Ağlarım ( Varsağı )

Ey Felek senin elinden

Neler çektim neler çektim

Her seherde ağlar gözüm

Halıma bakar ağlarım

 

Çığırırım Çalap deyu

Gel ağlatma beni deyu

Kimi sevsem seni deyu

Yoluna bakar ağlarım

 

Lütfeyle Rabb’im canımı

Silem gözümün yaşını

Şol mahşerde şu işimi

Yarime söyler ağlarım

 

Medet Allah’ım hay meded

Teslimdir sana canım hep

Halk içinde cümle ümmed

Duayı eyler ağlarım

 

Be gardaşlar bre bre

Yola düştüm gonca ile

Hakk’ın olmadığı yerde

Burnumu çeker ağlarım

 

Er olan meydana gelsin

Sorguma cevap yetirsin

Ne ben olam ne sen sensin

Kefeni sarar ağlarım

 

Benim dinimi kim pusar

Cenab-ı Hakk ona küser

Seher yeli sertçe eser

Tumanı çeker ağlarım

 

Aşık ahmed derde düşer

Gece gündüz harda yanar

Muhammed’li yolda düşer

Dolanı durur ağlarım

 

Bre ala gözlü dilber

Derdi aşkın nazı sürer

Bi hoş olmuş sürme çeker

Yiğidi yıkar ağlarım

 

Hey hünkarım sakın sakın

Var başına tacın takın

Olmaya devlet sıhhatin

Cihanı tutar ağlarım

 

Aşık ahmed der içinden

Ölüme ecel gecinden

Vefasız güzel ucundan

Yananı bilir ağlarım

 

Ne gezersin bu yerlerde

Seni uğratırlar derde

Aşkın bulunmadığı yerde

Zülfünü bağlar ağlarım

 

Hocamdan okudum elif

Bâ eyledim âna latif

Mim dalı sallı bir lütuf

Kuran’ı okur ağlarım

 

Ahi ahmed çare nedir

Melhem olmaz yare budur

İki kaşın arasıdır

Nazını çeker ağlarım

 

Kaşları kurulu yaydır

Yüzün değirmensi aydır

Koynun girilesi zordur

Sazını çalar ağlarım

 

Güzel bel’olur yumuştan

Hiç yük etmeye bacından

Acunda densiz ucundan

Virane düşer ağlarım

 

Kul ahmedin sözü dertli

Sine deler katlı katlı

Kulluk eder şartlı şurtlu

Aczine düşer ağlarım

 

sorgu: kabirde münker nekir meleklerin sorgusu

pusar: küçümser

tuman: don

harda: ateşte

bac: bedel

acun: dünya

 

ahi kul ahmede nasib olmuştur bunlar

19 Nisan 2014
Okunma
bosluk

Zamane ( Hiciv ) (Divan)

Koltuk için ahbabı şikayet de yeni çıktı

Bilinmezdi evvel bu keramet de eli çıktı

 

Hırsızlar çoğaldı sadakat kimde kıça  düştü

Namus elden ele hamiyet kimse başa düştü

 

Düşmanlara dostu yermek incelikten sayıldı

Gönül dostundan şikayet edepsizken sayıldı

 

Müslümanı aşağılamak yaratanı inkar

Kafirlere ikram ile yanaşık saydı vakar

 

Hakk söylemek evvelde de zait idi veradan

Hainlere muhabbet kim varit idi zemandan

 

Kanun önünde eşitlik evvelde teşmil idi

Şimdi her işe kelam bugüne zelil idi

 

Acizlerin hakkı saklı idi evvelden ebed

Hamilileri himayet şimdilerde mukayyed

 

Müslümanlar yobazlıkla her yerde suçlanırken

Dinsizlere muhabbet moda oldu yallanırken

 

Devlet-i âlînin terakki sebebiyken İslam

Şimdi buna mugayyir oldu insücam-ı İslam

 

Unut kimliğini unut nisyan ile malülsün

Körü körüne Batı’ya itaatle zelilsin

 

Eyvah ki nice eyvah edip de yandıkça yandık

Semandan zamane insanlıkta sınıfta kaldık

 

Nice erler yaşadı ki doğruluk kefeninden

Şimdi yeni çıktı paçadan akar şerefinden

 

Ahi olmak ah ile olur senden yana senden

Ben olmaz olsun birdir kef ile nun diyesinden 

 

Aşık Ahmet söyledi cümle alem mugayyirdir

Tevhidi kesrete yazmış cümle alem mugayyirdir

 

vakar: onurlu

vera: iyilik, güzellik

zemane: şimdiki zamanda olan 

zait: ziyan, zarar

teşmil:yaygın

zelil: perişan

insücam: tutarlılık

terakki: yükselme

malül: zayıf özellik

mugayyir : Muhalif, karşı

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir

14 Şubat 2014
Okunma
bosluk

Gam çekme gönül (Koşma)

Gam çekme gam çekme gönül halına

Sana da bulunur nice güzel var

Bağ bahçe gül olmuş gönül mahına

Sana da bulunur nice güzel var

 

Sakının dağlar, var yollarım bağlar

Üç güzel bir olmuş hasretlik söyler

Men düşem yarime boyların uzar

Suna da bulunur ilde neler var

 

Ey ağalar söylen beyler nideyim

Bir güzele altun asbap döşeyim

Yetmez diye üste canım sunayım

Vera da bulunur kolda neler var

 

Yiğit olan yiğit edep düşürür

El ikin derse o birin söyleşir

Muhanete makam ermez didişir

Gülde de bulunur dalda neler var

 

Yol bilmem yolak bilmem gel hele gel

Bir naza helak oldum şu döşe gel

Bu aşkı çeker sinem gel güle gel

Sare de bulunur canda neler var

 

Gül derledim ele dikenler nesi

Diken kıymet buldu gönüller asi

Bunu ben demedim aşıklar kaşı

Deva da bulunur handa neler var

 

Gül yüzlü haççam ellerde gezermiş

Gah cennet ister gah koynum dilermiş

Bu yare gönlüme hançer bilermiş

Bela da bulunur kulda neler var

 

Yar gelesi cilve ile naz ile

Vur hançeri sinem üzre saz ile

Yok devası ilaç ile naz ile

Safa  de bulunur sende neler var

 

Yar yanağı gamzeli çifte balaktan

Her meramı maralı düşer budaktan

Er çemende ağlar sıra dölekten

Kaza da bulunur sazda neler var

 

Ayva turuınç nar istiye civanım

Nazlı dertli yar söyleye meramım

Sen şöyle bir uzan hele cerenim

Mera da bulunur dağda neler var

 

Bülbülün figanı gonca güledir

Çirkinin niyazı Hakk’a nidadır

Bir güzel çirkinde zulme riyadır

Baha bulunur yarde neler var

 

Karlı dağlar sende ahdim varimiş

Çevren sarar irayhanlı bağimiş

Eyi günde ahbap çavuş çoğimiş

Darda da bulunur dostta neler var

 

Yari saldım çemenlere bağlara

Ey’lik etsem fırlanırmış yollara

Bir gün olsun koynum girmez yanmağa

Canda da bulunur gözde neler var

 

Ahi kul ahmedim ölmek kârımdır

Ölmek ne Muhammed sevmek zarımdır

Hakk nasib etse de görmek canımdır

Mahmut da bulunur Hakk’da neler var

 

aşık ahi kul ahmed nasibidir 

 

 

 

 

 

21 Temmuz 2013
Okunma
bosluk

Dağ imiş (Koşma)

Güzel sevdim deyu kostak yol etmiş

Arkam sıra gıybet eden çoğ imiş

Şu güzeli naza çeken zor etmiş

Önüm sıra yola düşen çoğ imiş

 

Hazan erdi gönül çemen neylesin

Nice güzel sarmak gönül eylesin

Dünü günü ana baba kollasın

Aramızda yüce duran dağ imiş

 

Salındı boyuna kavak yelleri

Goncayı açarmış yiğit kolları

Baharı çemendir yayla kızları

Ardımızda sıra kollar çoğ imiş

 

El dayim yoklarmış senin bendini

Gül yüzün soldurur çözer dengini

Bu illerde paşa beylik ingili

Vatanında züğürt olmak yeğ imiş

 

Karşımda durur boz bulanık dağlar

Yar yüreğim çatallı sene yanar

Gadaların alayım tozlu yollar

Yar eline ırak düşmek dağ imiş

 

Bahar olsa yazı gelmez çemenden

Yazı düşse harman olmaz sinemden

Habar geldi yare bilmez zalımdan

El dilinden zehir içmek yeğ imiş

 

Dağlar oldum iniledim bir zaman

Perçem açtım aktı suyum bir zaman

Çemenlendi eteklerim bir zaman

Dağ elinden gayri düşmek dağ imiş

 

Bu illerde bilmem ki ne işim var

Yar iline habar saldım sazım kar

Gel eylemiş gayri durma canım var

Her yanımdan dara düşmek dağ imiş

 

Kaç demet hayal etsem yar üstüne

Ne söyler bilmem anın yel üstüne

Kur kurul açıl saçıl kol üstüne

Er kolundan canda yitmek cağ imiş

 

Hayatım şahittir iman yarime

Döşedim zaittir kulpu zarına

Aşığa bahadır cehli yunmaya

Aşk od’undan iman çalmak sa’ imiş

 

Ahi kula ahmed yazdım dalından

Çala durdum gönül sazı yolundan

Gelmez gitmez Rahman yaza eşkindan

Hakk yoluna candan geçmek dağ imiş

 

 

aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib olmuştur

17 Nisan 2013
Okunma
bosluk

Boyunda urgan iniler (Varsağı)

Be gardaşlar bre canlar

Irakta  iller iniler

Yol eylerim yar elini

Yollarda taban iniler

 

Ararım erler meydana

Sözünü söyler cihana

Bahası canlar yarana

Fetada  kullar iniler

 

Eylerim diller tadlısı

Küserim yarin kakısı

Dünyayı veren kadısı

Tapuda ben’ler iniler

 

Eser seher yeli eser

Gonca güller naza düşer

Bahar yaza ağıt düzer

Mizanda gözler iniler

 

Yarimden ırak düştüğüm

Canandır canı yazdığım

Astılar boyun büktüğüm

Boyunda urgan iniler

 

Hay felek senin elinden

Çeker oldum çeker oldum

Bu dünya nefse yaranım

Azapta canım iniler

 

Çağlar idim katre katre

Ulaştığım aşktan yane

Bir o yane bir bu yane

Irmakta taşlar iniler

 

Arap atlı Burak sormaz

Vara gide yele  bakmaz

Onbeşinde kıza sormaz

Kucakta  kızlar iniler

 

Be çağlayan Kızılırmak

Haram ettin gelin olmak

Alay alay yuttun nitmek

Kaderde yazan iniler

 

Koç yiğidin yürek yağı

Erir gider gozel çağı

Kimi algın kimi çalı

Güzelde yanan iniler

 

Namerde boyun eğmedim

Yoluna hem kul varmadım

Öldüm öldüm de demedim

Göğüste figan iniler

 

Ayrı düştüm yar elinden

Sala verdim kul dilinden

Üçe sattım beş yolundan

Tartıda güman iniler

 

Al geymiş zalim el görsün

Bir olmuş zulüm yar bilsin

Kim olmuş canım el duysun

Cihanda mahsun iniler

 

Bahar sazı gül üstüne

Aça durur gül eline

Ben’i yiter Hakk yoluna

Alemde kulun iniler

 

Ahi kula Ahmed yazsın

Yazgı diye aşık ölsün

Bir aşığa cihan ağsın

Kefende  kalan iniler 

 

 

EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: Ahi kula Ahmet yazsın demek Ahmet Peygamber Efendimiz bize yani Ahi kula yazsın yani Ahirete davet etsin demektir bir mana olarak, ikinci mana ise aşığın benliğini öldürmesi demektir ki akabinde başına cihanın ağması ölen benliğin çok insana ulşaşmaya vesile olacağıdır ki bunun da arkasından kefenin gelmesi dünyada yaşarken onu terketmektir ve ölü gibi yaşamaktır.

Bu yazgının peygamberden gelmesi vesilenin yüksekliğini gösterdiği için aşık buna asla itiraz etmez edemez. bu davet gereği aşık yani biz ölelim. bir aşık olarak tek olalım yani tek dünya olacak bir ağırlık —aşık bütün dünyada gezer ve görev alır—ve gayrette olalım ve cihan cenaze namazı için başımıza ağsın yani toplaşsın. ikinci manası ise ölü gibi tepkisiz olan birisinin takvası artar ve bütün cihanı başına toplayabilecek hale gelir.

kefende kalan iniler demek insan öldükten sonra mezarda ilk sorguyu verir vermez uçar gider ve Allah’ın takdir ettiği yüce bir mevkide yerleşir, cennetteki makamını da seyreder ve yakınlarını geçtim de ne demek, ümmeti Muhammed’in önemli olaylarında kurtarıcı olarak görev alır (deprem kaza ve toplu felaketlerde bir çok insanı uzaklaştırır. o sırada kalbi açık olanlara görünebilir silüet olarak, bazen de kişi olağanüstülüğü görür fakat anlam veremez.) ölmek üzere olan müslümanlara sekerat halinde dua etmeye gelir ki o kişi canını kolaylıkla ve imanla versin diye —Yaklaşık bir ay önce ölmek üzere olan bir müslümana gittiğimi hatırlıyorum– büyük belaların ümmete gelmemesi için dua etmeye devam eder.

Savaş anında ümmetin yanında bizzat savaşa katılır ve savaşanlara yardım eder. savaş zamanında savaşa giderken mezarın başından yerden göğe doğru vızıltılar gelir. bu sesleri kalbi açık olanlar çok rahat duyar. riya olmamak kaydıyla biz bunların birçoğunu aynen gördük de sizin imanınız artsın diye buraya yazdık. Kefenden uçanlar böyle olduğuna göre kefende kalanlar uçamıyanlar olur ki bunlar Allah muhafaza günahkar olup kabirde kefen içinde azap görenlerdir. işte kefende kalanın inilemesi budur.

 

aşık ahi kul ahmede yazmak ve yaşamak nasib olmuştur..

21 Şubat 2013
Okunma
bosluk

Gülüm kurban olayım

Ya gel divan durayım

Ya git mecnun olayım

Bağlar soğuk alıyor

Gülüm kurban olayım

 

Ademe ol diyende

Nesline kul yazanda

Darına hay koşanda

Kulum kurban olayım

 

Ellerin bazarına

Dökülmez lisanına

Aşıklar yaranına

Canım kurban olayım

 

Sözüne ar bulunmaz

Nazına yar olunmaz

Sazına söz düzülmez

Dalım kurban olayım

 

Canımı cananıma

Halimi imanıma

Ömrümü çerağıma

Verem kurban olayım

 

Başımın secdesidir

Malımın zekatıdır

Ömrümün abiditir

Halim kurban olayım

 

Salatımı kılayım

Hayratımı vereyim

Muhammed’e koşayım

Külüm kurban olayım

 

Sıfat ayan eyledin

Zatı andan sırladın

Cümle boynu eyledin

Nazım kurban olayım

 

Azabımı çekmeden

Şarabımı içmeden

Ölmeden de ölmeden

Ölim kurban olayım

 

Selamımdan evladır

Merakımdan süfladır

Niyazımdan beladır

Yadım kurban olayım

 

Selam saldım güzele

Al kuşana beline

Yar koynumda gecele

Yarim kurban olayım

 

Bahar ermiş salından

Güzel yetmiş boyundan

Cümle ümmet kaşından

Ağlar kurban olayım

 

Yare yandım yakıldım

Ele düştüm alındım

Er kişiden sayıldım

Çağlar kurban olayım

 

Sofra düzdüm türlüdür

Bacıları güllüdür

Çırak kalfa ustadır

Eyler kurban olayım

 

Sözümden âlâ gelen

Yumuşa bela diyen

Edebi evla sayan

Beyler kurban olayım

 

Mecnun yazar elinden

Leyla sayar nazından

Muhabbetli yolundan

Gider kurban olayım

 

Bahar geçer gülünen

Güzel güler nazınan

Böyle sevda canınan

Çeker kurban olayım

 

Kimler geldi göçtüler

Seve seve öldüler

Candan geçip gittiler

Ölür kurban olayım

 

Ahi ahmed kurbandır

Canı Hakk’a kurbandır

Ümmet kaşı bundandır

Kurban kurban olayım

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

30 Ekim 2012
Okunma
bosluk

Rahman’ın kulları

Ol benim halimi

Görmeğe kim gelir

Zevk ile canını

Vermeğe kim gelir

 

Yarimin illeri

Uzaktır yolları

Goncadır gülleri

Dermeğe kim gelir

 

Kuran’ın özini

Tutarım sözini

Muhammed yüzini

Görmeğe kim gelir

 

Ol benim Rabb’ime

Kim gele zikrine

Dertleri sırtına

Vurmağa kim gelir

 

Rahman’ın kulları

Niyazdır halleri

Namazdır işleri

Kılmaya kim gelir

 

Rabb’imin arşını

Gözlerim yolini

Bu cahil kulini

Çekmeğe kim gelir

 

Rahman’ın yazgısı

Muhammed çözgüsü

Gönüldür hepisi

Yanmaya kim gelir

 

Rahman’ın sözüyle

Muhammed eliyle

Ahmedin sazıyla

Çalmağa kim gelir

 

Muhammed ilinde

Sünneti halinde

Susayan dilinde

Yanmağa kim gelir

 

Ahdine vefayı

Dert ile cefayı

Sabr ile belayı

Çekmeğe kim gelir

 

Erlerin şem’ine

Dönerim demine

Kararım yoluna

Yanmağa kim gelir

 

İslam’ın donunu

Çaldığı sazını

Dost için canını

Vermeğe kim gelir

 

Şehitler kârını

Ateşin narını

Kulların hakkını

Vermeğe kim gelir

 

Benim varım yoğdan

Yuvarlandı halden

Canım dedi arşdan

Çıkmağa kim gelir

 

Allah için canı

İslam için malı

Aşk içundur  ârı

Vermeğe kim gelir

 

Seherlerde ahı

Canlarında mahı

İki cihan kânı

Olmaya kim gelir

 

Ahmed sazı duttan

Çala dursam dertten

Muhammedli yoldan

Geçmeğe kim gelir

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

 

21 Ekim 2012
Okunma
bosluk

Elhamdülillah..

Kuru idik yaş olduk

Kanatlandık kuş olduk

Birbirimize eş olduk

Uçtuk elhamdülillah

 

Vardığımız illere

Şol sefa gönüllere

Muhammedî sünnete

Saçtık elhamdülillah

 

Ayak idik baş olduk

Can idik canan olduk

Kefi ile nun bildik

Ol’duk elhamdülillah

 

Dertliyken derman bulduk

Hastayken şifa bulduk 

Ağlarken yahşi olduk

Olduk elhamdülillah

 

Ömür sürdüm illere

Var nice gönüllere

Ahiri hurilere

Vardık elhamdülillah

 

İkra dedim halime

Şol bahçemiz güllere

Bu aşkı nesillere

Verek elhamdülillah

 

Cahil idik yıkandık

Alemlerle horlandık

Cehli arif eyledik

Olduk elhamdülillah

 

İman ile şeriat

Bir dost ile tarikat

Hepisinden hakikat

Mar’fet elhamdülillah

 

Günler yiter tamamdır

Geri gelmek muhaldir

Senden yana dönendir

Kulum elhamdülillah

 

Candan geçtik canana

Yollar ölçtük dağlara

Sadırlarda nazara

Bildik elhamdülillah

 

Sen bir aşk eriysen

Aşkını sıdk eylesen

Od vuralar canın hem

Piştik elhamdülillah

 

Ahmet tenin yuka mı

Aşka düşün sârâ mı

Ölmek ilen sâfâ mı

Öldük elhamdülillah

 

Yare düştük can olduk

Cananıma hal olduk

Safalara gark olduk

Coştuk  elhamdülillah

 

Yavandık yağlı bulduk

Fakirdik zengin olduk

Cahildik arif olduk

Bildik elhamdülillah

 

Gafletken mümin olduk

Aç idik hem tok düştük

Cümleyle ümmet olduk

Olduk elhamdülillah

 

Bir gönlün od’na yandık

Akıllıydık delolduk

Canana divan durduk

Tüttük elhamdülillah

 

Ahi ahmed halleri

Güller sarar kalbleri

Sabırlı aşk neferi

olduk elhamdülillah

 

 

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir..

23 Temmuz 2012
Okunma
bosluk

Hakk sorar; Harc etsem; Dostlar; Hakk; Hakk bilir; Meydana gelsin; Ya Rabb; Aptallar şiirleri topluca..

Hakk sorar

 

Bir keme çerağım var        

Bir hüsnü meramım var     

Bir Hakk’a niyazım var       

Bir Hakk sarar ol beni           

 

Ne ettin neler ettin

Kim hakkın tükettin

Ol edebin terkettin

Bir Hakk sorar ar beni

 

Kimse bilmez nettiğim

Akıl ermez gittiğim         

Onca yolun teptiğim          

Bir hal olur ser beni

 

Harc etsem

 

Bin yıl ömrüm olsa     

Harc edeyim sana          

Her ne derdim varsa    

Derc edeyim sana           

 

Her ne lezzet varsa          

Can tadın eresin               

Kim varmaz yadına          

Yavandır düresin        

 

Her ne can bilirse           

Hak yoluna varırsa          

Sencileyin ölse             

Düğünler edesin         

 

Dostlar

 

Dostları hak bildirir  

Hak bir gönül işidir   

Kim benliğin öldürür 

Ferman kimin hal kimin

 

Garibim yol giderim        

Şunca yolda ölenim           

Kim garibe sölemim        

Derman kimin hal kimin  

 

Denizleri aş da gel       

Hak gönüle baş da gel  

Kim benliğin yırt da gel 

Nefsin kimin kul kimin   

 

Söyler sözün ar bulunmaz    

Kemter kulun fer bulunmaz 

Ağlar gözün yaş bulunmaz  

Silsin kulun hak kimin          

 

Ben bir Türk evladıyam        

Şehit Ahmet yadıyam           

Toprak aldı yatıyor             

Dedem gibin dost kimin        

 

Hakk

 

Hak demeye sözüm var         

Haktan ayrı neyim var          

Bir şuncacık canım var         

Bir hak alır ol onu.                

 

Söz açtım Haktan yana          

Ah ettim Haktan yana           

Kim dedi önden sona             

Bir Hak ile var beri                  

 

Hakk bilir

 

Kimse bilmez fak’rimi

Seda etmez derdini

Ol fakirin kahrını

Hak ile yezdan bilir

 

Benim sana vardığım         

Yoktan hırka giydiğim       

Kul ahmetin nettiğin            

Hak ile yezdan bilir             

 

 

 

Meydana gelsin

 

Herkesi dost bilirim             

Dostlar meydana gelsin       

Her gizi dost bildirir            

Sözler meydana gelsin       

 

Er kişi ki gizlidir               

Olan meydana gelsin

Ham iken harda pişip

Yanan meydana gelsin

 

Sözün tartısın ala                  

Sohbeti yav’sun kıla              

Her gizi dostu ile                   

Olan meydana gelsin             

 

Emmarenin emrinden              

Şeytanının şerrinden                

İkisinin denginden                   

Kaçan meydana gelsin             

 

Dosdoğru hakka vara              

Kalp o ki hakkı göre               

Er kişidir alçakta                     

Duran meydana gelsin

 

 

 

Ya Rabb

 

Ya Rabb  kadrini göster          

Kadr ile şadın göster              

Şad olmuş yüreğim                

Aşk ile seni özler                    

 

Aşık olan aşıklar

Maşukun arzular

Kul olmak dileğim

Zikr ile seni özler

 

 

Aşık  olan kişi               

Akar gözün yaşı            

Ol Haktan her  işi          

Aşk ile çağlar                

 

 

Aptallar

 

Sevenlerin dikkatine        

Her ne yazdık rahmet ile   

Ol yazılarda mercekle        

Sır bulan meydana gelsin           

 

Her sözümüz doğru idi

Dosdoğrusu Haktan idi

Bugünlere ışık idi

Bilenler meydana gelsin

 

Kim gönlünü açmış ise     

Aptalara püryan olsun         

Kuş dilini ötermiş ki             

Aşka kim Süleyman olsun         

 

Aptal dedim di kızdılar            

Hakktan dedim di bıktılar        

Yoktan verdimdi sattılar      

Köşke kim şadırvan olsun        

 

Aptallık Haktandır dedik        

Bahası yoktandır bulduk

Eyi dedik size onluk

Seve kim cananın olsun

 

Aptalların şanı çoktur         

Cümlesi de bir bir hoştur        

Sözümüz bir sevi yoldur      

Aptallık bu namım olsun          

 

Ne diye darıldınız bilmem 

Hak söyletir aptal  nedem    

Ben bir aptal olsam kızmam       

Kızanlar da aptal olsun    

 

Şimdi bişi bilmez olduk       

Heç bir şeyi demez olduk     

Dediklerimiz eskidir          

Sayenizde görmez olsun

 

Çok ettiniz de aklıma              

Bir nicedir de halime               

Dost bilirim şol kimine              

Bir nicedir görmez olsun   

 

Kimse sormadı nedir diye  

Çaldı aklım, ahım diye      

Bunlar aptallara hediye       

Bir sevgidir yanmaz olsun   

 

 

aşık ahi kul ahmede 2002/2005 te nasib olmuştu.

 

13 Mart 2012
Okunma
bosluk

Hüsn-ü aşk’a dair…

Ol can içinde can olan

Aşıklara canan olan

Canda yanıp külhan olan

Yaran-ı aşk derler buna

 *

Gel meydanı erler saran

Gül devranı bahar kılan

Göz nihanı buhar eden

Şadan-ı aşk derler buna

 *

Yok demeğe garip için

Bir olmağa hatır için

Kim sorarsa yokluk için

Harab-ı aşk derler buna

 *

Sevdayı gör sen bedende

Hayatı zehrin emrinde

Belayı mahfuz kılsanda

Bahay-ı aşk derler buna

 *

Yaranı yok bu azabın

Kim düşerse yiter canın

Cehle horlatır cananın

Zehiri aşk derler buna

 *

Semadan arşa çıkadur

La mekan üzre gezedur

Ölümsüz dirlik düzedur

Mekan-ı aşk derler buna

*

Hikmetin sırrı korkudur

Hakk’ın cemali sırrıdır

Halden hale bin türlüdür

Hüsn-ü aşk derler buna

 *

Ol masivayı terkede

Aşk ile varınca zikre

Hevayı hevesten göçe

Kemal-i aşk derler buna

 *

Kibri kırıp eller yıka

Arzu kılıp divan dura

Başın eğip gözün süze

Huzur-u aşk derler buna

 *

Arzu kılıp cemal göre

Huzur durup göğsün deşe

Nasib ola huri seve

Canan-ı aşk derler buna

 *

Zikir ile için paklar

Ağlar, yetmiş makam çıkar

Yanar Mustafa’ya yanar

Rasul-ü aşk derler buna

 *

Hamdeyler vedüd Rabbine

Hizmet deyu tarikate

Kurtlar kuşlar ol selama

Yakin-i aşk derler buna

 *

Hakka varıp yakin olur

Hikmetten gül ağlar durur

Er kişiden öğüt alır

Sabır-ı aşk derler buna

 *

Ayet hadis Kur’an eyler

Okur dahi arşa çıkar

Levhi mahfuz şerri siler

Şarab-ı aşk derler buna

 * 

Ah eyleyen erler yadı

Kul olmağa canın varı

Ol durmağa huzur demi

Meyan-ı aşk derler buna

 *

Kul tozuta günah kaşı

Ol tövbeye sevab karı

Gül ağlaya dünya hali

Gülşen-i aşk derler buna

 *

Huzurda edep kılalım

Vedüde miraç edelim

Canan ile söyleşelim

Sefayı aşk derler buna

 *

Ahi kul ahmedim yansın

Yanıp da aşkda kül olsun

Hakk yoluna canı yitsin

Çalab-ı aşk derler buna

 *

ahi kul ahmede nasib

8 Aralık 2011
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77
  • Page 1 of 2
  • 1
  • 2
  • >
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma