Şavkı vurur bahçalarda yar onmaz
Bir yar sevdim ele güne benzemez
Kime ne ki sevdiceğim yar aymaz
Hasbihali ele güne benzemez
Suya gider su testisi om’zunda
Söyleşir dilleri pınar başında
Benim yarim de girmiş on beşinde
Bakışları ele güne benzemez
Bahar gelmiş bahçalarda gül benim
Eser olmuş seherlerde gül benim
Kime n’olmuş güzellerde gül benim
Benim yarim ele güne benzemez
Benim yarim yazılarda yaylanır
Yaylanırda kolum üzre yaslanır
Yarın iki oğlan boylu boslanır
Çotakları ele güne benzemez
Al tumanı al yemenin üstüne
Sürme çeker ala gözün üstüne
Altun akçe ak gerdanın üstüne
Turalamış ele güne benzemez
Zülüflerin tel tel olmuş dökülür
Dökülürde ak gerdana saçılır
Al yanaktan alma alma öpülür
Öpücüğü ele güne benzemez
Benim yarim sunaların başıdır
Kadir kıymet bilmek onun işidir
Baha ister canım yansın düşüdür
Haytalığı ele güne benzemez
Salmaz gurbete de yanında dursam
Akşam sabaha da katışa dursam
Ölmeden önce de bir ölüversem
Tarikatı ele güne benzemez
Kalaylı tastan su içmek misali
Dalına verir uzayan kol hani
Beraberce yaşlanmaktır muradı
Kocalığı ele güne benzemez
Datlıdır dilleri döktürür balı
Maniler söylenir dokurken halı
Ağzında sakızı tamam olmalı
Sohbeti de ele güne benzemez
Baharı beklerim açılsın gülüm
Sunamı denklerim bahasın verim
Kimseler duymadan koynuna girim
Sıcaklığı ele güne benzemez
Var mıdır dahası da bundan kelli
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyi
Nazardan saklasın rabbim bizleri
Muhabbeti ele güne benzemez
Aşıktır ahmedim kuldan nicesi
Çarha verdim çekemez kim niceyi
Bahası da bir çift beldir inceyi
Dolanırım ele güne benzemez
aşık ahi kul ahmed nasibidir
Sallanı sallanı gelir pınardan
Bakracı söyler her iki yanaktan
Muradım belleri sarar savaktan
Bakracı söyler her iki yanaktan
Yeşilin üstüne de al incinir
Elinin tersine de kul düşürür
Sarılıp yatmağa da kol gerilir
Aşığı çeker her iki belikten
Saydı divaneye aklım zorundan
Yazdı edebime sükut erinden
Verdi nazarıma şahit kulundan
Yarini seçer her düşü canından
Hasret kalıp diz üstüne yıkıldım
Pazar kılıp yol üstüne oturdum
Şeytan dedi kul üstüne kuruldum
Şerrini düzer her kişi yolundan
Dost elinden ırak düştü sarayım
Gönül kasrı yarelendi yüreğim
Felek sattı insan kârı nideyim
Sadrımı bezer her gülü çemenden
Gönül suyu yüreğimden akıyor
Gayret sa’yi Kuran’ımdan çavıyor
Benim yarim sözü sazdan ölçüyor
Bağrımı sarar her gayri yürekten
Evlerinin önü de elvan elvan
Kokarmış da lale nergis gül eyvan
Yar uğruna kokarmış derde reyhan
Gülşeni döşer her yadı çiçekten
Bağların güzeli güllere nazar
Çemende eyleşir yarine hazar
Dağlara düşermiş perçemi çeker
Yücesi zalım her izi dölekten
Yan dedi yan dedi Rabbim ümmete
Ben yanmassam kimler yanar eşkine
Hazan kıldın can bedende gel diye
Sadrını açar her sözü fetadan
Ele verdim gülüm gülşenim ağlar
Yola düştüm yarim dövünür söyler
Cana verdim canan kudretten eyler
Kadrini sorar her güle çemenden
Bir yar için nice yiğit yıkılır
Su başında onbeş suna bakışır
Bir kadere çifte güzel yazılır
Gönlünü eyler her iki kucaktan
İbrişim atkının teli söylesin
Kargı kamış gibi dalı uzasın
Dua saldım ardı sıra yanasın
Aşkını yazar her iki dudaktan
Benim yarim mani dizer bakraca
Sağı benim solu senin ortaca
Hayat budur kimler çözer bulmaca
Yazgısı şeçer her iki suvaktan
Derdim artar dünü günü ahmedim
Ele güne düştüm seni diledim
Cenneti alaya beli niyetim
Mizanı tartar her iyi yazandan
Ahi kul ahmedim böyle işlerim
Oturmuş hasbihal eder eşlerim
Hakk yoluna feda olsun canlarım
Sevabı katlar her iki günahtan
NOT: Bu şiirin adının bakraç olmasının nedeni Bakracın iki kulplu olup
hayatın da iki kişi tarafından çekilmesi gerektiği düşüncesindendir.
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur.