Yar elinden yar elinden
Bade içtim yar elinden
Ağşam sabah kul olmaya
Yane düştüm yar elinden
Al fistana mavi yazma
Yanar olmuş sallı durma
Hay düşümde yarım elma
Sene düştüm yar elinden
Gelin çıkma yalın ayak
Başa durma eksik etek
Olmaz olsun kahpe felek
Derde düştüm yar elinden
Altun asbap düze durur
Düze vardım eğri yatır
Canı verdim daha nedir
Cane düştüm yar elinden
Yar severim yaran olmaz
Akçesine kesem yetmez
Gönül düşkün gayri bilmez
Yele düştüm yar elinden
Havalanma deli gönül
Göğe çıkmış dalı melül
Edep bilmez ben’i cahil
Kele düştüm yar elinden
Menendin yok şu alemde
Sadrıma düştü yarem de
Bir ağlar bir gülersen de
Ben’e düştüm yar elinden
Gel güzelim bekle beni
Ağşam sabah çıkar yeni
Aklım alsan ebru demi
Niye düştüm yar elinden
Gamzelerin çifte çifte
Fitnelerin onbeş gülde
Bre güzel alma diye
Dile düştüm yar elinden
Kaşlarını kara saydım
Mecnununu çöle saldım
Ben bu aşkı gülde buldum
Ele düştüm yar elinden
Güzelliğin başa bela
Ala gözün kula cefa
Sever isem sanem ola
İle düştüm yar elinden
Ağam taş yerinde ağır
Bülbül öter gülde hatır
İnsan sevdiğinden soğur
Göze düştüm yar elinden
Aşkı yazdım sırasına
Sıra geldi kime sine
Bir söylenir ölesine
Nice düştüm yar elinden
Kul ahmedin şavkı vurdu
Döndü döndü Hakk’a kuldu
Aramanın hakkı buydu
Aşka düştüm yar elinden
aşık ahi kul ahmed nasibidir.
Yar ile yar ile
Gülerim yar ile
Bu ömrü var ile
Dokurum yar ile
Yar eyle yar eyle
Bu gönlü yar eyle
Dost oldum sen güle
Meramım yar ile
Yar diye yar diye
Kararım yar diye
Bir güzel yar diye
Beklerim yar ile
Yar oldum yar oldum
Yare yaran oldum
Bahayı “ben” kıldım
Yanarım yar ile
Yar eyle gül demi
Beklerim gül seni
Bir gönül perçemi
Çekerim yar ile
Yar eyler yar eyler
Yaredir yar eyler
Gönülden kul eyler
Hallerim yar ile
Yar ölem yar ölem
Yarden gayri ölem
Ölüp ölüp yitem
Mezatım yar ile
Yar elden yar elden
Yıka gel yar elden
Yar bahadır “ben”den
Hazanım yar ile
Yar söze yar söze
Can dizdim yar söze
Naz etme yar bize
Meyanım yar ile
Yar içim yar içim
Can düşer yar içim
“Ben” içer kul içim
Salahım yar ile
Yar senin yar senin
Güllerim yar senin
Sözümde naz senin
Mihengim yar ile
Yar aşkım yar aşkım
Yar sensin can aşkım
Bir naza bin canım
Nirengim yar ile
Yar nidem yar nidem
Yar seni zar idem
Bu gönül hem diyem
Bazarım yar ile
Yar başa yar başa
Yar düştü kıç başa
Men sende hiç ola
Beyanım yar ile
Yar düşe yar düşe
El mene kim neme
Hay demek ar niye
Edebim yar ile
Ahi kul yar ola
Yare çarık ola
Bahası can ola
Cananım yar ile
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu.
Be hey gidi yaren ağa
Gönül gözün seyrandadır
Ben söylerim sen duymazsın
Hatır senin nerendedir
Güller açar bahar yazı
Ağıt düzer yaza kışı
Yar çalarmış gönül sazı
Aşka sözün nerendedir
Başa durdum başolmadı
Naza çektim ham olmadı
Güle döndüm yar olmadı
Ağlar gözün nerendedir
Kara kaşa sürme göze
Sardı kuşak ince bele
Bir gönülden bir gönüle
Sırrı senin nerendedir
Mah yüzünü aya saydım
Hay deyip de seni içtim
Bir bedeni güzel yazdım
Başı senin nerendedir
Saz çalarım dert üstüne
Sapı uzun dut üstüne
Söz düşürdüm el üstüne
Şeytan senin nerendedir
Türkü yaktım yane yane
Aşkı yazdım canı cane
Irak düştüm gönlü kare
Yakîn senin nerendedir
Derdi bitmez iki kelim
Biri yaşım biri ölüm
Bundan kelli var mı yolum
Kefen senin nerendedir
Bir yolunu bine ağdım
Ömür sazı yare çaldım
Nice evla sona yarim
Baki senin nerendedir
Hey gidi ağalar beyler
Kol dolayı ince beller
Yar yitirdim onsun eller
Zulüm senin nerendedir
Aşık derler aşka düşe
Aşk yüzüne ataş saça
Baş gelmeye başa gele
Canan senin nerendedir
Karar ile karar ile
Şeytan sarar dünya ile
Bir gönüle bela düşe
Hadi senin nerendedir
Bir yar sevdim kelam üzre
Karar etmez canım üzre
Yenim silmez gülüm üzre
Yağlık senin nerendedir
Aşkı astım boyun çeker
Canı canan ölsün bekler
Kulluk etmek bela eyler
Arşı senin nerendedir
Yare dedim gele dursun
Onbeş kıza imam olsun
En sonunda yare düşsün
Lebler senin nerendedir
Bir güzele gönül verdim
Bin lisanla niza ettim
Bir bakışa düştü yazgım
Gülüm senin nerendedir
Bre yiğitler güzel sevin
Kafir koman boynun vurun
Dönüp güzellere sorun
Canlar senin nerendedir
Yarin elin yol eyledim
İlmek ilmek söz beledim
Söylenmedik dert eyledim
Türkü senin nerendedir
Bir o yana bir bu yana
Bakar oldum yar yoluna
Gönül düşmüş bir zalime
İman senin nerendedir
Ahi ahmed nice kuldur
Ağıt düzer ümmet yoldur
Gül Muhammed kânı hoştur
Allah senin nerendedir
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Bir okuyucu maili şöyle:
Selamün Aleyküm Hocam.Metro Şeyh Şamil Cami yanında sizinle görüşmüştüm.Şiirinizi elinizden aldım.Sitenizi ziyaret ettim.Mükemmel olmuş.Ankara’ya gelmek için sizin dualarızı ihtiyacım var.Hakkımızda hayırlısı olur inşallah.Selamün Aleyküm.
Rabbim, yarar getirmeyen bilgiden, korkmayan kalpten, duyulmayan dua dan, doymak bilmeyen nefisten, açlıktan ki o kötü bir arkadaştır hıyanetten ki o ne kötü sırdaştır tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, kocamaktan, ezel-i ömre döndürülmekten, Deccal fitnesinden kötülüğünden, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden Sana sığınırım Ey Rabbim! Dinimizden dolayı bizi zillete düşürmeye çaba sarf edenlere fırsat verme Bizleri İslamın yolundan ayırma Amin
Bu okuyucuya anında verilen ahi kul ahmet cevabı (İki yazıyı birlikte değerlendiriniz lütfen):
Algın algın bakan güzel
Süz Allah’ını seversen
Uğrun uğrun kaçan güzel
Gel Allah’ını seversen
Gönül ince taze arar
Onbeşine bassa yeter
Beşi birlik döşde çavar
Tak Allah’ını seversen
Edep erkan güzel harcı
Baha ister gönül şavkı
Bir soysuza varır bahtı
Git Allah’ını seversen
Huyu güzel gönlü zengin
Beli ince hali düzgün
Bir yiğide vara görsün
Yan Allah’ını seversen
Turnalarla selam salar
Bir gönüle sırtın dayar
Bahçalarda güle ağlar
Gül Allah’ını seversen
Seni sevdim deyu eller
Eller deyu küser güller
Sabah akşam kulun kollar
Bak Allah’ını seversen
Allah güzel, güzel sever
Can canana yanar ağlar
Dostluk güzel sohbet karar
Et Allah’ını seversen
Bir güzele ömür verdim
Ömre sazdır gülüm benim
Goncasını yare yazdım
Aç Allah’ını seversen
Güzel sevmek günah değil
Kadı versin hüccet eğil
Senden alsam berat kavil
Ver Allah’ını seversen
Dört kitaba mana düştüm
Düştüm amma cana yordum
Bir kul iken baha oldum
Gör Allah’ını seversen
Bu sevdanın yolları zor
Can elinden cananı kor
Bencileyin sevmeyi gör
Gör Allah’ını seversen
Katre idim derya içtim
Boydan aştı aşka düştüm
Aşk boyadı kane ben’im
Gör Allah’ını seversen
Dal boyuna aşık oldum
Gül domurun sorgu ettim
Bir onbeşe yazgı düzdüm
Gel Allah’ını seversen
Halden erir yürek yağı
Yeldir yeldir geçer çağı
Üç Osmanlı avrat bağı
Çöz Allah’ını seversen
Çirkin güler güzel ağlar
Düşman güler dostlar ağlar
Bu kervanı kimler bağlar
Boz Allah’ını seversen
Kol doladım ince bele
Göz mizanım aşkı içe
Kim söylemiş ele güne
Bak Allah’ını seversen
Geçti yazım geldi güzüm
Yar olmadı gönül sazım
Biri yaşım biri ölüm
Aah Allah’ını seversen
Siyah zülfü ak gerdana
Domur göğsü aç kuluna
Ziyan etmem al koynuna
Gör Allah’ını seversen
Dosttan gelir kahır bela
Gül söylenir ahir daha
Od gönülde yanar naza
Yan Allah’ını seversen
Ahi ahmed karar etmez
Bir seviye ömrü yetmez
Cübbe ile döner dönmez
Hay Allah’ını seversen
EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: ahi ahmedin karar etmemesi ahi olan biz ile ahmed olan peygamber efendimizin karar etmemesidir ki kararsızlık ALLAH’ı aramakta ve yaptıklarında bir noktada durmayıp sürekli ümmeti muhammedin işlerine koşturmamızdadır.
Bir seviye ömrün yetmemesi demek ALLAH’ı sevmeye ömrün yetmemesi ve doyulmaması demektir.
Cübbe ile döner dönmez demek, seven aşığın arşu ala’ya çıkarak ALLAH aşkından cübbe ile dönmeye başlaması demektir. bu cübbenin uzunluğu kişinin dininin takva derecdesini gösterir. biz de bir gün arşu alaya çıktık ve bembeyaz ve uzun bir cübbeyle aşktan döndük durduk. bir ara cübbem önümden açılır gibi oldu ise de hemen döşümü kapattım ve dönmeye devam ettim. bunu takvamdaki kısa süreli bir düşüşe bağladım. bu dönme biçimi sade bir biçimde değildi.adeta operalardaki zıplayarak birçok figürü yapma şeklindeydi.
Cübbe ile döner dönmez HAY denmesi bu dönme fiilinin ALLAH’a bağlandığını açık olarak göstermek içindir.
Bu kıtada anlatılan şeyleri aynen yaşadığımız için böyle yazılmıştır. aynı günlerde çok yüksek bir iman ve cezbe yaşadığımızı ve hacca gittiğimiz 1995 yılında olduğunu söylemeliyim.
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Gel şöyle sarılak boydan seninle
Gerdan kırıp zülfün telin saldığım
Gel şöyle sarılak tenden seninle
Sever oldum onbeşinde gül gibi
Sala verir el aleme dal gibi
Caymaz gözüm mihengine hal gibi
Gel şöyle sarılak nazdan seninle
Bir hal olmuş başa gelen çekilir
Onbeşinde güzel deyu öpülür
Koç yiğitler sunasına sarılır
Gel şöyle yumuşak lebden seninle
Dostu olan dost yoluna bakınır
Güzel sevmek yiğit harcı sayılır
Niza olmaz güzel şavkı öldürür
Gel şöyle öpüşek gülden seninle
Söyle güzellerin mahı mısın sen
Gözleri dumanlı kuğu musun sen
Al kuşakla cana deva mısın sen
Gel şöyle dolanak belden seninle
Zülfünün tellerine dolansaydım
Gürzünen hisarını bir yıksaydım
Bahası cana mı canan olsaydım
Gel şöyle değişek candan seninle
Güzel, baban duyar seni öldürür
Baha bilmez beşbin deyu tutturur
Beyden geçtim hünkâr kadı bildirir
Gel şöyle ölçüşek haydan seninle
Yağız atla kaçırsam gülüm seni
Karlı dağlar aşarım Ferhat gibi
Sen bende ben sende can cana hani
Gel şöyle katışak candan seninle
Severim güzeli nazlı olursa
Beli ince boyu dallı usulsa
Çotarım dördün cariyem sayılsa
Gel şöyle bilişek yaddan sizinle
Güzel sana düştü kavli kararım
Yüce dağlar yoktur size zararım
Pınardı gözdü sunamı ararım
Gel şöyle sevişek gözden seninle
Pazar edemedim zilli yar ile
Sardı beni cilve ile naz ile
Mehlem olmaz bir yarelik söz ile
Gel şöyle yatışak koldan seninle
Bir selam geldi de ala gözlüden
Ölür isem eğer ben bu yareden
Namazım kılsın da gitsin evvelden
Şöyle bir ayrılak Hakk’tan seninle
Ahi kul ahmedim bağlar bozarım
Akıl ahlak ile kullar yazarım
Kaç güzeli sevdi isem meramım
Gel şöyle sevişek kuldan seninle
Aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Dostlar nideyim
Aşkın elinden
Canda cananım
Aşkın elinden
Dinle derdimi
Neyle ahımı
Ölmez canımı
Aşkın elinden
Aşmaz bendimi
Şaşmaz dengimi
Yanmaz tenimi
Aşkın elinden
Varum yoğuma
Sinem bağrıma
Bilmez cehlime
Aşkın elinden
Bağlar meskenim
Ağlar gözlerim
Bağlar yollarım
Aşkın elinden
Dilim lal oldu
Kârım hay oldu
İşim zay oldu
Aşkın elinden
Nurun göreyim
Yüzüm süreyim
Canım vereyim
Aşkın elinden
Ahum göklere
Zannım açlara
Bahtım kullara
Aşkın elinden
Toprakta teni
Tende canı
Canda mekanı
Aşkın elinden
Söylerem heman
Ahiri zeman
Yoldaşım iman
Aşkın elinden
Alem yaradan
Perde aradan
Kemal selamdan
Aşkın elinden
Yücedir Rahman
Eskidir harman
Bilmezem sanman
Aşkın elinden
Korkma ölümden
Canda vekilsen
Kaldır aradan
Aşkın elinden
Civanken koca
Gündüzüm gece
Halim yaz nice
Aşkın elinden
Ne utanır ne
Zahidi nefse
Allaha varsa
Aşkın elinden
Nefsin adetu
Sevmez ibadetu
Aklım taatu
Aşkın elinden
Alma tenden can
Görmeden canan
Allah’ım aman
Aşkın elinden
Nurun göreyim
Pâyin süreyim
Canım vereyim
Aşkın elinden
Aşkım Muhammed
Komaya firkat
Ol rasül emced
Aşkın elinden
Ahmed şükrane
Kurban canane
Atma hicrane
Aşkın elinden
Hakkı sevenin
Onca nişanın
Gaflet haramın
Aşkın elinden
Gaflete uyma
Nefisin kal’a
Yıkagör durma
Aşkın elinden
Derviş nişanı
Bil uyuyanı
Didar müştakı
Aşkın elinden
Aşıksan beri
Kamile doru
Cahile zayi
Aşkın elinden
Tevbeye gelsen
Emanet ıssın
Behey şol miskin
Aşkın elinden
Geçen gününde
Ecel ardında
Hesap vaktinde
Aşkın elinden
Dünyada yürür
Akıbet ölür
Nicedir yatır
Aşkın elinden
Hayırdan şerden
Gittiğin yoldan
Bulasın andan
Aşkın elinden
Sinun gecesi
Münker şivesi
Senden olası
Aşkın elinden
Ahmede ferman
Dertlere derman
Meğer ki Hakk’tan
Aşkın elinden
Ahmed biçare
Yüzleri kare
Nicedir vara
Aşkın elinden
Ahmedin haddi
Edeptir sırrı
Gül olmuş yari
Aşkın elinden
aşık ahi kul ahmede nasibdir
Yüce Rahman’ım
Kulluk fermanım
Bende nihanım
Hay demek ister
Sadığım sözden
Baktığım gözden
Yandığım közden
Hay demek ister
Ağzımda dilim
Dilimde sözüm
Çaldığım sazım
Hay demek ister
Kulluğum sana
Söyletme bana
Umduğum “bela”
Hay demek ister
Nicedir bela
Başadır daha
Şeytana niza
Hay demek ister
İşler nefsinden
Ağlar ardından
Tevbe kapından
Hay demek ister
Şeriat başa
Tarikat yola
Hakikat bu ya
Hay demek ister
Dost ide makul
Eyleşir melül
Söylenir behlül
Hay demek ister
Baharda açar
Güz olup düşer
Bir ömür geçer
Hay demek ister
Eller içinde
Canan olunca
Hakk’ın uğrunda
Hay demek ister
Dünyada ölen
Sıratı geçen
Mahşerde gülen
Hay demek ister
Dertlere derman
Aşığa ferman
Mansur’a asan
Hay demek ister
Ömürler bitti
Hayaldi yitti
Salası şimdi
Hay demek ister
Tevhid yolunda
Benden geçince
Baha ölünce
Hay demek ister
Aşık postunda
Ahmed olunca
Güller nazınca
Hay demek ister
aşık ahi kul ahmed
Kara kaşlarını çatan sevdiğim
Cemalini mahdan saymaya geldim
Dara düşürüp de zulüm gördüğüm
Sanatını şerden yazmaya geldim
Kara düşlerini yuyup yıkasam
Çare leblerini güle bezesem
Hele şeftalini deva eylesem
Bahasını senden ölçmeye geldim
Kara bahtımı da bayram eylesen
Sana kulluğumu canan düşlesen
Bir ataş ki yanar arştan beslesen
Çerağını Hakk’tan sormaya geldim
Kara yazılırmış candan verenler
Cana canan imiş candan geçenler
Canla canan harda bir mi olmuşlar
Çırasını hay’dan yakmaya geldim
Kara vezire bir sultan olsaydım
Sultan kim serçeyim aslan keseydim
Yar köle ararmış kulun olsaydım
Hizmetini can’dan yapmaya geldim
Kara bağlarmış şu cansız yüreğim
Soyha dünyadan ha eksik kalayım
Ben bu güzelden de geçmez olayım
Belasını kuldan bilmeye geldim
Kara yazılırmış dertli aşıklar
Dara düşermiş sıdkı sadıklar
Kime yazar imiş ceylan bakışlar
Meramını nazdan çözmeğe geldim
Kara ahmed kara tenden olaymış
Kara yazmaz Rahman gülden sayarmış
Bu kara ile kaç güzel yakarmış
Çeteneyle güller sunmaya geldim
ahi kul ahmede nasibdir
Ben bir şahan olsam sen bir balaban
Daksam cırnama kaldırsam yar seni
Ak ellerin sala sala yürüyen
Doksan olsam da sararım yar seni
Ben bir kadı olsam hüküm bozmağa
Ak ellerin gümüş tasta yumağa
Seni bellerim de yeşil ördeğe
Noksan olsam da dönerim yar seni
Ben bir tüccar olsam kumaş yükümdür
Alana satarım kabut bezimdir
Ömrü harcarım iman düşümdür
Yetmiş olsam da bilirim yar seni
Ben bir bülbül olsam gülüm gülşende
Konmaz mıyım nazlı gonca açanda
Benim canım candan âri geçende
Yanmış olsam da soldurmam yar seni
Ben bir turna olsam seyfe gölünden
On bin gardaş sökün etsek yurdundan
Koç yiğitler selam yare çızgımdan
Elli olsam da sallarım yar seni
Ben bir ceyran olsam çölden kaçınca
Yar göğsünü açmaz elden olunca
Aşiret şaar deyu yoktan göçünce
Kırk yer olsam da yazarım zar seni
Ben bir güzel olsam soyha başından
Kerem et yiğidim söyle sazından
Ar ettim güzelliği yaz huyumdan
Aşık olsam da süzerim yar seni
Ben bir yalan dünya olsam nazenin
Allanır pullanır şer lezzetin
Düşük kapıda baş eğe dumrulun
Nebi olsam da sorarım yar seni
Ben bir selam olsam derviş dilinden
Yüz bin melek alır bakış nazından
Mü’min olan bilmez mi Hakk sazından
Kelam olsam da çalarım yar seni
Ben bir koç yiğidim başım dumanlı
Yar aşkına zayil oldum tumanlı
Aç gerdanı mayil oldum sürmeli
Harab olsam da severim yar seni
Ben bir yaban olsam varsam ellere
Pınar başında selam güzellere
Olmaz olsun bahtım kör topallara
Serab olsam da çerağım yar seni
Ben bir ahi ahmed olsam yareli
Güzeller içinde benli daneli
Aç göğsünü gülüm lebler cilveli
Yadın olsam da sararım yar seni
ahi kul ahmed’e nasib