Notice: Undefined variable: has_ut in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/all-in-one-seo-pack/aioseop.class.php on line 567

Kızılay’ın cıbalak avratlarını giydiremeyeceğine göre sen de görmeyiver

“Kızılay’da gezen cıbalak avratları taaa Moskova’daki papazlar bile telin ediyorlar. şunlara bir şey döktürüversen” diyen bir dostumun sözünü bizim bakışımıza göre cevapladık..

**
Açılan açılsın bre bre
Hey biz görmeyiz görmeyiz
Saçılan saçılsın bre bre
Hey biz kardayız kardayız
**
Sokaklar şeytanın diye
Avratlar pullanın kime
Gözdeler puştların gene
Hay biz nazdayız nazdayız
**
Çoktur şeytanın çerisi
Kuldur öptüğü tapası
Bizler ihlasın hurması
Hey biz gözdeyiz gözdeyiz
**
Alan alsın satan satsın
Boklu çuval koka dursun
Gülü saran teliz olsun
Hey biz kokarız güldeyiz
**
Gülü gülden sormak gerek
Bülbül ne ki sevmek emek
Dağlar delen Ferhat olmak
Hey biz şirinle yardayız
**
Dağlar gülü bağlar dalı
Ağlar güllü bağlar yari
Niza etmez gönül eri
Gel biz kordayız yanmayız
**
Gönül seni nere atsam
Çarkın kırıp pulat büksem
Cümle kula asa etsem
Hay biz ölmeyiz candayız
**
Eğlenir ahi kul ahmed
Cübbesi kıldan bi hikmet
Hakikatli yarsın şerhet
Hay biz ölmeyiz haydayız

ahi kul ahmed

7 Ekim 2011
Okunma
bosluk

İstanbul’un Cuması

Selamün aleyküm ey Cuma
Bereketi sefain Hak’tandır
Dertlerin dermanı ey Hüda
Duamın kabulü sendendir
**
Bir aşkla işlediğim günahlar
Masalar şahidi Safalar
Güzelin gözünde yanıklar
Nidamın verası sendendir
**
İstanbul inci mi göğsünde
Fethini vermedin Eyyüb’e
Eyyüb’ün Sultan mı şehrinde
Sultanın fermanı sendendir
**
Nasibi güzeldi Fatih’in
Muhammed haberin verdiğin
Yuşalar Ensarlar gömdüğün
Şehrinin rahmeti sendendir
**
Ey İstanbul aşkım ruhum gel
Güzelin gülşenin ağlat, sel
Sana kaç bininci bu gazel
Ahmedin yazdığı sendendir
**

Cuma mesajı:
**
Cumanız mübarek
Ömrünüz hayırlı
Gönlünüz merhamet bitire
Duanızda bu fakire de yer ola
Yokluğu da kullar biraz nimetten saya
Bu nimet kepçesi de kul ahmed ola
**
Uzak tabağını uzat
Yok giyenler etmez haset
Hak yanında ahmed kıla
**
(Temmuz 2011’de İstanbul’da Cuma namazı için gidilen Eyüp Sultan Camiinin bahçesinde namaz öncesi yazılmıştır.)

ahi kul ahmed

7 Ekim 2011
Okunma
bosluk

Aşk sinemi yaktı dostlar

Selam ile kelam ile
Nazlı yare yaran eyle
Vur kalbime aşka düşe
Aşk sinemi yaktı dostlar
**
Gözden içre sürme nide
Süzen göze kulum bile
Sanma ele dostum diye
Göz sinemi yaktı dostlar
**
Eller nazik beller ince
Kaş göz eder lisan ince
Bir hoş olan hali nice
Söz sinemi yaktı dostlar
**
Bilmez yadı kendi adı
Canan kıldı kendi canı
Canla canan olsa ayrı
Kor sinemi yaktı dostlar
**
Uzak durma zulüm zulüm
Bir an için vuslat ölüm
Elli beştir ahmed kulun
Yar sinemi yaktı dostlar
**
Canla canan harda dostlar
Kim demiş ki aymaz eşler
Ahmed çalar sevi kullar
Kul sinemi yaktı dostlar
**
Türkülerin cana onbeş
Gördüm ki cananım bir hoş
Canla canan nizaın hoş
Hoş sinemi yaktı dostlar
**
Aşkla al canla sat uğraş
Canan canı bilmez bir hoş
Can yiter cananda serhoş
Can sinemi yaktı dostlar
**
Ahmed, aşk da kul olmak mı
Aşkın suçu kül olmak mı
Canla canan bir olmak mı
“Bir” senimi yaktı dostlar

ahi kul ahmed

7 Ekim 2011
Okunma
bosluk

Yalıkavak da aşk ve ayrılık

Yalıkavak bu gün aşkımız bitti
Ne zaman başlamıştı bu güzel aşk
Bir asude zaman geçmişti yitti
Ne, zaman başlamıştı bu yiten aşk

*

Senin güzelliğini sorgulasam
Bir kitabın içinde saklasaydım
Hangi hattatın elinde kıvrıldın
Ne, zaman başlamıştı bu yazan aşk

*

Kaç güzel kıskandı seni tarifsiz
Koynunda kimleri saklıyorsunuz
Bir acı kahve ikram etmez miyiz
Ne, zaman başlamıştı bu lütfen aşk

*

Uzun bir yol sana uzanmıştı da
Yol boyu şiirlerimden bir damla
Çözüverdi günlümdeki bağı da
Ne, zaman başlamıştı bu zaman aşk

*

Bir mavi sultasıdır seninkisi
Güller senden buldu aşk meyvesini
Sen beğen güller salar sevgisini
Ne, zaman başlamıştı bu kurban aş

*

Onluk bir miğferle yararken seni
Yine bir seyirde kucağın beli
Bu şahane zamanlar kaç zaman ki
Ne, zaman başlamıştı bu gelen aşk

*

Ayaklarımda gıdıkladığın aşk
Serinlik senin sanatın mı şak şak
Kaç kişi benimle yarışır matrak
Ne, zaman başlamıştı bu yazın aşk

*

Rüzgara kılıçla resim çizersin
Dalgaların hışmı da senin suçun
Bir bahar görmemiş güzeller için
Ne, zaman başlamıştı bu yılgın aşk

*

Ankara çağırır bir kara kucak
Çaresiz dönülecek hayat ocak
Artık anılar gül şiir olacak
ne, zaman aşık olduk Yalıkavak

*

Not: Bu şiirimiz şu an Yalıkavak Belediyesinin internet sitesinin tarih ve kültür bölümünde yayınlanmaktadır…

*
ahi kul ahmed

7 Ekim 2011
Okunma
bosluk

Timur’un Filleri’ne kul ahmedin şerri (taşlama)

bir ahi kitabı yazdırıp (AHİLER; SANATI İNSAN OLAN SANATKARLAR- ahi kul ahmed) 1500 bastırarak maliyetlerini ödetip parasını ödemeyip alacaklıları kapıya dayandırtarak TİMURUN FİLLERİNİ oynayan kutlama komitesindeki 10 zatı muhterem (Vali mv.Fikret bey/belediye başkanı yaşar bey/turizm müdürü/milli Eğitim md./sanayi il md./Prof. m. Fatih Köksal/Esnaf od. bir. başk./gençlik spor il md/ Ticaret odası başkanı sn. Göçen ve bir adem daha/ her birinin adına özel acaip taşlamadır..

*

Çok uzattım çok sıktım
Gönül açmaz gül ektim
Kimler yapar duamı
Topraktaki gül bahtım

*

Sen gül ol dediler gül
Taşıyan bulunur bil
Ne gelen var ne bülbül
Topraktaki kul bahtım

*

Yaz dediler yazdım gül
Yaz gülleri yazdım gül
Güz dediler gülüm gül
Topraktaki sol bahtım

*

Ahi dönmez sözünden
Yaz demişse hayrından
Al kitabı solundan
Topraktaki şer bahtım

*

Ey vali neyler kimi
Bin motur saray yapi
Ol fakir ölsün hemi
Topraktaki kaz bahtım

*

Sana çifte söz olsun söz
Hizmet karı cesaret yaz
Haktan gayri korkmuş, olmaz
Topraktaki hardır bahtım

*

Yaşar derler bir adem
Güller diker gül adem
Bina n’ola bin adem
Topraktaki şerdir bahtım

*

Bir çifte de sana salam
Yay bu şehri sıktı elem
Kerpiç ev yap insan ölem
Topraktaki yerdir bahtım

*

Fatih hoca atlar sözü
Sözün özü hakkın sazı
Çaldım saymaz ahi bizi
Topraktaki eldir bahtım

*

Fikret çavuş kimmiş acep
Hangi makam çalsam hicap
Saygı kim hak mı kul edep
Topraktaki gel gel bahtım

*

Müdürler Adil olmazmış
Kırşehir tu kalkınmazmış
Senin sırtın kaç sopaymış
Topraktaki hardır bahtım

*

Müdürlerin Mesudu bu
İman üzre çığırır bu
Ahlak iman eğitir bu
Topraktaki yardır bahtım

*

Hay Mustafam hay sev de gel
Seyri bırak sahaya sal
Gençlik haydi koşmaya gel
Topraktaki güldür bahtım

*

Namaz acele Fuat’ım
Yunus yazdım sevabım
Al eline kıl ölçelim
Topraktaki aşktır bahtım

*

Göçen göçmüş ölen ölmüş
Sakin durma gayret çalış
Baban gitti şimdi yokuş
Topraktaki sırdır bahtım

*

Bahamettin kime kuldur
Haktan başka arar yoldur
Vakit gele eğmek zordur
Topraktaki zordır bahtım

*

Sen mi dedin ben mi yazdım
Sıkı dursan karar sendin
Çevir gazı yansın şerhim
Topraktaki zardır bahtım

*

Sağlam olan sıkı durur
Korkar gayri seni bilir
Yazar Hak’ın doğru yürür
Topraktaki güldür bahtım

*

Üç beş kula var kul etme
Hayır işi gel şer etme
Bizi ellerden de bilme
Topraktaki gülüm gül gül..

*

Dediler sen gül olursan
Elbet bulunur taşıyan
Gül oldum gülüm diken yok
Topraktaki gülüm gül gül..

*

Ahi ahmed kuldur paşa
Süzer sizi baştan aşşa
Görmez sizde sıdkı vefa
Topraktaki gülüm gül gül..

*

Var ise kelamınız bize
Sal gelsin selamınız kıza
Söz ettim hatırınız ola
Topraktaki külsünüz kül

*

Kül dedimse harı geçmiş
Aşk sizlerde er kocalmış
Bu fakir gör od’na yanmış
Topraktaki gülüm gül gül…

*

Gül derim hara dikerim
Kul varıp arşa çıkarım
Yar olsam her gün ölürüm
Topraktaki gülüm gül gül..

………..

Yazdık size şimdi bize
ahi ahmet kefen dize
Baş ucumda çevir göze
Ölmekteki hazdır bahtım

*

Demem size ölün kime
Hayat size ölüm bize
Yaşarsınız üç gün fazla
Ölmekteki sazdır bahtım

*

Yaz kelamı hak sazıdır
Kim okumaz şer başıdır
Bu çobanın kıl işidir
Ölmekteki hoştur bahtım

*

Bir söyledim pir söyledim
Kul olup da hak söyledim
Sazı kırdım hu söyledim
Ölmekteki erdir bahtım

*

Olur verin ya vermeyin
Dosttan sayın ya saymayın
Ahi kul ahmed bilmeyin
Ölmekteki nurdur bahtım

*

Dilenmedik merhamet, yaz
Hak var ise bir makul söz
Üç gün sonra kurulur, yaz
Mahkemedeki hak bahtım…

*

ahi kul ahmed

7 Ekim 2011
Okunma
bosluk

selam

Sen yazdırdın bunları

Ne söylersin anları

El derlesin gülleri

Bir selama gül yazam

**

Dinle…….

**

Selam ile selam ile

Selam yazdım kelam ile

Yazıdaki oğlak ile

Selam saldım bunlar ile

**

Selam ile güller açar

Selam diye eller güler

Selam kimde zayi düşer

Selam aldım hoşlar ile

**

Selam olsun şakir kula

Selam gülsün ahmed kula

Selam haktır kullar bile

Selam verdim güller ile

**

Selam ile yollar aştım

Kelam edip arşa çıktım

Selam verip didar gördüm

Selam oldum nurlar ile

Ahi kul ahmed

6 Ekim 2011
Okunma
bosluk

N’ola (Sultan I. Ahmed’e Mersiyye)

Hz. Peygamber’e Sultan I. Ahmed’in Mersiyyesi

N’ola tacum gibi başumda götürsem daim
Kademi resmini ol hazret-i şah-ı resulün
Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidir
Ahmeda durma yüzün sür kademine o gülün

Sultan I. Ahmet

*

Bu kıta şiir Sultan 1. Ahmedin kendi şiiri olup İstanbul Sultan Ahmed meydanındaki türbe kabristanının giriş kısmının üst içe bakan tarafında beyaz mermer üzerine altuni renkte yazılı olan kıtadır. kendisi 14 yaşında tahta çıkmış, 14 sene tahtta kalıp hastalık nedeniyle vefat etmiş, 14. padişah olup 16. sırada (önceki iki defa tahta çıkış dolayısıyla) tahta çıktığı için 16 şerefeli Sultan Ahmed Camii’ni yaptırmış ve açılış ikindi namazına denk gelince cemaate dönüp “ey cemaat, içinizde ikindi namazının sünnetini ömründe hiç terketmeyen her kim var ise gelsin bu namazı kıldırsın” diye nida etmiş, bir süre bekledikten sonra etrafındaki mollalar da dahil olmak üzere hiç kimseden ses çıkmadığını görünce öne geçip ” Elhamdülillah biz ömrümüz boyunca bu sünneti de hiç terketmedik” deyip imamete geçmiştir. Sultanın bir türlü namaza başlamadığını gören alimler mollalar sultana “Sultanım cemaat bekleyip duruyor, huzursuzlaştı, biraz acele edin” deyince Sultan Ahmed’in cevabı şöyle olur. “Bre Molla, siz benim kabeyi görmeden namaza duracağımızı mı sandınız” der. bir müddet sonra da namaz eda edilir. bu cami bir ihtiyaçtan ziyada Ayasofya Camii’ne kinaye olarak üstünlüğümüzü ilan etmek için onun tam karşısına yapılmıştır. kubbesi Ayasofyadan bir karış da olsa geniştir. ayasofyanın hantallılığına göre daha zariftir. konumu daha isabetli ve görünür bir yerdedir. iç direkleri de aynı şekilde zarif ve içi çini kaplama olup yabancılar “mavi cami” olarak anarlar.

*

bu fakir geçtiğimiz ramazandan üç gün önce İstanbul’da idi ve hem eserini hem eser sahibini ziyaret edince (muhabbeti bir başka oldu mübareğin) ve yukarıdaki şiiri de görünce hemen onu not edip İstabnul-Ankara yolunda aşağıdaki mersiyyeyi kaleme almak nasib oldu. yazdırana hamdolsun.

Hz. Peygambere ve Sultan I Ahmed’e Mersiyye (ahi kul ahmed)

 

4 Ekim 2011
Okunma
bosluk

men seni neyleyim gönül…

Kılmazsın amel-ü taat
Ben seni neyleyim gönül
Kopunca kızıl kıyamet
Men seni paylayım gönül

*

Dostum kavi sual eyler
Namaz emrim deyu paylar
Kullar hakkın sever gider
Men seni yakaram gönül

*

Helaline iyi deyu
Haramına ceza deyu
İsyanıma kara yazu
Men sana yazayım gönül

*

Cehennemin ateşine
Amel yakın kılanına
Hakkın gül gül didarına
Men seni sarayım gönül

*

Asıllara huri vermez
Arifleri sorgu etmez
Mücrimleri hayra yazmaz
Men seni sararım gönül

*

Kul ahmedim sıdkı kavi
Hayra varmaz heç taati
Güller güze vardı hemi
Men seni öldürem gönül

*

Gönül gözü yaylar çeke
Kah ağlayı kahi güle
Sürüdeki oğlak gibi
Men seni sevirem gönül

*

Gönlümün yadına döktüm
Aşkım ile kement bozdum
Levhi mahfuz sende yazgın
Men seni yakiram gönül

*

Yolum bir dem dağa düştü
Heybetinden gönül korktu
Sadık olsam kalmaz farkı
Men seni ne edam gönül

*

Gönü gözü aşkım ile
Aşkın zikri çekmek çile
Muhammede ümmet ola
Men seni öpürem gönül

*

Gönül yazıya düşer yaz
Yazgısı güze çalar güz
Cana canan ol da bir yaz
Men sana yanarım gönül

*

Yitti canım canana katlim
Azab kıldı levhide yazgım
Canan bilmez can da sorgum
Men sana cananım gönül

*

Kul ahmedim gönle çatar
Sözün hası hakka gider
Yazdığından hızap duyar
Men seni yırtaram gönül

*

Gönül gözü gökler hanı
Açıverse anın sırrı
Sırlar varır hakkın kastı
Men sana sırdaşam gönül

*

Arşda oturar ey rahman
Senin tahtın kimde nihan
Ben bu sırrı kılsam ayan
Gönül seni beklerem gönül

*

Gönül şerrü amel işler
Kokunu dünyayı tutar
Dönen of of deyup ağlar
Gönül seni dağlaram gönül

*

Ya şerde kal ya hayırda
Ya hak de ya şeytan yanda
Gören göz kimle teşvişte
Gönül seni şecerem gönül

*

Şeytan der al dünya güzeli
Allah der namahrem eli
Gözün dahi bakmamalı
Gönül seni nideyim gönül

*

Gördüm şeytan hazdır aşkı
Aşkı bilem bindir donu
Hakkın sözü sağlam kulpu
Gönül yeri Hakkadır gönül

*

Hakkı seçe benden geçe
Böyle kullar handan içre
Kimse bilmez sırra ere
Gönül seni bileyim gönül

*

Aşkın çeki birdir baçı
Kesret ile hoştur başı
Hakka döner her bir işi
Gönül seni peyleyim gönül

*

Seni sevdim senin uçun
Göremem kendim aşkım için
Benden geçer canın niçin
Gönül seni geçeyim gönül

*

Benden senden ondan kaçtan
Bunca canı sevk et kalpten
İnsan derki karar benden
Gönül seni bulayım gönül

*

Selam eyle selam eyle
Her ademe selam eyle
Dost kapıda selam eyle
Gönül sana selamım gönül

*

Kul ahmedim adı fakir
Laflar dizer tadı zehir
Bir gönülle geçmez ömür
Gönül seni severim gönül

*

ahi kul ahmed

4 Ekim 2011
Okunma
bosluk

sadık-i reyhan sadakat eyle

Gönlümün güzeli ırak düştü
Sadıkı reyhan sadakat eyle
Derdimi artıran kalbe indi
Hakkı rahman merhamet eyle

*

Gurbetin kahrını nasıl çektim
Sormadın bağrımı yaslı kaldın
Ellerin bağına gülü diktin
Dikeni gülden suhulet eyle

*

Vefanı güzelim bağrı taş mı
Erkana hizmetin çağı geç mi
Hasreti firkatın bağı güz mü
Selamı candan iç kelam eyle

*

Bağlarım bostanım güz mü güz mü
Bellerim dizlerim büküldü mü
Gözümün şevkine güzel söz mü
Güzeli yardan cananım eyle

*

Sevdiğim maralı avcı vurdu
Gün görmez acılar eyyüp kıldı
Levhi mahfuzun yazgısı buydu
Hastayı candan devasın eyle

*

Aklıselim el ki rağbet kaşı
Fahri sıdkın elden yoktur eşi
Gönül mihmandarın yoksa hayrı
Serabı nazdan sefasın eyle

*

Ey kul ahmed nizam ehle ol ki
Rağbeti halktan hakkadır belki
Üç beş kelam ile sohbet kıl ki
Halini halktan nihanın eyle

*

Sevgiler sevgiler sevgilerdir
Kurak toprağın gül merhametin
Hangi taş taştan yürek merehameti
Sevgiye susar yaranın eyle

*

ahi kul ahmed

4 Ekim 2011
Okunma
bosluk

çile

Ben bu aşkın çilesini
Çeker oldum çeker oldum
Yedim bunca sillesini
Çeker oldum çeker oldum

*

Dizginlesem gönül atın
Aşar göğün yedi katın
Rahman güler ne ki malın
Kendim aldım kendim aldım

*

Ahmedi bilmem er midir
Canı canana ser midir
Eyyübün hali der midir
Yandım gittim yandım gittim

*

ahi kul ahmed

4 Ekim 2011
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 222
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma