Al hare giyer de, yeşil gözlerin
Beni derde salan gozel has gelin
Bir çare düşerde sesil nazların
Beni derde koyan gozel has gelin
Yeşil başlı gövel ördek süzülür
Süzülür de kirik ilen açılır
Üzme beni gelin yaram deşilir
Beni darda koyan gozel baş gelin
Yeşil gözler yeşillenmiş çemen mi
Dağlar karı erir gönül yuman mı
Bağda gozel, alıp kaçsam gelmen mi
Beni at da gören gozel koş gelin
Bir nazına bin sözümü sereyim
Domurları terler imiş sıkayım
Helal güller bahar söyler açayım
Beni canda gören gozel hoş gelin
Söyler dilim ağlar özüm bilmezler
Sözüm beştir O’nu çalar duymazlar
Aşkı güle yazdım kokar dermezler
Beni bağda gören gozel gül gelin
Yiğitler dizilir sıra daşına
Sunalar doluşur pınar başına
Üçgül açmış çemenlerde dağlara
Beni dağda goren gozel güç gelin
Ahi kulum ahmedim gozel içun
Gozel deyu ömür yidim aşk içun
On gozelden bire düştüm sıdk içun
Beni narda goren gozel gül gelin
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Zikredelim gel Allah’ı
Aklı canım yok vallahi
Bir denize taht kurdum ki
Durmağa kim payanı yok
Nazar kıldım bir eşiğe
Gördüğümden kim deliye
Bir yüksekte köşk dimeğe
Çıkmağa merdivanı yok
Köşküne var girenlerin
Maksuduna erenlerin
Ene’l Hakk’ı diyenlerin
Sebebe ihtiyacı yok
Dergah budur agah budur
Düzer arzusun dem budur
Girer bir denize yunur
Gayri onun kenarı yok
Sözle ayan ilm iledir
Dille devran hüsünledir
Aşk-ı nazım Hakk iledir
Yar anın hiç nişanı yok
Hayalini gönül bilmez
Sıfatını elden görmez
Darasını akıl çekmez
Anmağa hem lisanı yok
İman ile hüsnün bilem
Nihan ile vasfın gizem
Beyan ile zatın yazam
Yazmağa can kalemi yok
Genci yaşlısı dertlisi
Yazar ayanı gizlisi
İlm ile cümle lisanı
Bilir dem tercümanı yok
Din içinde mü’min saydım
İns içinde kullar gördüm
Küfr içinden kafir çektim
Gezer ana ziyanı yok
Ahmed sorar sualini
Hakk’tan bekler meramını
Aşk iledir niyazını
Çözmeye imtihanı yok
Bahar ile yazı savdım
Gonca güle aşkı yazdım
Kullar ile cana düştüm
Aşıklara gazabı yok
Gelen geldi giden gitti
Gelen gitmem deyu öttü
Nefsi yenen Rabb’in bildi
Bulunmaya nazarı yok
Hakk nazar ider kullara
Kul döner türlü hallere
Bülbül yazar gönüllere
Gülşeninde bazarı yok
Sabah ağşam varım sersem
İsm-i Hakk’ı küne versem
Ölüp ölüp candan olsam
Dört kitapta inkarı yok
Hakk korkusu er eylesin
İşi gücü zâr eylesin
Cümle veli yar eylesin
Vuslat kılmaz ayanı yok
Aşktan ağıt kılar kime
Vere durur nur eline
Viran gönül şad yeline
Eser halden şikarı yok
Kendim bilem elden âri
Düşte gördüm baştan âri
Cana yazdım kuldan âri
Nazarına giresi yok
Hakk’ı sevem diyenleri
Nefsin zoru kılanları
Ettiğini bulanları
Yazar elden bizarı yok
Aşıkların darı ile
Yakupların zarı ile
İnayetin Bari ile
Salar kuldan nihanı yok
Ahi ahmed söyler sözi
Kan büridi iki gözi
Kara olmaz aşık yüzi
Yazar candan hesabı yok
Ahi ahmed aşık düşer
Kundurası şaki eyler
Ağşam sabah niyaz eder
Rabbisine kararı yok
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Yüce dağ başında yiğitler gezer
Gölleri serindir ördekler yüzer
Yaylanın güzeli çadırda süzer
Dilleri tadlıdır balaban arar
Seherlerde açılan üçgül müsün
Başına takıştırmış sultan mısın
Cenneti âlânın balından mısın
Boyları selvidir dengini arar
Burcu burcu kokan yeller sararmış
Bülbülü güle verdim aşk bazarmış
Halimi Bey’e sundum söz ağarmış
Bey’leri yamandır ferhatı arar
Karadır kaşlar sürmeyi neyler
Bahadır canlar cananı bekler
Ben bu yar ile de öldüğüm demler
Ölmeyi dileyen leylayı arar
Poşuyu yüzüne çekmiş yürümüş
Salınır da yiğitleri sürürmüş
Ak göğüsler düğmeleri koparmış
Memeler domurdur sıkanı arar
Kara gözlüm bağlarını çözmeden
İnci mercan dişler ile gülmeden
Bahar diye kışa yorgan atmadan
Yaylası yüksektir çeviği arar
Ha bin yaşadım ha bir gün hepsi bir
Kaç güzel sevdi isem ömürden yir
Al birin çal ötekine yarımdır
Güzeller ömrünü vereni arar
Ben yarimi saramadım belinden
İncinirmiş soyamadım teninden
Güzelleri yatırmalı solundan
Yiğitler koluna yatanı arar
Bahçalarda pazı olur yeşilden
Deremedim güllerini dikenden
Ben yarimi seçemedim güzelden
Güzeller cefayı çekeni arar
Ne yaşadın yaran ile ömürden
Acı tatlı yediğinden elinden
Cefa çeker bir zalımın nazından
Zalimler aşkına kulları arar
Bahar bitti yazı bitti kış gele
Akıbeti hayra varmaz bak hele
Nice güzel sevdim ardı mezere
Azrail vaktine ereni arar
Ahi kul ahmedim yoktur zararım
Kaç güzele yandım ise bizarım
Hakk yoluna varsın cümle bazarım
Aşıklar dönerde Allah’ı arar
aşık ahi kul ahmede nasibdir
Ben yarimden ayrı düştüm düşeli
Her anım bin yıla döndü gidiyor
Yine azab oldu ömrü sürmeli
Gönlüm cefalara düştü gidiyor
Belli olmuş bağlarının boranı
Çözülmüyor dağlarının kemanı
Onbeş oldu soframızın horanı
Rızkımız mevlaya kaldı gidiyor
Her geçen günde artıyor vebalım
Bağı bahçe viran oldu bazarım
Az yaşa çok yaşa sonu babalım
Ömrümüz kazaya kaldı gidiyor
Gide gide yollar yokuşa vardı
Uzak oldu dostlar canıma yetti
Ciğerim yandı da yar köz köz oldu
Salahım duaya kaldı gidiyor
Divane olmuşum niyazım yeter
Gam alır gam satar bizarım yeter
Zalım felek kıyamette de naçar
Ahiret kaderi yazdı gidiyor
Nazar kılam sen yar ile yarana
Baha eyleyem gel canı canana
Ahdim kavi yaz ol cümle cihana
Aşkımı canana verdik gidiyor
Kömür gözlüm de ahdimi alırım
Almaz isem çekerekten ölürüm
Güzeller içinde seni bilirim
Ahdimi güzele verdik gidiyor
Ferhat ile dağları deliversem
İmanla azraile canı versem
Güllerle Muhammed’e koşuversem
Cenneti rızaya saydık gidiyor
Allar ile donatsalar donumu
Hakk’a doğru çevirseler yönümü
Yeyip içsem hatırlamam ölümü
Dünyayı şeytana verdik gidiyor
Selvi boyla endam akıl ziyanı
İnce belde zülüflerin turası
Neresidir güzellerin yaylası
Aklımı güzele sardık gidiyor
Güzel altın tas içinde bal mısın
Onca çiçeklerden çavan dal mısın
Cenneti aladan kokan hur’misin
Güzeli bal ile ölçtük gidiyor
Gel beni düşürme mihnete derde
Aşka düşenim canana kul nerde?
Yiğit olan yiğit canı bazarda
Yiğidi can ile ölçtük gidiyor
Ilgıt ılgıt esen seher yelleri
Yarden ari çav da gel al şalları
Sordum bize varmaz imiş yolları
Yarimi yabana saydık gidiyor
Ak göğsünde yar memeler görünsün
Siyah zülfün tel tel olsun örülsün
Bilmem namahremsin bilmem canımsın
Bahayı kitaba saydık gidiyor
Leylağa karıştı çemenler dağlar
Suyundan içermiş güzeller beyler
Ben sıdkımı bozmam da sunam ağlar
Ağıtı sunaya verdik gidiyor
Ahi kul ahmedim yönün çevrilsin
Aşk bazarında kim canın yeldirsin
Ha yaşadın ha öldün şu şarabsın
Kitab-ı aşkı içtik de gidiyor
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir
Ey gönül işlersin günah yoktur pişmanın
Hem sufi görünür postta yoktur çerağın
Ey gönül geçirdin ömrü giryan olmadın
Hem sufi görünür postta yoktur çerağın
*
Ey gönül daima işin gaflet iledir
Hem tesbih elinde hem dil gıybet iledir
Ey gönül selle-i çilpeç nefs ket iledir
Hem sufi görünür dostta yoktur metaın
*
Ey gönül isyanın aşar saflık serabın
Hem takva eyleyip abid kılsan namazın
Ey gönül mahşerde düşme yalan ağıtın
Hem sufi görünür dosta yoktur nazarın
*
Ey gönül geceler kalkıp kan-ı revanın
Hem cefa çekerek belin sağlam bağlasın
Ey gönül severek söyle lafz-ı Celalin
Hem sufi görünür dosta yoktur nihanın
*
Ey gönül işlersin kibir riya kazancın
Hem ah-vah edersin dilde mağrur nidaın
Ey gönül verirken can-ı nur mu imanın
Hem sufi görünür dosta yoktur amelin
*
Ey gönül neylersin evde sufi işin yok
Hem sufi neylesin halka vere aşı yok
Ey gönül ağlarsın damla dahi yaşın yok
Hem sufi görünür dosta yoktur ağıtın
*
Ey gönül sufilik eyler kapı umudun
Hem bir şey gelir mi deyu kişi gözlersin
Ey gönül Allah’ın lanet çarhı takarsın
Hem sufi görünür dosta yoktur emanın
*
Ey gönül sufiyim dersin hani figanın
Hem aşk-ı surh’un gözün yaşın suların
Ey gönül mürşid-i kamil hani yolların
Hem sufi görünür dosta yoktur tebaın
*
Ey gönül yürürsün gamsız tesbih elinde
Hem mağrur oluptur dünya dini ahirde
Ey gönül korkasın Hak’tan şimdi huzurda
Hem sufi görünür dosta yoktur sevabın
*
Ey gönül dünyaya postu serdin nihayet
Hem dahi zahirin dünya batın sadaret
Ey gönül habersiz ezel geldi nihayet
Hem sufi görünür dosta yoktur cevabın
*
Ey gönül tesbihle halkı boyan sufisin
Hem dahi nefsine mağlub olmuş birisin
Ey gönül kulluğun Hak mı yazın küfisin
Hem sufi görünür dosta yoktur yazanın
*
Ey gönül yalnızca Allah tavrın ubudet
Hem dahi zübde-i alem içre şuhudat
Ey gönül günahlar hata mahcub melamet
Hem sufi görünür dosta yoktur tevbesin
*
Ey gönül muhabbet sür de ol’ver divane
Hem dahi geçesin mal-mülk ev-bark divane
Ey gönül kim Allah derse ol’ver pervane
Hem sufi görünür dosta yoktur sabırın
*
Ey gönül bizar ol şeyden aşka davacı
Hem uyku terkeyle gece aşka duacı
Ey gönül dertsizler yanmaz aşka metacı
Hem sufi görünür dosta yoktur sefaın
*
Ey ahmed sufilik kolay değil neylersin
Hakk Rasül sufidir dünya malı neylersin
Ey dünya sevenler insan değil neylersin
Ey ahi ahmedim dosta yoktur nizaın
*
ahi kul ahmed
Recep amca recep amca
Selametle selam götür
Recepleri çağır anca
Bu yaptığın cefa nedir
***
Allah hu derler dervişler
Sabrı hal üzre olmuşlar
Hakka varan yol etmişler
Bu vardığın hüda nedir
***
Bin bir ismin var ey sübhan
Ne iş eylersin ey sultan
Şu ahmede de kıl derman
Bu saldığın sala nedir
***
Musa’yı turda yakasın
İsa’yı göğe çekesin
Ahmedi burda çakasın
Bu recep dediğin nedir
***
Allah diyen şu bizarı
Çağır görsün gül didarı
Hem dahi kul Mustafa’nı
Şu söylettiğin hal nedir
***
Umudu sendedir onun
Düşürmez dilinden adın
Cümle has kullar muradın
Şu cemal dediğin nedir
***
Kabe’nin donu karadır
Recebin vardığı neredir
Benim sarayım gülşendir
Şu ibrahim dike nedir
***
Kani kahra sabreyle sen
Ar namusu terkeyle sen
Ben-i sen-i cemeyle sen
Şu kıldığın gayri nedir
***
Selametle recep amca
İstersen var yüzbin hacca
Aradığın sende anca
Bu çektiğin cefa nedir
***
Ben de vardımdı hac deyu
Hak nazarıma gir deyu
Kabe kıldı tavaf beni
Bu kıldığın niyet nedir
ahi kul ahmed