Mecnun’un velvelesi (Divan) (Doğaçlama)

sen istedin ermeğe cümle alem nihanın
kaç pazarın eyle sen dermeğe gül solanın
 
ermek öyle bir dert ki kulluğa var süfli cihanın
birdir yol üstünde dikenli elden gülü çerağın
 
gitme gitme gel gitme sen eyle bu aşkı meramın
huzur bulsun şu kainatta nuru mahbup kelamın
 
bir o yana bir bu yana sallanırken fikri serabın
katre katre dökül sen bir taştan bir taşa çarpan azabın
 
ne ol ne olma kimdeki varlığa atfın nuru yaranın
arar iken ne buldun ki söyler oldun keşfi nizamın
 
bulmaktaki aramak şevki sarsın bedenini arzı endamın
ne olursa ne olsun sana gelmeyen serabı bela’ın
 
nice mecnun bir leyla derdine yanıp durdu ataşı alafsız
lakin çok velvele sardı cihanı Mecnun deyu aşkı hilafsız
 
kim dedi ne dedi kuldan Hakk’a çıkmaya leyla habersiz
bir Kitmir dahi leylanın mahlesinden göründü mecnun dahi siz
 
ara gel arka gel duman üzre serabımdan çık da gel bin dahi siz
gelip dursan gelip dursan ne eylersin gönül sultan bin dahi siz
 
çerağ olup yansan kül üzre mahbup olsan ulaşmaya bir dahi siz
siz deyüp de yanmaz imiş kahırlarda atan yürekteki bir canı giz
 
aşka meyil verme meylini ezber kılar da gayretten düşer bu göz
nice aşıklar âlâyı illüyyundan düşer oldu sayinden düşer bu söz
 
Hakk Teala karar kıla sevdiğine bir adım önde yürür ağlar iki göz
kul eylese kul eylese kullukta mizan eylese bilir söyler imiş iki söz
 
saza verdim meramımı söyler her dem cananımı eyler imiş bir göz
kara yerde karar olmuş derdi hikmet nihan olmuş eyler imiş sin göz
 
nasıl bir ateş ki dumana küllük sunar sükuneti arzında  bulduğunda  
arz ile yakin düşer kul dahi gizemli suküneti gönlünde tuttuğunda
 
ister taşmakta ister sukünette karar kıl neylersen eyle gönül mahında
azabın neşe olur taştan taşa vurduğunda bahir bekler seni durulduğunda
 
katreden deryaya ulaşmak ruhu serabın coşkusudur aşkı endam kıldığında
Senden ben’i çıkardım cübbem üzre dönmeğe meyli envar kıldığında
 
söze suküt düştü sözden ari hallere bir nice yari canan  eylediğimde
ak cübbeyi dine saydım uzun uzun yerlerde pazarı mizan eylediğimde
 
dön Allah dön dön ALLAH dön aşk ile şevk ile mahbubunu aşikar eylediğimde
bu nasıl bir aşk ki arşu alada eyler bizi dönmeğe talepkar canımı verdiğimde
 
Hakk Teala rahmet kıla cümle ümmeti Muhammed aşkına senin meramına
ol Muhammed kânı imiş rahmeti Rahman’ın dağılacak masumlar envarına
 
gel imdi ahmed sevelim Allah aşkına dönelim gülşendeki gönüller seyranına  
halka rahmet saçalım her bir ümmet düşündeki safa bulmaz hali veraına
 
derd ile kalpler paslanmış zikrile açalım anın Hakk katında niyazına
derdine derman ol sen nice gönüller meramı eylediği serencamına
 
düşürme zikrini dilinden alemi efkara mugayir düşse bile nice bahaya
Hakk’tan rahmet almaz ise bilmeye kimin levhi mahfuz’daki kadri belasına
 
az düşündüm çok söyledim kimseler bilmez arşu âlâdaki cananımın gazabını
gazap odur ki Hakk’tan ayrı düştü bir kul için geri durur canındaki azabını
 
yanmışım yanmışım yanmakta deva bulmuşum külüm üzre serpeler
kül olmağa aşk duymuşum dumanım şem’i yanmaz dahi bilmeyeler
 
korkakların aşkı dünyadır yemek içmek şerhinden alem birri buncadır
aşıkların aşkı Allah’a bir rıza eklemektir gönülden alem birri buncadır
 
dost olasın dost olasın dosta dost hem dahi düşman olmak sırrıdır
benim ile olmak kânı benden ala cümle aleme sırrım ile bakmaktır
 
sevap ile ticaret eyleyenler bulamazlar Hakk’a yakîn  rıza helvasını 
nice gönül kırar bunlar iflas eyler ahirette  veremezler sorgusunu
 
gönül kırma gönül kırma Hakk köşküdür kırdın Hakk’ın nazargahını
bizden öte yol geçmez bizimle düşülür ben’in bağ-ı irfan cümlegahını
 
aşık ahi kul ahmed’dir selamı veraım aleme eylerim bitmez nazarım
kıl imdi Rabb’im ben’i senden ayrı kılan cihandaki bitmez figanım
 .
(İçten geldiği gibi ve düzeltme / silme yapılmaksızın 60 dakika içinde doğaçlama olarak yazılmıştır. elbette hatadan ari değildir. Nasib edene hamdolsun)
.
 
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur

 

5 Mart 2013
Okunma
bosluk

Allah’ını seversen (Semai)

Algın algın bakan güzel

Süz Allah’ını seversen

Uğrun uğrun kaçan güzel

Gel  Allah’ını seversen

 

Gönül ince taze arar

Onbeşine bassa yeter

Beşi birlik döşde çavar

Tak Allah’ını seversen

 

Edep erkan güzel harcı

Baha ister gönül şavkı

Bir soysuza varır bahtı

Git Allah’ını seversen

 

Huyu güzel gönlü zengin

Beli ince hali düzgün

Bir yiğide vara görsün

Yan Allah’ını seversen

 

Turnalarla selam salar

Bir gönüle sırtın dayar

Bahçalarda güle ağlar

Gül Allah’ını seversen

 

Seni sevdim deyu eller

Eller deyu küser güller

Sabah akşam kulun kollar

Bak Allah’ını seversen

 

Allah güzel, güzel sever

Can canana yanar ağlar

Dostluk güzel sohbet karar

Et Allah’ını seversen

 

Bir güzele ömür verdim

Ömre sazdır gülüm benim

Goncasını yare yazdım

Aç Allah’ını seversen

 

Güzel sevmek günah değil

Kadı versin hüccet eğil

Senden alsam berat kavil

Ver Allah’ını seversen

 

Dört kitaba mana düştüm

Düştüm amma cana yordum

Bir kul iken baha oldum

Gör Allah’ını seversen

 

Bu sevdanın yolları zor

Can elinden cananı kor

Bencileyin sevmeyi gör

Gör Allah’ını seversen

 

Katre idim derya içtim

Boydan aştı aşka düştüm

Aşk boyadı kane ben’im

Gör Allah’ını seversen

 

Dal boyuna aşık oldum

Gül domurun sorgu ettim

Bir onbeşe yazgı düzdüm

Gel Allah’ını seversen

 

Halden erir yürek yağı

Yeldir yeldir geçer çağı

Üç Osmanlı avrat bağı

Çöz Allah’ını seversen

 

Çirkin güler güzel ağlar

Düşman güler dostlar ağlar

Bu kervanı kimler bağlar

Boz Allah’ını seversen

 

Kol doladım ince bele

Göz mizanım aşkı içe

Kim söylemiş ele güne

Bak Allah’ını seversen

 

Geçti yazım geldi güzüm

Yar olmadı gönül sazım

Biri yaşım biri ölüm

Aah Allah’ını seversen

 

Siyah zülfü ak gerdana

Domur göğsü aç kuluna

Ziyan etmem al koynuna

Gör Allah’ını seversen

 

Dosttan gelir kahır bela

Gül söylenir ahir daha

Od gönülde yanar naza

Yan Allah’ını seversen

 

Ahi ahmed karar etmez

Bir seviye ömrü yetmez

Cübbe ile döner dönmez

Hay Allah’ını seversen

 

EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: ahi ahmedin karar etmemesi ahi olan biz ile ahmed olan peygamber efendimizin karar etmemesidir ki kararsızlık ALLAH’ı aramakta ve yaptıklarında bir noktada durmayıp sürekli ümmeti muhammedin işlerine koşturmamızdadır.

Bir seviye ömrün yetmemesi demek ALLAH’ı sevmeye ömrün yetmemesi ve doyulmaması demektir.

Cübbe ile döner dönmez demek, seven aşığın arşu ala’ya çıkarak ALLAH aşkından cübbe ile dönmeye başlaması demektir. bu cübbenin uzunluğu kişinin dininin takva derecdesini gösterir. biz de bir gün arşu alaya çıktık ve bembeyaz ve uzun bir cübbeyle aşktan döndük durduk. bir ara cübbem önümden açılır gibi oldu ise de hemen döşümü kapattım ve dönmeye devam ettim.  bunu takvamdaki kısa süreli bir düşüşe bağladım. bu dönme biçimi sade bir biçimde değildi.adeta operalardaki zıplayarak birçok figürü yapma şeklindeydi.

Cübbe ile döner dönmez HAY denmesi bu dönme fiilinin ALLAH’a bağlandığını açık olarak göstermek içindir.

Bu kıtada anlatılan şeyleri  aynen yaşadığımız için böyle yazılmıştır. aynı günlerde çok yüksek bir iman ve cezbe yaşadığımızı ve hacca gittiğimiz 1995 yılında olduğunu söylemeliyim.

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur

17 Şubat 2013
Okunma
bosluk

Yalnız Büyük Çarşıda mı Din Yere Düştü: ak sarıklı ins (insan), ak varaklı (yapraklı-Kuran-) din perişan (Taşlama)

Çıktım yüğseğine seyran eyledim

Gördüm ki ak sarıklı ins perişan

Bir ataş vurdu da yandım ağladım

Erdim ki ak varaklı din perişan

 

Hayal oldu cübbe sarık bilinmez

Giyer isen kaldır bunu denilmez

İmam deyu cehle sala verilmez

Sordum ki beş direkli din perişan

 

Yıkılmış mana Mushaflar öpülür

Muhammed ölmüş ümmeti şaşırır

Başolmuş şeytan cahiller sarılır

Baktım ki nur beşikli din perişan

 

Susmuş alim ölsün daha beklerler

İlim ölmüş para düşler esnaflar

Cehli yol eylemiş şeytan kılıklar

Yazdım ki kıç baştalı din perişan

 

Dağılmış zülüfler tarak geçirmez

Yareler azıtmış mehlem yetişmez

Arifler göçetmiş şeytan kaçırmaz

Yordum ki Hakk düşeli din perişan

 

Yarimin güllerini soğuk almış

Sadrıma sardığım alim ölürmüş

Ölen kim cahiller bayram edermiş

Kurban ki kes alimi din perişan

 

Sorarım dağları  bağrın açar mı

Cahilden kaçarım beni basar mı

Yar ile sohbetim cana düşer mi

Devran ki kin saralı din perişan

 

Benim gördüğümü körler görürmüş

Benim inancıma ahraz gelirmiş

Bağ-ı irfanımı cehle yazarmış

Etek ki şer saralı din perişan

 

Ahi kul ahmedim ağlar ümmetim

Güzele ümmet der çiğdem sayarım

İslam oldum Hakk’a canan düşerim

Canan ki od saralı din perişan

 

 

Not: bu şiir Büyük Çarşıdaki camiden kovulmamız üzerine yazdığımız ikinci taşlamadır. sorun daha derinde görünmektedir dostlar derinde…

Yüreğim yaralı dostlar yüreğim yaralı. Rahman’ın huzuruna vardığımızda onun dinini nasıl ve ne kadar savunduğumuzu, müslümanları ümmet teknesinde ne kadar yüzdürdüğümüzü ve sevdiğimizi, onlara ne kadar fedakarlık yaptığımızı hangi yüzle anlatacağız dostlar.. söyleyin bana söyleyin.. malımdan zaten geçmiştim canımdan vereyim.. etimin hangi dilimini hangi ümmet ister vereyim.. siz kasap olun..

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir

1 Mart 2012
Okunma
bosluk

kopunca kızılca kıyamet

Yok benim amelim taatim

Niderem neylerem kıyamet

Kopunca kızılca kıyamet

Niderem neylerem kıyamet

*

Hak bana sual eyler diye

Aklım başımdan uçar diye

Hicap düştüm yaklaş kul diye

Niderem neylerem kıyamet

*

Helale ikram ede kerim

Harama azab ede azim

İsyanıma kara yüzüm

Niderem neylerem kıyamet

*

Yüz bin zebani çevire

Ol cümleyi haşra yatıra

Günahkara heybetin sala

Niderem neylerem kıyamet

*

Aşıklar maksudun hamd ile

Arifler ayrılır dost diye

Muhammed ağlar ümmetine

Niderem neylerem kıyamet

*

Sıratı incedir deyular

Her peceden gül vereler

Merak edip düşer suçlular

Niderem neylerem kıyamet

*

Ahmed kulun sıdkı kavidir

Attığını attı giydi “bir”

Cübbesi ihrama dönmüştür

Giderem geçerem selamet

*

ahi kul ahmed

3 Kasım 2011
Okunma
bosluk

baba yazmış oğul dizmiş ha!..

baba yazmış
oğul dizmiş
kime sövmüş
duyula

*

hakka sormuş
halkı sevmiş
sırra ermiş
vira ha

*

genci söver
yaşlı azar
fakir çalar
şuna ha

*

ahmet yazar
kullar bizar
şeytan sızar
sakın ha

*

doğru eğri
uğru biri
diye beni
neyimse

*

aşka düşen
aptal diyen
sırrı bilen
benimse

*

aşık paşa
felek yaza
türkü dize
hanımsa

*

ahi evran
sanat yaran
ahlak ilen
şeyhimse

*

gülüm şehri
alim sihri
yazar Tayrı
kamilse

*

berber hakkı
babam sahi
zikri baki
kul ise

*

yazam bitmez
ahım dinmez
duyan bezmez
aşıksa

*

kimler sandı
kabir yoktu
ömür çoktu
nasılsa

*

bizde kefen
cübbe giyen
namaz kılan
imamsa

*

sevi sevgi
açar kalbi
söyler hakkı
er ise

*

yetti gari
gidek haydi
salak kıldı
ne ise

*

ahi kul ahmed

3 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma