Neşetim Neşetim aslan Neşetim oy..
Kara topraklara düştü Neşetim oy oy..
Bu dünya dost olmaz şu eyilere oy
Yare gönüllere düştü Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Gardaşım oy oy
Bahar olur yazı gelir kışlanır oy
Ömür yaşar zaman gelir eyleşir oy oy
Gönül sever kulluk eder yükselir oy
Nice gönüllere erdi Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Sırdaşım oy oy
Türkülerin dili sustu neyleyim oy
Bülbül garip güller solgun son sözüm oy oy
Bozkırın Tezenesi çalar gönlüm oy
Dar-ı kararına vardı Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Ağıtım oy oy
Abdallar içinde sen misin yanan oy
Hakka ruz eyleyip kendinden geçen oy oy
Bahçelerde bağlarda gönül çalan oy
Yar-i toprağına indi Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Belalım oy oy
Muharrem Ustanın sazından ağzı oy
Hem dahi alırmış aşkı çerağı oy oy
Kullar içinde yaşarmış takvayı oy
Gönüllere aşkı ektin Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Sevabım oy oy
Sana hazine dediler yaşarken oy
Gurbanım zahide yetim kalırken oy oy
Gönül dağı kalpten kalbe geçerken oy
Kara topraklara kandı Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Sebebim oy oy
Türküyü kulaktan kalbe indirdin oy
Göğnüm hep seni arıyor dedirdin oy oy
Neredesin neredesin eyleştin oy
Gariplere el attın sen Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Hemşehrim oy oy
Sen çaldıkça eller bilmedi kadrin oy
Ankara’dan Almanya’yı yol ettin oy oy
Garip bülbül öter oldu makamın oy
Sinelere sırrı açtın Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Yoldaşım oy oy
Acem kızı nen olurdu gülleri oy
Ahu gözlerde aradın aşkını oy oy
Leyla mı sardın mecnunun yorgunu oy
Babadan geçmek olur mu Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Nazarım oy oy
Kaç yıl yaşadın hele yazlı kışlı oy
Nice dertler çektin sinende gizli oy oy
Baha kıldın “kalsa nefesten ayrı” oy
Dar-ı emanına koştun Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Yanarım oy oy
Dediler bugün bir adam öldü oy
Adam kim milyonlar başına ağdı oy oy
Türküler gönüllerde yetim kaldı oy
Arşu âladan duyur sen Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Güllerim oy oy
Kırşehir’den çıkarmış bu yiğitler oy
Bağrına dönermiş ömrü yitikler oy oy
Bu kaçıncı düzdüğüm ağıtlar oy
Avşarın döküldüğü yurt Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Hazanım oy oy
Şirin ettin Kırşehir’in tadını oy
Deldin bir haberle kara bağrını oy oy
Sensiz tadı yok sineler aşkını oy
Gönüllerdir tahtın şirin Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Yitirdim oy oy
Baş sağolsun baştanbaşa yol olsun oy
Türkülerde cansın canın sağolsun hey hey
Bir kelamlık saltanatın yürüsün hay hay
Gönüller turabın yazdım Neşetim hey hey
Neşetim oy oy
Niyazım oy oy
Neşet ölür kalan sağlar bizimdir oy
Namı yürür kalan canlar şirindir oy oy
Bu kaderi taşa çalsam yeridir oy
Bin bir gülle Hakk’a koştun Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Yanarım oy oy
Aşık kul Ahmet de yanar yakılır oy
Bir Neşet uğruna ağıt döşenir oy oy
Cümle kullar ile kalbi yanaşır oy
Kalpden kalbe yol eyledin Neşetim oy oy
Neşetim oy oy
Gurbanım oy oy
Bu ağıt, Neşet Ertaş’ın cenazesine Ankara’dan Kırşehir’e giderken otobüste yazıldı ve Kırşehire gelen gelmeyen yüzlerce kişiye dağıtıldı tarafımızdan..
Neşet hemşerimle bundan yaklaşık 10 sene önce kırşehirde stadyumda konser vermeden önce bir söyleşi yapmıştım. Orada kendi aşireti olan Avşar aşiretine çok bağlı olarak gördüm. Şiirlerinde Ancak insani bir yol izledi. Bunda onun aşiretinin aşağılanmasının da etkisi var denilebilir. İnsanlıktan bu kadar bahsetmesinin nedeni bu olsa gerek.
İkinci olarak Kırşehir’i de öne çıkardı denilebilir. Şirin kırşehir ismi onun eseridir ve bu bir milliyetçiliktir denilebilir. Ancak zamanla insani tavır ve söylemler yerellikten çıktı ve topluma mal oldu.
Buna rağmen Hakk’ın sazından da çaldığı oldu. Derin anlamlı ifadeler inançlı kesimden de taraftar buldu denilebilir. Halk kendini neşette bulunca onu kendisi için sevdi.
Babası Muharrem Ertaş ile 15 yaşımda karşılaştım. Bir düğün için usta aramaya bağbaşı mahallesine gitmiştik. Bir eve girince bana büyüklerim sen bu odada otur biraz dediler ve onlar usta aramaya gittiler. Oturduğum evde karşımda sedirde bir adam bağdaş kurmuş oturuyordu. hiç konuşmadan o bana baktı ben ona baktım durdum. Tam yarım saat. Fakat adamdan öyle bir rahmet akıyordu ki anlatamam. Benim 10 yaşımda keşfim mevlanadan aşk şarabı içerek açılmıştı. Ben Muharrem ustanın rahmani tarafını görüyorken herhalde o da bendekini görüyordu. Derken
aşık hattat ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur..
—BÜTÜN CAHİLLER İYİLİK ETTİKLERİNİ DÜŞÜNÜRLER…
CAHİLİN DE CAHİLLİĞİN DE İLACI YOKTUR…CAHİLDEN SADECE KAÇILIR.. CAHİLLİĞİNİ BİLENLER ZATEN ALİM OLURLAR…HİÇ BİR ALİM CAHİLİN YANINDA DURMAZ VE İLMİNİ SIRRINI CAHİLE ASLA AÇMAZ DA AÇAMAZ DA… ÇÜNKÜ İZİN YOKTUR… ONLAR ZAYİ EDER İLMİ…İLMİN İSTEYENE VERİLMESİNİN SIRRI BUDUR…APTALLARA İLİM VERİLMEZ…
—ZENGİNLER FAKİR KALACAKLARINDAN KORKTUKLARI İÇİN CİMRİ OLURLAR..
ANCAK, CEHENNEMDEN KORKAN ZENGİNLER CÖMERT OLURLAR…
ALLAH C.C. FAKİRİN RIZKINI ZENGİNDEN VERMEZ…. ZENGİN, VERDİĞİ ZEKATI ALDIĞI İÇİN FAKİRE MÜTEŞEKKİR OLMALIDIR… TEŞEKKÜRÜN YÖNÜ BÖYLEDİR…ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ, O DA VAKTİNDE BULUNMAZ…İŞ ZENGİNLERE KALSAYDI BÜTÜN FAKİRLER AÇLIKTAN ÖLMÜŞTÜ. HALA AÇLIĞIN SÜRMESİNİN SUÇU ZENGİNLERİN DEĞİL DE YOĞA KILIÇ SALLAYAN AŞIK AHİ KUL AHMEDİN Mİ? ONUN CEBİ DEĞİL GÖNLÜ ZENGİNDİR DOSTLAR….(Büyük Çarşı’daki zenginler sormaya basşladı: “ben de var mıyım bu taşlamanın içinde” demeye. Biz cahilleri saydık ki kaçılacaklar bilinsin kimse zarar görmesin diye. Zenginleri ise saymadık ki hepsi de “ben de mi varım acaba?” diye sürekli ölünceye kadar korkarak kendine çeki düzen versin de iyi yolda olsun diye.
HADİS: zenginler cömert, yöneticiler adil, alimler cesaretli (doğruyu her yerde söylemekte) olduğunda yerin üstü yerin altından hayırlıdır. Zenginler cimri, yönetiler zalim ve alimler korkak olduğunda yerin altı yerin üstünden hayırlıdır…
ANKARA-Kızılay’daki Büyük Çarşı (3. katta) camiinde bir hafta önce ALLAH, zenginlerin sevgisini kalbimden çekip aldı. zira çok darda olan dul fakir ve sara hastası için yardım talebimi hepsi de reddetmişti. biz de zenginlerin dükkanlarını böylece terketmiş ve dükkanlarına uğramaktan uzaklaşmış idik ki. imam bu sırada umreye gittiği için kıraatı, bizimle fikren tartışamadığı için kasıtlı olarak zayıf birisine “sen imamlık yap” demesi, yanlış ve İslam’a aykırı bulunmakla, cemaatin namazının da sahih olmayabileceği için, biz de imam hatip mezunu ve İslam’i araştırmalar yaptığımız için acizane bir kaç vakit imamlık yaptık. Cenab-ı Hakk’ın İKRA=OKU emrini cemaat yerine getirmediği için biz zaten her namaz kıldırmamızın arkasına 2 veya 3 dakikalık bir sohbet ilave ediyor veya okuduğumuz aşır=Kuran’ın mealini aynen değil ve fakat genel manasını sohbet olarak kısaca veriyorduk. bu yöntem bizim asla fedakarlık yapmadığımız, terketmediğimiz bir İslam’a ve Müslümana sahip çıkma için İSLAM’i yöntemimizdir. anlamını aynen veya sohbet olarak vermediğimiz Kuran’ı okumayız.
bu camide de öyle yapıp namazdan sonra kısa bir sohbet yapınca, anılan caminin dernek yöneticileri olan üç garip şahıs bizi hem de caminin içinde haksız bir azar, el kol, tehditle “bu camiye gelmeyeceksin” “bu camideki namazı sen kıldırmayacaksın” “bu camide sohbet etmeyeceksin” benzeri sözlerle kendilerini çok üzdüler, bizi değil.
zenginlerin sevgisi kalbimizden alınınca bunun gereğini ALLAH cahillere yaptırdı böylece. Biz de artık yanıbaşımızdaki camiyi fitne çıkmasın diye bırakıp çok daha uzaklardaki camilere gitmek zorunda kaldık.. biz haber gönderip dedik ki “biz tek camiye gelmeyelim, lakin onlar Allah’ın evinden kovma günahına tövbe etsinler” biz isteriz ki cahil de ateşe girmesin, günah kazanmasın der “ya Rabbi onlar bilmiyorlar, onları affet” diye dua ediyoruz hepsine.. bundan önce de aynı cemaatten 4-5 kişi imama gidip bizim sürekli askıya takılı bıraktığımız cübbemiz için “biz de paltolarımızı sürekli bıraksak burası neye döner” demişler ve görevli imam da bize gelip “ahmet bey, 4-5 kişi bunları söylüyor cübbeni kaldır” demişti de, biz de “istiyor ve bu fikre destek veriyorsan sen kaldır demiştik” de, “senin kendinin kaldırmanı istiyorum” diye yapmak istediğini bize zorla yaptırmak istemişti. işte İslami bir namaz giyim-setr olup kuvvetli olan cübbe ve sarığa kendisi yapmadığı gibi, ben de cübbe koyarsam ne olur demiyor da palto koyarsam diyor ve doğrudan eleştirmemiş görünüp dolaylı olarak kullanımına imkan vermeyecek tilki gibi kurdun önüne bizi atıyorlardı. elbet bizim kararlılığımız çok kişinin kafasını kırar.
lakin yukarıdaki örnek tamamen farklı olup açık bir fitne olduğu için üzerine gitmek yanlış olur. bu yüzden geri çekilip uzaktan HİCİV=TAŞLAMA sanatıyla ezmeye çalışıyoruz. bu bile hatalı lakin dayanamıyorum, benim değil onların günaha girmesine katlanamıyorum DOSTLAR.. Allah hepimizi affetsin.. En doğrusunu ALLAH bilir…
(fitnenin yerilmesi-cahilin değil)
Büyük çarşı Büyük Çarşı
Büyüklüğün nerde kaldı
Müslümandan bağnaz olmaz
Fitne çıktı cehle yol ver
Emir geldi Hakk’tan ilme
Yere batıp kaybol hele
Çekti alim gel sen beru
Fitne kalsın cehle yol ver
İlim yapsan yaptı demez
Öldüm desen hayır yapmaz
Gönül yıkar adap bilmez
Fitne buydu cehle yol ver
İKRA’ dedim suça yazdı
İmam oldum cehli azdı
Safra döktü yüzüm üstü
Fitne şuydu cehle yol ver
Sala kıldı SELİM cehli
UFUK uydu buydu ilmi
Özer sağıyr fitne yoldu
Fitne ayan cehle yol ver
Fakir arlı açım demez
Kimselere derdim açmaz
Gariblere sorgu olmaz
Fitne beyan cehle yol ver
Allah yazdım Allah yazdım
Allah diye şarab içtim
Cahil ile niza düştüm
Fitne haklı cehle yol ver
Hakk yazıp da dağıtırım
Ümmet için çağırırım
Kul düşmekten öğünürüm
Fitne geldi cehle yol ver
Zengin zengin namaz kılar
Fakir görse kıçın döner
Utanmadan yoğa çalar
Fitne ziyan cehle yol ver
Yerde olan gökte olmaz
Göğe çıksa rahmet kılmaz
Üçe beşe dua etmez
Fitne düştü cehle yol ver
Kazanmak mı kaybetmek mi
Sabah akşam zaptetmek mi
Kazık atmak gerekmez mi
Fitne karlı cehle yol ver
Yazar elim söyler dilim
Baha kıldım dine canım
Sada etmem cehle halim
Fitne çıktı cehle yol ver
Zenginlerden bıktım bıktım
Fakirlikten korkar gördüm
Cehennemden korksa gülüm
Fitne yazar cehle yol ver
Bir alırım bir satarım
İki olur bir düşerim
Bir yoluna gül düzenim
Fitne bozar cehle yol ver
Eller bana ağu sunar
Aşım dahi zehre banar
Ağu bize arşa çeker
Fitne yazar cehle yol ver
Cahillerle derde düşmek
Ayı ile çuval girmek
Alim isem iyi ölmek
Fitne karar cehle yol ver
İlmi verir isteyene
Cahil yerde ulaşmaya
Aşkı yazar kul ahmede
Fitne bozar cehle yol ver
Üç cahille ne mi etsem
Elin öpüp sırtın yusam
Daha derse kıçın öpsem
Fitne gitsin cehle yol ver
Ey ilim yere bat yere
Ey alim gel hele yere
Ey cahiller baş ol hele
Fitne sapsın cehle yol ver
Cahiller sapıtır halkı
Cehennem düşürür ardı
Susan alim yansın hemi
Fitne çöğdü cehle yol ver
Dünya cehle teslim olmuş
Hapse düşmek ahdim olmuş
Kurtulursam ben’im ölmüş
Fitne sardı cehle yol ver
Dua edem sen cahile
Taş atıp da baş dileye
Cahil sevmek ot yemeğe
Fitne benzer cehle yol ver
Ahi ahmed ilim yapar
İKRA’ deyu ümmet arar
Bağ-ı irfan cehle yazar
Fitne buymuş cehle yol ver
ahi kul ahmede nasibdir