Notice: Undefined variable: has_ut in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/all-in-one-seo-pack/aioseop.class.php on line 567

Her niyete bir gül ister…

Bu gönlüm kırk türkü ister
Kırkına da mani düzer
Güzel görse benden geçer
Her güzele bir bar ister

*

Serden geçen yardan geçmez
İkrar kavi sıdkı dönmez
Ahmed sözün kimse bilmez
Her gazele bir yar ister

*

Çarık olsam ayak narin
Tarak olsam zülfün telin
Kemer olsam ince belin
Her arzuya bir hur’ister

*

Yolcu olsam yollar bitmez
Aşık olsam ateş yanmaz
Derviş gülün çerağ olmaz
Her dervişe bir kul ister

*

Hata eder kul bilmezmiş
Günah yanar kul yanmazmış
Niyet kılar kul yapmazmış
Her niyete bir gül ister

*

Kara donlar giydirildi
Şeytanlar dirlik düzdü
Cümle kulu fesat kırdı
Her günaha bir af ister

*

Sürme gözler günah çeki
Aşka düşür öldür ne ki
Burda yansam ahir belki
Her ölüme bir naz ister

*

Kınalı zülfüne bağla
Taşlaşmış yüreğim dağla
Aşkına düşenim dağla
Her aşığa bir har ister

*

ahi kul ahmede nasib

23 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Kenan İlinde Yusuf Olmak

On yaşımda Mevlana verdi selam
Hak Mustafa emanetin armağan
Aşk ile zikre vardım halim tamam
Nefis yılıp “la mekanı” gördüm ben

*

On ikide rahmet deryası taştı
Allah dedim şeytan batıya kaçtı
Hevayı heves benliğimden göçtü
Nefsi kırıp ol makama erdim ben

*

On üçünde arzu halim ey nefsim
Yüz bin bela kıldım ey atım
Kibri yıkıp el ayağın yıkadım
Arzu kılıp ol divana durdum ben

*

On dördünde yüz huri gılman geldi
Başın eğip gözün süzüp naz etti
Firdevs de selamün aleyküm dedi
Cemal görüp ol bedene girdim ben

*

Onbeşde kırklar ile şarap içtim
Zikir çekip huzur durup göğsüm deştim
Nasip oldu cennette huri öptüm
Nebi deyip ol Mahmud’a koştum ben

*

On altıda yetmiş makam çıktım ben
Zikir ile içim dışım paklar hem
Nere varsam Mustafa’nın nuru hem
Nura girip ol Rasule yandım ben

*

On yedide hamdeyledi Rabb’ine
Hizmet deyu tarikatın yoluna
Kurtlar kuşlar selam durdu kuluna
Hakka varıp ol yakine kandım ben

*

On sekizde hikmetten ağlamaya
Er kişiden hak nasihat olmaya
Ayet hadis kuran nedir bilmeye
Oku deyip arş üstünde gördüm ben

*

Kul ahmed yaş erişti on dokuza
Ne edersin günah çekmez kantara
Kıyamette gazap, bu günahkâra
Tövbe edip ol Rabbime döndüm ben

*

Rivayeti gördüm Hakk’la söyleştim
Yüz bin melekle cennette yüzleştim
Sebep kıldı Hakk söyleyip ulaştım
Miraç edip ol Rahmana döndüm ben

*

Sünneti farzdan sıktım ümmet oldum
Her namazda ilham gele nur doldum
Hakka tapan kullara mahrem oldum
Sukut edip “la kelamı” ettim ben

*

Her seher seslenir kalp kulağıma,
Hakkı duya, zikr ile nalan ola
Aşk, özümden bir nurdur Haktan yana
Çıra olup aşk od’una yandım ben

*

Nefsim yoldan çıkardı kıldı hakir
Çırpınıp tozutan deliler şükür
Zikir ettirmeden şeytan nefse dosttur
Dua edip ol belayı savdım ben

*

Akıl diye garip gönlü çevire
Mustafa olup iller geze yetime
Nefsi çekti kullar taptı dünyaya
Miheng olup ol kulları tarttım ben

*

Aşık kapısını Mevlam açtı bak
Toprak deyu gönlü serdi indi bak
Yağmur çekip çaktı şimşek yaktı bak
Sema olup ol duaya çıktım ben

*

Kalbim katı, gönlüm kurak, huy zalim
Okur alim, tutmaz zalim, yaz hakim
Canım gitsin malım yitsin ver baçım
Derviş olup ol cezaya düştüm ben

*

Kırkta gönül şarabını içmeden
Çoluk çocuk evden barktan geçmeden
İsyanımı münker nekir yazmadan
Tövbe edip ol sevaba erdim ben

*

Elli beşe ulaştı ömrün zelil
Hak emrini tutmadın kendin cahil
Oruç, namaz, ezan, duymaz ey gafil
Zikir çekip ol gafleti yıktım ben

*

Kul ahmed gaflet ile ömrün geçti
Eyvah ki gözden dizden kuvvet gitti
Gel gör ki pişmanlığın vakt erişti
Yusuf olup ol Kenan’a göçtüm ben

*

Not: Bu şiir yazarın hayatının tümüyle bütününü ifade etmenektedir. Onun da buraya yazmaması gereken bir FETRET DEVRİ elbette vardır. Yazar da bir insandır.. Bazı uç ifadeler MECAZİDİR.. lütfen buna göre okuyunuz..

*

CENNET: namazı 5, 5 aşkla kılıp, çorba kaşığını karşı tarafa düşünmeden uzatanlara daha yakındır…

kardeş site : insanveislam.com

*

ahi kul ahmede nasib

21 Kasım 2011
Okunma
bosluk

çalışanlar çalışanlar.. Allah için çalışanlar!..

Çalışanlar çalışanlar…
Allah deyip Çalışanlar
Sabah erkenden çalışanlar
Gözler mahmur, hala uykudalar, uyur uyanıklar..
Onlar var sıralarda, sıra sıra yollardalar
*
Servis yahut tıklım tıklım otobüsler
Bu sıkışıklık biraz ahlakı kaybettirse de razıdırlar
aşk ve iş ister istemez beraberlik şarkısıdırlar,
*
Biraz üşümüş eller cepte yolda gözler
Bir erken bineceği sırayı bekler
Kimi erkek kimi kadın gözdeler
İmamın değil patrona gözdeler
*
Patron,
Patron da gözler gözdelerini
Bir an önce gelsin de veresiye yapsın işlerini
Ne menem iştir şu dünya kulluğu ki,
Ahirete bırakmıyor hiç bir şeyi
Her şeyini burda yap burda al diyor ücretini,
Allah veresiyeci patron peşinci,
*
lakin,
Bahar erse yazı salmaz gönlünden
Yaza gelsek güzü sevmez renginden
Doğru çalış, iyi üret sevginle
Bir besmeleyle değişir yaptığının kemali elinle
*
Hadi, “Allah der çalışırız” de gönlünden,
Kaç bahar yaşarsın her iç çekişte ruhundan
*
Her vuruşta Allah
*
Her dikişte Allah
*
Her yakışta Allah,
*
Her bakışta Allah
*
Her içişte Allah
*
Her öpüşte Allah
*
Her yemekte Allah
*
Her dik duruşta Allah,
*
Her dokunuşta Allah
*
Her hayrın başı bismillah
*
Her şerrin sırrı estagfirullah
*
Allah… Allah…. Allah
*
Ya Allah bismillah
*
Allah ile zakir döner zikrullah
*
Cümle eşyayı sarar biiznillah
*
Kainatın işidir sahibini aramak
*
Gel gör ki ne bulan var ne gören zatullah,
*
Demek ki görmeyince yok diyeceğine düşün bak eserini,
Arattırmaktır derdi belki de elhamdülillah.
Vuslat olsa aşk biter kalmaz ehlullah
Tevekkeli arayanlar bulanlardır,
Bulanlar arayanlar
Kim bulduysa bağırsın kim var diye
Aşkı mücerret kıla şuhudat ile
*
Her katreden sadır olur bir niyet
Döner toplaşır bir zaman Rabb’ine yoktur illet
*
Her sahip ister ki kadri bilinsin
Kadr-i Cemil üzre huzura durulsun
*
İşte,
Önce aşk var idi doğdu “bilinmekten”
Anın içun yarattı evreni yokluktan
İş idi bu arzusu aşk için
Anlaşıldı ki her iş bir aşk içun
*
Düşün ki aşkı giden işin neyi kalır geriye
Zorla muhabbete şeytan yaran olur dost diye
Her iş sahibi sevk ede işçisini suhuletle bir “makul”e
Bir aşk duya ki önce kendi kıla namazını patron derviş şevki ile
Bu sürüler çobansız olmaz elbette
Lakin keser döner sap dönüverir de
Kıldırmadı namaz diye yakasına yapışır çobanın ahiret ahvaliyle
*
Ol namaz bir aşk cevridir
İş dahi içinde var türlüdür
Geldik anladık ki imandandır bir şevk
Bu şevki duymayanın imanı gevşek
*
Kişi bilmese ölünce ne karşılık alacak
Hiçbir feta yapmaz ne gerek duyacak
Daima işler al gülüm ver gülüm
Üç koymuşsam bil ki daima beş almalıyım
Kaç katır at dayısına özenmiş girişimci ruhuyla.
At ile koşturulunca döner hatırlar eşşek babasını bütün hadd-i sabrıyla..
*
Kaç derviş çıkar ki şu toplumdan
Zahid kula gerekmez fazla dünya malından
Cümle alem, hep beraber tapalım
Dünya peşin ahiret veresiye napalım
*
Zaten miyoptur gözleri toplumun ilimde
“Yakın”, yanımdadır, elimdedir elimde
Ahiret ise sada vermez, ırak durur gönlümde
*
İnsan bu…
Kalemi görür de elden bilmez
El yazsa da yazdıranı bilmek istemez,
Uzak sayar Onu, çün zatı görünmez,
Zatı görünmeyenin üstünü açmaz..
*
Kafir değil lakin gördüğüne inanır
Dünyayı yakın diye görür de tapınır
Artık ahirete soğan doğramaz yakışır
*
Halbuki hiçbir sahip peşin vermez ücretini
Bilir lakin inanmaz yumar gözlerini
*
Hak dahi verir ücret bir kısmı peşin
Perde koyar zatı için gözlerine lakin
İşte şimdi iman gerekir ki itikat eylesin
Karşılıksız bir gerçeğe yüzün dönüp tasdik eylesin
*
İşte Hak bekler ki önce kuldan bir sadık adım
Sere cümle varını kullarına bin Müslim canın
O bir Rahman der ki kafir müslim ayırmaz kulun
*
Bekler ki kulları bir şükür eyler belki tutar cihanın
Doksan sene inkar etse kesmez rızkın kafirin
Salar Halil’ini ardından, doyur inkar etse de bu kulum
Böyle bir merhamet sadır olmadı hiçbir kuldan
*
Lakin bir vakit gelir döner her şey aslına
Kurulur mahşer kürem kürem insan huzurda
Yenilen yemeğin hesabı olmaz mı
Her daim ücret ödedin yediğinde
Lakin düşünmedin bir hesabı kapıda yahut kaderde
*
Her tohum düştü yere; mevsiminde çıktı aynı endamı ile
Sen dahi fikir etmezsin zor bir gün gele şerri yaranı ile
Bahar saya kıpır kıpır kıpırtıyı topraktan vakit ile
Alem çıkar bin bir mezar kudret ile açılaraktan
*
Dileriz ki her biri kalktığında yine birer gül olsun
Lakin dünyada gül olmayanın çıkışı gül, nasıl olsun?
Gülün bile dikeni varken yoktur kimse günahsız seyret,
Sen burada gül olmaya bak taşıyan bulunur elbet
Bir bülbül dahi gelemese Hak aşiyan sayılır şerhet
*
Dön şimdi dünya tarlasını süredur saban gibi ağır ve sabır
Her yarar işe koşmasını biledur acele burdadur,
Zikri daim eyle zikr ile kişi hakka gözdedir.
Lakin biz zikri “allah deyip çalışmak” olarak anladık.
Allah deyip çalışmayanı müslümandan saymadık.
*
Ekininden cümle mahlukata bir nasip ayır
Her ne iş yapar isen semeresi dönmeli hayır
*
Cömertleri cennet kapısında teşrifatçı gördü bu fakir.
Ol cömert olmaya bütün varımı yoğ kıldımdı zahir
*
Kimse dönmedi kapımdan mahbup eli boş
Yüz kişiye de hoş baktım, bir kazık yedim bir hoş
99 dostum oldu yazmadım kimseyi nahoş
Lakin bilemedim insanları çarhına şeytan mı işedi benleri mi serhoş?..
*
Bil ki cennet;
İhlaslı 5 vakit namaz ile çorba kaşığını karşı tarafa uzatanlara daha yakındır (ahi)
Emin ol ateş nefsi aşkın hevasına mahbubu vasıldır
*
Yok öyle üç kuruşa beş köfte,
Bir Cuma’ya cennet ve huri vermez Allah vareste
*
Şeytan kim ki nefsin varken düşman arama
Zayıf olan ihanetsiz iş görmez aptal olma
Dost düşman toplaşsalar yıkamaz bendini
Sende bu iman varken kalbe sokamaz küfrün inkarını
*
Gel imdi Allah diyelim
Ve dahi çalışıp Allah diyerek gayret kılalım
Buna Ahi ve Ahilik derler Kırşehir’de yatalım,
Varıp ahi kul ahmede yıkılalım yaran olalım.
*
Bunların hepsi İslam’ın Güzel Ahlak’ında toplaşır
İslam tabanlı güzel ahlak ki topluma edep yazdırır.
Edepsiz toplumlar sınırsız bir hürriyeti “bencillik” düzdürür,
Aşk adına bir gecede milyonlarca hukuksuz don sıyrılır.
Donun içindeki aşk tanımından çıksa çıksa şeytan çıkar çıldırır
Şeytanların çerileri “ben” ve “şeytan” için buna hukuk yazdırır
Ne ilginçtir ki uçkuru ihtiyaç yazdırır da sanki cins-i israftan sakındırır
*
Ülke bizim, gönül bizim, dünya ahiret mutlu olalım
Mutluluğa 5 kala herkesi sevelim sevilelim
Sevdikçe mutlu, çalıştıkça mutlu, herkesi mutlu görelim
Başkasının mutluluğuna mutluluğumuzu inşa edelim
Mutlu ederek mutlu olmadır İslam’ım bunu bilelim
*
Ben yitti sen var
*
Sen yitti o var
*
O yitti siz var
*
İşte siz varsanız o zaman biz de var olabiliriz.
Gönül şevki aşk içinde canla canan harda bir olabiliriz..
*
Rabbim, bizim mutluluğumuzdan sen de hoşnut olursun elbet.
“Allah’ın rahmeti cemaat üzerinedir” demedi mi Rasül’ün şerhet
İşte cemaat olarak bütün okuyucumla kıldım bin namaz şimdi yadet
İmamım şeytan olmadı, ikrarım sanadır ya Rabb kaydet..
*
Gözyaşımdan yağmur yağdır bu ümmete sağnak sağnak Rahman’ım
Kullarından dostlar eyle yaran eyle Sübhanım
Güllerime onlardan aşiyan eyle yaranım,
Bin gül de sana sunayım lakin kıyamam koparamam,
Herbirini çeşmi gülistan eyle gülşenim,
*
Sen en iyisi şöyle,
Şu dünyayı güllük gülülistanlık eyle..
Böylece…
Biz de mutlu olalım, bizi mutlu eyle,
Bu mutluluktan sen de mutlu ol diyelim Rabbim çok umutlu elle..
*
ahi kul ahmedi hepisinden umutlu ve mutlu yaz
Lakin çok gayretkeştir mutluluk için kimse bilmez,
Bağrı yanıktır onun gecesi gündüzü siz,
Bir selam için yürür yollarda tanımamaktan çekinmez,
Günde 100 selam eylemezse zayi sayar ne az,
Bir münübüste 20 ademe selam çakar latif-i naz
Fırçalamıştır hepsini almazlar ise seda az,
Farz bir namazda 25 dua toplaşır Hakk’a sunulur günde 300 dua çerez
Kaçı kabüldür kaçı yüze şamar bilmez edep eda ile üç beş yaz,
Lakin ısrar eder ki, dua ile cümleyi seve, ayırmaz safinaz,
*
Dinini yere sok, eve sok, bata sok burada din olmaz dedi bir gün biri
Olmaz yanımda İslam olmaz hukukiyle sorulmaz hemi,
Lakin görüldü ki Hakk kul ahmedin kendi sesinden söyledi,
Batan çıktı, evden uçtu, hayata yansıdı canla, ahmed semaya İslam’ı mıhladı,
Hak yağmurları bir miktar ahmedin gözyaşından eyledi,
Yağmur diye ümmete nice inciler derledi,
Davul mu çalmaz, zurna mı Hak içun,
Türkü dizer böylece arıstakda aşiyan içun
Gülle davul bir olmaz adem içun,
Davulu şerre gülü gülistanda bülbül Hak yaran içun
*
Artık kadrini bilen kullar Hak söyledi,
Hak söylemeyen gayyadan bir tapu peyledi.
Hakkın sesi sönmez kıyamete kadar gafiller bilmedi
*
Kul ahmet olmasa da mehmetler ölmez,
Ey okuyucu ademe bakma erdeme bak şaşmaz,
Olaylar fitne ise dön Kuran’a ve sünnete bak yanıltmaz,
*
Atalarını izlemekle gideceğin yerde zakkumlar yetişir
Lakin burada beyaz, pembe olsalar da cehennemde ziftin aslıdır
*
Görmez misin reklamlar daim aldatır insanı
Çenginin buradaki havası, orda zebaniler çalası, zebaniler yuvası
Kulağına yiyeceğin bir topuz sani akıllandırır.
Lakin iş bitirilmiş dönüş imkansızdır.
O gün atana en güzel küfrü sen edersin
Ben bile yeter desem beni tınmazsın aldırmazsın
*
İşte atalardan olmaz örnek olmaz örnek biledur,
Peygamber dururken şirke giredur,

Her kes düvende işediğini hatılda yiyecek
Boğazından zor geçecek,
*
Bu yazı Kuran’a bir hizmettir.
Okuyana bin bir güzel dua ve ziynettir
Davet-i Hakk’a eyledik ahiden üç beş kelam
Hak takdir ede ve duyura sizlerin kalbine suhuletle heman
“La” deyip de “illa” dememek de ne öyle
Doğruyu bilip de yanlışta toplaşmak hangi münafığın gönlünde,
Doğru tek ümmette kardeş olmak Hakkın emri de
Kaç parçaya bölündün müslümanım deyip şimdi de,
Dik dur, duracağın yeri bil korkmadan
Satma dinini akşam olmadan,
Küfür yakın ve peşin hayran ol birilerine
İman uzak ve veresiye seyran yok birilerine,
Lakin gayya sondur peşine
Cennet düşman durur nefsine,
Bala düşen bok yalar zahirde
Boka düşen bal yalar ahirde
Kalmaya ahirete düşünmeniz bok içun
Yok bir karşılık niye çekinirsiniz bal içun.
*
Selam saldık herkese.
Öpüldünüz ahmede
ahmed öpüp napacak
Sizi hakka salacak
*
Haktan gayri yol mu var
Gelmez gayri şer mi var
Onmaz türlü dert mi var
Sizi şerre salacak
*
Söyledik sevi ile
Payladık nevi ile
Cümleniz karı ile
Sizi bahre salacak
*
Gençlere sözüm şudur
Yol biter ömür kocar
Şimdi dostu Hakk’ta gör
Sizi nehre salacak
*
Tut elimden tut biraz
Kelam eyle Hak biraz
İşe aşka namaz yaz
Sizi cennet saracak

ahmed hakikat kulsun
Gayen yerini bulsun
Hakka kullar sevişsin

Gülşen gülleri kucaklar,
Kucak, kucak, kucaklar,
Siz burada gül oluncak

Çıkışınız gül ol’cak,
Gül ol’cak Gül ol’cak
Ve gül, gül kokacak…

Gülü Allah koklayacak..
Muhammed dahi gül, gül,
Gülünü o da Hakka sunacak…

Güllerim benim sizlerden gül derlerim…
Gül olmayanı dikeninden eylerim,
Diken ve gülü beraber bağlarım.
Kırşehir’de Gül Bağlarım…
*

ahi kul ahmed

Allah der çalışırız sözü Ahi Evran-ı Veli’ye aittir.
Gayya:cehennemde bir kuyudur.
Bahr:deniz demektir.
La demek bir şeyin o olmadığını bilmek demek,
İlla ise gereğince o işe yani islam’a yönelmek demektir.
Örneğin 5 vakit namazsız cennete girilemeyeceğini bildiği halde namaz kılmamak ya da sadece cuma ile yetinmek..
Doğruyu bilmek fakat yanlışta toplaşmak: örneğin Müslümanlığı bildiği halde ümmeti bırakıp milliyetçi, yahut liberal, yahut solcu bir gurubun içinde olarak bölünmeye sebep olmak ve geleceğini, Allah cc. Peygamberinizi örnek alın diye ayetle açık bir şekilde belirtmesine rağmen ölmüş atalarının prensipleriyle kurtulacağını toplumsal ve ferdi huzura kavuşacağını zannetmek ve böylece şirke komşu olmak demektir. İslam’da insan putlaşmaz. Büyük tehlike…
*
Not: Bu şiir, sabah namazından sonra Etlik’te (Ankara) Ender pastanesi’nin iki çay iki poaça ve bir kalem üç beyaz kağıt ikramıyla hiçbir karalama olmadan 22.10 2011 günü sabahında çalışmaya gidenleri görmekten etkilenilerek 1 saatta yazıldı. Aynı sürede bir benzerinin nasib olup yazabileceğimi hiç sanmıyorum. Gerçekten ırmakta aynı suyla ancak bir defa yıkanılabiliyor sevgili dostlar…

9 Kasım 2011
Okunma
bosluk

kaside-i felek fi mahbubu kelek

Cevr-u cefanı çok çektim aşufte felek
Daim hükmünü baş ettin aheste felek
*
Gönle cefayı sen ektin zulmette felek
Köle zahmet ne yaman derunde felek
*
Yaman tıyneti var zaman dehşette felek
Seman ziyneti var saman eşşekte felek
*
Nice gardaşı var yaman gıybette felek
Bağlar yolları ko salmaz dostlukta felek
*
İnsan kanıdır kim içer kesbinde felek
Aptal beynidir ol yiyer mestinde felek
*
Gülüm gülşenim boz viran eyledi felek
Bağ-ı irfanımı bir cehle yazdırdı felek
*
Konuk ilmimin birr kudsi şaheste felek
Azgın dolaşan bir ite bezendi felek
*
Kurdun elinden bir nefes kaçsaydı felek
Kurttan betermiş azgın siyasette felek
*
Mülkü Süleymanı çözüp kıymette felek
Şimdi de firavun olup surette felek
*
Hakka kulluğa bir adım yazsaydı felek
Kullara kullukta bin adım kazdı felek
*
Beli büküldü bak hali perişan felek
Aklı kocaldı yok canı demişem felek
*
Aklı kiralar yok fikri töresiz felek
Nakli yazarlar yok zikri okumaz felek
*
Meni gördükçe söv iman getirir felek
Etse riyadır çift yüzün gösterir felek
*
Adil oladur der sultan yazdurur felek
Kendi varestedir elden ayırır felek
*
İşret ederken kim bahtım söylenir felek
İşret millete kıl şilte serdirir felek
*
Seni gördükçe zevk riya çığırır felek
Gayri ohşadam sen kime çığırır felek
*
Söyler sureti Hak diye görünür felek
Sufi cübbesi kah posta oturur felek
*
Kula tabiat kul ola riyadır felek
Zalim yabana kel dura revadır felek
*
Belki dünyada şer cürmün örtesin felek
Lakin mahşerde şer nasıl örtesin felek
*
Baha ziynetim taş değil manadır felek
Mana diyenin taş gönlü yakuttur felek
*
Sana kaçıncı yar kıldım şeytanı felek
Baha inkara yol verdin zamanı felek
*
Kına yakasın el uzat deccale felek
Seni yakasın el mehdi deccal ne felek
*
Kim ki deccalin en yakın dostudur felek
Lakin söylenir en düşman deccaldir felek
*
Kaçtır taptığın bir Allah vareste felek
Cümle ilahın bir senden habersiz felek
*
Ata kurtardı san iman yareler felek
Hakka garazdır bil şirke savrulur felek
*
Allah hakkıdır tüm, Sezar hak etmez felek
Sezar hakkına yaz diyen çarhetmez felek
*
Tevhid kaplasın bu ruhu “illa”dır felek
Felek yarandır bu nefse kaç “la”dır felek
*
Bilir insanlar kim doğru duruyor felek
Lakin toplaşır bin yanlış yerde “la” felek
*
“la” yı bilip de bir “illa” demezsin felek
“İlla” imandır bir Allah demezsin felek
*
Çevir yönünü ol Hakka kuvvetle felek
Dönme yolundan el dönse cümleyle felek
*
Elli beş sene cenk edem düşmanım felek
Ahir emirde hep üstte görmüşem felek
*
Yazu karadur mert saymaz yananu felek
Ahmed yareler kalp duymaz cananı felek
*
Ahi ahmedin tek derdi tevhiddir felek
Felek kulların tek aşkı şeytandır felek
*
Ya Rabb canımı al, yazma mihnette felek
İman yarimi sal cana cananla felek

*

 

 

ahi kul ahmede nasibdir

9 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Al yazmalıma gurbet kuşunun ahı (okuyucuya 2. bayram günü yazılmış 3. bayram hediyesidir)

Al yazmalım gurbet ele düşmüşem
Kına yak zülfüne sal efil efil
Mor çevrelim sarı yazma savmışam
Çarlan dur zülfüne sal efil efil

*

Al yazmalım gurbet elde yazmışam
Mor çevreli yari gözüm kesmiş hem
Aşk mührünü gönül sana vurmuşam
Yakadur zülfüne yan efil efil

*

Al yazmalım gurbet ele dökmüşem
Yar bağrımı deldi deyü yanmışam
Dert mührünü gönül harda vurmuşam
Çekedur zülfüne zar efil efil

*

Al yazmalım gurbet ele şaşmışam
Kim sorarsa yari evla demişem
Aşk şarabı zemzem yaza durmuşam
Saki ver kıbleye dön efil efil

*

Al yazmalım gurbet eli ölçemem
Kaç baharım geçti seni göremem
Sıdk sadıkım ahdim kavi dönemem
İçedur hasreti dol efil efil

*

Al yazmalım gurbet eli gezmişem
Her vardığım yeri şerre yazmışam
Er sandığım kulu çeri görmüşem
Tapa dur şeytana oy efil efil

*

Al yazmalım gurbet eli sormuşam
Yel dediğin yorgan, bağrı sarmışam
Yad ellerde çifte kuşak bağlaram
Sara dur meydana er efil efil

*

Al yazmalım gurbet ele varmazmış
Kaç densize fak’rin bağı sormazmış
Tek başına ciğer çalkalanmazmış
Kala dur yerinde yar efil efil

*

Al yazmalım gurbet eli geçelim
Al yanaktan güller açar öpelim
Kırk avradın başı sensin güzelim
Çıkadur meydana çav efil efil

*

Al yazmalım gurbet ele el ettim
El vermedik yadı yoğa altlettim
Ey garipler yiyin için bahşettim
Seve dur miskinler hoş efil efil

*

Al yazmalım gurbet elde nazlıyam
El salmaz ki yurdum yarim yoklayam
El amandır elin kahrı çekerem
Çekedur yazgıdır zor efil efil

*

Al yazmalım gurbet elde namazım
Kıl muhabbet cana vursun niyazım
Er olanlar arşta gezer nihanım
Yite dur Rahman’da öl efil efil

*

Al yazmalım gurbet kuşu uçarmış
Uç demezem lakin kaşa kemanmış
Kaç güzelin kastı sana nazarmış
Güledur gülşende aç efil efil

*

Al yazmalım gurbet elde çözerim
Al ipekten şalvar giysen çözerim
Sal ibrişim kuşak bende giyerim
Doku dur şalları sar efil efil

*

Al yazmalım gurbet elde biterim
Sen olmazsan aşkım şaşar yiterim
Can canana Behlül olur gülerim
Yana dur aşk od’na ten efil efil

*

Al yazmalım sabret vuslat yakındır
Aşk ahmedin, ahi kulluk tekindir
Ol yoğunu serdi hal’i sekindir
Öle dur ahmedim gül efil efil

*
ahi kul ahmed

7 kasım günü sıla-i rahim için Ankaradan Kırşehire giderken şanal turizmde yolda yazılmıştır. okuyucularıma ikinci bayram hediyemdir. hayırlı bayramlar dilerim Allah’tan bütün ümmeti muhammede efendim…

Çar: baş örtüsü, tülbent
zülüf: saç
zar: zorlanmak
evla: iki şeyden önce gelen
kavi: güçlü, dayanıklı
ciğer çalkalamak: dost ya da akrabaların eskileri yadetmeleri
çavmak: şöyle bir vurup geçmek
yazgı: kader çizgisi
yitmek: Allah’ta fani olmak, benliğini terketmek, ikilikten vazgeçmek
gülşen: gül bahçesi
Behlül: deli derlerse de lakin veli bir zattır. Abbasi Halifesi Harun Reşit’in kardeşidir.
vuslat: kavuşmak demektir

7 Kasım 2011
Okunma
bosluk

baba yazmış oğul dizmiş ha!..

baba yazmış
oğul dizmiş
kime sövmüş
duyula

*

hakka sormuş
halkı sevmiş
sırra ermiş
vira ha

*

genci söver
yaşlı azar
fakir çalar
şuna ha

*

ahmet yazar
kullar bizar
şeytan sızar
sakın ha

*

doğru eğri
uğru biri
diye beni
neyimse

*

aşka düşen
aptal diyen
sırrı bilen
benimse

*

aşık paşa
felek yaza
türkü dize
hanımsa

*

ahi evran
sanat yaran
ahlak ilen
şeyhimse

*

gülüm şehri
alim sihri
yazar Tayrı
kamilse

*

berber hakkı
babam sahi
zikri baki
kul ise

*

yazam bitmez
ahım dinmez
duyan bezmez
aşıksa

*

kimler sandı
kabir yoktu
ömür çoktu
nasılsa

*

bizde kefen
cübbe giyen
namaz kılan
imamsa

*

sevi sevgi
açar kalbi
söyler hakkı
er ise

*

yetti gari
gidek haydi
salak kıldı
ne ise

*

ahi kul ahmed

3 Kasım 2011
Okunma
bosluk

men seni neyleyim gönül…

Kılmazsın amel-ü taat
Ben seni neyleyim gönül
Kopunca kızıl kıyamet
Men seni paylayım gönül

*

Dostum kavi sual eyler
Namaz emrim deyu paylar
Kullar hakkın sever gider
Men seni yakaram gönül

*

Helaline iyi deyu
Haramına ceza deyu
İsyanıma kara yazu
Men sana yazayım gönül

*

Cehennemin ateşine
Amel yakın kılanına
Hakkın gül gül didarına
Men seni sarayım gönül

*

Asıllara huri vermez
Arifleri sorgu etmez
Mücrimleri hayra yazmaz
Men seni sararım gönül

*

Kul ahmedim sıdkı kavi
Hayra varmaz heç taati
Güller güze vardı hemi
Men seni öldürem gönül

*

Gönül gözü yaylar çeke
Kah ağlayı kahi güle
Sürüdeki oğlak gibi
Men seni sevirem gönül

*

Gönlümün yadına döktüm
Aşkım ile kement bozdum
Levhi mahfuz sende yazgın
Men seni yakiram gönül

*

Yolum bir dem dağa düştü
Heybetinden gönül korktu
Sadık olsam kalmaz farkı
Men seni ne edam gönül

*

Gönü gözü aşkım ile
Aşkın zikri çekmek çile
Muhammede ümmet ola
Men seni öpürem gönül

*

Gönül yazıya düşer yaz
Yazgısı güze çalar güz
Cana canan ol da bir yaz
Men sana yanarım gönül

*

Yitti canım canana katlim
Azab kıldı levhide yazgım
Canan bilmez can da sorgum
Men sana cananım gönül

*

Kul ahmedim gönle çatar
Sözün hası hakka gider
Yazdığından hızap duyar
Men seni yırtaram gönül

*

Gönül gözü gökler hanı
Açıverse anın sırrı
Sırlar varır hakkın kastı
Men sana sırdaşam gönül

*

Arşda oturar ey rahman
Senin tahtın kimde nihan
Ben bu sırrı kılsam ayan
Gönül seni beklerem gönül

*

Gönül şerrü amel işler
Kokunu dünyayı tutar
Dönen of of deyup ağlar
Gönül seni dağlaram gönül

*

Ya şerde kal ya hayırda
Ya hak de ya şeytan yanda
Gören göz kimle teşvişte
Gönül seni şecerem gönül

*

Şeytan der al dünya güzeli
Allah der namahrem eli
Gözün dahi bakmamalı
Gönül seni nideyim gönül

*

Gördüm şeytan hazdır aşkı
Aşkı bilem bindir donu
Hakkın sözü sağlam kulpu
Gönül yeri Hakkadır gönül

*

Hakkı seçe benden geçe
Böyle kullar handan içre
Kimse bilmez sırra ere
Gönül seni bileyim gönül

*

Aşkın çeki birdir baçı
Kesret ile hoştur başı
Hakka döner her bir işi
Gönül seni peyleyim gönül

*

Seni sevdim senin uçun
Göremem kendim aşkım için
Benden geçer canın niçin
Gönül seni geçeyim gönül

*

Benden senden ondan kaçtan
Bunca canı sevk et kalpten
İnsan derki karar benden
Gönül seni bulayım gönül

*

Selam eyle selam eyle
Her ademe selam eyle
Dost kapıda selam eyle
Gönül sana selamım gönül

*

Kul ahmedim adı fakir
Laflar dizer tadı zehir
Bir gönülle geçmez ömür
Gönül seni severim gönül

*

ahi kul ahmed

4 Ekim 2011
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 217

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma