Ela gözlerine kurban olduğum
Sana tenhada bir sözüm var benim
Zülfü siyahına gönül koyduğum
Can-ı cananına nazım var benim
Ak ellere al kınalar yakışır
Ela göze siyah sürme çakışır
Benim yarim yadellerde oturur
Hal-i melaline yazım var benim
Yiğit olan yiğit sırrın bildirmez
Arsız ile yolsuz ile oturmaz
Benim yarim kemler ile konuşmaz
Ah-ı divanına sözüm var benim
Ela gözler sürmesini çekermiş
Kaşı keman bohçasını açarmış
Benim yarim elde kılıç çalarmış
Dar-ı mihnetine lalim var benim
Güzeller ağır olur akçe çeker
Zülüfler zalım olur ökçe yeter
Benim yarim has bahçede gül derer
Aşk-ı meramına yelim var benim
Altın kemer ince beli sıkarmış
Boylarından güzel çirkin kadermiş
Benim yarim yaylalarda boyatmış
Aşk-ı hüsranına zorum var benim
Mecnun muyum deli miyim gezerim
Öksüz müyüm garib miyim düşerim
Benim yarim sallanır da cerenim
Aşk-ı fakirine sıdkım var benim
Geyme dedim giydin allar hareler
El ne bilsin gönlündeki yareler
Benim yarim manilerle celbeder
Şah-ı devranına ömrüm var benim
Cemalin hayalimden gitmez oldu
Ağlayıp gözyaşım dinmez oldu
Benim yarim yazgılarda yadoldu
Hakk-ı levhine nizaım var benim
Söyleyim ben sana sözün doğrusu
Seni saran ölmez işin doğrusu
Benim yarim gökte cennet hurisi
Dar-ı emanına kastım var benim
Yanarım ateşim yarimden gelse
Hakk emreylese kül olsa nic’olsa
Benim yarim yaren diye del’olsa
Gül-i gülşenine canım var benim
Mustafam da mustafam mustafam
Görev eyler can yoluna kunduram
Benim yarim taburunda zor yazam
Hal-i eyyamına emrim var benim
Asker oldum Malatya’nın şavkına
Yarden uzak salavatın şevkine
Benim yarim ağıtlarda engine
Yar-i salahına yazgım var benim
Ahi ahmed yanar imiş gidene
Arkasından ağıt düzüp yanana
Benim yarim mani söyler canana
Din-i imanına ahdim var benim
Ahi kul ahmed de candan olurmuş
Can ile canan harda bir olurmuş
Benim yarim canı canla bezermiş
Aşk-ı bazarına malım var benim
(Askere Malatyaya giden Mustafa’nın sevdiğine yazdığı olarak kaleme aldığımız şiirdir,
sevdiği kız ela gözlüdür ve yarini savuştururken çok ağlamıştır.
cümle Ümmeti Muhammed’in çocuğu sağ salim gelsin inşaallah)
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir
Kara gözlerine kurban olduğum
Yeldirme beni gel aşkın elinden
Siyah zülfünü de boydan ölçtüğüm
Öldürme beni gel aşkın yelinden
Baha kıl sen canımı aşk yoluna
Nice dosttan çevrilem hay demine
Canı serpuş eyledim aşk iline
Soldurma beni gel elin sözünden
Ala gözler siyah sürmeyi neyler
Ak ellere al kınalar gül eyler
Dost elinden bir nazarlık kul eyler
Aldırma beni gel elin kahrından
Ala gözlere siyah kaşlar düşer
Yaylanın karı döşüne yol eyler
Sana yanmış koç yiğitler zor beyler
Yeldirme beni gel senin aşkından
Yiğit olam nice sırlar taşıyam
Sala verem şerli huylar paylayam
Elden ari kime derdim söyleyem
Bildirme beni gel gülün halinden
Düğün olur körpe kızlar baş gelir
Memeleri domur domur ter olur
Bir kıza da onbeş civan del’olur
Darıltma beni gel memen ucundan
Zülfünün teline kimleri astın
Beş bini saydılar bir ben mi kastın
Güzeller içinde sen misin algın
Yollama beni gel elin zorundan
Senin ilen yiyip içip bakışsam
El atıp da düğmelerin koparsam
Canı cana katıversem bir olsam
Nazlanma beni gel canın özünden
İnce bellerini güzel sararım
Gece gündüz sevdalara yelerim
Eller bilmez memelerin sıkarım
Soğutma beni gel yarim koynundan
Yarim, hatırın hoş, birin bin olsun
Senden âlâsı bulunmaz kül olsun
Ahdinde durmayan yar el olsun
Soldurma beni gel gülüm eşkinden
Ela gözlü yar gel yandırma beni
Baharımı kışa döndürme beni
Ahdim kavi yazdım çözdürme beni
Çıkarma beni gel gönül bağından
Yar doğru mudur, yolların sulaklı
Onca güzel arasında ulaklı
Halden bilenlere kurban olak mı?
Seyirtme beni gel zalim peşinden
Ahi kul ahmed yolun aşka varsın
Aşk ile yoğrul canın yana dursun
El olma sen gül iken canan bilsin
Canla canan harda aşkın elinden
hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir
Bakışı nâzından beter sevdiğim
Seni özleyeli göresim geldi
Gümüş kemer sıkmış narin belini
Belin çözüleli sarasım geldi
Nakşı maniden nakşeder algınım
Ciğerime köz bastırır vurgunum
Sen bir ala çiçek olsan yeğlerim
Bağın çözüleli deresim geldi
Gözlerin sürmeli keman kaşındır
Söylenir alemde hurun eşindir
Dağların karından soğuk tenindir
Tenin çözüleli öpesim geldi
Leblerin bastırır açmaz gülüdür
Goncayı açtırır yiğit sazıdır
Ellerim günahkar körpe nazıdır
Lebin çözüleli emesim geldi
Canların canıdır canan salınır
Canından geçmeyen yoktan bilinir
Söylemez gönlüm kime delidir
Sırrın çözüleli feriğim geldi
Yoluna adadım canım kurbandır
Onbeşinde sevdim yutmuk ergendir
Koynumda besledim ayva kirazdır
Yaşın çözüleli yatasım geldi
Ak ellere al kınalar yakınır
Siyah sürme derviş komaz bakıtır
Sana tenhada bir ezgim yakışır
Bendin çözüleli kucağım geldi
Güzel olanın gül benzi solmazmış
Olur olmaza kim meyil vermezmiş
Kulu kölesi olduğum bilmezmiş
Aşkın çözüleli ölesim geldi
Gönlüm senin gibi güzel saralı
Bahar bildi kışı koynun gireli
Sekiz kıza bir oğlandır vereli
Cinsin çözüleli vekilim geldi
Ezelden sürmeli, gözler sürmeli
Lebinden çözmeli güller açmalı
Benden başkasını görmez cilveli
Canın çözüleli mihrabım geldi
Ahi ahmed güzellerden geçmezmiş
Körpe, yutmuk, fidan, çıtır bilmezmiş
Ölüp ölüp yunup kimdir seçmezmiş
Ömrün çözüleli namazın geldi
AÇIKLAMA : Bazı kelime veya deyişleri açık veya biraz müstehçen bulabilirsiniz. Amaç edepten bir sapma olmayıp en az kelimeyle size en çok ve en etkili anlatımı yapabilmektir. Bu bir yöntemdir. teşhir veya kusur değildir. Sevenin kalbinden geçen gerçeğe biraz daha yaklaşabilmek de amaçlanmıştır. hata yada edepsizlik yoktur. aşığın da aynı şeyleri duyması, sevgisinin kudretini ortaya koyarak, bütün sevenlere tercüman olmayı da amaçladığımız gözden kaçırılmasın lütfen…
Algın: alımlı
Hurun: cennetteki huri
leb: göğüs, meme (kızlar ergenlik çağında memesi büyüyünce utandığı için onu içerden bez dolayarak ileri çıkmasını önlemek ister.
Goncayı açtırır yiğit sazıdır, sözü, gonca gerçekten açmadan kokmaz. kız da bir yiğitle nazarlaşırsa dişiliğini anlar, dişilik kıymetini ve gücünü bilir. Sazdan kasıt bizzat sazın kendisi değildir. Yiğidin saz, söz, gözteriş, beceriklilik, yakışıklılık gibi bütün meziyetleridir.
Sıırrın çözüleli feriğim demek, ferik iki defa üst üste evlenen kişinin son aldığı yeni ve taze karısına derler.
Yutmuk demek, bu narin bir kuş adıdır. kızın çok taze ve bir içim su gibi olduğunu ifade için kullanılır.
Ömrün çözülmesi, bitmesi demektir. namaz da cenaze namazıdır.
————————————————–
Not: Her kim bu sitede yer alan islami bir emirle amel ederse; o kişiye duamız vacip olmuştur. Şifa bulur veya işi olur ve imanla göçer ve ahirette şefaatimiz vacip olur bi iznillah. Bu bir dua’dır. İlgili yazıyı okuyunuz lütfen (Derdi olan, imanla ahirete göçmek isteyen, ahirette bi iznillah şefaat duası talep eden her kim var ise; bu yazıyı okuya,) yazısı..
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştır.
Selam saldım kömür gözlüm yanarmış
Bahar eyler kışım, güller içinde
Sefam olsun derdi aşka düşermiş
Güzel neyler selvi dallar içinde
Bana dost mu keklik gibi yürüyen
Ak elleri deste deste gülünen
Zülüf dersen tel tel eyler salınan
Maral neyler yaban iller içinde
Ben bir güzel sevsem baçı bellidir
Can-ı canan kılsam harı zorludur
Aşık diye gezsem sazım koşmadır
Melül neyler kurtlar kuşlar içinde
Kadir mevlam seni öğmüş yaratmış
Taşar aşkın seli bentler yıkarmış
Bahar deyu, kışın gerdan açarmış
Hulül neyler vücut nazlar içinde
Kamış gibi sûsen hattat eline
Kıvrım kıvrım yazsan aşık nazına
Gahi sala etsen benim canıma
Halil neyler seni kullar içinde
İbrişimdir baha boynum sarılır
Tellerinen cana zülüf sarılır
Aşık olan dertler ile ölçülür
Zelil neyler seni çullar içinde
Ay yüzünü döndür ben’ler yakılsın
Bir kusur mu beller eller sorulsun
Gül dalına zar mı harı konulsun
Sefil neyler yanmış güller içinde
Beni öldürmeye kastı var imiş
Öldürmek ne ki zülmü şer imiş
Bunca günah mah cemali zar imiş
Hatıl neyler dökmüş harman içinde
ahi kul ahmede nasibdir.
Ben bir şahan olsam sen bir balaban
Daksam cırnama kaldırsam yar seni
Ak ellerin sala sala yürüyen
Doksan olsam da sararım yar seni
Ben bir kadı olsam hüküm bozmağa
Ak ellerin gümüş tasta yumağa
Seni bellerim de yeşil ördeğe
Noksan olsam da dönerim yar seni
Ben bir tüccar olsam kumaş yükümdür
Alana satarım kabut bezimdir
Ömrü harcarım iman düşümdür
Yetmiş olsam da bilirim yar seni
Ben bir bülbül olsam gülüm gülşende
Konmaz mıyım nazlı gonca açanda
Benim canım candan âri geçende
Yanmış olsam da soldurmam yar seni
Ben bir turna olsam seyfe gölünden
On bin gardaş sökün etsek yurdundan
Koç yiğitler selam yare çızgımdan
Elli olsam da sallarım yar seni
Ben bir ceyran olsam çölden kaçınca
Yar göğsünü açmaz elden olunca
Aşiret şaar deyu yoktan göçünce
Kırk yer olsam da yazarım zar seni
Ben bir güzel olsam soyha başından
Kerem et yiğidim söyle sazından
Ar ettim güzelliği yaz huyumdan
Aşık olsam da süzerim yar seni
Ben bir yalan dünya olsam nazenin
Allanır pullanır şer lezzetin
Düşük kapıda baş eğe dumrulun
Nebi olsam da sorarım yar seni
Ben bir selam olsam derviş dilinden
Yüz bin melek alır bakış nazından
Mü’min olan bilmez mi Hakk sazından
Kelam olsam da çalarım yar seni
Ben bir koç yiğidim başım dumanlı
Yar aşkına zayil oldum tumanlı
Aç gerdanı mayil oldum sürmeli
Harab olsam da severim yar seni
Ben bir yaban olsam varsam ellere
Pınar başında selam güzellere
Olmaz olsun bahtım kör topallara
Serab olsam da çerağım yar seni
Ben bir ahi ahmed olsam yareli
Güzeller içinde benli daneli
Aç göğsünü gülüm lebler cilveli
Yadın olsam da sararım yar seni
ahi kul ahmed’e nasib