Notice: Undefined variable: has_ut in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/all-in-one-seo-pack/aioseop.class.php on line 567

Her Aşk Feda Edilecek Bir Baş İster-II (Esmai Hüsna İle Beraber)

Varlığına birliğine hoş kudret eylersin

Boyun vermez kafirine zor şiddet peylersin

Muhammedi vahyin kaşı nur kuldan seçersin

Şafi ümmet kim eydür Ya Gaffar-ı Ya Allah

 

Kaç sehere ağıt yazdım kan düşer döşümden

İncinmeyen gönül ölsün can düşer kelamdan

Kudretinden şüphe eden yan düşer sözünden

Sıdkı cana sen düşür Ya Bari-i Ya Allah

 

Sorularım sorgularım bir dua sazından

Söyle derdini kastını kim perde hicabdan

Furatun açadur rahmet bir gülden topraktan

Baksı cana sen çaldır Ya Latif-i Ya Allah

 

Hiç ulaşmadı mı sana feryadım yürekten

Yerler ve gökler kalem çaldı ah-ı canımdan

Mahşerim bir azaldık mıdır can-ı halimden

Şah-ı cana sen duyur Ya Rezzak-u  Ya Allah

 

Kul olam kul zikr ile elimden tutar imiş

Tozuttukça tozuttum hay yola koyar imiş

Seherlerde ağla rahmet ile güler imiş

Gül-i Şeyda sen kokar Ya Sübhan-ı  Ya Allah

 

Hay zikrine can olup da kim dermana geldim

Dertlere derman mı şad olup da seyrana geldim

Nazar kıl fakrime rahmine veraya geldim

Ruhu cefa sen yetir Ya Hayy-u   Ya Allah

 

Dil ile, kalp ile, ahlak ile zikrindeyim

Cahiller zahir dilde cehlim yur mahındayım

Su ve toprakta benim diyen şeyh mücrimeyim

Zatı vefa sen yetir Ya Mutmainnu  Ya Allah

 

Hakkın zikri uludur vird eyle kalbi kırık

Söyle virdsiz şeyh bulan ateşe canı yanık

Pazar eyle Rahman’la tarikat yolu çarık

Baha kıla sen yetir Ya Settar-u Ya Allah

 

Nefsin elinden perişan oldum kadim dostlar

İsyan ile yüklendim büküldü belim dostlar

Bu acize ne desen neylesen öldüm dostlar

Cefa kıla sen yetir Ya Adil-u Ya Allah

 

Ahi kul ahmed bilmez nefisten büyük bela

Küfürden çaldım yol üstü serdim toprak cefa

En sonunda doymaz buldum yer ve gökten daha

Vera kıla sen yetir Ya Zülcelal Ya Allah

 

 ——————————————–

 

Not: Her kim bu sitede yer alan islami bir emirle amel ederse; o kişiye duamız vacip olmuştur. Şifa bulur veya işi olur ve imanla göçer ve ahirette şefaatimiz vacip olur bi iznillah. Bu bir dua’dır. İlgili yazıyı okuyunuz lütfen (Derdi olan, imanla ahirete göçmek isteyen, ahirette bi iznillah şefaat duası talep eden her kim var ise; bu yazıyı okuya,) yazısı..

 

 

 aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.

6 Nisan 2012
Okunma
bosluk

Yeşil Gözlü Has Gelin (Koşma)

 Al hare giyer de yeşil gözlerin

Beni derde salan gozel has gelin

Bir çare düşerde sesil  nazların

Beni  derde koyan gozel has gelin

 

Yeşil başlı gövel ördek süzülür

Süzülür de kirik ilen düzülür

Üzme beni gelin yaram deşilir

Beni darda koyan gozel baş gelin

 

Yeşil gözler yeşillenmiş çemen mi

Dağlar kaşı çeker gönül yuman mı

Bağda gozel alıp kaçsam gelmen mi

Beni  dağda gören gozel koş gelin

 

Bir nazına bin sözümü yiyeyim

Domurcuklar terler imiş sıkayım

Helal güller bahar eyler açayım

Beni canda gören gozel hoş gelin

 

Söyler dilim ağlar özüm bilmezler

Sözüm beştir O’nu çalar duymazlar

Aşkı güle yazdım kokar gülmezler

Beni bağda gören gozel gül gelin

 

Yiğitler dizilir sıra daşına

Sunalar doluşur pınar başına

Üçgül açmış çemenlerde aşığa

Beni  yarda goren gozel güç gelin

 

ahi kulum ahmedim gozel içun

gozel deyu ömür yidim aşk içun

on güzelden bire düştüm sıdk içun

beni zorda goren gozel gül gelin

 

 

 aşık ahi kul ahmede nasibdir

6 Nisan 2012
Okunma
bosluk

Yar İle Yaran İle (Koşma)

Selam edin mühür gözlü yarime

Acep bahar dalım nazlı açar mı

Yenem dedim yenemedim göğnüme

Acep bahar dalım karla üşür mü

 

Hani benim ince belli yavuklum

Dağlar, söyle, sana var mı zararım

Canım burda canan orda nigarım

Acep seher yelim,  şalı sarar mı

 

Herkes gider imiş kendi yoluna

Canan döner imiş kendi özüne

Harda canım yitmiş canan eşkine

Acep bahar demim gonca kokar mı

 

Yarin sevdasına düştüm düşeli

Yanar yüreğim de kar ile döşeli

Kimse bilmez sevda zulme döneli

Acep nazardayım gözü yıkar mı

 

Kömür gözlü yar, Horoz’un Gedik’ten

Var Boztepe’ye de anam kaşından

Seni eller alsın cahil sazından

Acep anar da, ha geri döner mi

 

Al kınalar yakmış akça ellere

Belikleri salmış kolunç üstüne

Zabah ağşam andım yetmiş kere de

Acep “kim o” desem göğnün açar mı

 

Bülbülü figana yazdım bilmezmiş

Ben’imi ataşa saldım yanmazmış

Yokluğu fakr’ime verdim yetmezmiş

Acep kaçtır baha, canı yakar mı

 

Görem dedim nazlı yarin boyunu

Kaştan almış akça eller suyunu

Dağlar ile kaşı söyler eşkini

Acep gözlerim aşka kanar mı

 

Yunmuş arınmış Çuğun’un Gölünde

Işıldaşır yanar kına zülfünde

Salına salına yürür ardınca

Acep cariyem bana  da kanar mı

 

Lale sümbül güle bağrın çemenmiş

Bülbül olamadım canım bahaymış

Yit dedim de yitmez nice nizaymış

Acep aşk od’na da cana kanar mı

 

Nazlı gözler sürme ilen zalımdır

İnce bele çiğ ibrişim bağımdır

Seni sarmak kaç seherlik şalımdır

Acep ağlar gözüm seni yıkar mı

 

Algın gözler dağdan aşmış aldırmış

Karı kaşa bahar açan perçemmiş

Çemeninde namaz durdum yakınmış

Acep eller duam yari yuyar mı

 

Yar ile yaran ile gel söverek

Çözemedim ak domuru sıkarak

Ayva kiraz dudakları emerek

Acep ölsem yarim beni yuyar mı

 

Bir yar için beş del’leri oynarım

Gömlek giysem yundum diye yazarım

Arşu âlâ yurdum oldu dönerim

Acep gökte sema beni yıkar mı

 

Ahi kul ahmedim Hakk’a bakarım

Hakk deyip de geçmem kulu düşerim

Halk içinde Behlül diye düşerim

Acep sorsam Mansur bene Reşit mi

 

açıklama: horozun gedik, kırşehirin doğusundaki kervansaray dağının, anamın kaşı dediğim akrabalarının olduğu boztepe  kazasına doğru verrdiği geçitin adıdır.

bülbülün figana yazılıp bilmemesi demek:, aşka düşen birinin niye aşka düştüğünü dahil bilmemesi kendi durumundan haberdar olmaması, yani kendini görmemesi, kendine dönmemesi gerektiğini söylüyor. kendinin farkına varan tedbir alır. halbuki aşkta tedbir yoktur, kendini değil maşukunu görmek esastır. kendini gören düşer, kibre bile gidebilir veya kendinde bir şey görmeye başlar ki bu aşkı bitirir.. halbuki karşıya bakan ayağını da kendini de görmez. hallacı mansuru da bir yerde durduran ve “enel hakk” dedirten kendini görmesidir ve canıyla ödemiştir. halbuki hz. rasulüllah sürekli ileri baktı, hiç kendine bakmadı, her makamdan sonra daima bir ileri makam olmalı dedi,, bir taraftan da ilerledikçe bir önceki eksik bir makam olduğu için gerideki dünkü makamına “estağfirullah” dedi. işte hergün ilerleyip geriye estağfirullah demeyi müslümanlar anlamıyor, anlamıyor, ölecem valla.  azrail geldiğinde onu serbest bıraktı allaha yürüyüp yürümemekte.. fakat onun bu dünyadaki ilerleyeceği makam bitmişti ve şimdi hasta yatağında refiki ala dediğimiz allah’ın yanına göz dikti. şimdi dünyaya estağfirullah diyecek makam kalmamıştı ve o da dünyada artık kalmak istemedi. kalsaydı ilerleyemeyecekti ve iki günü birbirine eşit olan ziyandadır hadisi gereğince ziyan içinde olacvaktı. bu da bir peygambere yakışmazdı.

işte mümin kardeşim, sen de hergün bir ileri gitmek için ikra=oku çalış da ilerleyince estağfirullah diyeceğin bir arkada eksik günün olsun, kemale yürü bütün gücünle. aptalca bilmeden estağfirullah deyip durma. bunu anla ve gereğini yap. yarısı boş tesbih dönderip durma.. bu, dille zikir, kalple zikir ve en önemlisi ahlak ve tekniğe dönüşmüş yaşanan zikirden bu üçüncüsünü ifade eder.. anlamadıysanız daha yapacağım bir şey kalmadı ey geri kalmış müslüman. sen geri olmasan bu ülke kendiliğinden ileri olur mu?

ülkene geri kalmış deyip kendi geri kalmışlığını görmeyen aptal müslümanım. bizim şu siteyi nasıl gayretle doldurduğumuzu sizin için bir anlasan eh birazcık sana örnek teşkil eder acizane..sen bizim gibi en az 12 saat horlana horlana çalıştığımız zinhar sizi ilgilendirmez. siz başkalarınca belirlenmiş başkaları örnek alınmış alışılmış hayatınızı VAHİY İÇİNDE İNSAN İÇİN ASLA BOZMAZSINIZ. CEBİNİZDEN 5 KURUŞ ÇIKSIN İSTEMEZSİNİZ. Bİ UCUNDAN DA BİZ TUTALIM DEMEZSİNİZ. VERDİĞİMİZ KAĞITLARDAN 1 LİRAYA 20 TANE ÇOĞALTIP ARKADAŞ VEYA KOMŞUNUZA İKRAM ETMEZSİNİZ. NASIL OLSA BİRİLERRİ YAPAR DER GEÇERSİNİZ. YA DA VERMEKTEN UTANIRSINIZ. ZAMAN ZAMAN BANA DENEN EŞŞOĞLUEŞŞEK LAFI BENİ ETKİLEMEZ VE SARSMAZ LAKİN SİZ BUNA  HORLANMAYA TAHAMMÜL EDEMEZSİNİZ. UNUTMAYIN Kİ DİNİ İÇİN HORLANMAYI GÖZE ALAMAYANI ALLAH AŞIK YAZMAZ, YAZMAZ.  SİZ BUNU BİLİR BU SEFER ON DAN BUNDAN ŞEFAATLE ARASYI KLAPATMAK İSTERSİNİZ. APTALLAR… ŞEFAATİN DE ALLAHIN İZNİNE ÖNCE LAYIK OLMAYI HELE BİR BİLSEYDİNİZ YA. DOĞRUSU BUNDAN DA MORALİNİZ BOZULUR. LAKİN ARTIK BUNA GÖZÜNÜZÜ KAPAR, KULAĞINIZI TIKAR VE APTALCA GÖZÜ BAĞLI AT GİBİ AHİRET UÇURUMUNA HÜLYALAR İÇİNDE GİDERSİNİZ????

SİZLERİ SEVİYORUM. BİRAZ AKILLI OLUN AKILLI. HADİSTE AKILLI OLAN AHİRETİ DÜŞÜNEN VE GEREĞİNİ YAPAN ADAMDIR BUYRULDU. AKILLI OLMAK BU, BU, İLERİDEKİ MENFAAT. BU DÜNYADAKİ TİLKİLİK DEĞİL, DEĞİL..

yokluğun fakre verilmesi demek sadece dünyayı terkin yeterli olmadığı, bir taraftan da tasavvufi bilgi ve aşkını duymak gerektiğini ima ediyor.

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir.

24 Mart 2012
Okunma
bosluk

Gövel ördek yarim sesil sesil (Koşma)

Al yeşiller içinde gövel ördek

Saalır sulara ağşam sesil sesil

Al kanadın sarar börüne kirik

Daalır göllere ağşam sesil sesil

 

Telli turnam süzüldüğü Seyfe

Al kızıl ağzıynan kanadı zülfe

El sanır karışmış kırmızı güle

Yağar obaya ağşam sesil sesil

 

Yurt mu edindin Seyfe gölü turnam

Var git yarime gül datlıca derman

Yatırsın koluna al kanlı çemren

Akar kollara ağşam sesil sesil

 

Şu göğnüm eğlenmez oldu elaman

Aklımı aldırdım gömlek giyaman

Salası verilir yoktan vayanam

Bakar sorana ağşam sesil sesil

 

El kavuşturup Hakk’a karşı durdum

Tamuya varmayıp uçmağa yandım

Doğru kullar ile de sıdka erdim

Yanar canana ağşam sesil sesil

 

Açar perçemini kaşı kemane

Yazar defterini kimi divane

Yeter güllerini çifte domura

Sarar kuşağa ağşam sesil sesil

 

Ezselden ezelden gülüm ezelden

Yakuttan döşedim yollar tezelden

Bağlardan bahçadan açar çiçekten

Takar başına ağşam sesil sesil

 

İkrar veren kararını bozar mı

Ben geçeyim eteğini çemrer mi

Kız varken dula da rağbet olur mu

Yağar zülfüne ağşam sesil sesil

 

Dallar içinde selviye benzettim

Allar içinde yarime elettim

Canlar içinde canana yazıtdım

Sarar bağrına ağşam sesil sesil

 

Yörü güzelim de yolun kesmezler

Yalan söyleyip de ikrar vermezler

Güzel sevdi diye tutup asmazlar

Çalar sineme ağşam sesil sesil

 

Ben yarimi gelişinden tanırım

Al kınalı ellerinden dererim

Kış bahar demem nazına düşerim

Çeker kaşına ağşam sesil sesil

 

Var mı acep senden gozel yaratmış

Aşk kemendin boynumuzdan dolatmış

Yemez içmez Allah diye bilinmiş

Yakar cemale ağşam sesil sesil

 

Ahi kul ahmed de yanar yakılır

Aşıklara behlül olmuş söylenir

Sofrasına kara düşmez uzatır

Yoğdur fak’rine ağşam sesil sesil

 

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir.

17 Mart 2012
Okunma
bosluk

Bir tasavvuf hocasıyla, aşık ahi kul ahmedin aykırı düşmesi; Özüm mü? Sözüm mü? Anlaşılmak mı? Adamı ezberdeki şablona oturtmak mı?

Birinci atış (aşık ahi kul ahmedin gönderdiği) ; 11 mart 2012 / saat 14;10

(üç gün telefonla aramanın ardından gönderilen telefon mesajı )

 

“Ne desem de kar etmiyor

İsmailim ismailim

Al desem de al giymiyor

Şu kasaba ismailim

 

Aç şu telini be adem

Diyeceğim iki söz var

Kaf eylerim anlamazsın

Arkasına yaz bin nun var

 

Bıktım seni aramaktan

Mecnun yazdı yoklamaktan

Sala verem ölerekten

Arkasında imam var”

 

-Karşılıklı konuşma bizi anlamak yerine tasavvufta öğrenilen kalıplara bizi oturtmaya çalışınca ayaklarımız dışarda kalıyor ve konuşmayı iradi olarak kesmek zorunda kalıyoruz.

Anlaşılmak mı basiret ile özümü anlaya;

Kalıplara sokmak mı ezberler ile sözümü doğraya????

 

İkinci atış (aşık ahi kul ahmedin gönderdiği telf mesajı);  Saat  15;25

 

“Kapatalım kapatalım

Eksikleri ksapatalım

Şarab içmek mürşid kılmaz

Kul olmağa can verelim

 

Kul yazdık da kul demezsin

Gülşenimde gül bilmezsin

Cehli yusam hay demezsin

Horlanmağa yol verelim

 

Kafandaki şablonları

Sözündeki inatları

Gönül kıran salaları

Ol yumağa sır verelim

 

Eteklerin ağır ağır

Taşlar dolmuş çeker bahir

Yüzme bilmez kasap sağır

El demeğe gül verelim”

 

……………..

İsmail beyin tek mesaj cevabı: “eksiklik kendi özümde”

………………….

 

Üçüncü atış (ahi kul ahmedden telefon mesajı) ; 16;02

 

“Senin özün eksik ise

Nasıl bildin bende eksik

Okur durur şeyler isen

Nasıl karar şeyde hoşluk

 

Bilmedim bilmedim benlik

İrticalen yazdım o’nluk

Çala durdumnefse kemlik

Asıl karar Hakk’ta hoşluk

 

Gayriden geç zata yönel

Arşa çık da börüme gel

Aşk ile can ver can ver gel

Asıl zarar şekli darlık

 

Bildiklerin senin olsun

Bilmediğin benim olsun

Hakk’a yakîn eşek olsun

Asıl bahar canda birlik”

 

(Gayri; Allah’ın sıfatlarının alemdeki tecellileridir)

*

ismail beyin yorum yoluyla cevap hakkı vardır.

 

*

 

aşık ahi, kul ahmede nasibdir.

13 Mart 2012
Okunma
bosluk

Çeşitleme mani, taşlama, tasavvuf, halk şiirleri topluca..

Ya gel selam durayım

Ya git mecnun olayım

Bağlar soğuk alıyor

Gülüm kurban olayım

*

Dağların karı var

Bağların gülü var

Eller gelin oluyor

Gülüm türab olayım

*

Selamım sava durdum

Alanı çarha verdim

Eller uzak duruyor

Gülüm bahtın olayım

*

Bu bir gönül ikramıdır

Gönül bir Hak ikrarıdır

İkrar ile kul olunur

Kul edep Hak didarıdır

*

selam ile selam ile

selam düşer canan ile

yazıdaki oğlak bile

meler imiş selam benim

 

caglar harun selam etmez

yolu uzun gider bitmez

havadaki güzel kızlar

selam alır harun benim

 

bir selama bin harcarım

bir yoluna bin düşerim

kul deyip de çün ağlarım

kimse bilmez yaşım benim

 

şipşak foto gibi oldu

kusur dahi selam oldu

bakar isem nazar kıldı

kapıdaki saçlar benim

*

Bir er girer bu meydana

Söyler sözü ar bulunmaz

Her birinden gül merdane

Derler gülü yar bulunmaz

 

Can can içinde can olayım

Canı canana kul vereyim

Ey can cananda öl diyeyim

Canı canana er bulunmaz

*

laf satarım laf bilmezler,

şiir deyu öf demezler,

ben doğruya davut oldum,

dediğime gül demezler

*

murat beye yazılan,

yazı kim anlatılan,

oğlak çobanı bilmiş,

yazı Bir anlaşılan

*

Şairin sözünden

Abdalın sazından

Dulların lafından

Allah kurtarsın..

*

Yar ile yar ile

Gönlüm yaran ile

Canana can vere

Cananı şad olur

 

Yar gönle ok atar

Gönül bizar olur

Bu aşkı zor çeker

İçtiği har olur

 

Hacı saki dedim

Saki doldur gözüm

Aşkın odna yandım

Canan huş olur

*

Ham düşmez dalından

Er dönmez sözünden

Söz etmez halinden

Açlığı zar olur

 

Onulmaz yareler

Gözleri sürmeler

Halimi bilmezler

Girdiği har olur

 

Yarimi sarmadan

Gönlünü sormadan

Eller ses duymadan

Kandığı naz olur

*

Bu dede

nasıl dede

Evi yok mu

gide

.

Yandı köz

Bitti söz

Kahın siz

Yatak biz

(adana yöresi deyişleri)

*

Bil edebin şeyhullah
Kul salat resulüllah
Hay diyesin cündullah
Hak yarandır eyvallah

*

Er olasın utana
Kul varasın rahmana
Gül resulün gülüne
Hak darendir eyvallah

*

hakkınızı helal edin
cümleyede bela deyin
sorulursada hata kelin
kellerede dua edin

*

tanımazsınız bu keli
dilindedir lo bu sözü
hakkadır ha,tövbe nazı
dellerede dua edin

*

haktandır cevri ol yazı
kuldandır nevri hiç ahı
topraktır gülü bir yazı
güllerede dua edin

*

üçyüz duam vird oldu bak tövbe kıldım setr oldu pak
zikir kıldım şevk oldu aşk
kullarada dua edin /hocam

*

“Kim ki cananı canı için sevdi

Canın sevdi

Kim ki canını canan için sevdi

Cananı sevdi”

Mevlana

*

Kaftanı aşk olanın

Cananı hak olurmuş

Yaması beştir amma

Cihanı şeş olurmuş

 

Kaftanımın dengi ne

Bostanımın dengine

Cihan mülkü verseler

Bahası fakr olurmuş

 

Gönül verdim denizlere

Atıverdi uzaklara

Buluşalım güz bahara

Deniz gibi güldür benim.

 

Pazar ettim hazinemi

Alan yok mu acep acep

Tuz mu sandın sinemdeki

Bileni yok mudur benim

 

Söz satarım metaım çok

Dünya malın tamahım yok

Bir söz ile sevabın çok

La ilahe illallah de

*

Ben bir garip adamım

Bir şey sanır el beni

Herkesi dost bilirim

Bir ney sorar yel beni

*

Deniz beni hiç sevmez

Sevdiğin kim bildirmez

Derya deniz gezdirmez

Derya kimin yel kimin

*

Deniz bana pek küskün

Ben dostunu bilmiyor

Bir yanlıştır gidiyor

Yanlış kimin söz kimin

*

Hak dilemeden kim ne yapmış

Hak söylemeden kim ne satmış

Hakka gönül bir nice köşkmüş

Köşk garib köşker garib el garib

 

Gönül hak için halk dedi

Hak duydu feryadım benim

Gönül Hakk için hak dedi

Hak verdi dermanım benim

*

“Aşk ile yırtılıp hak olmamışsın

Nefsi emmareden pak olmamışsın

Ayaklar altında hak olmamışsın

Çıkma daha meydana lokma yutma” –katibi-

*

Dünya terki dervişe

Riya olmaz gönüle

Yoktan hırka giyene

Bir Hak söyler gel beri

*

Delilerin depreştiği

Akılları hurcettiği

Deli olup yandığımı

Akıllılar neylesin hay

*

Don Kişot bir gün kendisine bir kalkan yapar

ve bunu denemek ister. Yamağı Sanço Panço’ya

verir ve atıyla saldırarak mızrağıyla, yaptığı

kalkanı dener. Sonuç felakettir. Kalkan kırılmıştır.

Daha sonra bir kalkan daha yapar.

Ancak bunu denemek istemez…!

*

Aklın seven her kişi

Yolunda kendin bula

Kim çıkardı suretin

Can bezirgan kala

*

Ben bir aşk idim

Ol sübhan kapısında

Yağmur olup yağdım

Nice gök kapısında

*

Ele el

Hakka kul

Kime meftun

Melul melul

*

Gönül aşka, aşka düşmüş

Aşkın haberi olmamış

Aşk başa gelmiş aşk başa

Akıl baştan, baştan gitmiş

*

Gerçek bir, bir düşmüş…

Gönül aşka, aşka düşmüş

Aşk bir hülya, hülya imiş

Bir hak için var, var beri

*

Hakka varmağa

Cümle duymaya

Yandım görmeğe

Firakım nice

*

Çok hata ettik

Arımız mı var

Hakka varmağa

Yüzümüz mü var

*

Gönül aşka düşmüş

Aşk başa gelmiş

Akıl baştan gitmiş

Gerçek bir düşmüş…

*

Dostları hak bildirir

Bu bir gönül işidir

Kim benliğin öldürür

Ferman kimin hal kimin

 

Garibim yol giderim

Şunca yolda ölenim

Kim garibe sölemim

Derman kimin hal kimin

 

Denizleri aş da gel

Hak gönüle baş da gel

Kim benliğin yırt da gel

Nefsin kimin kul kimin

*

Söyler sözün ar bulunmaz

Kemter kulun fer bulunmaz

Ağlar gözün yaş bulunmaz

Ölsün kimin her kimin

*

Temmuzda doğmuşum ama ondördünü sevmem

Dört ateş düşmüş başına ki ol şehrin gülmem

Serhat ordan gürledi savurdu onca kafirin

Ters lale uşladı kalem karı hak diyem

 

Gökten bir kadın savurdu kaftanın

Torunu ordaydı belli ki anın

Hak dostları bozdurmadı bostanın

Cümle, besimine bağışlandı şürekanın

(hakk bir rüya yorumudur)

*

ahi kul ahmet derler bir adem
sırrı ad eyler söyler bir ah dem
kimse naz eyler peyler bin gün hem
dünya saz eyler çalarım hu hu..

*

Manası Haktan kelamı kuldan
ahi kul ahmed yazdı felekten
Okuyun ahi olun yürekten
Hak vere karını açar didarını

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir.

13 Mart 2012
Okunma
bosluk

Hakk sorar; Harc etsem; Dostlar; Hakk; Hakk bilir; Meydana gelsin; Ya Rabb; Aptallar şiirleri topluca..

Hakk sorar

 

Bir keme çerağım var        

Bir hüsnü meramım var     

Bir Hakk’a niyazım var       

Bir Hakk sarar ol beni           

 

Ne ettin neler ettin

Kim hakkın tükettin

Ol edebin terkettin

Bir Hakk sorar ar beni

 

Kimse bilmez nettiğim

Akıl ermez gittiğim         

Onca yolun teptiğim          

Bir hal olur ser beni

 

Harc etsem

 

Bin yıl ömrüm olsa     

Harc edeyim sana          

Her ne derdim varsa    

Derc edeyim sana           

 

Her ne lezzet varsa          

Can tadın eresin               

Kim varmaz yadına          

Yavandır düresin        

 

Her ne can bilirse           

Hak yoluna varırsa          

Sencileyin ölse             

Düğünler edesin         

 

Dostlar

 

Dostları hak bildirir  

Hak bir gönül işidir   

Kim benliğin öldürür 

Ferman kimin hal kimin

 

Garibim yol giderim        

Şunca yolda ölenim           

Kim garibe sölemim        

Derman kimin hal kimin  

 

Denizleri aş da gel       

Hak gönüle baş da gel  

Kim benliğin yırt da gel 

Nefsin kimin kul kimin   

 

Söyler sözün ar bulunmaz    

Kemter kulun fer bulunmaz 

Ağlar gözün yaş bulunmaz  

Silsin kulun hak kimin          

 

Ben bir Türk evladıyam        

Şehit Ahmet yadıyam           

Toprak aldı yatıyor             

Dedem gibin dost kimin        

 

Hakk

 

Hak demeye sözüm var         

Haktan ayrı neyim var          

Bir şuncacık canım var         

Bir hak alır ol onu.                

 

Söz açtım Haktan yana          

Ah ettim Haktan yana           

Kim dedi önden sona             

Bir Hak ile var beri                  

 

Hakk bilir

 

Kimse bilmez fak’rimi

Seda etmez derdini

Ol fakirin kahrını

Hak ile yezdan bilir

 

Benim sana vardığım         

Yoktan hırka giydiğim       

Kul ahmetin nettiğin            

Hak ile yezdan bilir             

 

 

 

Meydana gelsin

 

Herkesi dost bilirim             

Dostlar meydana gelsin       

Her gizi dost bildirir            

Sözler meydana gelsin       

 

Er kişi ki gizlidir               

Olan meydana gelsin

Ham iken harda pişip

Yanan meydana gelsin

 

Sözün tartısın ala                  

Sohbeti yav’sun kıla              

Her gizi dostu ile                   

Olan meydana gelsin             

 

Emmarenin emrinden              

Şeytanının şerrinden                

İkisinin denginden                   

Kaçan meydana gelsin             

 

Dosdoğru hakka vara              

Kalp o ki hakkı göre               

Er kişidir alçakta                     

Duran meydana gelsin

 

 

 

Ya Rabb

 

Ya Rabb  kadrini göster          

Kadr ile şadın göster              

Şad olmuş yüreğim                

Aşk ile seni özler                    

 

Aşık olan aşıklar

Maşukun arzular

Kul olmak dileğim

Zikr ile seni özler

 

 

Aşık  olan kişi               

Akar gözün yaşı            

Ol Haktan her  işi          

Aşk ile çağlar                

 

 

Aptallar

 

Sevenlerin dikkatine        

Her ne yazdık rahmet ile   

Ol yazılarda mercekle        

Sır bulan meydana gelsin           

 

Her sözümüz doğru idi

Dosdoğrusu Haktan idi

Bugünlere ışık idi

Bilenler meydana gelsin

 

Kim gönlünü açmış ise     

Aptalara püryan olsun         

Kuş dilini ötermiş ki             

Aşka kim Süleyman olsun         

 

Aptal dedim di kızdılar            

Hakktan dedim di bıktılar        

Yoktan verdimdi sattılar      

Köşke kim şadırvan olsun        

 

Aptallık Haktandır dedik        

Bahası yoktandır bulduk

Eyi dedik size onluk

Seve kim cananın olsun

 

Aptalların şanı çoktur         

Cümlesi de bir bir hoştur        

Sözümüz bir sevi yoldur      

Aptallık bu namım olsun          

 

Ne diye darıldınız bilmem 

Hak söyletir aptal  nedem    

Ben bir aptal olsam kızmam       

Kızanlar da aptal olsun    

 

Şimdi bişi bilmez olduk       

Heç bir şeyi demez olduk     

Dediklerimiz eskidir          

Sayenizde görmez olsun

 

Çok ettiniz de aklıma              

Bir nicedir de halime               

Dost bilirim şol kimine              

Bir nicedir görmez olsun   

 

Kimse sormadı nedir diye  

Çaldı aklım, ahım diye      

Bunlar aptallara hediye       

Bir sevgidir yanmaz olsun   

 

 

aşık ahi kul ahmede 2002/2005 te nasib olmuştu.

 

13 Mart 2012
Okunma
bosluk

Denizciye selam

Denizci selam olsun

Cümleye kelam olsun

Denize yunus musun

Ellerim tele yazı

 

Denizimi coşturdum

Gemiler çalkaladım

Dalgaya mı düşürdüm

Ellerim yüze yazdı

 

Denizi çok severim

Ellerim gemi yazdı

Gözlerim de yolunu

Ellerim böle yazdı.

 

Denizi çok severim

Hep düşlerin görürüm

Yaz baharın beklerim

Ellerim  gele yazdı.

 

Denizi çok severim

Ayyıldız seyrederim

Bir bahadır öderim

Ellerim  cane yazdı.

 

Denizi çok severim

Gemilerin binerim

Gel de al beni derim

Ellerim sene yazdı.

 

Denizi çok severim

Gelin gibi örterim

Güllerin ben dererim

Ellerim güle yazdı.

 

Denizi çok severim

Dalgaları döverim

Derya deniz gezerim

Ellerim bile yazdı.

 

Denizi çok severim

Çok nazlısın güzelim

Gözlerinden öperim

Ellerim yare yazdı.

 

Denizi çok severim

O beni hiç mi sevmez

Sevdiğin kim bildirmez

Ellerim gize yazdı.

 

Denizi çok severim

Mavilikler bakarım

Limanları yoklarım

Ellerim uğra yazdı.

 

Denizi çok severim

Gelin başı süslerim

Kına yakar dürerim

Ellerim sare yazdı.

 

Denizi çok severim

Gemiler yatmış yarim

Kim gönlünü küstürdüm

Ellerim gele yazdı

 

Denizi çok severim

Balık olup yüzerim

Barbarosa söylerim

Ellerim kâre yazdı

 

Denizi çok severim  

Beş kıtadır gezerim   

Dost düşmanı sezerim 

Ellerim  hare yazdı.      

 

Denizi çok severim

Hakk bildirir dostlarım                            

Benliğimi öldürem

Ellerim Kâre yazdı

 

Ahi ahmed yüzerken

Deniz deyu ölürken

Sudur beni çekerken

Ellerim dane yazdı

 

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir. (2004)

13 Mart 2012
Okunma
bosluk

Yurdum ve Şehitleri

Edirneden Karsa kadar bu yurt benim yurdum.                        

Senin her köşeni şehit kanıyla yoğurdum.                                

Yaşlı genci hastası sağı benim gururum.                                                                                                     

Senin her köşeni şehit kanıyla yoğurdum.                                

 

Atalarımdan namus gibi kaldı yadigar                                     

Gözüm gibi bakarım ona incitmem ne ar                                

Güven ve neşe ile dolaş dur diyar diyar                                          

Senin dört köşeni şehit kanıyla yoğurdum.                              

 

Yurdum, sende doğdum, aşım suyum sende buldum.          

Koştum top oynadım da tumanım sende çektim.                   

İlim irfan kapısın kalemle sende yazdım                                    

Senin baş köşeni şehit kanıyla yoğurdum.                             

 

Gururum sensin, övüncüm sensin,sevabım sen.                          

Sen de bulurum nigarım, cümle nihanım sen                      

Göğsümde imanım,  onca güman, şikarım sen                    

Senin yar köşeni şehit kanıyla yoğurdum.                           

 

 Şehitlere

 

Beni dener kimim diye    

Kime sorar nedir diye      

Canım verem mi hediye

Şehitlere selam olsun       

 

Vatan atalar yadıdır         

Cümle canların adıdır       

Cumhuriyet ki şadıdır

Şehitlere selam olsun       

 

Yıkılmazsın ayaktasın 

Düşmanlara nazardasın   

Biz oldukça yar baştasın             

Şehitlere selam olsun    

 

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir.

13 Mart 2012
Okunma
bosluk

Gövel ördek yarim (Koşma)

Ben bir selam salsam kara gözlüme

Leblerini çöze dursun varayım

Bu bir helal güldür nigar kaşına

Domurları sıka dursun nideyim

 

Kurban olam kaşlarına yayına

Sala saldım güzel  deyu acuna

Kimler yanmış benden âri mahına

Karanlığı çıka dursun göreyim

 

Bahar gelir yazı gelir yar olmaz

Gazel düşer kışı erer vazgeçmez

Gönül budur kıza dula aldırmaz

Etekleri  çemre dursun geçeyim

 

Dağlar mıdır kaşı kardan çekilmiş

Açar perçemini aşka karahmış

Uzar dallarını boydan çalarmış

Cariyesi yuya dursun beleyim

 

İntizar etmem de etmem elaman

Yüreğime ingi indi vayanam

Kullarını zulme çeker yaraman

Belaları yağa dursun yanayım

 

Divane saydılar divan kurdular

Cahile verdiler cehlim yudular

Alime yazdılar saçım yoldular

Hallerimi bile dursun cahilim

 

Bire aldım hiçe sattım bilmezler

Dost aşkına gayri düştüm görmezler

Ben bu aşkı güle verdim yelmezler

Gözlerimi sile dursun maralım

 

Aldım idi aldım idi algınım

Aldan âri çaldım idi vurgunum

Seni seven kullar öldü bir benim

Binlerini yıka dursun zalımım

 

Bahar yazdım kış okudum üşüdüm

Kömür gözlüm yan gönlüme eşkinim

Sar beni sarmala beni öldüğüm

Kucağını aça dursun çiçeğim

 

Ne kadar medhetsem göğcek mi göğcek

Al yeşiller içinde gövel ördek

Seyfeye süzülür turnalar oncak

Muradımı duya dursun cerenim

 

Gayri dayanamam gayri düşmeğe

Al kanlar içinde kolda yatmağa

Yar sarmalamış da göğsün emmeğe

Dermanımı  vere dursun sarmalım

 

Gel otur yanıma kavak yelleri

Irganan selvinin savak tülleri

Bahçaynan bağların ayrık otları

Baharımı çiçek dursun çiğdemim

 

Duaları saldım idi ardından

Gelmez gitmez yemez içmez Rahman’dan

Yetir deyu arşa çıktım aşkından

Kâfurunu  içe dursun cennetim

 

Ahi ahmed yanar imiş güzele

Güzel yakmaz imiş kulu düşene

Gari seni  yazdım kadı şerhine

Gayrisini  sala dursun  birtanem

 

 

AÇIKLAMA:

Leb: göüs, meme

Domur: genç kızın yeni çıkan memesi, kızlar utandığından içerden bir kuşakla belirginleşmesini önlemek ister.

Kaşlarına yayına: kaşlar ile yay ayrı zikredildi bu sefer. Kaş yay gibi olduğu gibi, bizim kastımız olan yay; yarin bedeninin yay gibi bize gerili olması anlatılmak istendi.

Acun: Dünya, her taraf.

Âri: başka,

Mahı: ay yüzü

Karanlığı çıka dursun: Malum Ay’ın dolunayken biri görünen aydınlık, diğeri arkada kalan karanlık yüzü vardır. Karanlık taraf kişinin dert tarafı anlamına gelir. Bu yüzden yarin şirin ve herkesin gördüğü ve ilgilendiği güzel yüzü yerine onun dertlerini bize dönmesini istiyoruz ve bu durumda, bu şekilde  onu görmek istiyoruz anlamı ile “görmek” demek yalnız olursa onun ihtiyacını gidermek anlamı da taşır anlamı düşünülerek yazıldı.

Bahar gelir yazı gelir yar olmaz: yaz, baharın bir parçası dedik, ikinci de yazısı gelmek, üçüncü mana yazı tarla dedik, ve bunların hiç birini kalıcı olmadığı yar olmadığı yanında dördüncü olarak yarin de gelmediği kastedildi. Hemen arkasından gelen mısrada ise gazel düşer kışı erer dedik. Yani gazel ve kış bu sefer aşığın içinde oluyor, yani kendi kış yapması bu bilince varması demek. Ancak bununla yani yaşlı gönülle isteğini bildirerek yaşlanmaya (Allah’a) itiraz etmeden  istekliliğini devam ettirmek istiyor.

Etekleri çemre dursun geçeyim: aşık kendi engellerini yarinin çabasıyla (veya duasıyla) aşmak istiyor.

Dağlar mıdır kaşı kardan çekilmiş: Yarin kaşı dağların karı gibi yukarıya çekilmiş benzetirken bu çekilmeyi sonraki satırda perçem açmak olarak da benzetiyor ki, bu çekme aşka susamak ve aşka davet etmek anlşamıyla birleşiyor.

Uzar dallarını boydan çalarmış: yar, evleneceği kişiyi kendi boyundan seçerek bu seçmeyi bir çalma (Gönül çalması) olarak söylemek istiyor.

Cariyenin yuya dursun yazayım: yazı temiz kağıda yazılır. Yıkanmak temiz kağıt olmak (beyaz sayfa) demektir ki yazıya uygun hale gelmek demektir.  Yare diyor ki kirlerini yani bana karşı hislerini temizle ki söylediğimi (yazdığımı) itiraz etmeden yapabilesin. Korkularını, tortularını at ve bana hazır hale gel diyor..

İntizar etmem de etmem elaman: demek, belalarına elaman dememe rağmen lanrte benzer bir kötü dua etmiyor, kıyamıyor.

Yüreğime ingi indi vayanam:  ingi inmek, ağır dertten dolayı kısmi bir felç hali yaşamak. Acıyı gerçekte yürek duyar. Ten acısından daha ağırdır. (ayniyle vaki yaşadık bir aşkımızda)

Kulların zulme çekilmesi, kul olanlar bağlananlardır, görüp hayran kalıp geçenler değildir. Kulun zulme çekilmesi kulun sadakatinin denenmesi olduğu gibi kulu daha çok naz ile veya başka türlü yakm ası anlamına da gelir. Yar aman diyerek aşık bunu pek doğru bulmuyor denilebilir.

Hemen arkasından belaları yağa dursun yanayım: diyerek bu sefer yarin belaları arka arkaya göndermesini aşığın kendisinin yanmasına vesile olacağı için itiraz etmeden bu sefer onu aşkında yanma seviyesine gelmeyi yanarak arzu eder halde istiyor.

Divane sayıp divan kurmak: tamamen ters şeylerdir. Zira divane olana deli derler ve deliye kılıç yoktur. Burada aşktan divane olmanın yargılanması anlatılıyor ki bu çok acaip, halkın veya karar veren kadı gibi makamların cehaletle haytalı bir şekilde gerçekte aşkı haksız yargılamaları anlatılmak isteniyor.

Cahile verdiler cehlim yudular: sözü bizi horlayacak şekilde cahilden bildiler. Gerçekte biz cahil değildik, lakin olgun bir derviş olunabilmenin bir şartı da horlanmak olduğu için cahile vermek de horlanmak demektir ki böylece cahiller bizim cehlimizi yani ham taraflarımızı yıkadılar, giderdiler demek istiyor.

Alime yazdılar saçım yoldular: sözü, alim kişilere karşı halkın tutumunun onun şekli özelliklerine tabi olmak gibi yüzeysel tavırlar sergilediklerini, alimi anlamaya çalışmadıklarını, alimin saçından bir hatırayı bereket saydıklarını ve bu yüzden alimi yolarak da ona eziyet ettiklerini, gerçekte biz kendimizi alim olduğumuzu bu durumları bilerek söylemek istemediğimizi, fakat cahillerin yolacak bir alimi kendilerinin seçtiklerini bu belirlemeyi  kendi cahilliği ile yaptığını, doğru alimden ziyade onların istediği kişinin alim kurban seçildiğini ifade ediyor. Burası çok önemli, çok önemli… alimi değil kendi alimini seçmek.. işte ilimi siyaseti bile alimler bilgisini saklar cehlini öne sürer. Bu hem tevazudur hem cahillerin gereksiz ve yıpratıcı cahilliğinden korur. Bunu bilen bir alim, cahil olduğu halde alim kesilen cahillerin seçtiği birisi için, kalkıp da bu adam yalan yanlış söylüyor demez. Derse o alimi cahiller hemen döverler. Akıllı alim bu cahillerin alimi için “ey ahali, ey cemaat, bu adam eli öpülecek, önünde divan durulacak adamdır” der ve geri çekilir. İşte şimdi cahiller kendi yalan söylese de alimlerini gözlerinde daha da çok yüksek möakama çıkarınca artık onun saçını başını yolarlar ki alim geçinen cahil böylece gününü görmüş olur. İlginç değil mi?

Yoruldum. Kalanı sonra inşallah..

 

 

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir.

 

12 Mart 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 222
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma