Ala gözlerini sevdiğim dilber
Cenneti alanın dalından mısın
Gözlerine sürme çektiğim dilber
Cenneti alanın hurinden misin
Şu karşıdan gelen sevdiğim dilber
Bakışın amma neden sonra gelir
Bir selamına kail oldum dilber
Cenneti alanın kulundan mısın
Gördüm güzeller güzeli yüzünü
Öptüm kırmızı yanaktan yüzünü
Arayı arayı buldum izini
Cenneti alanın yolundan mısın
Bahçada açılan güller misali
Dalında öter bülbüller firakı
Bizi ta’n eyleyen dilber emsali
Cenneti alanın belinden misin
Neden yanakların kızarmış yanar
Çiçek takmış belki gül yarasıdır
Tane tane olmuş benlerin coşar
Cenneti alanın selinden misin
Sana yazıldı kanım canım dilber
İnce miyanın sarmış kolda kimler
Bir gün hazan olur elinden gider
Cenneti alanın soyundan mısın
Güzel sevilirmiş gerdanı benli
İbrişim nazik saydığım güzeli
Günahtan sürmelenmiş gözü belli
Cenneti alanın nazından mısın
Kolumdan uçurdum güzelim bazı
Yeter bize ettiğin şunca nazı
Ahi kul ahmedin bitmez niyazı
Cenneti alanın halından mısın
aşık ahi kul ahmed nasibidir
Bre güzel bre güzel
Yaşın geçer demedim mi
Sürme çekilmiş gözlerin
Yiğit yıkar demedim mi
Lale sümbül gülün kastı
Şenlenirmiş gönül kasrı
Bülbül olup ahu zarı
Cana yeter demedim mi
Boylu poslu fidan gibi
Uzar gider selvi gibi
Bir gün gelir yaşın gibi
Hazan olur demedim mi
Yörü behey kaşı kalem
Nazın çeker kamu alem
Beni sende yare kılam
Canan olur demedim mi
Hele bak şu canı teze
Gelin olmuş onbeş güne
Bensiz niden varıp ele
Ziyan olur demedim mi
Yanıp yanıp da yakıldım
Şu güzele pek alındım
Onbeş diye çok düşündüm
Günah olur demedim mi
Dertli yazdım canım çeker
Bu ahu zarı kim biler
Güzel sana düşsem eğer
Derman yoktur demedim mi
Bre ağam sürdür atın
Güzellerin aşkı çetin
Ulu orta gezme sakın
Güzel yıkar demedim mi
Bir gönüldür baştan yanar
Canan naza düştü dağlar
Aşık sazı yaşin ağlar
Ağıt düzer demedim mi
Hey ağalar zorlu beyler
Ölmeden bir dem süreler
Yüzüne kara topraklar
Atan gider demedim mi
Hey Rabb’im amanın aman
Ne kadı bilir ne güman
Azraildir kastı candan
Uçar gider demedim mi
Vuslat gitti firkat döndü
Ciğer deşti cana yetti
Kimler geldi kimler geçti
Zulüm yanar demedim mi
Bahar baçı güller ola
Gül bahası aşka yete
Bu hal ile Muhammed’e
Gönül bağlar demedim mi
Yetti canım onmaz halim
Cefa çeker bitmez aşkım
Onca günah tövbekarım
Hakk’ın siler demedim mi
Ahi ahmed kulluk eder
Eder de can tenden gider
Ölüm de olmazsa eğer
Kıran girer demedim mi
kasr: saray
güman: şüphe
vuslat: kavuşma
firkat: ayrılık
baha: bedel
tövbekarım: tövbe eden kişi
aşık ahi kul ahmede nasib olmuştur
Ela gözlerini sevdiğim güzel
Hazanı göğnüme ağdırma benim
Eza sözlerine yandığım güzel
Hazanı göğnüme ağdırma benim
Aman ağalarım söyler beylerim
Bir ataş düştü de ağlar gezerim
Iraktır yolların bağlar niderim
Kaderi göğnüme çözdürme benim
Tatlıdır dilleri yumuş tutturam
Nazlıdır halleri biliş eyleyem
Babalın boynuma gelin neyleyem
Kıymatı kendine bindirme benim
Bir mani söyle gülüm ha ezelden
De hadi varsa bir eylik tezelden
Bu gönül geçmez akçedir güzelden
Güzeli gazele eş etme benim
Şu kara zülfüne kullar dayanmaz
Ay düşe mahına eller uzanmaz
El sözü düşmeye kemler dolanmaz
Gezeni konağa kondurma benim
Ak memeleri domur domur terleye
Ala gözler ağıt düzer çekmeğe
Ben şu yare niza etsem boylaya
Nazarı duaya çavdırma benim
Bahar geçer yazı eyler güz gele
Ömür sazı kışa çalar gün gele
Ben bu ömrü yele verdim gel hele
Sorgumu kabrime indirme benim
Gülüm gülşenim boz viran eyledi
Bağ-ı irfanımı cehle söyledi
Nice yolu şirke pazar eyledi
Feleği deccale ağdırma benim
Güzelim güzelim hele gel şöyle
Oturak nazara hele gül şöyle
Namahrem olmaz gel hele gel şöyle
Sevdayı leblere saydırma benim
Ben güzele yanar isem kime ne
Bahar geçmiş hazan olmuş diye he
Ağıt düzer ömür sazı güle de
Kavlini yazgıdan çevirme benim
Neyleyim güzelim neyleyim seni
Baharı denkleyim sarmaya demi
Kararım kavidir dönmezem beri
Cihanı başıma ağdırma benim
Söyleyin ağalar beyler neyleyim
Usul boyla ince beli denkleyim
Hele gel de memelerin emeyim
Elleri boynuna uğratma benim
Aşığa sorulmaz mektep meşrebi
Kul ahmet yanılmaz bir Muhammedî
Yazdığı irşad eyler güzelleri
Çirkini kıçına döndürme benim
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Benden selam eylen suna boyluma
Hazanı bahara çelik koşmasın
Yenem derim de yenemem göğnüme
Hazanı bahara çelik koşmasın
Devası derttendir yoldan çekilmez
Nizaı yoktandır elden çekinmez
Kararı onbeştir aşktan sorulmaz
Hasanı bahara deyip geçmesin
Al yeşil yemeni geymek hazından
Hem dara düşmeğe ölmek zorundan
Bir kula sunmaya emmek tadından
Yiğiti sunaya kaşık düşmesin
Aldırdım aklımı garip aşığım
Bindirdim sıdkımı kulluk ederim
Yaylada güzeller gülün dererim
Mehmeti fatmaya çavıp düşmesin
Karadır karadır bahtım karadır
Usul boya ince beli yazadır
Demem o ki bana şöyle geledir
Cenneti cemale bakıp düşmesin
Geldiğim gittiğim yollar uslanmaz
Güzeldir koynumda lebler dayanmaz
Altunu asbapa söyler soyunmaz
Akçeyi mihrine sayıp düşmesin
Nicedir güzele saydım çarhını
Bellidir hürmüze koştum sadrını
Revadır kulluğa yazdım mahını
Aşığı eşiğe yelip düşmesin
Güzeller güllüdür elden düşmeğe
Süzdürür nazeder gözden içmeğe
Daradır yareler sazdan koşmağa
Yareli yarime süzüp düşmesin
Ahidir kulluğum Hakk’tan yazıla
Gömlektir giydiğim bezden biçile
Nicedir dediğim erden sayıla
Meradan sürdüğüm bozuk düşmesin
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Yollar uzun ağar çeker
Severim sevdiğim seni
Söyler dilim sıla çeker
Severim sevdiğim seni
Muradına ermek diler
Çifte güzel sarmak ister
İnci mercan takmak diler
Severim cananım seni
Hey efendim hey aşk olsun
Kupalara zem zem dolsun
Onbeşine girmiş olsun
Severim meramım seni
Gönül sırrı açmaz ele
Sıra gele düşe derde
Bir nefeslik sevmek diye
Severim mihrabım seni
Sattım gitti varı yoğa
Düşen bilir aşk-ı vera
Gel seninle ölek daha
Severim gül’zarım seni
Esti yeller bağrım sarar
Dertli gözler yaşlar arar
Nazlı yare bahar sorar
Severim sevdalım seni
Namertlere aman olmaz
Usul adap erkan bilmez
Dost edinen iflah olmaz
Severim belalım seni
Gönül gözü açmayınca
Alemleri görmeyince
Hakkı’ın nuru ermeyince
Severim yaranım seni
Akıl alma cahillerden
Düşüp kalkma kötülerlen
Bilir bilmez aptallardan
Severim maralım seni
Güzel gel şöyle sarılak
Akşam sabahı katışak
Ölerekten hay bilişek
Severim ceylanım seni
Yaylalarda güzel gezer
Dolanır pınara iner
Bakracına yiğit ister
Severim kınalım seni
Toprak oldum güller beni
Suya ağdım canlar demi
Dahi yakîn eyler canı
Severim beyanım seni
Canlar canı güle düşmüş
Güle yanmış beni silmiş
Daha kimler Hakk’ı bulmuş
Severim ayanım seni
Bir güzele ağdı gönlüm
Ağmak ne ki çöğdü gönlüm
Git işine emmi oldum
Severim kararım seni
Ahi ahmed sevdi güzel
Güzellere düşmek güzel
Hazan oldu bilmez gazel
Severim söylerim seni
Ahi kula ahmed taştı
Varıp deryaya ulaştı
Aşkın şarabından içti
Severim veraım seni
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Kara kaşlı benli güzel
Mah cemalin aya dönsün
Bu fakiri unutma gel
Yerin cennet mekan olsun
Bana eman verir isen
Gönül kasrı sürur isen
Akşam sabah yakîn isen
Gönlün cennet mekan olsun
Ahdin olsun yama tutmaz
Safan olsun haya etmez
Çevre yanın eza gitmez
Sekiz cennet hazan olsun
Çemenlerde gezmek ister
Kapılarda durmak ister
Onbeş adem soymak ister
Yiğit kolu devan olsun
Karar kıldım dünü güne
Kuşak idim ince bele
Beni bilmez kendi gece
Yatmak ister meyan olsun
Denizlerde mavi çeker
Gökte uçar turna nider
Ayak döner eğri gider
Salladığı beyan olsun
Kulun kölen olsun eller
Çala durur gayri haller
Çıka durur arşa kullar
Eylediği canın olsun
Kalbin hile dolu ise
Kara bahtın çöğer ise
Beni senden sayar ise
Sırladığı geven olsun
Kadir Mevlam kavuştura
Ayrı yazgı üşüştüre
Soldan sağa yakıştıra
Gönül düşüp canan olsun
Seher yeli zülfün teli
Sara durur yiğit kolu
Bene düşmüş aşkın canı
Çulsuz aşka cefan olsun
Yola düştüm yola düştüm
Muhammed’li yola düştüm
Yollar ırak gönül verdim
Selam adlı Rahman olsun
Sırrı çeker kantar olsam
Günah çeki tövbe kılsam
Kitap çeker aşkı yazsam
Ahmed düşer Mennan olsun
Ahmed kulun uçtu gene
Arşa doğru ağdı sene
Ne akildir ne divane
Hakk’ı bilen insan olsun
Ahi ahmed kulluk eyler
Öte durur şerri peyler
Tevhid üzre Hakk’ı söyler
Sana yanmış kulun olsun
aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur
Güzel sevdim deyu kostak yol etmiş
Arkam sıra gıybet eden çoğ imiş
Şu güzeli naza çeken zor etmiş
Önüm sıra yola düşen çoğ imiş
Hazan erdi gönül çemen neylesin
Nice güzel sarmak gönül eylesin
Dünü günü ana baba kollasın
Aramızda yüce duran dağ imiş
Salındı boyuna kavak yelleri
Goncayı açarmış yiğit kolları
Baharı çemendir yayla kızları
Ardımızda sıra kollar çoğ imiş
El dayim yoklarmış senin bendini
Gül yüzün soldurur çözer dengini
Bu illerde paşa beylik ingili
Vatanında züğürt olmak yeğ imiş
Karşımda durur boz bulanık dağlar
Yar yüreğim çatallı sene yanar
Gadaların alayım tozlu yollar
Yar eline ırak düşmek dağ imiş
Bahar olsa yazı gelmez çemenden
Yazı düşse harman olmaz sinemden
Habar geldi yare bilmez zalımdan
El dilinden zehir içmek yeğ imiş
Dağlar oldum iniledim bir zaman
Perçem açtım aktı suyum bir zaman
Çemenlendi eteklerim bir zaman
Dağ elinden gayri düşmek dağ imiş
Bu illerde bilmem ki ne işim var
Yar iline habar saldım sazım kar
Gel eylemiş gayri durma canım var
Her yanımdan dara düşmek dağ imiş
Kaç demet hayal etsem yar üstüne
Ne söyler bilmem anın yel üstüne
Kur kurul açıl saçıl kol üstüne
Er kolundan canda yitmek cağ imiş
Hayatım şahittir iman yarime
Döşedim zaittir kulpu zarına
Aşığa bahadır cehli yunmaya
Aşk od’undan iman çalmak sa’ imiş
Ahi kula ahmed yazdım dalından
Çala durdum gönül sazı yolundan
Gelmez gitmez Rahman yaza eşkindan
Hakk yoluna candan geçmek dağ imiş
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur
Sallanı sallanı gelir pınardan
Bakracı söyler her iki yanaktan
Muradım belleri sarar savaktan
Bakracı söyler her iki yanaktan
Yeşilin üstüne de al incinir
Elinin tersine de kul düşürür
Sarılıp yatmağa da kol gerilir
Aşığı çeker her iki belikten
Saydı divaneye aklım zorundan
Yazdı edebime sükut erinden
Verdi nazarıma şahit kulundan
Yarini seçer her düşü canından
Hasret kalıp diz üstüne yıkıldım
Pazar kılıp yol üstüne oturdum
Şeytan dedi kul üstüne kuruldum
Şerrini düzer her kişi yolundan
Dost elinden ırak düştü sarayım
Gönül kasrı yarelendi yüreğim
Felek sattı insan kârı nideyim
Sadrımı bezer her gülü çemenden
Gönül suyu yüreğimden akıyor
Gayret sa’yi Kuran’ımdan çavıyor
Benim yarim sözü sazdan ölçüyor
Bağrımı sarar her gayri yürekten
Evlerinin önü de elvan elvan
Kokarmış da lale nergis gül eyvan
Yar uğruna kokarmış derde reyhan
Gülşeni döşer her yadı çiçekten
Bağların güzeli güllere nazar
Çemende eyleşir yarine hazar
Dağlara düşermiş perçemi çeker
Yücesi zalım her izi dölekten
Yan dedi yan dedi Rabbim ümmete
Ben yanmassam kimler yanar eşkine
Hazan kıldın can bedende gel diye
Sadrını açar her sözü fetadan
Ele verdim gülüm gülşenim ağlar
Yola düştüm yarim dövünür söyler
Cana verdim canan kudretten eyler
Kadrini sorar her güle çemenden
Bir yar için nice yiğit yıkılır
Su başında onbeş suna bakışır
Bir kadere çifte güzel yazılır
Gönlünü eyler her iki kucaktan
İbrişim atkının teli söylesin
Kargı kamış gibi dalı uzasın
Dua saldım ardı sıra yanasın
Aşkını yazar her iki dudaktan
Benim yarim mani dizer bakraca
Sağı benim solu senin ortaca
Hayat budur kimler çözer bulmaca
Yazgısı şeçer her iki suvaktan
Derdim artar dünü günü ahmedim
Ele güne düştüm seni diledim
Cenneti alaya beli niyetim
Mizanı tartar her iyi yazandan
Ahi kul ahmedim böyle işlerim
Oturmuş hasbihal eder eşlerim
Hakk yoluna feda olsun canlarım
Sevabı katlar her iki günahtan
NOT: Bu şiirin adının bakraç olmasının nedeni Bakracın iki kulplu olup
hayatın da iki kişi tarafından çekilmesi gerektiği düşüncesindendir.
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur.
Yar ile yar ile
Gülerim yar ile
Bu ömrü var ile
Dokurum yar ile
Yar eyle yar eyle
Bu gönlü yar eyle
Dost oldum sen güle
Meramım yar ile
Yar diye yar diye
Kararım yar diye
Bir güzel yar diye
Beklerim yar ile
Yar oldum yar oldum
Yare yaran oldum
Bahayı “ben” kıldım
Yanarım yar ile
Yar eyle gül demi
Beklerim gül seni
Bir gönül perçemi
Çekerim yar ile
Yar eyler yar eyler
Yaredir yar eyler
Gönülden kul eyler
Hallerim yar ile
Yar ölem yar ölem
Yarden gayri ölem
Ölüp ölüp yitem
Mezatım yar ile
Yar elden yar elden
Yıka gel yar elden
Yar bahadır “ben”den
Hazanım yar ile
Yar söze yar söze
Can dizdim yar söze
Naz etme yar bize
Meyanım yar ile
Yar içim yar içim
Can düşer yar içim
“Ben” içer kul içim
Salahım yar ile
Yar senin yar senin
Güllerim yar senin
Sözümde naz senin
Mihengim yar ile
Yar aşkım yar aşkım
Yar sensin can aşkım
Bir naza bin canım
Nirengim yar ile
Yar nidem yar nidem
Yar seni zar idem
Bu gönül hem diyem
Bazarım yar ile
Yar başa yar başa
Yar düştü kıç başa
Men sende hiç ola
Beyanım yar ile
Yar düşe yar düşe
El mene kim neme
Hay demek ar niye
Edebim yar ile
Ahi kul yar ola
Yare çarık ola
Bahası can ola
Cananım yar ile
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu.
Ben bir elif olsam başa
Kim hu dokur önden sona
Bir güzelce sunar Hakk’a
Hediyemi bilmez imiş
Ben bir aşk-ı elif kulum
Hakkın zatı arar kelim
Gayri olmaz O’nsuz ölim
Gördüğümü bilmez imiş
Güle yazdım elif bilmez
Baha kılsam nazın çekmez
Eller ile dirlik düşmez
Dostluğumu bilmez imiş
Yollar elif diye uzar
Baştan uca eğri gider
Ben bir yolcu olsam eğer
Muradımı bilmez imiş
Elif tekdir teke gider
Cana vursam uçar gider
Ben bir aşık olsam eğer
Çaldığımı bilmez imiş
Elif diye söyler sözüm
Ba’dan yana inler sazım
Aşık olan ağlar gülüm
Gülşenimi bilmez imiş
Kimler elif elif diye
Elif için canlar vere
Damdan düşen kullar öle
Öldüğümü bilmez imiş
Kullar ağlar elif içun
Elif olan kullar uçun
Saki olsam Rahman içun
Çakırımı bilmez imiş
Birim birdir elif birden
İki ben’dir sayar elden
Çalsam kapın yine senden
Kulluğumu bilmez imiş
Hakk’tan gayri bilmez kulum
Gayri desem yansır eşim
Hakk’ın zatı uğraş gülüm
Bazarımı bilmez imiş
Elif ba’ya er mi durur
Ba’yı Hakk’ın sazı bilir
Elif ba’sız ne mi olur
Hazanımı bilmez imiş
Eliflerin bostanıdır
Aşıkların destanıdır
Nazargahi ilahidir
İrfanımı bilmez imiş
Elif benim sırrım yazar
Tövbe etsem ben’i düşer
Teke düştüm ölsem yeter
Yokluğumu bilmez imiş
Hakka çaldım elif sazım
Baha oldum candan geçim
Ben bu söze sırlar biçim
Açtığımı bilmez imiş
Sahralarda elif gezer
Çöller aşıp fizan düzer
Kaftan öte anka uçar
Mekanımı bilmez imiş
Musa oldum Turda elif
Yaka durdu nurla elif
Kelim deyu yazmış elif
Türabımı bilmez imiş
Rahman deyu yazar elif
Günah deyu kızar elif
Ölçe dursam kullar elif
Kendileri bilmez imiş
Kul ahmedim kullar aşkın
Elif yaz ki dünya düşsün
Muhammed’e ümmet yazsın
Eğriliği bilmez imiş
ahi kul ahmede nasibdir.