Haydi varalım
Allah yoluna
Doğru gidelim
Allah yoluna
Bir gün gelecek
Cümle ölecek
Doğru çıkacak
Allah yoluna
Dünya metaın
Çeker yaranın
Doğru beyanın
Allah yoluna
Gelen gidiyor
Giden demiyor
Kuran yetmiyor
Allah yoluna
Şerik koşmayam
Yolum şaşmayam
Yare açmayam
Allah yoluna
Gönül yareli
Yarim sürmeli
Zülfü kınalı
Allah yoluna
Ahmedin halı
Duttandır sazı
Gönüldür yazı
Allah yoluna
Derdine düşen
Aşkile yanan
Rahmandır canan
Allah yoluna
Kararım kati
Dönmezem sahi
Dinimdir baki
Allah yoluna
Emmaredir halim
Bilmeye benim
Zevk ile canım
Allah yoluna
Yarimin ili
Uzaktır yolu
Goncadır gülü
Allah yoluna
Besmele başı
İkra’dır aşı
Sözlerin hası
Allah yoluna
Kalemden düşer
Kuran’da yazar
Erlerde nazar
Allah yoluna
Salatım sana
Beratım bana
Can verdim hele
Allah yoluna
Kuran’ın sözü
İllallah özü
Muhammed yolu
Allah yoluna
Kulların Rabbi
İşlerler haddi
Tövbedir dahi
Allah yoluna
Kaderdir yazar
İyilik bozar
Duadır bazar
Allah yoluna
Muhammed ağlar
Ümmeti çağlar
Doğrusu güler
Allah yoluna
Yarattın alem
Bilinmendir hem
Ateştir cehlem
Allah yoluna
Suret-i adem
Can eyler benem
Aşk iman saram
Allah yoluna
Kuran sazıyla
Hakkın sözüyle
Nebi haliyle
Allah yoluna
Arif sorulmaz
Aşık darılmaz
Cahil sarılmaz
Allah yoluna
Aşka yazmaya
Cehlim yumaya
Sırrı açmaya
Allah yoluna
Arifi halden
Cahili sözden
İblisi şerden
Allah yoluna
Dostun elinden
Sabır çekinden
Varım yoğumdan
Allah yoluna
Nefis kal’asın
Yıkam burçların
Açar didarın
Allah yoluna
Yanar dururum
Aşktır gururum
Hakk’tır kararım
Allah yoluna
Aşkı cefadan
Canı revadan
Kalbi riyadan
Allah yoluna
Ahmağın hali
Salağın yari
Aşıktan beri
Allah yoluna
Aşkı yazarım
Canana canım
Hakk’tır yaranım
Allah yoluna
Ahi ahmed kim
Kime miraç hem
Can verir alem
Allah yoluna
Gelen erişur
Giden bakışur
Canan ayruşur
Allah yoluna
Yare gönülde
Gönül fetada
Günah çekide
Allah yoluna
Emanım Hakk’a
Çerağım aşka
Günahım yana
Allah yoluna
Hoştur didarın
Zatı nihanın
Gayri hicabın
Allah yoluna
Zikir işimdir
Zelil halimdir
Varım yoğumdur
Allah yoluna
Melül yanarım
Zelil yiterim
Yokluk içerim
Allah yoluna
Yakin aşığın
Levhe yazdığın
Didar açtığın
Allah yoluna
Şeriat benden
Tarikat bizden
Hakikat yoktan
Allah yoluna
Aşkla yanarım
Canım satarım
Ümmet ararım
Allah yoluna
Sırrından açar
Horlanan uçar
Cehlimi yuyar
Allah yoluna
Dara düşürür
Aklı yitirir
Gömlek giydirir
Allah yoluna
La mekanda aşk
Mecnun canı aşk
Leyla mahı yak
Allah yoluna
Kelamla yakar
Cemale yazar
Zatını saklar
Allah yoluna
Gayrinden gayri
Yoğundan arşı
Zatından aşkı
Allah yoluna
Aşık saymazlar
Ölsem yumazlar
Baha biçmezler
Allah yoluna
Kulum kulluğum
Arştır çıktığım
Halktır döndüğüm
Allah yoluna
Hakk’ın işidir
Ümmet kaşıdır
Aşık sazıdır
Allah yoluna
Ümitten korku
Mihraptır şavkı
İmandır dengi
Allah yoluna
Altundan gümüş
Hisaptan düşmüş
Orda geçmezmiş
Allah yoluna
Ahi ahmedsin
Ağlar gülersin
Eller horlasın
Allah yoluna
Yolun incedir
İnce incedir
İnce eliftir
Allah yoluna
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur…
Çalışanlar çalışanlar…
Allah deyip Çalışanlar
Sabah erkenden çalışanlar
Gözler mahmur, hala uykudalar, uyur uyanıklar..
Onlar var sıralarda, sıra sıra yollardalar
*
Servis yahut tıklım tıklım otobüsler
Bu sıkışıklık biraz ahlakı kaybettirse de razıdırlar
aşk ve iş ister istemez beraberlik şarkısıdırlar,
*
Biraz üşümüş eller cepte yolda gözler
Bir erken bineceği sırayı bekler
Kimi erkek kimi kadın gözdeler
İmamın değil patrona gözdeler
*
Patron,
Patron da gözler gözdelerini
Bir an önce gelsin de veresiye yapsın işlerini
Ne menem iştir şu dünya kulluğu ki,
Ahirete bırakmıyor hiç bir şeyi
Her şeyini burda yap burda al diyor ücretini,
Allah veresiyeci patron peşinci,
*
lakin,
Bahar erse yazı salmaz gönlünden
Yaza gelsek güzü sevmez renginden
Doğru çalış, iyi üret sevginle
Bir besmeleyle değişir yaptığının kemali elinle
*
Hadi, “Allah der çalışırız” de gönlünden,
Kaç bahar yaşarsın her iç çekişte ruhundan
*
Her vuruşta Allah
*
Her dikişte Allah
*
Her yakışta Allah,
*
Her bakışta Allah
*
Her içişte Allah
*
Her öpüşte Allah
*
Her yemekte Allah
*
Her dik duruşta Allah,
*
Her dokunuşta Allah
*
Her hayrın başı bismillah
*
Her şerrin sırrı estagfirullah
*
Allah… Allah…. Allah
*
Ya Allah bismillah
*
Allah ile zakir döner zikrullah
*
Cümle eşyayı sarar biiznillah
*
Kainatın işidir sahibini aramak
*
Gel gör ki ne bulan var ne gören zatullah,
*
Demek ki görmeyince yok diyeceğine düşün bak eserini,
Arattırmaktır derdi belki de elhamdülillah.
Vuslat olsa aşk biter kalmaz ehlullah
Tevekkeli arayanlar bulanlardır,
Bulanlar arayanlar
Kim bulduysa bağırsın kim var diye
Aşkı mücerret kıla şuhudat ile
*
Her katreden sadır olur bir niyet
Döner toplaşır bir zaman Rabb’ine yoktur illet
*
Her sahip ister ki kadri bilinsin
Kadr-i Cemil üzre huzura durulsun
*
İşte,
Önce aşk var idi doğdu “bilinmekten”
Anın içun yarattı evreni yokluktan
İş idi bu arzusu aşk için
Anlaşıldı ki her iş bir aşk içun
*
Düşün ki aşkı giden işin neyi kalır geriye
Zorla muhabbete şeytan yaran olur dost diye
Her iş sahibi sevk ede işçisini suhuletle bir “makul”e
Bir aşk duya ki önce kendi kıla namazını patron derviş şevki ile
Bu sürüler çobansız olmaz elbette
Lakin keser döner sap dönüverir de
Kıldırmadı namaz diye yakasına yapışır çobanın ahiret ahvaliyle
*
Ol namaz bir aşk cevridir
İş dahi içinde var türlüdür
Geldik anladık ki imandandır bir şevk
Bu şevki duymayanın imanı gevşek
*
Kişi bilmese ölünce ne karşılık alacak
Hiçbir feta yapmaz ne gerek duyacak
Daima işler al gülüm ver gülüm
Üç koymuşsam bil ki daima beş almalıyım
Kaç katır at dayısına özenmiş girişimci ruhuyla.
At ile koşturulunca döner hatırlar eşşek babasını bütün hadd-i sabrıyla..
*
Kaç derviş çıkar ki şu toplumdan
Zahid kula gerekmez fazla dünya malından
Cümle alem, hep beraber tapalım
Dünya peşin ahiret veresiye napalım
*
Zaten miyoptur gözleri toplumun ilimde
“Yakın”, yanımdadır, elimdedir elimde
Ahiret ise sada vermez, ırak durur gönlümde
*
İnsan bu…
Kalemi görür de elden bilmez
El yazsa da yazdıranı bilmek istemez,
Uzak sayar Onu, çün zatı görünmez,
Zatı görünmeyenin üstünü açmaz..
*
Kafir değil lakin gördüğüne inanır
Dünyayı yakın diye görür de tapınır
Artık ahirete soğan doğramaz yakışır
*
Halbuki hiçbir sahip peşin vermez ücretini
Bilir lakin inanmaz yumar gözlerini
*
Hak dahi verir ücret bir kısmı peşin
Perde koyar zatı için gözlerine lakin
İşte şimdi iman gerekir ki itikat eylesin
Karşılıksız bir gerçeğe yüzün dönüp tasdik eylesin
*
İşte Hak bekler ki önce kuldan bir sadık adım
Sere cümle varını kullarına bin Müslim canın
O bir Rahman der ki kafir müslim ayırmaz kulun
*
Bekler ki kulları bir şükür eyler belki tutar cihanın
Doksan sene inkar etse kesmez rızkın kafirin
Salar Halil’ini ardından, doyur inkar etse de bu kulum
Böyle bir merhamet sadır olmadı hiçbir kuldan
*
Lakin bir vakit gelir döner her şey aslına
Kurulur mahşer kürem kürem insan huzurda
Yenilen yemeğin hesabı olmaz mı
Her daim ücret ödedin yediğinde
Lakin düşünmedin bir hesabı kapıda yahut kaderde
*
Her tohum düştü yere; mevsiminde çıktı aynı endamı ile
Sen dahi fikir etmezsin zor bir gün gele şerri yaranı ile
Bahar saya kıpır kıpır kıpırtıyı topraktan vakit ile
Alem çıkar bin bir mezar kudret ile açılaraktan
*
Dileriz ki her biri kalktığında yine birer gül olsun
Lakin dünyada gül olmayanın çıkışı gül, nasıl olsun?
Gülün bile dikeni varken yoktur kimse günahsız seyret,
Sen burada gül olmaya bak taşıyan bulunur elbet
Bir bülbül dahi gelemese Hak aşiyan sayılır şerhet
*
Dön şimdi dünya tarlasını süredur saban gibi ağır ve sabır
Her yarar işe koşmasını biledur acele burdadur,
Zikri daim eyle zikr ile kişi hakka gözdedir.
Lakin biz zikri “allah deyip çalışmak” olarak anladık.
Allah deyip çalışmayanı müslümandan saymadık.
*
Ekininden cümle mahlukata bir nasip ayır
Her ne iş yapar isen semeresi dönmeli hayır
*
Cömertleri cennet kapısında teşrifatçı gördü bu fakir.
Ol cömert olmaya bütün varımı yoğ kıldımdı zahir
*
Kimse dönmedi kapımdan mahbup eli boş
Yüz kişiye de hoş baktım, bir kazık yedim bir hoş
99 dostum oldu yazmadım kimseyi nahoş
Lakin bilemedim insanları çarhına şeytan mı işedi benleri mi serhoş?..
*
Bil ki cennet;
İhlaslı 5 vakit namaz ile çorba kaşığını karşı tarafa uzatanlara daha yakındır (ahi)
Emin ol ateş nefsi aşkın hevasına mahbubu vasıldır
*
Yok öyle üç kuruşa beş köfte,
Bir Cuma’ya cennet ve huri vermez Allah vareste
*
Şeytan kim ki nefsin varken düşman arama
Zayıf olan ihanetsiz iş görmez aptal olma
Dost düşman toplaşsalar yıkamaz bendini
Sende bu iman varken kalbe sokamaz küfrün inkarını
*
Gel imdi Allah diyelim
Ve dahi çalışıp Allah diyerek gayret kılalım
Buna Ahi ve Ahilik derler Kırşehir’de yatalım,
Varıp ahi kul ahmede yıkılalım yaran olalım.
*
Bunların hepsi İslam’ın Güzel Ahlak’ında toplaşır
İslam tabanlı güzel ahlak ki topluma edep yazdırır.
Edepsiz toplumlar sınırsız bir hürriyeti “bencillik” düzdürür,
Aşk adına bir gecede milyonlarca hukuksuz don sıyrılır.
Donun içindeki aşk tanımından çıksa çıksa şeytan çıkar çıldırır
Şeytanların çerileri “ben” ve “şeytan” için buna hukuk yazdırır
Ne ilginçtir ki uçkuru ihtiyaç yazdırır da sanki cins-i israftan sakındırır
*
Ülke bizim, gönül bizim, dünya ahiret mutlu olalım
Mutluluğa 5 kala herkesi sevelim sevilelim
Sevdikçe mutlu, çalıştıkça mutlu, herkesi mutlu görelim
Başkasının mutluluğuna mutluluğumuzu inşa edelim
Mutlu ederek mutlu olmadır İslam’ım bunu bilelim
*
Ben yitti sen var
*
Sen yitti o var
*
O yitti siz var
*
İşte siz varsanız o zaman biz de var olabiliriz.
Gönül şevki aşk içinde canla canan harda bir olabiliriz..
*
Rabbim, bizim mutluluğumuzdan sen de hoşnut olursun elbet.
“Allah’ın rahmeti cemaat üzerinedir” demedi mi Rasül’ün şerhet
İşte cemaat olarak bütün okuyucumla kıldım bin namaz şimdi yadet
İmamım şeytan olmadı, ikrarım sanadır ya Rabb kaydet..
*
Gözyaşımdan yağmur yağdır bu ümmete sağnak sağnak Rahman’ım
Kullarından dostlar eyle yaran eyle Sübhanım
Güllerime onlardan aşiyan eyle yaranım,
Bin gül de sana sunayım lakin kıyamam koparamam,
Herbirini çeşmi gülistan eyle gülşenim,
*
Sen en iyisi şöyle,
Şu dünyayı güllük gülülistanlık eyle..
Böylece…
Biz de mutlu olalım, bizi mutlu eyle,
Bu mutluluktan sen de mutlu ol diyelim Rabbim çok umutlu elle..
*
ahi kul ahmedi hepisinden umutlu ve mutlu yaz
Lakin çok gayretkeştir mutluluk için kimse bilmez,
Bağrı yanıktır onun gecesi gündüzü siz,
Bir selam için yürür yollarda tanımamaktan çekinmez,
Günde 100 selam eylemezse zayi sayar ne az,
Bir münübüste 20 ademe selam çakar latif-i naz
Fırçalamıştır hepsini almazlar ise seda az,
Farz bir namazda 25 dua toplaşır Hakk’a sunulur günde 300 dua çerez
Kaçı kabüldür kaçı yüze şamar bilmez edep eda ile üç beş yaz,
Lakin ısrar eder ki, dua ile cümleyi seve, ayırmaz safinaz,
*
Dinini yere sok, eve sok, bata sok burada din olmaz dedi bir gün biri
Olmaz yanımda İslam olmaz hukukiyle sorulmaz hemi,
Lakin görüldü ki Hakk kul ahmedin kendi sesinden söyledi,
Batan çıktı, evden uçtu, hayata yansıdı canla, ahmed semaya İslam’ı mıhladı,
Hak yağmurları bir miktar ahmedin gözyaşından eyledi,
Yağmur diye ümmete nice inciler derledi,
Davul mu çalmaz, zurna mı Hak içun,
Türkü dizer böylece arıstakda aşiyan içun
Gülle davul bir olmaz adem içun,
Davulu şerre gülü gülistanda bülbül Hak yaran içun
*
Artık kadrini bilen kullar Hak söyledi,
Hak söylemeyen gayyadan bir tapu peyledi.
Hakkın sesi sönmez kıyamete kadar gafiller bilmedi
*
Kul ahmet olmasa da mehmetler ölmez,
Ey okuyucu ademe bakma erdeme bak şaşmaz,
Olaylar fitne ise dön Kuran’a ve sünnete bak yanıltmaz,
*
Atalarını izlemekle gideceğin yerde zakkumlar yetişir
Lakin burada beyaz, pembe olsalar da cehennemde ziftin aslıdır
*
Görmez misin reklamlar daim aldatır insanı
Çenginin buradaki havası, orda zebaniler çalası, zebaniler yuvası
Kulağına yiyeceğin bir topuz sani akıllandırır.
Lakin iş bitirilmiş dönüş imkansızdır.
O gün atana en güzel küfrü sen edersin
Ben bile yeter desem beni tınmazsın aldırmazsın
*
İşte atalardan olmaz örnek olmaz örnek biledur,
Peygamber dururken şirke giredur,
Her kes düvende işediğini hatılda yiyecek
Boğazından zor geçecek,
*
Bu yazı Kuran’a bir hizmettir.
Okuyana bin bir güzel dua ve ziynettir
Davet-i Hakk’a eyledik ahiden üç beş kelam
Hak takdir ede ve duyura sizlerin kalbine suhuletle heman
“La” deyip de “illa” dememek de ne öyle
Doğruyu bilip de yanlışta toplaşmak hangi münafığın gönlünde,
Doğru tek ümmette kardeş olmak Hakkın emri de
Kaç parçaya bölündün müslümanım deyip şimdi de,
Dik dur, duracağın yeri bil korkmadan
Satma dinini akşam olmadan,
Küfür yakın ve peşin hayran ol birilerine
İman uzak ve veresiye seyran yok birilerine,
Lakin gayya sondur peşine
Cennet düşman durur nefsine,
Bala düşen bok yalar zahirde
Boka düşen bal yalar ahirde
Kalmaya ahirete düşünmeniz bok içun
Yok bir karşılık niye çekinirsiniz bal içun.
*
Selam saldık herkese.
Öpüldünüz ahmede
ahmed öpüp napacak
Sizi hakka salacak
*
Haktan gayri yol mu var
Gelmez gayri şer mi var
Onmaz türlü dert mi var
Sizi şerre salacak
*
Söyledik sevi ile
Payladık nevi ile
Cümleniz karı ile
Sizi bahre salacak
*
Gençlere sözüm şudur
Yol biter ömür kocar
Şimdi dostu Hakk’ta gör
Sizi nehre salacak
*
Tut elimden tut biraz
Kelam eyle Hak biraz
İşe aşka namaz yaz
Sizi cennet saracak
ahmed hakikat kulsun
Gayen yerini bulsun
Hakka kullar sevişsin
Gülşen gülleri kucaklar,
Kucak, kucak, kucaklar,
Siz burada gül oluncak
Çıkışınız gül ol’cak,
Gül ol’cak Gül ol’cak
Ve gül, gül kokacak…
Gülü Allah koklayacak..
Muhammed dahi gül, gül,
Gülünü o da Hakka sunacak…
Güllerim benim sizlerden gül derlerim…
Gül olmayanı dikeninden eylerim,
Diken ve gülü beraber bağlarım.
Kırşehir’de Gül Bağlarım…
*
ahi kul ahmed
Allah der çalışırız sözü Ahi Evran-ı Veli’ye aittir.
Gayya:cehennemde bir kuyudur.
Bahr:deniz demektir.
La demek bir şeyin o olmadığını bilmek demek,
İlla ise gereğince o işe yani islam’a yönelmek demektir.
Örneğin 5 vakit namazsız cennete girilemeyeceğini bildiği halde namaz kılmamak ya da sadece cuma ile yetinmek..
Doğruyu bilmek fakat yanlışta toplaşmak: örneğin Müslümanlığı bildiği halde ümmeti bırakıp milliyetçi, yahut liberal, yahut solcu bir gurubun içinde olarak bölünmeye sebep olmak ve geleceğini, Allah cc. Peygamberinizi örnek alın diye ayetle açık bir şekilde belirtmesine rağmen ölmüş atalarının prensipleriyle kurtulacağını toplumsal ve ferdi huzura kavuşacağını zannetmek ve böylece şirke komşu olmak demektir. İslam’da insan putlaşmaz. Büyük tehlike…
*
Not: Bu şiir, sabah namazından sonra Etlik’te (Ankara) Ender pastanesi’nin iki çay iki poaça ve bir kalem üç beyaz kağıt ikramıyla hiçbir karalama olmadan 22.10 2011 günü sabahında çalışmaya gidenleri görmekten etkilenilerek 1 saatta yazıldı. Aynı sürede bir benzerinin nasib olup yazabileceğimi hiç sanmıyorum. Gerçekten ırmakta aynı suyla ancak bir defa yıkanılabiliyor sevgili dostlar…