Bülbül öter seherlerde gül için
Gül baharda açmış görmedim eyvah
Bir bağ yeşerir lale gül için
Gül zamanı geçmiş duymadım eyvah
***
Dedim bu bağların baharı çeker
Dedi lale sümbül gül bülbül öter
Dedim cümlesinin haktan fehmi var
Naz zamanı geçmiş bilmedim eyvah
***
Dedim ki dağların taze karı var
Dedi getir pekmez ile karıver
Dedim güneş buhar burcundan aşar
Kar zamanı geçmiş bilmedim eyvah
***
Dedim yaz mı güze evvel yanaştı
Gül kurudu bülbül gülü terketti
Gazeller has bahçeleri soldurdu
Güz zamanı gelmiş görmedim eyvah
***
Dedim ey dilber güzle güzelleştin
Dedi bir deste gül gönlümü çaldın
Dedim aklar düşmüş ne tez kocaldım
Hak zamanı gelmiş duymadım eyvah
***
Dedim işte geldi vaktin salası
Dedi geçti lale gülün zamanı
Dedim hani bu bağların yaranı
Kış zamanı göçmüş bilmedim eyvah
***
Dedim bir vakit ayak sürürdün hey
Dedi vakit geldi gir başını ey
Dedim dizler beller gözler çekik ney
Göç zamanı gelmiş bilmedim eyvah
kul ahmed
Ben çalarım sazımı efkara
Gizli sırlarımı aşikar etme
Lal olsun dilin söyleme yada
Gizli sırlarımı aşikar etme
***
Her sırrımı seninle paylaştım
Seni dertlerime tabip kıldım
Mani dizdim türkü yaylakladım
Gizli dostlarımı aşikar etme
***
Bahçede dut iken şekerdi tadın
Kondu mu bülbül ahu zar içun
Usta elinden saz olup çıktın
Gizli hallerimi aşikar etme
***
Kul ahmed söyler sana derdini
Açar mı hakikatin sırrını
Zülfikare verir kim boynunu
Gizli hikmetini aşikar etme
kul ahmed
Deli gönül tarlalarda dolanmaz
Dolanırsa yazılarda el olur
Dertsiz aş’şa gönüllerde yer olmaz
Salınırsa türkülerde zar olur
***
Deli gönül dellenmiş gömlek içinde
Kim aklın severse dünya içinde
Deliler arşa çıkmış aklı koyunca
Yazılırsa levhinde yaran olur
***
Deli gönül çimenlerde gül arar
Yedi iklim dört bucakta kul arar
Sazı çalar gönlü söyler türküler
Muhabbetle otağında giz olur
***
Vara geldim deli gönül yar olmadı
Beşe aldım üçe sattım kar etmedi
Gönül kullar içinde dost bulmadı
Dostlarının hası rabbe kul olur
***
Kırk sopa vurdum da akıllanmadı
Deli, yaptığına hesap vermedi
Kuran okur namaz kılar yetmedi
Rahmanın kapısında divan durur
***
Kırklar yediler gelir onu sorar
Çocuklarla ata biner top oynar
Varır kadir gecesi şarap içer
Zemzemin şişesinde huş olur
***
Çok çekerim bu deliden çare yok
Alan almış satan satmış yare çok
Kulların içinde böyle behlül yok
Velilerin nazarında şeyh olur
***
Arşa çıktım dönerim nur içinde
Nurum arşa vurmuş göz göz içinde
Cübbeme sarıldım hal din içinde
Meleklerin namazına adem olur
***
Miraca bostan yaptım suyu gökten
Gül dahi dikerim rengi haktan
Kul olanlara veririm şalaktan
Fakirlerin niyazında badem olur
kul ahmed
Ya Rabbi kalbimi minhaç ettim
Gönlüme girmedi senden gayri
Ya Hadi bendimi sertaç ettim
Yadeli sormadım eldir deyu
***
Miracım sanadır dünden güne
Hüsnü aşkın can bahadır diye
Yolum edep yoludur kıldan ince
Sırrına eremedim erdir deyu
***
Kullar gül bahar, ağlar gül kokar
Güller diker günah için her bahar
Her bir sözüm der yadı gül-i seher
Gülünü deremedim yardır deyu
***
Miraçta yare kahve yapayım
Şekerli mi sade mi sorayım
Cümle ümmete gel gel diyeyim
Gelen kahvemi içmez sohbet neyu
***
Ya rahman senin dostların kimdir
Dost kılmaz isen küserim öldür
Kul dosta paha verdiğin aşktır
Aşkımı diyemedim ardır deyu
kul ahmed
MUCURLU MULLA’NIN ASKERDEN ÖLÜMÜ ÜZERİNE NİŞANLISI ÜMÜŞÜN AĞIDI 1940….
laf bilmez sayın altıparmak
hem dede hem baba ol’vermek
haydi alemi biz çoğaltak
er olacak halka adam lazım
***
tayyipin 3 sözü sana kaldı
bağırıp durursun ona dahi
cümle kulların çocuk muradı
kul olacak hakka derviş lazım
***
hak vermiş şükreyle yerden göğe
salmış ruhunu gökten anaya
sarılmışsın cilveyle sebebe
şükr edecek hakka kullar lazım.
***
lafın bitmez siyaset satarsın
kimse tınmaz bir de din katarsın
karganın taşı hazırdı bilmezsin
şah olacak halka tayyip lazım
***
ben haktan yanayım hak yarim
sen kimden yanasın hak neyin
ümmeti bırakıp TÜRK’üm dersin
vah olacak günde iman lazım
***
şöyle bir kızıver arkamdan gari
çaldığım felah olmaz ne’tsen dahi
hak yazanın eli ateşe dahi
gir diyecek günde hatır lazım
***
görcez şeriat mıdır tokadın
yoksa tarikat mıdır ki yolun
kime kulsan olsun hakikatin
HAK diyecek günde aşk lazım
***
kul ahmedim kızarak seversin
demediğin bırakmaz üzersin
hak yaratmış öyle söversin
“kalk” diyecek günde namaz lazım
akıllılar bu dünyayı
deliler öte dünyayı
abdallar ki hak rüyayı
şerre yormazlar aslanım
***
ortak akıl da ne öyle
sağ duyu de hakkı bile
aklı selimdir yol bula
küfre gitmezler aslanım.
***
iki siyah, yahudi kor
kız hileyi hileye ver
cümle mümin kullara sor
safa durmazlar aslanım.
***
bektaşinin parasını
allah nebi ölçüsünü
aç durmanın yamanını
toka sormazlar aslanım
***
sen ne dersen de gönülden
arif çıkmaz ol cahilden
yazdığından güldüğünden
safa demezler aslanım
***
kişi ki, her varı var bile
cümle halleri haktan ola
ol yazdığını HAK duyura
kula komazlar aslanım.
***
bu sözüm sezgine ola
sabah akşam namaz kıla
ol kullara hutbe ok’ya
seni duymazlar aslanım.
***
bir de baban okusun hutbe
ey cem’at sahanda yumurta
cız dedi yürekler ALLAH hay
hali bilmezler aslanım
***
kul ahmedim yazar dizersin
onca sırrı kime açarsın
dostum diye kimi bilirsin
HAKKA küsmezler aslanım.
kul ahmed
tel etmişsin boğun ne ki derdin
şiir deyip nesre gül atmışsın
söz dilden olmaz dulkadiroğlu
şiir deyip de nesre gül atmışsın.
*
benim güreşim el huzurundadır
söyle derdini, er huzurundadır
gizli sırlarım hak huzurundadır
şiir deyip de şekle gül atmışsın.
*
bunca lafı güzafı bilmem mi hey
hak’tan bir fısıltı bu bilmem mi hey
nazargahı ilahi duymam mı hey
şiir deyip de nekre gül atmışsın.
*
benle aşşık atılmaz bilmedin mi?
rezil etmeden salmam görmedin mi?
ben kullara dost olmam yazmadım mı?
dostum deyip de ele gül atmışsın.
*
kul ahmedim çal kalem rüzigara
hakkı resmeyleyip gönlü efkara
görelim kim görür anı semada
dostum deyip de HAK’ka gül atmışım
*
Dulkadiroğlu!…
*
şiiri nesirle anlatma tezatı işleyen sn. yazar ve müdür Dulkadiroğluna taşlamadır…
*
ahi kul ahmed
yoktun ortalarda bir çıktın pir çıktın.
kalem çalıp da hak yoluna el attin.
doğru söze eğri diyeni alttettin
mahmudum sen bunları nerden öğrendin?
*
bir hoca gelir bir hoca gider belli
hak söz yere düşmez öyle tevekkeli
Rahman kullarına bakar niderler ki
Rabbimin şol kulları saftan bileydin
*
o işini bilir sen çok telaş etme
yumuşak ol ki kullarını ürkütme
sırrı hal ile bezemedikçe açma
nihanım sen bunları sözden sileydin
*
kaf nun ile aşka düştü oldu alem
mim dedi nurun ziyaı saldı diyem
alemlere rahmeti muhammed kılam
veraım sen bunları hak’tan bileydin
*
gözel adı var mahmudu mustafa mı
ol cümleye ki sultanı asfiya mı
şefkat üzre yaşlar döker ümmetim mi
ümmetim ol günahı hepten sileydin
*
kul ahmedim dellenir döner dururum
yavan bulsam yağlı bilir gevinirim
aşkla sever vedüd söyler avunurum
kulların şol niyazın sevdim diyeydin
*
RABBİM!…
*
Kırşehirli yazar mahmut beye güzellemedir…
*
ahi kul ahmed
dursunum da dursunum da dursunum
yağlı mendil elde gezer sümkürüm
iki ceviz bir köftürle doygunum
sen o ahi yurdu bekle dursunum
*
sait gibi dut mu yedin aslanım
kalem çalman yazı düzmen civanım
doğru eğriye selam salmaz küserim.
sen bu hali dizdiriver dursunum
*
lafın ettim mani dizdim hökçüdüm
kalem yazdı hatır kırdı ezginim
gönül küser, tövbe siler saf kulum
sen bu nazı bir çekiver dursunum
*
deliyle aşşığı deliler atar
deli, deli hatırına çomak saklar
deli olmayan bu şevkten ne anlar
sen bu pazarı bir geziver dursunum
*
bursa kadısıyım ciğer satarım
deliler arşa çıkmış seyrederim
kullar aklın sevmiş anı neyleyim
sen bu deliye bir kızıver dursunum
*
kul ahmedim aldın sattın kendinle
tohum ektin tarla biçtin keyfince
öküz çekti teker öttü nazınca
sen şu harmanı yele ver dursunum
*
yazdım dizdim
öttüm zikrim
kim ki bildim
hak imiş.
*
kullar uzak
akıl tuzak
deli olak
hak imiş.
*
sevgi yetmez
aşka doymaz
kullar bilmez
hal imiş.
*
bunlar yeter
ahmet söyler
dursun çalar
saz imiş.
*
cümle selamı
verdik yaranı
hatrım soranı
taç imiş.
*
yarenlik ettik. bunda kusur arayan kusurludur biline. ve selam ola tüm hemşehrilere gönül dolusu muhabbetle..
*
ahi kul ahmed