Şeftali pazarı kurarmış gülüm
Leblerini fakirden mahrum etme
Öpmektir muradım uzanmış gülüm
Dudağını fakirden mahrum etme
Çaldığım Hakk sazıdır kenarından
Bilirler şerli sözü biatından
Öperler dar giyeni memesinden
Yanağını fakirden mahrum etme
Ararım sen gibi bulamam elde
Altunu asbapu düzerim hem de
Yedidir baharı sayarım gülde
Kararını fakirden mahrum etme
Güzeller kıymatın aşıklar bilir
Kıza dula bakmaz yastıkta ölür
Güzele çekilmiş sürmeler kalır
Duaları fakirden mahrum etme
Altunu akçeyi sarraflar ölçer
Kumaşın haresin bezirgan ölçer
Güzelim gökçedir yareler eyler
Dermanını fakirden mahrum etme
Algın algın süzme yarem derindir
Canım sundum yetmez dedi canındır
Soyha dünya çeker gönül varımdır
Gönüldeki fakirden mahrum etme
Deli gönül dolanırmış yazıda
Deva bulmaz derde uğrar yaylada
Güle dedim bülbül olsam dalında
Sevabını fakirden mahrum etme
Yanarım yanarım da yar yanarım
Yar uğruna onbeş şaki vurarım
Kul olmağa bir cariye isterim
Hizmetini fakirden mahrum etme
Kara kaşlara sürmedir çekilir
Yüce dağlara muradım yazılır
Güzel olmağa kudretten okunur
Kitabını fakirden mahrum etme
Kahve derler de ölçeği yemenden
Dibeği döverler ellen demirlen
Sana tutulmuşum elin gülünden
Güllerini fakirden mahrum etme
Hörü müsün sevdiğim çemenlerde
Arzumanım kaldı şu gelinlerde
Böyle güzel seçilir düğünlerde
Seçtiğini fakirden mahrum etme
Göremediydim seni dün de bugün de
Göğnümdedir aşkın dünü günümde
Neylesem de bilmez hüsnü şerhimde
Yazgısını fakirden mahrum etme
Ahi ahmed düşer kadı şerhinden
Beratı yardendir gönül hoşundan
Niyazı Hakk’tandır ölmek kastından
Dostlarını fakirden mahrum etme
aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur.