Notice: Undefined variable: has_ut in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/all-in-one-seo-pack/aioseop.class.php on line 567

eyvah

Bülbül öter seherlerde gül için

Gül baharda açmış görmedim eyvah

Bir bağ yeşerir lale gül için

Gül zamanı geçmiş duymadım eyvah

                     ***

Dedim bu bağların baharı çeker

Dedi lale sümbül gül bülbül öter

Dedim cümlesinin haktan fehmi var

Naz zamanı geçmiş bilmedim eyvah

                             ***

Dedim ki dağların taze karı var

Dedi getir pekmez ile karıver

Dedim güneş buhar burcundan aşar

Kar zamanı geçmiş bilmedim eyvah

                          ***

Dedim yaz mı güze evvel yanaştı

Gül kurudu bülbül gülü terketti

Gazeller has bahçeleri soldurdu

Güz zamanı gelmiş görmedim eyvah

                          ***

Dedim ey dilber güzle güzelleştin

Dedi bir deste gül gönlümü çaldın

Dedim aklar düşmüş ne tez kocaldım

Hak zamanı gelmiş duymadım eyvah

                        ***

Dedim işte geldi vaktin salası

Dedi geçti lale gülün zamanı

Dedim hani bu bağların yaranı

Kış zamanı göçmüş bilmedim eyvah

                            ***

Dedim bir vakit ayak sürürdün hey

Dedi vakit geldi gir başını ey

Dedim dizler beller gözler çekik ney

Göç zamanı gelmiş bilmedim eyvah

 kul ahmed

4 Temmuz 2011
Okunma
bosluk

sazım

Ben çalarım sazımı efkara

Gizli sırlarımı aşikar etme

Lal olsun dilin söyleme yada

Gizli sırlarımı aşikar etme

                   ***

Her sırrımı seninle paylaştım

Seni dertlerime tabip kıldım

Mani dizdim türkü yaylakladım

Gizli dostlarımı aşikar etme

                 ***

Bahçede dut iken şekerdi tadın

Kondu mu bülbül ahu zar içun

Usta elinden saz olup çıktın

Gizli hallerimi aşikar etme

                    ***

Kul ahmed söyler sana derdini

Açar mı hakikatin sırrını

Zülfikare verir kim boynunu

Gizli hikmetini aşikar etme

 kul ahmed

4 Temmuz 2011
Okunma
bosluk

deli gönül

Deli gönül tarlalarda dolanmaz

Dolanırsa yazılarda el olur

Dertsiz aş’şa gönüllerde yer olmaz

Salınırsa türkülerde zar olur

                 *** 

Deli gönül dellenmiş gömlek içinde

Kim aklın severse dünya içinde

Deliler arşa çıkmış aklı koyunca

Yazılırsa levhinde yaran olur

                ***

Deli gönül çimenlerde gül arar

Yedi iklim dört bucakta kul arar

Sazı çalar gönlü söyler türküler

Muhabbetle otağında giz olur

                   ***

Vara geldim deli gönül yar olmadı

Beşe aldım üçe sattım kar etmedi

Gönül kullar içinde dost bulmadı

Dostlarının hası rabbe kul olur

                   ***

Kırk sopa vurdum da akıllanmadı

Deli, yaptığına hesap vermedi

Kuran okur namaz kılar yetmedi

Rahmanın kapısında divan durur

                     ***

Kırklar yediler gelir onu sorar

Çocuklarla ata biner top oynar

Varır kadir gecesi şarap içer

Zemzemin şişesinde huş olur

                       ***

Çok çekerim bu deliden çare yok

Alan almış satan satmış yare çok

Kulların içinde böyle behlül yok

Velilerin nazarında şeyh olur

                      ***

Arşa çıktım dönerim nur içinde

Nurum arşa vurmuş göz göz içinde

Cübbeme sarıldım hal din içinde

Meleklerin namazına adem olur

                     ***

Miraca bostan yaptım suyu gökten

Gül dahi dikerim rengi haktan

Kul olanlara veririm şalaktan

Fakirlerin niyazında badem olur

kul ahmed

4 Temmuz 2011
Okunma
bosluk

MİRAC-I AHMED

Ya Rabbi kalbimi minhaç ettim

Gönlüme girmedi senden gayri

Ya Hadi bendimi sertaç ettim

Yadeli sormadım eldir deyu

                   ***

Miracım sanadır dünden güne

Hüsnü aşkın can bahadır diye

Yolum edep yoludur kıldan ince

Sırrına eremedim erdir deyu

                     ***

Kullar gül bahar, ağlar gül kokar

Güller diker günah için her bahar

Her bir sözüm der yadı gül-i seher

Gülünü deremedim yardır deyu

                     ***

Miraçta yare kahve yapayım

Şekerli mi sade mi sorayım

Cümle ümmete gel gel diyeyim

Gelen kahvemi içmez sohbet neyu

                      ***

Ya rahman senin dostların kimdir

Dost kılmaz isen küserim öldür

Kul dosta paha verdiğin aşktır

Aşkımı diyemedim ardır deyu

kul ahmed

28 Haziran 2011
Okunma
bosluk

ÜMÜŞÜN AĞIDI 1940…

MUCURLU MULLA’NIN ASKERDEN ÖLÜMÜ ÜZERİNE NİŞANLISI ÜMÜŞÜN AĞIDI 1940….

 
Büyük bir heyecanla vatani görevini yapmak için gülerek askere giden Mulla kısa süre sonra hastalanır ve ecelle buluşur.
 
Künyesini köyüne getirirler. Elleri kınalı gözleri sürmeli asker yolu bekleyen 19 yaşında belki de Şairliğinin bile farkında olmayan Ümüş’ün yüreğini delen acılarını öğrenmek ister misiniz?
Acılar….Acılar…. Dil ile damağın birleştiği yerde beyne giden acılar…
 
Basit bir iğnenin ucundan damarda hissedilen acılar… Ahrazın kulağında körün gözüne,gebenin karnında topalın dizine giden acılar….
 
Yoksa kendinizi acı mı sayıyorsunuz?.. Siz hiç canından çok sevdiği insanı vatana şehit verip,yüreğindeki yarayı, omzundaki yükü hiçe sayıp, feryadı figanla dumanlı dağlara kaçan sevgiliyi ya da ciğeri yanmış,akan gözyaşlarıyla toprağı delen bir anayı gördünüz mü?..
 
ÜMÜŞ’ÜN AĞIDI
 
Geyceğin suyu da naman küşüler
Ayağında sarı çizme ışılar
Sen niye ağlıyon hüsne bacısı
Kardaşın var samenini karşılar
 
Alın mıskasını derin hocadan
Feryadını kimler duydu peceden
Eğer yarim duysa idim sesini
Yanına varırdım yarı geceden
 
Cevdet Abim verdi haberi alına
Çıkamadım aşılığın beline
Yaşım taze kıyma felek telime
Düğünüm mahşere kaldı neyleyim
 
Bacım gülüzar da başımda durur
Sıkıyeler gelmiş iğneler vurur
Yanıyo ciğerim dillerim kurur
Düğünüm mahşere kaldı neyleyim
 
Yaşadığı acıları sevinci paylaşan bir toplum temennisi ve arzusuyla….. sait sargın
22 Haziran 2011
Okunma
bosluk

halka er, hakka kul lazım

laf bilmez sayın altıparmak

hem dede hem baba ol’vermek

haydi alemi biz çoğaltak

er olacak halka adam lazım

                 ***

tayyipin 3 sözü sana kaldı

bağırıp durursun ona dahi

cümle kulların çocuk muradı

kul olacak hakka derviş lazım

                     ***

hak vermiş şükreyle yerden göğe

salmış ruhunu gökten anaya

sarılmışsın cilveyle sebebe

şükr edecek hakka kullar lazım.

                   ***

lafın bitmez siyaset satarsın

kimse tınmaz bir de din katarsın

karganın taşı hazırdı bilmezsin

şah olacak halka tayyip lazım

                    ***

ben haktan yanayım hak yarim

sen kimden yanasın hak neyin

ümmeti bırakıp TÜRK’üm dersin

vah olacak günde iman lazım

                   ***

şöyle bir kızıver arkamdan gari

çaldığım felah olmaz ne’tsen dahi

hak yazanın eli ateşe dahi

gir diyecek günde hatır lazım

                     ***

görcez şeriat mıdır tokadın

yoksa tarikat mıdır ki yolun

kime kulsan olsun hakikatin

HAK diyecek günde aşk lazım

                    ***

kul ahmedim kızarak seversin

demediğin bırakmaz üzersin

hak yaratmış öyle söversin

“kalk” diyecek günde namaz lazım

21 Haziran 2011
Okunma
bosluk

HAKKA küsmezler aslanım.

akıllılar bu dünyayı

deliler öte dünyayı

abdallar ki hak rüyayı

şerre yormazlar aslanım

               ***

ortak akıl da ne öyle

sağ duyu de hakkı bile

aklı selimdir yol bula

küfre gitmezler aslanım.

              ***

iki siyah, yahudi kor

kız hileyi hileye ver

cümle mümin kullara sor

safa durmazlar aslanım.

             ***

bektaşinin parasını

allah nebi ölçüsünü

aç durmanın yamanını

toka sormazlar aslanım

                 ***

sen ne dersen de gönülden

arif çıkmaz ol cahilden

yazdığından güldüğünden

safa demezler aslanım

              ***

kişi ki, her varı var bile

cümle halleri haktan ola

ol yazdığını HAK duyura

kula komazlar aslanım. 

               ***

bu sözüm sezgine ola

sabah akşam namaz kıla

ol kullara hutbe ok’ya

seni duymazlar aslanım.

                 ***

bir de baban okusun hutbe

ey cem’at sahanda yumurta

cız dedi yürekler ALLAH hay

hali bilmezler aslanım

                ***

kul ahmedim yazar dizersin

onca sırrı kime açarsın

dostum diye kimi bilirsin

HAKKA küsmezler aslanım.

 kul ahmed

21 Haziran 2011
Okunma
bosluk

şiir deyip de nesre gül atmışsın dulkadiroğlu…

tel etmişsin boğun ne ki derdin

şiir deyip nesre gül atmışsın

söz dilden olmaz dulkadiroğlu

şiir deyip de nesre gül atmışsın.

*

benim güreşim el huzurundadır

söyle derdini, er huzurundadır

gizli sırlarım hak huzurundadır

şiir deyip de şekle gül atmışsın.

*

bunca lafı güzafı bilmem mi hey

hak’tan bir fısıltı bu bilmem mi hey

nazargahı ilahi duymam mı hey

şiir deyip de nekre gül atmışsın.

*

benle aşşık atılmaz bilmedin mi?

rezil etmeden salmam görmedin mi?

ben kullara dost olmam yazmadım mı?

dostum deyip de ele gül atmışsın.

*

kul ahmedim çal kalem rüzigara

hakkı resmeyleyip gönlü efkara

görelim kim görür anı semada

dostum deyip de HAK’ka gül atmışım

*
Dulkadiroğlu!…

*

şiiri nesirle anlatma tezatı işleyen sn. yazar ve müdür Dulkadiroğluna taşlamadır…

*

ahi kul ahmed

21 Haziran 2011
Okunma
bosluk

kulların şol niyazı (güzelleme)

yoktun ortalarda bir çıktın pir çıktın.
kalem çalıp da hak yoluna el attin.
doğru söze eğri diyeni alttettin
mahmudum sen bunları nerden öğrendin?

*

bir hoca gelir bir hoca gider belli
hak söz yere düşmez öyle tevekkeli
Rahman kullarına bakar niderler ki
Rabbimin şol kulları saftan bileydin

*

o işini bilir sen çok telaş etme
yumuşak ol ki kullarını ürkütme
sırrı hal ile bezemedikçe açma
nihanım sen bunları sözden  sileydin

*

kaf nun ile aşka düştü oldu alem
mim dedi nurun ziyaı saldı diyem
alemlere rahmeti muhammed kılam
veraım sen bunları hak’tan bileydin

*

gözel adı var mahmudu mustafa mı
ol cümleye ki sultanı asfiya mı
şefkat üzre yaşlar döker ümmetim mi
ümmetim ol günahı hepten sileydin

*

kul ahmedim dellenir döner dururum
yavan bulsam yağlı bilir gevinirim
aşkla sever vedüd söyler avunurum
kulların şol niyazın sevdim diyeydin

*
RABBİM!…

*
Kırşehirli yazar mahmut beye güzellemedir…

*

ahi kul ahmed

14 Haziran 2011
Okunma
bosluk

kusur arayan Allah’ta da kusur arar (Dursun Yastıman’a taşlama)

Etiketler: ,

dursunum da dursunum da dursunum
yağlı mendil elde gezer sümkürüm
iki ceviz bir köftürle doygunum
sen o ahi yurdu bekle dursunum

*

sait gibi dut mu yedin aslanım
kalem çalman yazı düzmen civanım
doğru eğriye selam salmaz küserim.
sen bu hali dizdiriver  dursunum

*

lafın ettim mani dizdim hökçüdüm
kalem yazdı hatır kırdı ezginim
gönül küser, tövbe siler saf kulum
sen bu nazı bir çekiver dursunum

*

deliyle aşşığı deliler atar
deli, deli hatırına çomak saklar
deli olmayan bu şevkten ne anlar
sen bu pazarı bir geziver  dursunum

*

bursa kadısıyım ciğer satarım
deliler arşa çıkmış seyrederim
kullar aklın sevmiş anı neyleyim
sen bu deliye bir kızıver dursunum

*

kul ahmedim aldın sattın kendinle
tohum ektin tarla biçtin keyfince
öküz çekti teker öttü nazınca
sen şu harmanı yele ver  dursunum

*

yazdım dizdim
öttüm zikrim
kim ki bildim
hak imiş.

*

kullar uzak
akıl tuzak
deli olak
hak imiş.

*

sevgi yetmez
aşka doymaz
kullar bilmez
hal imiş.

*

bunlar yeter
ahmet söyler
dursun çalar
saz imiş.

*

cümle selamı
verdik yaranı
hatrım soranı
taç imiş.

*

yarenlik ettik. bunda kusur arayan kusurludur biline. ve selam ola tüm hemşehrilere gönül dolusu muhabbetle..

*

ahi kul ahmed

9 Haziran 2011
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 217
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma