Ey ramazan ramazan
Safa geldin ramazan
Ey güllerim ramazan
Safa geldin ramazan
Çok özledik gelmedin
Recep şaban bekledin
Hayır umar ümmetin
Safa geldin ramazan
İlan ettik geldiğin
Çarşı Pazar gezdiğin
Cümle kula dediğin
Safa geldin ramazan
Hayır senin elinde
Oruç tutan dilinde
Gazap duymaz halinde
Safa geldin ramazan
Aman yedim bozulmaz
Allah verir kızılmaz
İlkin kaza sorulmaz
Safa geldin ramazan
Dilim dursun konuşmaz
Belim çeksin karışmaz
Elim haram kokuşmaz
Safa geldin ramazan
Kimler oruç tutmazmış
Sokak ayıp bilmezmiş
Tutan ondan utanmış
Safa geldin ramazan
Avrat açmış açılmış
Evlat saçmış saçılmış
Sokak şeytan doğurmuş
Safa geldin ramazan
İftar ettik elliye
Dua sunduk Hadi’ye
Haydi kullar camiye
Safa geldin ramazan
Sofra düzdük ahiye
Hoşaf koyduk tas ile
Güllaç gelsin beriye
Safa geldin ramazan
Artsın sofra taşmasın
Niyet halis bozmasın
Kadir Mevlam çok versin
Safa geldin ramazan
Çıplak gezip gezinsem
Üç beş kuruş dilensem
Bunla çorba iç’versem
Safa geldin ramazan
Obur paşa yumuldu
Börek çorba kazındı
Tatlı helva yok oldu
Safa geldin ramazan
Mahya yandı illallah
Safam olsun hayrullah
Gelen düşsün nurullah
Safa geldin ramazan
Haydi yallah camiye
Yedik içtik şükrüne
Kulluk etmek herkese
Safa geldin ramazan
Ramazanım ramazan
Sana gönül komazam
Bizi hakka çağıran
Safa geldin ramazan
Rahmet doldu taşmaz mı
Gönül yandı coşmaz mı
Nefsim öldü uçmaz mı
Safa geldin ramazan
Namaz kılıp duranım
Oruç tutan kullarım
Azad etsin rahmanım
Safa geldin ramazan
ahi kul ahmet
Estetik İslam’da ibadetle başlamış görünüyor. Ancak estetik fıtridir. Kişi yetişkin olunca ya gelişir ya das üstü örtülür. Bir ayette “..her şeyi en güzel yaratan Allah’tır” buyuruldu. Sanat felsefesi ahlakın bir parçasıdır. Ahlak da değer olarak norm oluşturur.
Buradaki tartışma estetiğin Allah’ın zatından mı, yoksa, insanlar mı atfediyor tartışmasıdır.
Allah insanı bir sanat eseri gibi yarattı.
Allah ademi kendi suretinde yarattı =bu benzetme esmai Hüsna açısındandır.
Tevhid = Bu noktada Hakk ile mahluku ayırmak gerek. Benzetmemek gerek.
Tenzih = Allah ve peygamberi birbirine benzetme yapılmamalı. Görevleri ayrışmalı ve peygamberin sınırı belirlenmeli.
Helal-haram dairesinde Müslümanlar ölçüye dikkat ettiler. Örneğin sinemada tiyatroda, hat sanatında.
Cibril hadisinde temel üç soru var.
İman nedir?
İslam nedir?
İhsan nedir? = Allah’ı görüyor gibi ibadet etmendir…..
İbadetteki bu tavrı günlük hayatın içinde de düşünmeliyiz. Bir şeyi güzel yapmak da bir ihsan şuurudur.
İyi = yapma
= olma
= duyma
= muamele ‘nin hepsi ihsan şuurunu oluşturuyor denilebilir.
Kötü davranışta da ihsan şuuru gerek. Amele yağmelü. Öyle iş yapın ki Allah görüyor, peygamber görüyor, ümmet görüyor.=İYİ
İTKAN=sapasağlam.
Peygamber efendimiz oğlu ibrahimi kaybedince mezara bir sahabe iniyor. Efendimiz şu deliği düzelt deyince “bunun ölüye bir zararı yok ya Rasulüllah” diye cevap alınca “hayır, göze hoş gelsin” buyuruyor. Arkasından da “Allah, kulunun yaptığı işi iyi ve güzel yapmasından hoşnut olur” hadisini buyuruyorlar.
Bazı haller var ki onun da estetiğine dikkat edilmesi gerekir. Örneğin “ameli başa kakmayın ki bir estetiği olsun” “sağ elinin verdiğini sol el görmemeli ” “başkasının aldığını görmemesi” bunlar birer ihsan şuuru.
Gazali
1- Kusursuzluk (onlar semaya bakmıyorlar mı? ….. düzensizlik görebiliyorlar mı?
Çatı gök
Sergi yer
Lamba yıldız
Mavi
Yıldız
(Turkuaz) mavi …..teskiye
yeşil ….telkin
2-Amaç olacak (biz yeri ve göğü boşuna yaratmadık,…-insan başıboş yaratılmadı..)
3-Uyum olacak. (ölçülülük olacak.. insan,varlık,otlar, simetri)
4- Nizam olacak.(andolsun saf saf duranlara, lezzetül ayn=gözlerin hoşlandığı)
Bu dört unsur olmazsa güzellik değişken olur. Estetik tecrübeden yararlanmak da mümkündür.
Bir Türkün Alman hapisanesinde HAT çalıştığını düşünün.
Sıdık ve Salihler kusurları an aza indirilmiş insan en faydalı insandır. Ruh güzelliği yüsektir ve ahseni takvim olarak adlandırılır bu kişiler.
Aristoya göre duyuların algısı anlamındadır. Halbuki asıl olan ahlak güzelliğidir.
“Allah güzeldir, güzel olanı sever”
Bir adam saçı sakalı karışmış fakat yediği haram, içtiği haramdır. Nasıl kabul olur bunun duası….
Güzellik hem maddi ve hem de manevi olmalıdır. Güzellik güçtür, etkiler. Estetik islama davet aracıdır= giyim, çevre, hareket…
Gaye için var olmak, insan-ı kamil’de estetik var.
Kusurlar bile söylenirken estetik olmalı. Kırmadan dökmeden.
Peygamber efendimiz kusuru umuma söylerdi.
Müslümanın namazı estetik olmalı, yem yer gibi olursa rahatsız eder. Yani tadili erkan üzere olmalı.
Ahlaki davranışlarımız da estetik olmalı. İlişki, alış-veriş, aile hayatı = estetik olmalı.
İslam savaşa bile kadın, yaşlı, çocuk, ağaç, ekinler yakılmamalı, eli eziyet etmemeli, burnu, kulağı kesmemeli…
İyi bir söz sadaka verip başa kakmadan iyidir.
Sözü süz de söyle
Yaz da söyle kışta söyle
Ağzını büz de söyle
Gazali
Tenzih
İbadet
Hukuk
İman
İbadet
Ahlak
Azaların güzelleştirilmesi
Çatal, kab, bedesten, camii
Hem kullanışlı hem göz zevkine uygun olmalı
Sanatın büyüleyiciliği
Estetik –sevgi var –bilmek de gerek
İlim, bilirse – muhabbet hasıl olur
Hal üzre olmak- değer bilmek
Rabbena ma halekteha batıla = sen boşa yaratmadın ya Rabbi
Camiler Allah’la ilişkileri olumlu etkiliyor.
Osmanlı = mabed medeniyeti
Taşların duası,
Allah’ın celal sıfatı camilerdir. İçinde ise Cemal sıfatı müşahhas hale getirilmiş.
Hadis:”Kuran’ı sesinizle süsleyiniz” Kuran’ın özel ciltlerle ciltlenmesi ve tezhib le süsleme yapılması estetiktir.
İstanbul beyefendisi” tavırların estetiğini güzelliğini hatırlatır.
Her Müslüman İslam’ın temsilcisidir. Yaşamında estetik olmazsa kaba saba olur ve tebliğ mesajı veremez.
Hat çalışan bir öğrenci yaptığını kendinden bilmemeli, Allah’ın güzelliğini hatta aksettiriyorum” demeli. Okuyan kişi , Allah’ın lütfuyla okudum demeli. Hazır bulup kullanan ses tellerini kendi yaratmadı elbette.
BATI’ya göre ne kadar tanrıya isyan ederse o kadar iyi sanatkar olur.
Tecelligah, lütuf, aktarıyorsa, yansıma olarak aktarır
Ayet “Allah yaratanların en güzeli değil midir?”
Burada Halıkla Mahluka dikkat edip karıştırmamak gerek.
Oruç : “size biri kötü söz söylerse “ben oruçluyum” desin” == estetik var.
Hacc: “Hacc yapan kötü söz söylemesin, incitmesin== ahlaki dönüşüm var.
Malkom X: (Amerikalı Müslüman Lider olup Hacc yapınca gerçek İslamı anlalıyor. 36 sene beyaz düşmanlığı yapıyor şeyhinin etkisiyle. Hacc yapıp ciddeye gelince herkesin kendini kucakladığını görüyor ve evrensel bir din olduğunu anlayınca dönüşte şeyhini terk ediyor. Mısırda sabah ezanları okunurken firavunların sesinin kesildiğini görüyor. Müthiş bir sahne müthiş.. –Bu filmi bu fakir de izledi–
Camideki namazın hidayete vesile olması: “soyut bir varlığın karşısında bir sesle birlikte hareket ediyorlar. Bundan çok etkilendim” diyor bir batılı yazar.
Oruç tutup da gereğini yapmayanlar için efendimiz: “yanına sadece açlık ve susuzluk kalır” diyor.
Mevlana ise denizi kullanır ve der ki:
Bu denizde ölmek yok
Bu denizde muhabbet var
.
aşık ahi kul ahmede nasibdir
—BÜTÜN CAHİLLER İYİLİK ETTİKLERİNİ DÜŞÜNÜRLER…
CAHİLİN DE CAHİLLİĞİN DE İLACI YOKTUR…CAHİLDEN SADECE KAÇILIR.. CAHİLLİĞİNİ BİLENLER ZATEN ALİM OLURLAR…HİÇ BİR ALİM CAHİLİN YANINDA DURMAZ VE İLMİNİ SIRRINI CAHİLE ASLA AÇMAZ DA AÇAMAZ DA… ÇÜNKÜ İZİN YOKTUR… ONLAR ZAYİ EDER İLMİ…İLMİN İSTEYENE VERİLMESİNİN SIRRI BUDUR…APTALLARA İLİM VERİLMEZ…
—ZENGİNLER FAKİR KALACAKLARINDAN KORKTUKLARI İÇİN CİMRİ OLURLAR..
ANCAK, CEHENNEMDEN KORKAN ZENGİNLER CÖMERT OLURLAR…
ALLAH C.C. FAKİRİN RIZKINI ZENGİNDEN VERMEZ…. ZENGİN, VERDİĞİ ZEKATI ALDIĞI İÇİN FAKİRE MÜTEŞEKKİR OLMALIDIR… TEŞEKKÜRÜN YÖNÜ BÖYLEDİR…ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ, O DA VAKTİNDE BULUNMAZ…İŞ ZENGİNLERE KALSAYDI BÜTÜN FAKİRLER AÇLIKTAN ÖLMÜŞTÜ. HALA AÇLIĞIN SÜRMESİNİN SUÇU ZENGİNLERİN DEĞİL DE YOĞA KILIÇ SALLAYAN AŞIK AHİ KUL AHMEDİN Mİ? ONUN CEBİ DEĞİL GÖNLÜ ZENGİNDİR DOSTLAR….(Büyük Çarşı’daki zenginler sormaya basşladı: “ben de var mıyım bu taşlamanın içinde” demeye. Biz cahilleri saydık ki kaçılacaklar bilinsin kimse zarar görmesin diye. Zenginleri ise saymadık ki hepsi de “ben de mi varım acaba?” diye sürekli ölünceye kadar korkarak kendine çeki düzen versin de iyi yolda olsun diye.
HADİS: zenginler cömert, yöneticiler adil, alimler cesaretli (doğruyu her yerde söylemekte) olduğunda yerin üstü yerin altından hayırlıdır. Zenginler cimri, yönetiler zalim ve alimler korkak olduğunda yerin altı yerin üstünden hayırlıdır…
ANKARA-Kızılay’daki Büyük Çarşı (3. katta) camiinde bir hafta önce ALLAH, zenginlerin sevgisini kalbimden çekip aldı. zira çok darda olan dul fakir ve sara hastası için yardım talebimi hepsi de reddetmişti. biz de zenginlerin dükkanlarını böylece terketmiş ve dükkanlarına uğramaktan uzaklaşmış idik ki. imam bu sırada umreye gittiği için kıraatı, bizimle fikren tartışamadığı için kasıtlı olarak zayıf birisine “sen imamlık yap” demesi, yanlış ve İslam’a aykırı bulunmakla, cemaatin namazının da sahih olmayabileceği için, biz de imam hatip mezunu ve İslam’i araştırmalar yaptığımız için acizane bir kaç vakit imamlık yaptık. Cenab-ı Hakk’ın İKRA=OKU emrini cemaat yerine getirmediği için biz zaten her namaz kıldırmamızın arkasına 2 veya 3 dakikalık bir sohbet ilave ediyor veya okuduğumuz aşır=Kuran’ın mealini aynen değil ve fakat genel manasını sohbet olarak kısaca veriyorduk. bu yöntem bizim asla fedakarlık yapmadığımız, terketmediğimiz bir İslam’a ve Müslümana sahip çıkma için İSLAM’i yöntemimizdir. anlamını aynen veya sohbet olarak vermediğimiz Kuran’ı okumayız.
bu camide de öyle yapıp namazdan sonra kısa bir sohbet yapınca, anılan caminin dernek yöneticileri olan üç garip şahıs bizi hem de caminin içinde haksız bir azar, el kol, tehditle “bu camiye gelmeyeceksin” “bu camideki namazı sen kıldırmayacaksın” “bu camide sohbet etmeyeceksin” benzeri sözlerle kendilerini çok üzdüler, bizi değil.
zenginlerin sevgisi kalbimizden alınınca bunun gereğini ALLAH cahillere yaptırdı böylece. Biz de artık yanıbaşımızdaki camiyi fitne çıkmasın diye bırakıp çok daha uzaklardaki camilere gitmek zorunda kaldık.. biz haber gönderip dedik ki “biz tek camiye gelmeyelim, lakin onlar Allah’ın evinden kovma günahına tövbe etsinler” biz isteriz ki cahil de ateşe girmesin, günah kazanmasın der “ya Rabbi onlar bilmiyorlar, onları affet” diye dua ediyoruz hepsine.. bundan önce de aynı cemaatten 4-5 kişi imama gidip bizim sürekli askıya takılı bıraktığımız cübbemiz için “biz de paltolarımızı sürekli bıraksak burası neye döner” demişler ve görevli imam da bize gelip “ahmet bey, 4-5 kişi bunları söylüyor cübbeni kaldır” demişti de, biz de “istiyor ve bu fikre destek veriyorsan sen kaldır demiştik” de, “senin kendinin kaldırmanı istiyorum” diye yapmak istediğini bize zorla yaptırmak istemişti. işte İslami bir namaz giyim-setr olup kuvvetli olan cübbe ve sarığa kendisi yapmadığı gibi, ben de cübbe koyarsam ne olur demiyor da palto koyarsam diyor ve doğrudan eleştirmemiş görünüp dolaylı olarak kullanımına imkan vermeyecek tilki gibi kurdun önüne bizi atıyorlardı. elbet bizim kararlılığımız çok kişinin kafasını kırar.
lakin yukarıdaki örnek tamamen farklı olup açık bir fitne olduğu için üzerine gitmek yanlış olur. bu yüzden geri çekilip uzaktan HİCİV=TAŞLAMA sanatıyla ezmeye çalışıyoruz. bu bile hatalı lakin dayanamıyorum, benim değil onların günaha girmesine katlanamıyorum DOSTLAR.. Allah hepimizi affetsin.. En doğrusunu ALLAH bilir…
(fitnenin yerilmesi-cahilin değil)
Büyük çarşı Büyük Çarşı
Büyüklüğün nerde kaldı
Müslümandan bağnaz olmaz
Fitne çıktı cehle yol ver
Emir geldi Hakk’tan ilme
Yere batıp kaybol hele
Çekti alim gel sen beru
Fitne kalsın cehle yol ver
İlim yapsan yaptı demez
Öldüm desen hayır yapmaz
Gönül yıkar adap bilmez
Fitne buydu cehle yol ver
İKRA’ dedim suça yazdı
İmam oldum cehli azdı
Safra döktü yüzüm üstü
Fitne şuydu cehle yol ver
Sala kıldı SELİM cehli
UFUK uydu buydu ilmi
Özer sağıyr fitne yoldu
Fitne ayan cehle yol ver
Fakir arlı açım demez
Kimselere derdim açmaz
Gariblere sorgu olmaz
Fitne beyan cehle yol ver
Allah yazdım Allah yazdım
Allah diye şarab içtim
Cahil ile niza düştüm
Fitne haklı cehle yol ver
Hakk yazıp da dağıtırım
Ümmet için çağırırım
Kul düşmekten öğünürüm
Fitne geldi cehle yol ver
Zengin zengin namaz kılar
Fakir görse kıçın döner
Utanmadan yoğa çalar
Fitne ziyan cehle yol ver
Yerde olan gökte olmaz
Göğe çıksa rahmet kılmaz
Üçe beşe dua etmez
Fitne düştü cehle yol ver
Kazanmak mı kaybetmek mi
Sabah akşam zaptetmek mi
Kazık atmak gerekmez mi
Fitne karlı cehle yol ver
Yazar elim söyler dilim
Baha kıldım dine canım
Sada etmem cehle halim
Fitne çıktı cehle yol ver
Zenginlerden bıktım bıktım
Fakirlikten korkar gördüm
Cehennemden korksa gülüm
Fitne yazar cehle yol ver
Bir alırım bir satarım
İki olur bir düşerim
Bir yoluna gül düzenim
Fitne bozar cehle yol ver
Eller bana ağu sunar
Aşım dahi zehre banar
Ağu bize arşa çeker
Fitne yazar cehle yol ver
Cahillerle derde düşmek
Ayı ile çuval girmek
Alim isem iyi ölmek
Fitne karar cehle yol ver
İlmi verir isteyene
Cahil yerde ulaşmaya
Aşkı yazar kul ahmede
Fitne bozar cehle yol ver
Üç cahille ne mi etsem
Elin öpüp sırtın yusam
Daha derse kıçın öpsem
Fitne gitsin cehle yol ver
Ey ilim yere bat yere
Ey alim gel hele yere
Ey cahiller baş ol hele
Fitne sapsın cehle yol ver
Cahiller sapıtır halkı
Cehennem düşürür ardı
Susan alim yansın hemi
Fitne çöğdü cehle yol ver
Dünya cehle teslim olmuş
Hapse düşmek ahdim olmuş
Kurtulursam ben’im ölmüş
Fitne sardı cehle yol ver
Dua edem sen cahile
Taş atıp da baş dileye
Cahil sevmek ot yemeğe
Fitne benzer cehle yol ver
Ahi ahmed ilim yapar
İKRA’ deyu ümmet arar
Bağ-ı irfan cehle yazar
Fitne buymuş cehle yol ver
ahi kul ahmede nasibdir