Ağlarım ( Varsağı )

Ey Felek senin elinden

Neler çektim neler çektim

Her seherde ağlar gözüm

Halıma bakar ağlarım

 

Çığırırım Çalap deyu

Gel ağlatma beni deyu

Kimi sevsem seni deyu

Yoluna bakar ağlarım

 

Lütfeyle Rabb’im canımı

Silem gözümün yaşını

Şol mahşerde şu işimi

Yarime söyler ağlarım

 

Medet Allah’ım hay meded

Teslimdir sana canım hep

Halk içinde cümle ümmed

Duayı eyler ağlarım

 

Be gardaşlar bre bre

Yola düştüm gonca ile

Hakk’ın olmadığı yerde

Burnumu çeker ağlarım

 

Er olan meydana gelsin

Sorguma cevap yetirsin

Ne ben olam ne sen sensin

Kefeni sarar ağlarım

 

Benim dinimi kim pusar

Cenab-ı Hakk ona küser

Seher yeli sertçe eser

Tumanı çeker ağlarım

 

Aşık ahmed derde düşer

Gece gündüz harda yanar

Muhammed’li yolda düşer

Dolanı durur ağlarım

 

Bre ala gözlü dilber

Derdi aşkın nazı sürer

Bi hoş olmuş sürme çeker

Yiğidi yıkar ağlarım

 

Hey hünkarım sakın sakın

Var başına tacın takın

Olmaya devlet sıhhatin

Cihanı tutar ağlarım

 

Aşık ahmed der içinden

Ölüme ecel gecinden

Vefasız güzel ucundan

Yananı bilir ağlarım

 

Ne gezersin bu yerlerde

Seni uğratırlar derde

Aşkın bulunmadığı yerde

Zülfünü bağlar ağlarım

 

Hocamdan okudum elif

Bâ eyledim âna latif

Mim dalı sallı bir lütuf

Kuran’ı okur ağlarım

 

Ahi ahmed çare nedir

Melhem olmaz yare budur

İki kaşın arasıdır

Nazını çeker ağlarım

 

Kaşları kurulu yaydır

Yüzün değirmensi aydır

Koynun girilesi zordur

Sazını çalar ağlarım

 

Güzel bel’olur yumuştan

Hiç yük etmeye bacından

Acunda densiz ucundan

Virane düşer ağlarım

 

Kul ahmedin sözü dertli

Sine deler katlı katlı

Kulluk eder şartlı şurtlu

Aczine düşer ağlarım

 

sorgu: kabirde münker nekir meleklerin sorgusu

pusar: küçümser

tuman: don

harda: ateşte

bac: bedel

acun: dünya

 

ahi kul ahmede nasib olmuştur bunlar

19 Nisan 2014
Okunma
bosluk

Çulsuz aşk (Varsağı)

Behey yeşil gözlü güzel

Gülün bilmez demedim mi

Yiğit yıkar şu gözlerin

Ömür bilmez demedim mi

 

Bak şu nazlı güzel daşa

Selam eyler gelmez başa

Hakk’ın emrettiği kaşa

Şerri bilmez demedim mi

 

Ben bir deli olsam başa

Gömlek giyem önden sona

Aşkın olduğu şu yere

Çıkamazsın demedim mi

 

Şu güzelin kaşı gözü

Duramıyom ince sızı

Yar biçermiş ele bizi

Sınamazsın demedim mi

 

Usul edep erkan ola

Yola inmek ayan sa’ya

Cana düşen şu “bela”ya

Düşemezsin demedim mi

 

Ele düştü gönül kuşu

Çıka geldi kader yazı

Aşka çaldım dünü günü

Yanamazsın demedim mi

 

Bre güzel neler etti

Nice ocak söndü gitti

Kaşı gözü naza çekti

Karamazsın demedim mi

 

Yiğit olan doğru çalar

Namertler var eğri bakar

Dertlilere “Bari” düşer

Bilemezsin demedim mi

 

Yörü bre yaren ağa

Güzel kızlar saran dağa

Nice düşer yanık daha

Onbeş yetmez demedim mi

 

Bağı bostan zebil olur

Cümle alem melül olur

Güle düşmek yakîn olur

Dost haylamaz demedim mi

 

Güzel göze sürme çeke

Çeker perçem sırrım söke

Vakit gele tamam diye

Ağıt yetmez demedim mi

 

Ahmet arşın ile ölçün

Yele verdin koca ömrün

Karar oldu yaman düşün

El söylemez demedim mi

 

Hay ağalar zorlu beyler

Yol eylemiş dağa kızlar

Su yaylası genç ağırlar

Seni bilmez demedim mi

 

Hûma kuşu yüksek uçar

Yiğit olan alçak düşer

Felek bize türlü donlar

Biçer biçmez demedim mi

 

Kerpiç döktüm ömür ölçer

Varır gider selam eyler

Şu âleme girer çıkar

Kapı ağmaz demedim mi

 

Yörü bre kaşı keman

Senden âlâ yar eylemen

Dünya ipe ecel yaman

Çeker çekmez demedim mi

 

Bir gönüldür yandı canım

Kurban olsun sende canım

Felek  kollar pundun senin

Büker bükmez demedim mi

 

Ölmeden bir dem sürmedim

Kara toprak ben ölmedim

Ne aman bildin ne güman

Zulüm bitmez  demedim mi

 

Felek derler kendi bilir

Aman vermez zaman bilir

Ne söylesek kulak sağır

Kader bilmez demmedim mi

 

Böyle m’olur böyle m’olur

Yardan ayrı düşen n’olur

İner deryaya dökülür

Katre  bilmez demedim mi

 

Ey turnalar selam edin

Yar yoluna güller saçın

Ah eyledim güllü benim

Aşkın gülmez demmedim mi

 

Kırk beste yapmış bülbül

Kırkına da  yakarmış gül

Eğri dalda doğru  melül

Aşkın sapmaz bilmedin mi

 

Güllü benim gül senindir

Güllü bekler gül elimdir

Çala dursam kırk donumdur

Aşkın baçsız bilmedin mi

 

Seve durdum feta candan

Güle rakib oldum halden

Canım sevdim canan canlan

Aşkın duymaz görmedin mi

 

Seve durmuş feta yoktan

Canan sevmiş cana kuldan

Meydan sandı benli yoldan

Aşkın bensiz bilmedin mi

 

Karar düştü ahmed paşa

Bülbül cana rakip ola

Kim yanarsa önden sona

Aşkın çulsuz bilmedin mi

 

Ahi ahmed güle yazdı

Gül baharda gonca açtı

Bir bülbüle canan oldu

Aşkın sensiz bilmedin mi

 

Yetti gari gülün kastı

Çala durur bülbül mesti

Gülşenimde poyraz esti

Aşkın elsiz dermedim mi

 

Yolum dertli aşım dertli

Kolum bekler güle katlı

Muhammed’li yola saptı

Aşkın sekmez demedim mi

 

Ahi ahmed onbeş yazar

Yazı diye güzel sarar

Bakar bakar Hakk’a düşer

Aşkın yetmez sevmedin mi

 

 

aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur

17 Nisan 2013
Okunma
bosluk

Gönülle onmaz işler

Deli gönül gel hele

Gezelim senin ile

Şöyle bir yol uy bene

Gezelim senin ile

 

Gel şimdi dosta varak

Her ne derse yaparak

Sabah akşam bilişek

Bilişek senin ile

 

Uyma şeytan sözüne

İman ister ardına

Gel dostların yanına

Varalım senin ile

 

Söyle sözün kavisin

Aşka düşmüş nevisin

Şol Muhammed nebisin

Uyalım senin ile

 

Bağu bahçe gülleri

Hem de şol gönülleri

Irak olmuş elleri

Derelim senin ile

 

Akar gönül alçağa

Varır gider ummana

Hele canı canana

Katalım senin ile

 

Yaran ol dosttan yana

Dost kimdir candan yaza

Hoş  sevi kuldan çala

Çalalım senin ile

 

Gidelim ilden ile

Hem gönülden gönüle

Hepisinin dengi ne

Çekelim senin ile

 

Biz bu aşkın od’ına

Yanalım önden sona

Ya vedüd çerağına

Ölelim senin ile

 

Ya Allah çığır bana

Yazadur senden yana

Aşıklar namazıma

Duralım senin ile

 

Ecel oku erdi de

Ömrümüzü yirdi de

Hakk’la Pazar itti de

Kabulüm senin ile

 

Söyle sözü beride

Aşşa dur ha edeple

Zalim nefsi kal’ada

Yıkalım senin ile

 

Zahirden batına var

Varından yoğunu gör

Sadıktan hay dosta er

Erelim senin ile

 

Bir uluya varalım

Tevbe nazar kılalım

Buğday himmet seçelim

Meramım senin ile

 

Ulu kişi hangi ne

Gönül sırrı engine

Adlarımız deliye

Çıkarak senin ile

 

Şeriat kıldan ince

Tarikat yoldan nice

Hakikat marifete

Banayım senin ile

 

Cahil idim evvela

Cehli yudum horluğa

Marifeti uçmağa

Verelim senin ile

 

Ahi ahmed halini

Aşkı yıkmış bendini

Ömür yetmez harcını

Karalım senin ile

 

 

aşık ahi kul ahmed

10 Temmuz 2012
Okunma
bosluk

Bir güzel .. (Koşma)

Bir güzel sevdim de ben’i kırılsın

Bahar dalı onlan çiçek açarmış

Er güzel sevince canı unutsun

Seher yeli erden yola düşermiş

 

Çifte benler nazar kılar ellere

Zülüf salar aşkı duyan erlere

Beni salar sadık diye çöllere

Yoktan deve yükü serab düşermiş

 

Aklım zay edip de gömlek giyince

Sözüm sohbetimde “güzel” olunca

Cehle çaldım kılıç felek şerrince

Deccal ile felek canan düşermiş

 

Katrem deryaya varmadan durulmaz

Güzel sarmaya da kanun yazılmaz

Yiğit goncayı sarmadan bilinmez

Güzelle yiğit canda bir düşermiş

 

Kırıldı kanadım güzel sarasın

Sarıl da koynuma melül giresin

Ağşamdan sabaha öldüm bilesin

Sabahın seherinde can düşermiş

 

Ömürün ipini ecel çekermiş

Güzelin dilini yumuş bezermiş

Koynunda ölürsem cennet yazarmış

Yiğit namazına “güzel” düşermiş

 

Kirpikleri gönül ile cengeder

Mani düzer nazı güle nakşeder

Yiğit süzer boydan âri celbeder

Seven ahdine ezelden düşermiş

 

Kömür göze sürme neyler belalım

Siyah zülfün tel tel olmuş örelim

Alma yanak inci dişle gülelim

Sunaya yiğit sazı gül düşermiş

 

Kadir mevlam güzel ver de eğleyim

Altı ay kışın koynumda saklayım

Bir nazarına var git çiğ öleyim

Bu güzelin hatrı cana düşermiş

 

Ahi kul ahmed sohbetin “güzel”len

“Güzel” diye seherlerde ağıtlan

Bir kuluylan hoşnut olma çirkinlen

Güzellen çirkin Hakk’da bir düşermiş

 

(not: bu şiiri tam anlayana yemek ısmarlıyorum)

 

 

ahi kul ahmed’e nasibdir.

 

 

 

 

“Akıl başta

/ Utanma yüzde

/ Bilgi gözde bulunur

/ Öfke gelince akıl gider

/Tamah gelince utanma gider

/Haset gelince bilgi gider”     (Hacı Bektaş-ı Veli söyledi)

 

 

 

15 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma