Muhammed geldi Arap’tan aleme
Tarikat yolu edepten cemale
Hakikat ister insanı bilmeğe
Benzemez canı canandan ölçmeğe
Bilmek için kimde karar eyleyem
Kim aşkına Hakk’ta canım neyleyem
Yer ile yeksan bu cana kahrındır
Bir zelzele kıl bu cana dehrindir
Rahmet eyler bilmek kastı kulundan
Vermek diler sonsuz yadı şanından
Bir Muhammed dilesem bin canı var
Bir Amine dercolur bin şanı var
Bir Abdullah bilinir er yolundan
Ol Mahmud görmedi anı canından
Muhammed’e verdi dede yarından
Aç mı açık mı komaz dem varından
Bir dede Abdülmuttalip söylenir
Gönüller türabı bir can eylenir
Haşim idi ol dedeler sülbünden
Bir nesil ki temiz kıldı yolundan
Saydım dörttür Abdülmenaf oğuldan
Gönüllere saflık verir nazından
Nesli Mahmud bilmek eydür ceddini
Sekiz cennet selam durur gezgini
Yedi yaşında amcaya verildi
Korumağa canından gül derildi
Sev dedi gönlüm ah ile canından
Kim eyler beni can kulu sadrından
Bin eyler biri çerağı zarından
Bir söyler efradı anın bağrından
Gel, gel, gül ol da gel canın mihrabı
Kim kılar bir namazlık saltanatı
Ahım cevri sarmıştır önden sona
Baha kılmak garazdır canı kana
Canım sundum Leyla bilmezmiş “bela”
Mecnun faslı ölmez titrermiş vera
Bir Ebu Talip Ali’ye babadır
Cümle Arap cem’i saya nicedir
Her bir iş sorulur Ebu Talip’ten
Seyrede Muhammed anı talipken
On yedide bir Muhammed kemale
Hatice görmeğe nazı kinaye
Bir şahin ola avına Muhammed
Ağıt kılar bir Hatice Muhammed
Gönüldür katlı yanarmış Hatice
Muhammed’in yangısı kul deminde
Önden sona diler anı Allah’tan
Muradın şem’i yanmaz mı kaderden
Gel gör ki Hakk ne işler eylermiş
Kim devedir Muhammed can bakarmış
Çaker oluptur Rasul Hatice’ye
Almak kastı bu sebeptir görmeğe
Hatice’ye baht Muhammed olmuştur
Rasulün baçına inci saçmıştır
Kırk eyledi yaş kemali bulmağa
Anda geldi vahyi kelam yetmeğe
Muhammed’i sultan kılıp seçermiş
Yar eyleyip hem gönlüne koyarmış
Allah yazdırır Rasulün işini
Nice alem iman eyler nasibi
Rasule imame kılmak başından
Kemal ile otuz üç bin ardından
Hizmetkar olmak nice arzudur kim
Edeple izzet eyler kânıdır kim
Kim yetimdir gele Rasul dizine
Gariplik Hakk’tandır deyu nazına
Ol merhamet sadır oldu Rasul’den
Dileği safa buldu bin gönülden
Yetim kılmış Rasulü ol babadan
Hem yetim hem garib yettim haneden
Her kim yetim olmuş nice yanıma
Has ümmet eylerem anı yadıma
İncitme yetimi incitir Allah
Garibe dağ etme görendir Allah
Yetim olmak cihanda kim ezile
Garib derler kimine zor düşüle
Garib kıldım kim riyasettir işi
Hay dedim canan dedi garib kişi
Garibler çetenesi Hakk katında
Sabah akşam sorar anı zatında
Allah’a kim arslandır gel Ali’yem
Küffarı kırar şanı zülfikarem
İman Hakk’a güzel davet kılasın
İslam’a kuvvet verdin can olasın
Kim mü’min olmuştur alıp gelesin
Küfrü kaim olana dik durasın
Elde kılıç düldül çeker erleri
Kafir olmak züldür gayri kimleri
Elde Zülfikar Ali’de yamanmış
Kırk arşına kılıç salmak imanmış
On sekiz oğlan var idi Ali’den
Hangisidir büyük tuğlu Âliden
İslam için kanlar yutar Ali’ler
İslam tuğun sıkı tutmuş âliler
Ahi ahmed garipliğe düşmüştür
Rasul evladına nice yazmıştır
Kul olmak Ahmed karından gelirmiş
Zül olmak şeytan harından denilmiş
Nice ins var etti cehennem karı
Var nice kul yar etti cennet yari
Gel imdi ahmedim kul düş yarine
Yaran saymaz imiş dünya dönmüşe
Nice kullar yaran olur arşına
Gayrin bilmez kulum düştüm zatına
Bilmez idim Hakk’tan fehim niyaza
Nuru şevkin vurur oldu nazara
Ben yanmasam kimler yanar mahına
Yudum gönlü gel gir ağlar yadına
Söze mihrap sensin coşar manalar
Bu aşıklık senden oldu duyalar
Yetti gari ahmedim bu veraın
Selam oldu aleme bu meramın
Gariplere yetim ol hem canınla
Her birin görmek dile sen varınla
Hakk Teala nasib kıla cenneti
Selam üzre kabul göre yetimi
Ahi kul ahmed niceye fedadır
Şefaat etsem binlere azaddır
Rahman’a Rahim çaldım bin felahtır
Şeytana kulluk bin adım ezadır
Ahmedim sen de olmadın vareste
Hakk çağıra anda denkle gül deste
Kim nemaz üzre okur bu yazıyı
Şefaat kıla ahmedler kişiyi
(Bu son beyit namaz kıldıktan bu yazının okunması halinde
şefaat dese de bu dünyadayken dertlerinize çare duasına dönecektir.
Şefaat hakkınız ise bakidir bi iznillah. Ahmedler şunlardır:
-Peygamber Efendimiz Ahmed (sav)
-Hoca Ahmed Yesevi (Allah Rahmet Eylesin)
-Bir de bu fakir kardeşiniz Aşık ahi kul ahmed (İlahi aşkı çok ve faydalı olsun)
Şifa Allah’tandır.)
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu elhamdülillah
Kalktı göç eyledi Türkmen illeri
Gelen sağlar yol üstüne Kırşehir
Saldı yer beğendi aşret dilleri
Çöken sağlar can üstüne Kırşehir
Konya’dan Kırşehir’e yol eylendi
Bir Ahi Evran kula gel söylendi
Yamak çırak kalfa usta düzüldü
Gülen sağlar hal üstüne Kırşehir
Can verdin can üstüne şu Kale’den
Ahi Evran feda ettin alperen
Biçildi ahiler Moğol şerrinden
Kalan sağlar zar üstüne Kırşehir
Hutbe kıldı Osman Bey’im Söğüt’ten
Şeyh Edebali kız verdi öğütnen
Aşık Paşa yol eyledi garipnen
Bilen sağlar gül üstüne Kırşehir
Osman kutladı Kırşehir sancağı
Aşık Paşa Bey kılındı veraı
Türkmen Yörük İslam düştü çerağı
Hünkar sağlar kul üstüne Kırşehir
Kır şehir dedi Türkmen’im yeşile
Boza yordu nesillerim nesile
Bağrına sardın niceler aşkına
Yatan sağlar çek üstüne Kırşehir
Gel zaman git zaman garip söylendi
Bölükbaşı dediler laf uzandı
Menderes alan’da toza bulandı
Giden sağlar baş üstüne Kırşehir
Yaz baharı elli dört say deminden
İl, ilçe düştü menderes hışmından
Yavruları dağıldı zar hükmünden
Giden sağlar gel üstüne Kırşehir
Muşkara’nın yeni yeni yelinen
Feda oldun siyasetle kastınan
Arap için Arabistan yakılan
Yanan sağlar od üstüne Kırşehir
Yiten yitti kalan kaldı ar olsun
Dertli kullar ah eyledi oh olsun
Hakk nasib eder öcünü gün olsun
Yaman sağlar öc üstüne Kırşehir
Menderes, Menderes bihoş ademdir
Bir vakit gelir dünya can parendir
Koltuk veren halk imiş sayendir
Aman sağlar oy üstüne Kırşehir
Osman’ın adalet’te kar etmedi
İlçe olmaktan korkmayız denildi
Bölükbaşı muhtarımız seçildi
Saman sağlar köy üstüne Kırşehir
Vakit geldi tamam oldu azabın
Avanosla Hacıbektaş budağın
Elli yedi gelin gele mezatın
Duman sağlar al üstüne Kırşehir
Ahi kul ahmedim yaren yareli
Kır şehir oymakları bin pareli
Öte dursam beri gel der beyleri
Zaman sağlar kır üstüne Kırşehir
AÇIKLAMA: 1954 yılı Temmuz ayında Başbakan Menderes, ziyaret için geldiği Kırşehir’de, muhalif Bölükbaşı’nın ateşli konuşması üzerine, konuşma alanından (Bu günkü stad yeri -alan-) seçmenleri ile başlar üstünde ayrılarak, Kırşehir’e gelen bir Başbakanı seyircisiz ve yalnız bırakması üzerine çok kızar ve Ankara’ya döner dönmez çıkarttırdığı bir kanunla Kırşehir’i ilçe yapar ve eski ilçelerini de komşu vilayetlere dağıtır, Kırşehir’i de daha yeni il olmuş olan (şu anki adı Nevşehir olan) Muşkara’ya bağlar.
Bölükbaşı “Arap için Arabistan yanmaz” diye çok söylendi ise de yeterli çoğunluğu olmadığı için bir şey yapamadı. Menderes’in Adalet Bakanı Osman Çiçekdağı’da aslında Kırşehirli’ydi fakat onun da bir faydası olmadı. Nihayet üç yıl süren büyük üzentü ve muhalefet ve halkın kızgınlığı ile 1957 yılı temmuz ayında muhalefetteki İnönü’nün verdiği bir önergeyle tekrar il olsa da eski ilçelerinden avanos ve Hacıbektaş’ı tekrar geri almak kısmet olmadı.
Biz bu ağıtı bu acı için kaleme aldık ki bundan sonraki bir zamanda bu iki ilçeyi de geri almak mümkün olsun ve insanlar bunu doğru bilip gayretli olsunlar.
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur