Yunus Çocuk / Ali ile Osman’ın hikayesi…

GÜZEL DÜŞÜNEN İNSANLAR, GÜZEL ARKADAŞ OLURLAR

 

Ormanlık bir arazide Ali isminde bir çocuk annesi ve babasıyla birlikte yaşıyormuş. Gel zaman git zaman bir gün boş bulunan komşu bir eve yeni bir aile taşınmış. Onların çocukları da Ali’ye uygun bir arkadaşmış. Ali’nin babası ve annesi yeni gelen komşularıyla tanışmak için onların evine gitmişler. O çocuğun adı da Osman’mış. Derken bu iki arkadaş iyi birer dost olmuşlar.

 

Aileleri de birbirlerinden hoşlanmış. Bir gün Ali ile Osman evden çıkıp oyun oynamaya dalmışlar fakat farkına varmadan ormanın o sık ağaçlı bölgesinde kayıp olmuşlar. İkisi de çok korkmuşlar. Ali de Osman da anne ve babasına yüksek sesle bağırmalarına rağmen seslerini duyuramamış. Osman birden bire bataklığa düşmüş. Çırpındıkça daha da çok batıyormuş.

 

Ali ona kımıldamamasını söyleyerek uzun bir dal parçası bulmuş. Onu Osman’a uzatarak tutmasını sağlamış. Sonrada çekerek onu bataklıktan kurtarmış. Tekrar evlerini aramaya başlamışlar. Karşılarına bir kunduz çıkmış. Hemen saklanmışlar. Bu sırada evlerini görmüşler.

 

Kunduz uzaklaşınca hemen annelerine koşmuşlar. Herkes kendi evine giderek üzerlerini değiştirmişler ve banyo yapmışlar. Özellikle bataklığa düştüğü için Osman’ın üstü başı çok kötüymüş. Aileleri her ikisini de daha dikkatli olmaları için uyarmışlar.

 

Ertesi gün iki yaramaz sabah olur olmaz buluşmuşlar. Osman ile Ali koşma yarışı yapmaya karar vermişler. Annelerinden izin almışlar. Yarış başlamış.

 

“Osman şu kuşa bak,” demiş koşarken Ali.

 

“Orada öyle bir şey yok,” şaka,demiş Osman. Ali gülerek arkadaşına bakmış koşarken.

 

“Sana şaka yaptım,” dikkati dağılan Ali tökezleyerek yere düşmüş. Bayağı bir yaralanmış. Osman ona destek olarak evine götürmüş. Babası onu öyle görünce şaşırmış.

 

“Ne oldu sana oğlum. Her yerin kan içinde,”

 

“Osman’la koşma yarışı yaparken ayağım takıldı düştüm babacığım,”

 

“Gel seni hemen doktora götüreyim,”

 

“Gerek yok babacığım, sadece biraz sıyrık var. Biraz da ağrıyor,”

 

Babası Ali’nin yaralarını temizleyerek ilaç sürmüş. Sonrada yaralarını sarmış. Ali’nin acısı biraz dinmiş. Haberi alan Osman’ın anne ve babası da ona geçmiş olsuna gelmiş. Ali bir süre evden ayrılamamış. Osman onu ziyarete geliyor, durumuna bakıyormuş. Birlikte televizyon seyrediyor, oturdukları yerde oynuyorlarmış.

 

Osman babasına daha iyileşemediği için dert yanıyormuş. Ama iyileşmeye başlamış bile. Ali tamamen iyileşince Ali’nin babasına danışarak tekrar ormanda gezmeye başlamışlar. Çeşit çeşit hayvan ve bitki görmüşler.

 

Günler gelip geçiyormuş. Bir gün iki aile piknik yapmaya kara vermişler. Arabalarına binerek piknik yerine gitmişler. Orada Ali ile Osman maç yapmışlar. Maçı Osman kazanmış.

 

“İyi oynadın Ali,” demiş Osman. “Sakatlığın iyice geçmiş,”

 

“Sende çok iyi oynadın ve beni yendin. Tebrik ederim seni,” diye karşılık vermiş Ali. Bu sırada babaları mangalı yakmış, anneleri ise sofrayı hazırlamış. Toptan sıkılınca ip atlamaya başlamışlar. Osman:

 

“Ali seninle ip atlama yarışı yapalım mı? Kim en fazla atlarsa o kazanır. Yenen fazladan bir kola içir. Ne dersin?” diye sormuş. Bu sefer yarışı Ali kazanmış.

 

Yemeklerini yemişler. Yanlarına bir köpek gelmiş. Osman artan kemikleri ona vermiş. Sonra annelerinden izin isteyerek etrafta dolaşmaya çıkmışlar. Önce bir tavşan görmüşler, sonra bir kirpi. Sonra annelerinin sesini duyarak geri dönmüşler. Evlerine döndüklerinde yorgunluktan hemen yatıp uyumuşlar.

 

Arada bir orman içindeki küçük bir göle yüzmeye gidiyorlarmış. Hem eğleniyorlarmış, hem de serinliyorlarmış. Günleri hep böyle güzel geçiyormuş.

 

Bu hikayeden yunus çocuk olarak şunu anladım ki, insanlar önce birbirini sevmeli ki iyi arkadaş olabilsinler. Çünkü sevmeyen insanlar arkadaşlarına karşı fedakarlık yapmazlar. Bu da toplumda kavgaların artmasına ve huzursuzluklara sebep olur. Bu yüzden güzel düşünen insanlar güzel davranışlar gösterirler.

21 Temmuz 2013
Okunma
bosluk

Bir Muhammed (sav) (Kutlu doğum haftasına hediyedir) (Namaz kılıp bu yazıyı okuyana şifa olur inşaallah)

Muhammed geldi Arap’tan aleme

Tarikat yolu edepten cemale

 

Hakikat ister insanı bilmeğe

Benzemez canı canandan ölçmeğe

 

Bilmek için kimde karar eyleyem

Kim aşkına Hakk’ta canım neyleyem

 

Yer ile yeksan bu cana kahrındır

Bir zelzele kıl bu cana dehrindir

 

Rahmet eyler bilmek kastı kulundan

Vermek diler sonsuz yadı şanından

  

Bir Muhammed dilesem bin canı var

Bir Amine dercolur bin şanı var

 

Bir Abdullah bilinir er yolundan

Ol Mahmud görmedi anı canından

 

Muhammed’e verdi dede yarından

Aç mı açık mı komaz dem varından

 

Bir dede Abdülmuttalip söylenir

Gönüller türabı bir can eylenir

 

Haşim idi ol dedeler sülbünden

Bir nesil ki temiz kıldı yolundan

 

Saydım dörttür Abdülmenaf oğuldan

Gönüllere saflık verir nazından

 

Nesli Mahmud bilmek eydür ceddini

Sekiz cennet selam durur gezgini

 

Yedi yaşında amcaya verildi

Korumağa canından gül derildi

 

Sev dedi gönlüm ah ile canından

Kim eyler beni can kulu sadrından

 

Bin eyler biri çerağı zarından

Bir söyler efradı anın bağrından

 

Gel, gel, gül ol da gel canın mihrabı

Kim kılar bir namazlık saltanatı

 

Ahım cevri sarmıştır önden sona

Baha kılmak garazdır canı kana

 

Canım sundum Leyla bilmezmiş “bela”

Mecnun faslı ölmez titrermiş vera

 

Bir Ebu Talip Ali’ye babadır

Cümle Arap cem’i saya nicedir

 

Her bir iş sorulur Ebu Talip’ten

Seyrede Muhammed anı talipken

 

On yedide bir Muhammed kemale

Hatice görmeğe nazı kinaye

 

Bir şahin ola avına Muhammed

Ağıt kılar bir Hatice Muhammed

 

Gönüldür katlı yanarmış Hatice

Muhammed’in yangısı kul deminde

 

Önden sona diler anı Allah’tan

Muradın şem’i yanmaz mı kaderden

 

Gel gör ki Hakk ne işler eylermiş

Kim devedir  Muhammed can bakarmış

 

Çaker oluptur Rasul Hatice’ye

Almak kastı bu sebeptir görmeğe

 

Hatice’ye baht Muhammed olmuştur

Rasulün baçına inci saçmıştır

 

Kırk eyledi yaş kemali bulmağa

Anda geldi vahyi kelam yetmeğe

 

Muhammed’i sultan kılıp seçermiş

Yar eyleyip hem gönlüne koyarmış

 

Allah yazdırır Rasulün işini

Nice alem iman eyler nasibi

 

Rasule imame kılmak başından

Kemal ile otuz üç bin ardından

 

Hizmetkar olmak nice arzudur kim

Edeple izzet eyler kânıdır kim

 

Kim yetimdir gele Rasul dizine

Gariplik Hakk’tandır deyu nazına

 

Ol merhamet sadır oldu Rasul’den

Dileği safa buldu bin gönülden

 

Yetim kılmış Rasulü ol babadan

Hem yetim hem garib yettim haneden

 

Her kim yetim olmuş nice yanıma

Has ümmet eylerem anı yadıma

 

İncitme yetimi incitir Allah

Garibe dağ etme görendir Allah

 

Yetim olmak cihanda kim ezile

Garib derler kimine zor düşüle

 

Garib kıldım kim riyasettir işi

Hay dedim canan dedi garib kişi

 

Garibler çetenesi Hakk katında

Sabah akşam sorar anı zatında

 

Allah’a kim arslandır gel Ali’yem

Küffarı kırar şanı zülfikarem

 

İman Hakk’a güzel davet kılasın

İslam’a kuvvet verdin can olasın

 

Kim mü’min olmuştur alıp gelesin

Küfrü kaim olana dik durasın

 

Elde kılıç düldül çeker erleri

Kafir olmak züldür gayri kimleri

 

Elde Zülfikar Ali’de yamanmış

Kırk arşına kılıç salmak imanmış

 

On sekiz oğlan var idi Ali’den

Hangisidir büyük tuğlu Âliden

 

İslam için kanlar yutar Ali’ler

İslam tuğun sıkı tutmuş âliler

 

Ahi ahmed garipliğe düşmüştür

Rasul evladına nice yazmıştır

 

Kul olmak Ahmed karından gelirmiş

Zül olmak şeytan harından denilmiş

 

Nice ins var etti cehennem karı

Var nice kul yar etti cennet yari

 

Gel imdi ahmedim kul düş yarine

Yaran saymaz imiş dünya dönmüşe

 

Nice kullar yaran olur arşına

Gayrin bilmez kulum düştüm zatına

 

Bilmez idim Hakk’tan fehim niyaza

Nuru şevkin vurur oldu nazara

 

Ben yanmasam kimler yanar mahına

Yudum gönlü gel gir ağlar yadına

 

Söze mihrap sensin coşar manalar

Bu aşıklık senden oldu duyalar

 

Yetti gari ahmedim bu veraın

Selam oldu aleme bu meramın

 

Gariplere yetim ol hem canınla

Her birin görmek dile sen varınla

 

Hakk Teala nasib kıla cenneti

Selam üzre kabul göre yetimi

 

Ahi kul ahmed niceye fedadır

Şefaat etsem binlere azaddır

 

Rahman’a Rahim çaldım bin felahtır

Şeytana kulluk bin adım ezadır

 

Ahmedim sen de olmadın vareste

Hakk çağıra anda denkle gül deste

 

Kim nemaz üzre okur bu yazıyı

Şefaat kıla ahmedler kişiyi

 

(Bu son beyit namaz kıldıktan bu yazının okunması halinde

şefaat dese de bu dünyadayken dertlerinize çare duasına dönecektir.

Şefaat hakkınız ise bakidir bi iznillah. Ahmedler şunlardır:

-Peygamber Efendimiz Ahmed (sav)

-Hoca Ahmed Yesevi (Allah Rahmet Eylesin)

-Bir de bu fakir kardeşiniz Aşık ahi kul ahmed (İlahi aşkı çok ve faydalı olsun)

Şifa Allah’tandır.)

 

 

aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu elhamdülillah

6 Nisan 2013
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma