Sardı gidiyor (Koşma)

Yüce dağlar sen de ben gibi ol’sın

Felek bir silledir vurdu gidiyor

Ayrı düştüm yarenimden eşimden

Felek bir silledir vurdu gidiyor

 

Yağmur yağar bahçada gül bitirir

Yel estikçe rayihasın getirir

Sarı çiğdem öbek öbek oturur

Bahar bir güldedir sardı gidiyor

 

Yücesinde ılgıt ılgıt karın var

Seni yaylayacak da dumanın var

Bilmem öyle bilmem şöyle kulun var

Dağlar bir yaredir sardı gidiyor

 

Kırmızı gül gonca açmış yazınan

Bir doru atınan kolda bazınan

Bir dem sürmedim on yedide kızınan

Çare bir kızdadır yaktı gidiyor

 

Yaz gelince iller göçer de konar

Yiğitler suyundan içip de kanar

Pınar başında yar deyip de çömer

Zaar bir çaredir yandı gidiyor

 

Yüce dağlar melil mahsun kalasın

Fethetmeye geldim yarin kal’asın

Onbeşinde gelin oldu duyasın

Zaar biçaredir yaktı gidiyor

 

Yine duman aldı dağların başın

Kudretten karadır yarimin kaşın

Şu güzele bir gonca da gül verin

Ak göğsü üstüne sardı gidiyor

 

Ahi ahmedin yanmıştır çırası

Gelmiyor bir türlü daha ölesi

Güzeller çerağı kendi yanası

Bu da biçaredir yandı gidiyor

 

ahi kul ahmed nasibidir

1 Şubat 2016
Okunma
bosluk

Kızılırmak nettin allı pullu gelini (Ağıt)

Allanır pullanır kınalar yakar oy

Sürme ile nazara kimler girer oy

Hörü, gelin olmuş da ata biner oy

Yollar uzun ince beller sorulmaz oy

 

Allı gelin allı gelin oy oy

Al kuşakla bağlı gelin oy oy

Kızılırmak yaran olmaz oy oy  

Atlılara baş bu gelin oy oy

 

Al kuşağı dolar idi gardaşı oy

Boz eğeri ata vurdu yoldaşı oy

Üç köy öte varmak idi maksadı oy

Eller ırak nice kader sorulmaz oy

 

Allı gelin pullu gelin oy oy

Dualarda güllü gelin oy oy

Kızılırmak canan olmaz oy oy

Canlar ile baç bu gelin oy oy

 

Damlar boş kalırmış gelin gidince oy

Yollar tozuturmuş güvey gelince oy

Köprüler yıkılırmış kavuşunca oy

Kimler uzun nice canlar sorulmaz oy

 

Boylu gelin poslu gelin oy oy

Yiğitlere yaslı gelin oy oy

Kızılırmak nadim olmaz oy oy

Kimler ile göçtü gelin oy oy

 

Görümceler yengeler kaynanalar oy

İmamlar beyler nicedir ağalar oy

Yandı yandı köz köz oldu ciğerler oy

Kimler yanar nice hallar sorulmaz oy

 

Allı gelin pullu gelin oy oy

Domurları terli gelin oy oy

Kızılırmak gonca bilmez oy oy

Ağıtlarda yazgı gelin oy oy

 

Ulak saldım yarim gele kavuşak oy

Üç yüz atlı beş yüz yaya buluşak oy

Kapaltı’nda atlıları tozutak oy

Köprü gider canlar düşer sorulmaz oy

 

Allı gelin zorlu gelin oy oy

Meleklere hörü gelin oy oy

Kızılırmak taze bilmez oy oy

Azrail’e sözlü gelin oy oy

 

Köprüler yıkılır yiğitler ölür oy

Yazgılar çözülür kötüler kalır oy

Dua okunur ağıtlar yakılır oy

Gelin gider yiğit ağlar sorulmaz oy

 

Allı gelin akça gelin oy oy

Gönüllere gökçe gelin oy oy

Kızılırmak iman bilmez oy oy

Allah’ına kul bu gelin oy oy

 

Kızılırmak zalımsın zalım zalım oy

Koç yiğitler yutar oldun yanayım oy

Beş köprü de sırtına ben vurayım oy

Giden gitsin sular çağlar sorulmaz oy

 

Allı gelin şallı gelin oy oy

Ağıtlara düştü gelin oy oy

Kızılırmak edep bilmez oy oy

Muhammed’e koştu gelin oy oy

 

 

Kayseri Sarıoğlan ilçesi, Karaöz Köyü girişinde bulunmaktadır. Şahruh Bey, Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu olup, bu köprüyü Kızılırmak üzerinde XVI.yüzyılın başında yaptırmıştır. Şahruh Bey’in oğlu Mehmet Bey tarafından da 1538-1539 tarihlerinde onarılmıştır. Bu onarımla ilgili bir kitabe köprü üzerinde bulunmaktadır. Kitabenin mealen anlamı:

”Bu köprüyü h.945 (1538-1539) ‘de Alaüddevle Zulkadirî Sasani’nin oğlu Şahruh Bey’in oğlu Mehmet Emir Abdullah eliyle onardı”.

Köprü muntazam kesme taştan yapılmıştır. Sekiz kemerlidir. Ortada yüksek sivri bir kemer, onun yanında da gittikçe alçalan beşer kemer daha bulunmaktadır. Yanlardaki korkuluklar iyi bir durumda olup, köprü günümüzde de kullanılmaktadır.

KÖPRÜNÜN HİKAYESİ

Rivayete göre Şahruh Köprüsünün eski yeri şimdiki yerinden 1600 metre daha yukarıda imiş. Köprü uzun yıllar insanları Kızılırmak’ın üzerinden geçmesine vasıta olmuş. Günü gelmiş yorulmuş insanları taşıya taşıya. Günün birinde üzerinden düğün alayı geçerken yıkılıvermiş.
Kayseri ve Yozgat’tan hareket eden iki düğün alayı köprünün üstünde buluşmuşlar. Ağıta göre köprünün üstünde üç yüz atlı, beş yüz de yaya varmış. Bunca insanı taşıyamayan eski köprü yıkılıvermiş ve Kızılırmak’ın azgın sularına kapılan insanlardan kimisi kurtulur, kimisi Kızılırmak’ın azgın sularında kaybolup gitmiştir.

 

 

 

 

 Aşık hattat ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur

 

25 Eylül 2012
Okunma
bosluk

Koç yiğitler soğana düşünce… (Koşma)

Al yanaklı kızlar göç eyledi ilinden

Koç yiğitler mahsun kaldı nigar kaşından

Bağu bahçesi vurgun yedi gül dalından

Gördüm güzelleri de yadetmez sevdiğim

 

Ağşam olur koç yiğitler yerde yatamaz

Dertlenir de sunasına kertme diyemez

Silkinip de gam yükünü sırttan atamaz

Ahdim güzelleri de ahdetmez sevdiğim

 

Bir selamın almadım dilinden dişinden

Güzel yatamıyom hayalinden düşünden

Gadaların alayım gel geçme eşinden

Sarsam güzelleri de sulhetmez sevdiğim

 

Güzelliğe güvenme bir sivilce yeter

Zenginliğe güvenme bir kıvılcım yeter

Gonca gülü açmağa bir koç yiğit yeter

Dersem güzelleri de eğlenmez sevdiğim

 

Ölüm var kalım var şerli soyha dünyada

Koç yiğitler yaban oldu ağlar yazıda

Yandı yüreğim düşünce yiğit soğana

Sordum güzelleri de karetmez sevdiğim

 

ahi kul ahmed de bunu böyle söyledi

Yandı yandı aşkın deryasını boyladı

Kızlar gitti gitti de koç yiğitler ağladı

Varsam güzelleri de çarhetmez sevdiğim

 

 

ahi kul ahmed’e nasib

 

22 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Türkmenim göçetti; Alparslanım şahı haklar aslanım

Türkmenim derdim neslim göçetti
Ağıl otlak dar geldi de terk etti
Anadolu yaylasına çarketti
Alparslanım şahı haklar aslanım

*

Malazgirt açtı bu toprağın dilin
Oğuz Bayat Türkmen Yörük aşretin
Yurt buldu da kuzu saldı yaylanın
Hayvanların başı bekler çobanım

*

Aç kaldı açıkta kaldı bir zaman
Çıka geldi Hoy’dan bir zahit adam
Bağdat ilinden el aldı ol ferman
Sanatkara AHİ derler civanım

*

Evvel vardı Kayseri’ye han dikti
Cümle sanat erbabına el attı
Bacıları ayrı dizdi dokuttu
Dokuyanın eli hastır dursunum

*

Moğollar sardı var Türkmen yurdunu
Ahiler savundu Kayser burcunu
Bir ermeni deyiverdi sırrını
Ahilerin kanı akar kurbanım

*
eksik kaldığı görünüyor zahir, hak vere mana, ahmed çevire kelama inşaallah…

*
ahi kul ahmed

4 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma