Yörü bre Yörük kızı
Kara bağrın ezilir mi
Çiğdem gibi topla bizi
Kara bağın düzülür mü
Karadır kaşların kara
Sineme açtığın yara
İyi olmaz geçmez amma
Kara bağrın üzülür mü
Kara gözlüm n’ettim sana
Ol dertleri kattın bana
Verme bizi gelmez ta’na
Kömür gözler süzülür mü
Ala gözler dolum dolum
Kaşların yay oylum oylum
Yayla çiçeği kokuşlum
İnce beller sarılır mı
Dumanlandı dağlar başı
Göz göz oldu suyun başı
Ben dökerim gözüm yaşı
Akan seller sorulur mu
Naçar kaldım senden yana
Açar göğsün elden yana
Zülüflerin burma burma
Tel tel gerer dizilir mi
Yemenisin belden bürür
Etekler yerde sürünür
Ahi ahmed kul görünür
Hizmetinde sorulur mu
ahi kul ahmed nasibidir
Bre ala gözlü, benli güzelim
Beni de el yerine komayasın
Gümüş kemerin olayım beline
Beni de bel yerine dolayasın
Suya gider su testisi elinde
Yel estikçe zülüfleri belinde
Geriden baktıkça sunam dilinde
Beni de dillerine dolayasın
Güzelin kapısına kul olduğum
Aşkının ataşında kül olduğum
Gam yemezdim de derdinden öldüğüm
Beni de kollarına dolayasın
Dostum yaşmağı da çardan çarlanır
Etekleri yere düşmüş sallanır
Görem dedim nazlı yarim boylanır
Beni de gözlerinle sarayasın
Ahi kul ahmedim yoktur zararım
Yel estikçe rayihalar koklarım
Değmen benim nazlı dertli yaranım
Beni de zülüflerine asasın
ahi kul ahmed nasibidir
Koca dağlar ne kararın bozarsın
Aştı m’ola kara gözlüm tependen
Şuncağız derdime dert mi katarsın
Benim derdim yeter alem dilinden
Hasta düştüm hey ağalar beylerim
Halım bilmez dağlar şimdi ağlarım
Düşman gibi dost karşımda eylerim
Zülüflerin bağlar şimdi belinden
Firkat odu yaktı sinem canımı
Feryadla geçiririm zamanımı
Yaralandım da akıttım kanımı
Gözlerim de ağlar şimdi acından
Deli oldum kanmaz sözüme eller
O dost vurdu hançer özüme neyler
Yar artık bakmıyor yüzüme söyler
Bun çekecek çağlar şimdi yasından
Ahd u aman etmedim vakit varken
Geçti mihnetin zamanı şimdiden
Yitirdim kaşı kemanı elimden
Gözlerim ağlar şimdi yar yolundan
Hey ağalar hey beğler böyle m’olun
Bilinmez halı yardan ayrılanın
İner her umudu dökülür ummanın
Gözlerim ağlar şimdi yar deminden
Gül dikensiz olur mu behey şaşkın
Bülbül gülsüz öter mi yakar aşkın
Ah ile vah ile geçer bu ömrün
Gözlerim ağlar şimdi yar cevrinden
Geçmez dilekleri hatır yanında
Ataş aldı yürek yar baharında
Selam eyl’nazlı yare sabahında
Selamım da çevrilir mi güzelden
Ahi kul ahmedin derdi sen misin
Senden öte bahar gonca gül müsün
Ah ettikçe döner ay çiçek misin
Saçakları dökülür mü zülüften
ahi kul ahmed nasibidir
Yine bahar ayları da gelende
Bülbül güle dallanacak zamandır
Gurbete giden sevdiğin arzular
Yare haber salınacak zamandır
Severim seni ben de yana yana
Kul oldum ben yarime anlasana
Seherde başlar bülbüller figana
Artık kuşlar ötüşecek zamandır
Yine bahar oldu açıldı güller
Bülbül figan etti kokuştu güller
Hoş bir avaz oldu açıldı sümbüller
Aşıkların hoş olduğu zamandır
Gülün halinden bülbül bilir imiş
Yarin halinden aşık bilir imiş
Aşka düşmeyen neye mihnet etmiş
O yare bülbül olduğum zamandır
Yine geldi canım baharlar bağlar
Bülbül firkatin söyler hemin ağlar
Türlü çiçeklerle donanmış bağlar
Çiçeklerin açıldığı zamandır
Bahar gelir bülbül şakır nazalır
Gonca açar bülbül konar sözalır
Güzeller içinde benim ki baştır
Güzellerin gel olduğu zamandır
Bülbül aşık olmuş da gonca güle
Kırmızı gül nisbet eder yanağa
Altın sırma saçın düşmüş beline
Güzel yare yeldirdiğim zamandır
Kirpiğin yıkmış alıcı bakarmış
Aklı baştan alıp sinem yakarmış
Bu bahtı karayı derde salarmış
Dertlerimin depreştiği zamandır
Bülbül öter olmuş sarpça kayada
Terk etmiş gülü figanı derinde
Bilmem bugün bilmem yarın huzurda
Bizlere de gel olduğu zamandır
Çıktım yükseğine seyran ederken
Ötüşür bülbüller gonca açarken
Kime ne olmuş sırnaşırım candan
Yarime kul olduğum zamandır
Türlü türlü bağlarsın da başını
Aman vermez de yıkarsın kaşını
En sonunda ben dererim gülünü
Baharın gonca açtığı zamandır
Zülüflerin deste deste oluptur
Al yanağı sarmış beste yazıptır
Bu dert bende yaralarım azıptır
Dertlerimin depreştiği zamandır
Ataş olmayınca duman tüter mi
Vakti gelmeyince bülbül öter mi
Ak göğüste çifte benler biter mi
Benlerin de sayıldığı zamandır
Koç yiğitler gelir y’zıdan yabandan
Tanır sevdiğini kara kaşından
Elinde divit kalem yazar halden
Defterimin dürüldüğü zamandır
Ahi kul ahmedim eller övünsün
Öyle bir derde düştün ki yanarsın
Akşam oldu çıra gibi sönersin
Vaktimin tamam olduğu zamandır
ahi kul ahmed nasibidir
Bugün ben bir güzele rastladımdı
Beliği kıvrım kıvrım örgü imiş
Bakmaz yüzüme ele mi saydıydı
Bakmayınca gözler ayrılmaz imiş
Bre güzel dön hele bir bu yana
Bak şu sana yanmış aymaz kuluna
Ne çare ki düştüm senin ağına
Düşmeyince yarden ayrılmaz imiş
Bahar mısın gonca güller açılmış
Benim göğnüm sana yanmış yakılmış
Baha ister sana eller uzanmış
İsteyince elden ayrılmaz imiş
Güzel ile sohbet etmek güzeldir
Güzel gül elinde de ne güzeldir
Güzel seninle ömrüm ne uzundur
Artar ömrüm gayri de ölmez imiş
Sana sözüm akça gelin zor imiş
Ak gerdana altun akçe takışmış
İnce bele al kuşağı sarılmış
Sarılan bellerden ayrılmaz imiş
El ettim kaş attım bana yar olmaz
Canı versem can üstüne bir olmaz
Dahası yok yar üstüne yar olmaz
Yar üstüne yar seven onmaz imiş
Ala güzel sana nettim neyledim
Hele bir de şu yanıma bakmadın
Ele güldün bu aşığı takmadın
Ele güne derdin yorulmaz imiş
Ne etsem neylesem olmuyor gözüm
Dert eyledim seni doluyor gözüm
Kısmetse gelirmiş ne talihsizim
Talih bir kepçeden ayrılmaz imiş
Nasibse gelir Hint’ten Yemen’den
Nasip değilse ne gelirmiş elden
Gel sen vazgeçme şu garip kulundan
Gariblerde kulluk kanılmaz imiş
Alalım da şu ahudan alalım
A hu zarım kalmasın da maralım
Ahirete kalmasın da yanalım
Burda yanan da orda yanmaz imiş
Öyle olsun güzelim öyle olsun
Bilinmedik yerlere yolum düşsün
Seni almaz isem de ahdim olsun
Ahdinde durmayan da namert imiş
Güzel anan baban yok mu bilelim
Beylerinden de seni isteyelim
Beş bin yetmez ise daha verelim
Kantarın çeki altun akçe imiş
Su geldi teyemmüm bozuldu dersin
Başa gelmedik iş açıldı dersin
Bana da namahrem olur mu dersin
Mahrem olmaya gönlü var imiş
Güzel ne zormuş da kavli kararın
Yaktı beni de cilve ile nazın
Sonunda bir namazlık saltanatın
Padişahı kuldan sorulmaz imiş
Ahi ahmedin canı da daralmış
Bir güzele de on türkü yakarmış
Varma güzel varma ahdim kalırmış
Ahdim almaya can dayanmaz imiş
aşık ahi kul ahmede nasib olmuştur
Dost dost deyip de hey yanıp durduğum
Dost bana yareler açtı neyleyim
Ak gerdana beşi birlik dizdiğim
Dost bana yareler açtı neyleyim
Selam saldım karlı dağlar ardına
Aldı m’la sevdiğim lebler aşkına
İl yanmazken ben yanarım derdine
Dağlar aramızı açtı neyleyim
İnce uzun yollar aştım yol deyu
Yaylasına vardım elaman deyu
Sinesine elim sundum yar deyu
Beyler ayırdı da kovdu neyleyim
Dökülsün zillerin sen de ben gibi
Varılmaz yolların dağlar set gibi
Bahçada açılmış gonca gül gibi
Eller kokladı da soldu neyleyim
Dosta dost gerek hatırdan geçmeye
Cana can gerek gönülden içmeğe
Bene sen gerek sedeften uçmağa
Şeytan yokladı böyle’ldu neyleyim
Ak ellere al kınalar yakarmış
Bir goncaya el sineler dökermiş
El gördüye şol cilveler saçarmış
Kullar aramızı açtı neyleyim
Sıkım sıkım sıkmış ince belini
Bal döktürür ağzındaki dilini
En sonunda ben dererim gülünü
Anan aramızı açtı neyleyim
Aşık mısın aşık ağzımı ararsın
Her sözümü acizime yorarsın
Benim haram niçin gülüm derersin
Canlar ararmış canını neyleyim
Ne idi göçün kul ahmedim neydi
Pazar ettim gülümü suçum buydu
Al kanlara bezendim ölsem eydi
Haller söylermiş cananı neyleyim
Cennet sandım kız koynunun içini
Eğri saydım şu soyhanın suçunu
Kime dedim yar tövbenin bacını
Koçlar vurdu da böyle’ldu neyleyim
Eğme kaşın sonra bakmam yüzüne
Ataş düşsün ala güzel özüne
Yemem içmem de bakarım tadına
Gönül bir çifte şahan da neyleyim
Benim işim minnet ile zar değil
Güzel nazın bana olsun zor değil
Sevmez isen söyle bana ar değil
Güller kar etmedi anam neyleyim
Şeker mi kaymak mı baldan ilave
Severim güzeli maldan ziyade
Çirkine gönül düşmüş hem ziyade
Zulüm âna varmış da neyleyim
Ahi kul ahmedim yurdun tazele
Kaçtır bahası kul oldun güzele
Gönül ferman dinlemez bak gazele
Solar güllerim de yavrım neyleyim
ahi kul ahmede nasib oldu.
Bre güzel böyle m’olur
Halı yardan ayrılanın
Katresi deryaya varır
Halı yarden ayrılanın
Gökte güvercinler uçar
İner ovalara düşer
Ak elleri deste tutar
Gülü yardan ayrılanın
Havalanma telli turnam
Kondu göçtü kimler canan
On üçünde yazdı ferman
Canı yardan ayrılanın
Gül dikensiz olmaz imiş
Er baharda gonca açmış
Bülbül diye mihnet etmiş
Dalı yardan ayrılanın
Ahi Ahmet geçmez imiş
Ataş almış yürek yanmış
Can düşüpte ciğer deşmiş
Gönlü yardan ayrılanın
Dumanlı dağlar dumanlı
Sevenin hali gümanlı
Bahar geçmiş yazlı kışlı
Ömrü yardan ayrılanın
Sevdim seni sevdim seni
Senden âla çoktur beni
Sen olmasan kimler nesi
Derdi yardan ayrılanın
Gelin kızlar gelin gelin
Bahasıdır aşka yelin
Onbeşidir canı tezin
Eli yardan ayrılanın
Erenler biz de bilelim
Seven el olmaz belalım
Bu aşkı cana satalım
Nazlı yardan ayrılanın
Kervansaray pare pare
Allar giyer kare kare
Selam almaz nazlı yare
Kulu yardan ayrılanın
Yel üstünde çifte konak
Haydi şöyle konup göçek
Sevip sevip ayrılacak
Zülfü yardan ayrılanın
Bugün yari düşte gördüm
Gördüm amma hayra yordum
Varıp güzellere yandım
Teni yardan ayrılanın
Yörü bre güzel hele
Yiğit bekler çağın gele
Senin olmadığın yere
Düşe yardan ayrılanın
Küskün müyüz akça gelin
Açmaz mıymış gonca gülün
Bağı bahçe gülşen neyin
Adı yardan ayrılanın
Kaşın siyah kara kara
Şükür ettim yaradana
Canım ister daha daha
Hani yardan ayrılanın
Selam versem almaz imiş
Kadir kıymet bilmez imiş
Hepten kelli onmaz imiş
Beli yardan ayrılanın
Ahi kulum gelmez yere
Selam salma duymaz ele
Aşık olmayaymış diye
Canı yardan ayrılanın
ahi kul ahmed nasibidir
Derdi gamınla geçti yaz baharım
Yare bi goncadır derilmez oldu
Zulüm girdi araya söz döşerim
Yare bi türküdür çalınmaz oldu
Cefa çeker bülbül ağlar dalında
Gonca solar imiş kimler kaşında
Bu zalımın derdi eyler sadrımda
Yare bi sefadır sürülmez oldu
Yar bakar yüzüme melül melül
Bir od düştü gönlüme oldum zelil
Bir hayale yeldirdim onmaz rezil
Yare bi cefadır çekilmez oldu
Söylersen sen söyle sözün hasını
Nice kantar çekebilmez gamını
Nazlı yârim çeker oldu şerrimi
Yare bi nizadır edilmez oldu
O kara kaşları levh’de görmüşem
Cefadır ettiği hem de yanmışam
Kime kısmet eylemiş de solmuşam
Yâre bi kazadır dönülmez oldu
Kırıldı bellerim onmaz dallarım
Bir yar uğruna çevrilmez kollarım
Güzeller durağı pınar başlarım
Yâre bi fetadır yapılmaz oldu
Edep bir ihramdır giy ol Hüda’dan
El iki söyler ise sen bela’dan
Zora vardı haddi usul saladan
Yare bi sadadır verilmez oldu
Ben yârime düşkünem zulüm etme
Bir gonca güldür kemler söyletme
Bu canı feda ettim inkar etme
Yâre bi vefadır edilmez oldu
Ak göğsün üstünde ataşlar yanar
Al topuk üstüne tumanın çeker
On beşinde bir güzel anca yeter
Yâre bi hevadır edilmez oldu
Sılayı da deli gönül sılayı
Kılavuz eyledim telli turnayı
Ak kollara dizdim beşli burmayı
Yâre bi kınadır yakılmaz oldu
Lisanım güldendir güller derleyi
Ak gerdana dizdim allı goncayı
Mor yamaçlara düzülmüş yaylayı
Yâre bi meradır çıkılmaz oldu
Pınarlara üşüşür şol güzeller
Yiğitlerle söyleşir kim yetenler
Çöğermiş de eyleşir yar bilenler
Yâre bi canadır verilmez oldu
Yar elinden yar elinden alırım
Gönca gülü al ipekle sararım
Bir zalime düştüm öyle yanarım
Yâre bi hâzâdır bilinmez oldu
Aşığam aşık derdi dermanından
Sözüne kazık çaktı fermanından
Kimlere talkın verdi imanından
Yâre bi Hüda’dır varılmaz oldu
Ahidir ahmedim söyler sadrından
Cefadır çeker güzeller kahrından
Bir zalime düştü çıkmaz derinden
Yare bi sevdadır düşülmez oldu..
sadır:göğüs
feta: yüksek fedakarlık
niza:kavga etmek
kaza:kaderin gerçekleşmiş şekli
bela: levhi mahfuzda evet demek,
sala:duyurmak
sada:ses
mera: yaylanın yayılabilecek otlu kısmı
heva:geçici heves
çöğmek: oturmak, çömelmek
talkın: imamın mezara konulan cenazenin sorgusuna yardım etmesi
Ahi kul ahmede nasib olmuştur
Ben bu aşkın sırrını şerh eylesem
sırlarım kelama kitaba sığmaz
Yaranlar aşkına zarım söylesem
Gözyaşım hesaba, mizana sığmaz
Hakk kelamı Rasul ile derc’olur
Ey sevgili aşkın bize yol olur
Bir noktadan cahil ilmi dağıtır
Merakım dünyaya cihana sığmaz
Güzel baki, meydan yiğite kalsa
Bağ-ı irfanımı edep ile yusa
Aşk ataşı yaksa divane kılsa
Yüreğim gömleğe ömrüme sığmaz
Cemalin bağında seyran eylesem
Kadrime dokundu ihsan eylesem
Sendeki halleri mihenk eylesem
Semaım yerlere göklere sığmaz
Güzelsin alemden ey peri sanem
Her gören, gönül verir, ahu zarem
Nice eğri düşer canı muhtarem
Veraım sadrıma canıma sığmaz
Dost ile olunca yağmurla beni
Gör nice eyledi divane hemi
Nice aşıkların tutmuş alemi
Mezatım tekkeye Mekke’ye sığmaz
Göz yaşım çağlıyor, katrem ırmağa
Mihnet etme cahil ile taşmağa
Yitirdi mihengim elden ayruğa
Hazanım fermana namaza sığmaz
Şu güzelin bahçasında açılan
Yar koynunda ellerimde yumulan
Ak gerdana dökülüp de saçılan
Kınalım ellere güllere sığmaz
Kudret kaleminden çekmiş sürmeler
Güzel hicri ile yıkmış niceler
Mah yüzüne çifte mahya dizeler
Mihrabım gözlere benlere sığmaz
Kaşları karadır gözleri ela
Sevdiğim gücenir ikili sıra
Gönüller şevkidir eğriye vara
Sözlerim ağuya karaya sığmaz
Güzel yüzün gören gayri unutmaz
Tesbihi sensin ayru din tutulmaz
Zahid mihrab, aşık eşik unutmaz
Kulluğum şeriat tarikat sığmaz
Ahi ahmed katren deryaya varsın
Gönül düştü bir zalime nice yansın
Dost kapısında kul tartıya çıksın
Günahım batmana kantara sığmaz
aşık ahi kul ahmed nasibidir
1
İki cihana sultandır Hakan’ım
Kullarının ardındadır mekanın
2
Zatından sadır olur nur semadan
Şeytanın şerridir alkış azaptan
3
Onulmaz dertlerin şevki şeytandır
Sen gördükçe “bela” aşkı nurdandır
4
Yandım sana Allah’ım her nefesten
Rızıkla Rabb olurmuş her nefesten
5
“Kiramen katibin” sayhı meyanda
Günahı kumla tartarlar mizanda
6
Ol Muhammed yolda gider alemle
Alem diler mahbub kıl Muhammed’le
7
Amelsiz kitap kânı yasladılar
Payansız pişman sadrı közlediler
8
İnkarı yok bu türkünün sayhadır
El ve ayak söyler canı zardadır
9
Kim kurtulmuş ölüm canı canından
Kalender ol âlâ söyler sarıktan
10
Aşk-ı Şeyda cümle alem bildiği
Nice kaygu dünü günde sildiği
11
Sen yarattın kamu alem cismi can
Kul eyledin aşkın çeki yandı can
12
Seni gördüm anda canım senindir
Cümle varım gönül sazım eşkindir
13
Azabımı sözümden kıl nihanım
Gönüller türabı dilde veraım
14
Cihanın meramı sazda nigarım
İsyanın hazanı nazda şikarım
15
Canda canımsın tende kim ayanım
Bu gönlü satmışım gayri seyranım
16
Can feda yolunda döksem kanım da
Gül insan eyleye sultan nâzım da
17
Sırat eyledi ataşın üstünü
Figan eyledi inkarın büstünü
18
Avamdan ummadı gül versin O’na
Söyledi ahlakı güzelden yana
19
Sufiye mescid alime kitabın
Mecnuna Leyla velvele cihanın
20
Canım sundum Leyla bilmezmiş “bela”
Mecnun faslı ölmez titrermiş vera
21
Dünya gaflet içre ziyan eyledi
Ziyan kim akla hicap setredi
22
Saldım alem cevri cennet vasfından
Nice huri vermez gönül keşfinden
23
Cennetin cevlanı ağlar mizanı
Sevmenin mihrabı kullar yaranı
24
Ahım cevri sarmıştır önden sona
Baha kılmak garazdır canı kana
25
Bin eyler biri çerağı zarından
Bir söyler efradı anın bağrından
26
Gel gel gül ol da gel canın mihrabı
Kim kılar bu bir namaz saltanatı
27
Ahi Ahmet söyler adı mihraptır
Yar oldum güzele göğnüm haraptır
28
Sev dedi göğnüm ah ile canından
Kim eyler beni can kulu sadrından
29
Sen ağla ahmedim sadrın daralsın
Yarınki ziyandır ahı nihansın
AÇIKLAMA
2 alkışta azap vardır
3 bela:evet
5 kiramen katibin:omuzdaki yazıcı melekler
5 kumla tartmak:günahın adet olarak çokluğu
7 amelsiz kitap kanı yaslamak:okuduğunun gereğini yapmamak
8 ahiret sayhaları gelecek ve el ayak konuşacak
9 sarıktan söylemek: sarık kefen olduğu için söyledi sayıldı
13 sözden azap kılınması:aşığın söylediği çok etkili olup allah da onu desteklerken hata yapmaması gerekir. nihan:gizli, vera: iyilik
14 cihanın sazı sevmesi oyuna meraklı olmasıdır. nazda şikar ise aşığın naz ile allaha yönelmesi bir hatır bırakır ve yükselir ve böylece nefsin isyanı azalır.
15 canımda sen varsın yani içiçeyiz. ve benim tenimde sen görünüyorsun (ayan:açık)
gönlü satmak gönlü allaha sevgi karşılığı vermek. gayri seyranım demek gayri dediğimiz Allahın kainattaki tecellilerini yüksekten (arş) seyretmek demektir.
16 gül insan: takva üzere yükselmiş insan.
18 avam allaha gül verecek seviyeye gelemez ancak güzel insan olabilir. bu da güzel ahlaklı insan demektir.
19 velvele: ses duyurmak, gürültü koparmak
21 dünya gafletten ziyana uğradığı gibi bir nedeni de aklına utanma örtüsü çekmesi onu düşünmekten alıkoyuyor ve ziyan düşüncesizlikten geliyor.
22 gönül keşfi aşıklığı bildirir ve allah aşıklara huri vermez fakat allahın cemalini seyrederken büyük bir zevk duyarlar.
23 cennetin kazanılması ağıtla olur ve bu mizana gelir. sevmeye mihrab olmak demek kullar tarafından sevilmek onu mihrab yapar ve sevginin imamlığını o kişi yapar. bu ise hak katında değerlidir.
28 sadr: göğüs,
29 sadrın daralması demek ağıttan dolayı daralmak demektir
yarın ki ziyandır demek: ahirette ağlamanın bir faydası olmaz, bu dünyada senin ahın ise gizlidir kimse bilmez nihan olsun demektir
aşık ahi kul ahmede bunları yazmak nasib oldu elhamdülillah