be gardaşlar bre canlar
Irakta iller iniler
Yol eylerim yar elini
Yollarda taban iniler
Ararım erler meydana
Sözünü söyler cihana
Bahası canlar yarana
Fetada kullar iniler
Eylerim diller tadlısı
Küserim yarin kakısı
Dünyayı veren kadısı
Tapuda ben’ler iniler
Eser seher yeli eser
Gonca güller naza düşer
Bahar yaza ağıt düzer
Mizanda gözler iniler
Yarimden ırak düştüğüm
Canandır canı yazdığım
Astılar boyun büktüğüm
Boyunda urgan iniler
Hay felek senin elinden
Çeker oldum çeker oldum
Bu dünya nefse yaranım
Azapta canım iniler
Çağlar idim katre katre
Ulaştığım aşktan yane
Bir o yane bir bu yane
Irmakta taşlar iniler
Arap atlı Burak sormaz
Vara gide yele bakmaz
Onbeşinde kıza sormaz
Kucakta kızlar iniler
Be çağlayan Kızılırmak
Haram ettin gelin olmak
Alay alay yuttun nitmek
Kaderde yazan iniler
Koç yiğidin yürek yağı
Erir gider gozel çağı
Kimi algın kimi çalı
Güzelde yanan iniler
Namerde boyun eğmedim
Yoluna hem kul varmadım
Öldüm öldüm de demedim
Göğüste figan iniler
Ayrı düştüm yar elinden
Sala verdim kul dilinden
Üçe sattım beş yolundan
Tartıda güman iniler
Al geymiş zalim el görsün
Bir olmuş zulüm yar bilsin
Kim olmuş canım el duysun
Cihanda mahsun iniler
Bahar sazı gül üstüne
Aça durur gül eline
Ben’i yiter Hakk yoluna
Alemde kulun iniler
Ahi kula Ahmed yazsın
Yazgı diye aşık ölsün
Bir aşığa cihan ağsın
Kefende kalan iniler
EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: Ahi kula Ahmet yazsın demek Ahmet Peygamber Efendimiz bize yani Ahi kula yazsın yani Ahirete davet etsin demektir bir mana olarak, ikinci mana ise aşığın benliğini öldürmesi demektir ki akabinde başına cihanın ağması ölen benliğin çok insana ulşaşmaya vesile olacağıdır ki bunun da arkasından kefenin gelmesi dünyada yaşarken onu terketmektir ve ölü gibi yaşamaktır.
Bu yazgının peygamberden gelmesi vesilenin yüksekliğini gösterdiği için aşık buna asla itiraz etmez edemez. bu davet gereği aşık yani biz ölelim. bir aşık olarak tek olalım yani tek dünya olacak bir ağırlık —aşık bütün dünyada gezer ve görev alır—ve gayrette olalım ve cihan cenaze namazı için başımıza ağsın yani toplaşsın. ikinci manası ise ölü gibi tepkisiz olan birisinin takvası artar ve bütün cihanı başına toplayabilecek hale gelir.
kefende kalan iniler demek insan öldükten sonra mezarda ilk sorguyu verir vermez uçar gider ve Allah’ın takdir ettiği yüce bir mevkide yerleşir, cennetteki makamını da seyreder ve yakınlarını geçtim de ne demek, ümmeti Muhammed’in önemli olaylarında kurtarıcı olarak görev alır (deprem kaza ve toplu felaketlerde bir çok insanı uzaklaştırır. o sırada kalbi açık olanlara görünebilir silüet olarak, bazen de kişi olağanüstülüğü görür fakat anlam veremez.) ölmek üzere olan müslümanlara sekerat halinde dua etmeye gelir ki o kişi canını kolaylıkla ve imanla versin diye —Yaklaşık bir ay önce ölmek üzere olan bir müslümana gittiğimi hatırlıyorum– büyük belaların ümmete gelmemesi için dua etmeye devam eder.
Savaş anında ümmetin yanında bizzat savaşa katılır ve savaşanlara yardım eder. savaş zamanında savaşa giderken mezarın başından yerden göğe doğru vızıltılar gelir. bu sesleri kalbi açık olanlar çok rahat duyar. riya olmamak kaydıyla biz bunların birçoğunu aynen gördük de sizin imanınız artsın diye buraya yazdık. Kefenden uçanlar böyle olduğuna göre kefende kalanlar uçamıyanlar olur ki bunlar Allah muhafaza günahkar olup kabirde kefen içinde azap görenlerdir. işte kefende kalanın inilemesi budur.
aşık ahi kul ahmede yazmak ve yaşamak nasib olmuştur..
Yar elinden yar elinden
Safa buldum yar elinden
Günü günden dünü elden
Safa buldum yar elinden
Yeller ile essem Gani
Türab olup tozsam dahi
Aşkın ulaştığı canı
Safa buldum zar elinden
Irmak olup aksam gahi
Vara dursam derya hali
Aşkın söylettiği canı
Safa buldum har elinden
Elim al da kaldır beni
Muhabbete erdir beni
Derdin ağlattığı canı
Safa buldum dar elinden
Yürür idim ilden ile
Kamil kişi yoldan dile
Özün ulaştığı cane
Safa buldum ser elinden
Mecnun olam aklım öte
Düşte görem sırdan öte
Halin yakıştığı cane
Safa buldum yer elinden
Kimseler garib olmaya
Dertler ile hem tozmaya
Yolun bakıştığı cana
Safa buldum nar elinden
Ahi ahmed miskin düşe
Baştan ayağ olmaz çare
Bunca yanaştığı cane
Safa buldum kul elinden
aşık ahi kul ahmede nasibdir.
Bizde yazılar denetime tabi tutulunca Veysel arkadaşıma “makaleyi senin adına gönderebilir miyim” deyince “bi gönder bakayım” demesi üzerine yara alan dosta bir kaç söz ile gül atıp yaraladık.
*
ilacı bulsam ruhuma çalacam.
bedenim ziyan.
ziyaı bulsam dostuma tutacam.
sözlerim nihan
*
Güvensizlik aldı demi
Al duvara çaldı beni
Döktün küpüm şerabını
El yazıma sordu hemi
*
Yazı yazdım ha şöylece
Adalet üzre öylece
Veysel adına olsa da
El sazıma verdi hemi
*
Şüpheyle dostluk nas’lolur
“Sal gitsin” desen ne olur
İki akıldan bir dost çıkmaz
Yel sözümü serdi hemi
*
Şairlik zulümden doğar
Zulüm ki aşkı alıkoyar
Nazeder de varır çatar
Hak sözümü duydu hemi
*
Adı Veysel kendi Veysel
Sözüm yedi andı misal
Irmak desem kumlar visal
Ak sözümü netti hemi
*
Eyisin hoşsun damande
Buğday sekisin damende
Çift seklemin değirmende
Un tozunu silkti hemi
*
Silkme dedim silktin beni
Sonra döndün verdin yeri
Eyi kötü bir mi deki
El sözümü yuttu hemi
*
Gayri diyem baha kaça
Yazıp düzdüm ölçe biçe
Veysel adı cümle kula
Yar sözümü andı hemi
*
Dostu dosta çalma hemi
Dosttan dosta varsa demi
Kullar bilmez ölse beni
Var sözümü yazdı hemi
*
Veysel dostum oynar hah bar
Gönlü geniş dersi ezber
Söyler türkü, aşık sazlar
Ser sözümü bilmez hemi
*
Çaldım sözümü efkara
Tok dinledi var ne çare
Ben aşığam gülizare
Gül bendimi yıkmaz hemi
*
Veysel dosttur lafın bilmez
Söyler doğru mihnet etmez
Milliyetçi ümmet kesmez
“Kul” sözünü takmaz hemi
*
Hoş bir sazdır çalar ahmed
Tezenemde türkü hasret
Veysel söyler aşık emret
Bar sözünü aymaz hemi
*
Vakıf kursam kurma demez
Yerim yoktur öte yazmaz
Hayır için şarab içmez
“kul” sözümü zemzem hemi
*
Ahi kuldur ahmed paşa
Yazdın çizdin ücret kaça
Dostum deyip hatrı üçe
Ver sözümü tutmaz hemi
ahi kul ahmed