Yok olmuşam aşk yolunda cananım
Aşık eyle canım üzre Allah’ım
Dualarımda aşkın sesi Mennan’ım
Aşık eyle zarım üzre Allah’ım
Güle bülbül gerek dalında menim
Dillerin feryadı ahında menim
Aşığın cefası canında menim
Aşık eyle selam üzre Allah’ım
Aşkın yolu can-ı beden çerağı
Aşkın seli coşkun akar ırmağı
Aşkın demi bulmak eyler veraı
Aşık eyle meram üzre Allah’ım
Dost dergahın sözüdür aşk defteri
Cümle aşık yazışır levh kalemi
Ahından azad olur ataş yareni
Aşık eyle aşkım üzre Allah’ım
Aşkın canı mizan kıla şükürden
Entel aliyyül ağla zikirden
Mihengim sabra yetmiş duy Kadir’den
Aşık eyle kârım üzre Allah’ım
Cilveden çılgın düşmek bir arazdır
Mecnun kim rezil olmak bir garazdır
Mum yazdım pervaneye bir niyazdır
Aşık eyle bela’m üzre Allah’ım
Dermansız dertler isterem mizanda
Canım sundum korkusuz aşk yolunda
Yollar uzun incedir el kârında
Aşık eyle sa’yim üzre Allah’ım
Aşk düşe karar şevkiyle nirengi
Yakılsam yandırsam dağla mihengi
Dergahın vazgeçilmez gül belendi
Aşık eyle gülüm üzre Allah’ım
Aşka pazar sensin sevda haramdır
Aşka kavga sensin başka haramdır
Aşk yolunda mene dünya haramdır
Aşık eyle elim üzre Allah’ım
Da’vam kim aşığam ipte yürüyem
Nefsi geçgin emre düşsem dürüyem
Cehli yumak derc oldu men ölürem
Aşık eyle ahım üzre Allah’ım
Aşktan ağır bela olmaz güzelim
Yaram kalpte çare olmaz melhemim
Gözyaşım tanık aşkına belalım
Aşık eyle varım üzre Allah’ım
Nice can kıldım geçti hoş canından
Safa bilmez ağıt kârı yadından
Ben o yare niza etsem bağrımdan
Aşık eyle veram üzre Allah’ım
Ahi kul ahmed karardır eyleşir
Çerağ olur da zulmete söylenir
Niyaz düşerde Rahman’la dertleşir
Aşık eyle duam üzre Allah’ım
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Al hare giyer de, yeşil gözlerin
Beni derde salan gozel has gelin
Bir çare düşerde sesil nazların
Beni derde koyan gozel has gelin
Yeşil başlı gövel ördek süzülür
Süzülür de kirik ilen açılır
Üzme beni gelin yaram deşilir
Beni darda koyan gozel baş gelin
Yeşil gözler yeşillenmiş çemen mi
Dağlar karı erir gönül yuman mı
Bağda gozel, alıp kaçsam gelmen mi
Beni at da gören gozel koş gelin
Bir nazına bin sözümü sereyim
Domurları terler imiş sıkayım
Helal güller bahar söyler açayım
Beni canda gören gozel hoş gelin
Söyler dilim ağlar özüm bilmezler
Sözüm beştir O’nu çalar duymazlar
Aşkı güle yazdım kokar dermezler
Beni bağda gören gozel gül gelin
Yiğitler dizilir sıra daşına
Sunalar doluşur pınar başına
Üçgül açmış çemenlerde dağlara
Beni dağda goren gozel güç gelin
Ahi kulum ahmedim gozel içun
Gozel deyu ömür yidim aşk içun
On gozelden bire düştüm sıdk içun
Beni narda goren gozel gül gelin
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Ömür verdin hıtamı sen Allah’ım
Can uçar halden yana sen Allah’ım
Emaneti vermek mi zahmetinde
Sen ile kolay kıla yar Allah’ım
Canım gayrıda bedenim ayrıda
Bir namazlık saltanat kıl Allah’ım
Aczimden fakrım çıka bir uzunca
Rabbim hazanımda sorma Allah’ım
Yedi adımda kabirim seyranda
Kim kimi sorgu ede gör Allah’ım
Yakından gelmiş iken söz beyanda
Kara günün mizanı sen Allah’ım
Ahi kul Ahmed nefse çattığında
Mahşer saydı ölmek kastı Allah’ım
AÇIKLAMA:
-Bu beyitler kişinin kabre konması ile ilgilidir. canın gayrıda olması onun Allah’ın esmai hüsnasının tecellisinde olduğunu gösterir. bedenin ayrıda olması ruhun bedenden koptuğunu ifade eder.
-Bir namazlık saltanat cenaze namazıdır.
-Aczimden fakrım çıka demek, aczini bilerek tevazuyla ömrünü bitiren kişinin ölünce fakre yani yüksek bir mertebeye kavuşacağını ifade eder. bir uzunca kabre uzanmak kastedildi.
-Yedi adım demek, kabir başına gelenlerin ayak seslerinin artık duyulmayacağı mesafedir, yani dönüp gitme sayılan uzaklık.
-Kim kimi sorgu etmek demek, etrafımdakilerin terkinden sonra melekleri kabirdeki imanlı müminin sorgu etmesi demektir ki büyük bir imanla ancak olabilir.
-Yakından gelmek demek, melekler uzaktan geldiği için ölen yer üstünden hemen yer altına yani yakına geldiği dolayısıyla RABBini unutma ihtimalinin meleklere göre daha az olduğunu ve dahi bilenin sorgu etmesi gerektiği anlatılmak istenmiştir. bunun için sorgu değil beyandaki bilinen söz konuşulmalıdır.
-Ahi kul ahmedin nefse çatmasının arkasından bunun nefsin ölme derecesine gelmesini dünyada kemali elde etmesine bağladı ki bu hal ile mahşere gitmenin güzel olacağını arzuladı. böylece şiirin önceki beytlerinde söylenen bütün hususların da ancak bu şekilde münkün olabileceği de söylenmiş olmaktadır.
Aşık ahi kul ahmede birazını yaşayarak yazmak nasib oldu..
Yar ile yar ile
Gülerim yar ile
Bu ömrü var ile
Dokurum yar ile
Yar eyle yar eyle
Bu gönlü yar eyle
Dost oldum sen güle
Meramım yar ile
Yar diye yar diye
Kararım yar diye
Bir güzel yar diye
Beklerim yar ile
Yar oldum yar oldum
Yare yaran oldum
Bahayı “ben” kıldım
Yanarım yar ile
Yar eyle gül demi
Beklerim gül seni
Bir gönül perçemi
Çekerim yar ile
Yar eyler yar eyler
Yaredir yar eyler
Gönülden kul eyler
Hallerim yar ile
Yar ölem yar ölem
Yarden gayri ölem
Ölüp ölüp yitem
Mezatım yar ile
Yar elden yar elden
Yıka gel yar elden
Yar bahadır “ben”den
Hazanım yar ile
Yar söze yar söze
Can dizdim yar söze
Naz etme yar bize
Meyanım yar ile
Yar içim yar içim
Can düşer yar içim
“Ben” içer kul içim
Salahım yar ile
Yar senin yar senin
Güllerim yar senin
Sözümde naz senin
Mihengim yar ile
Yar aşkım yar aşkım
Yar sensin can aşkım
Bir naza bin canım
Nirengim yar ile
Yar nidem yar nidem
Yar seni zar idem
Bu gönül hem diyem
Bazarım yar ile
Yar başa yar başa
Yar düştü kıç başa
Men sende hiç ola
Beyanım yar ile
Yar düşe yar düşe
El mene kim neme
Hay demek ar niye
Edebim yar ile
Ahi kul yar ola
Yare çarık ola
Bahası can ola
Cananım yar ile
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib oldu.
Be hey gidi yaren ağa
Gönül gözün seyrandadır
Ben söylerim sen duymazsın
Hatır senin nerendedir
Güller açar bahar yazı
Ağıt düzer yaza kışı
Yar çalarmış gönül sazı
Aşka sözün nerendedir
Başa durdum başolmadı
Naza çektim ham olmadı
Güle döndüm yar olmadı
Ağlar gözün nerendedir
Kara kaşa sürme göze
Sardı kuşak ince bele
Bir gönülden bir gönüle
Sırrı senin nerendedir
Mah yüzünü aya saydım
Hay deyip de seni içtim
Bir bedeni güzel yazdım
Başı senin nerendedir
Saz çalarım dert üstüne
Sapı uzun dut üstüne
Söz düşürdüm el üstüne
Şeytan senin nerendedir
Türkü yaktım yane yane
Aşkı yazdım canı cane
Irak düştüm gönlü kare
Yakîn senin nerendedir
Derdi bitmez iki kelim
Biri yaşım biri ölüm
Bundan kelli var mı yolum
Kefen senin nerendedir
Bir yolunu bine ağdım
Ömür sazı yare çaldım
Nice evla sona yarim
Baki senin nerendedir
Hey gidi ağalar beyler
Kol dolayı ince beller
Yar yitirdim onsun eller
Zulüm senin nerendedir
Aşık derler aşka düşe
Aşk yüzüne ataş saça
Baş gelmeye başa gele
Canan senin nerendedir
Karar ile karar ile
Şeytan sarar dünya ile
Bir gönüle bela düşe
Hadi senin nerendedir
Bir yar sevdim kelam üzre
Karar etmez canım üzre
Yenim silmez gülüm üzre
Yağlık senin nerendedir
Aşkı astım boyun çeker
Canı canan ölsün bekler
Kulluk etmek bela eyler
Arşı senin nerendedir
Yare dedim gele dursun
Onbeş kıza imam olsun
En sonunda yare düşsün
Lebler senin nerendedir
Bir güzele gönül verdim
Bin lisanla niza ettim
Bir bakışa düştü yazgım
Gülüm senin nerendedir
Bre yiğitler güzel sevin
Kafir koman boynun vurun
Dönüp güzellere sorun
Canlar senin nerendedir
Yarin elin yol eyledim
İlmek ilmek söz beledim
Söylenmedik dert eyledim
Türkü senin nerendedir
Bir o yana bir bu yana
Bakar oldum yar yoluna
Gönül düşmüş bir zalime
İman senin nerendedir
Ahi ahmed nice kuldur
Ağıt düzer ümmet yoldur
Gül Muhammed kânı hoştur
Allah senin nerendedir
aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur.
Bismillahirrahmanirrahim
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
Sevgili ……. Hanım Kardeşim,
“Tatlı suyun başı kalabalık olur” derler.
Ve dahi “iyilikle ad yapılır. Adı olmayan yok sayılır” demiştir Kırşehir’de Medfun Ahi Evran-ı Veli.
Mevlana’ya varmışlar ve siz ne yaparsınız demişler. O da demiş ki biz “Allah der döneriz”
Aynı kişiler bu kez Hacı Bektaş-ı Veli’ye varıp Mevlanayı hatırlatınca o da demiş ki: biz “Allah der bi daha dönmeyiz” demiş.
Aynı kişiler bu kez Kırşehir’de Ahi Evran’a gelmişler ve diğerlerini söyleyince o da “ALLAH DER ÇALIŞIRIZ” demiş.
Hayrınızı gördük ad eyledik
Çalıştınız Hakk’a kul söyledik
Yanıp yanıp canı kül eyledik
Muhabbet canıma canan olur.
İyi huy güzel ahlaka yoldur
Edep ve erkan varıla handır
Kim söyledi cennet kaşı zordur
Muhammed canıma canan olur
***
Konuşmaya ne hacet yazının kelamı var iken.
Lazımdır bir söz bin kelama ad iken.
Bini bire kesretten tevhid eyledik,
Biri bine rahmetten coşkun eyledik.
Derdimiz sizden yana halka kelam etmektir.
Halk içun Yörük deyu kızlar ile kaş eylemektir.
Ve dahi bakınız bakınız kalbimizden ne esridi.
İki cihana bedbaht olam şikayetten yok çözüldü.
Sözün hası aşıktan çıkar lakin sarhoşluk serabı mecnundur,
Ne içersem içeyim olmaya bir türlü sarhoşun gazabı yazgımdır,
Su da içsen şarab da içsen Azrail çalar kapını eylensen nihan,
Hakk mizanında tartı verir yakut misali imanla aşka boyan,
Mizanı güzel ahlak tartar imiş sarhoşun gözdeki misali,
Her kim akıllı ise bulmaz imiş cihanda kaybettiği Rahmanı,
İmdi gel Ahmedim deli olak deli olak Hakk içun,
Deli olmaya şarab gerek aradığın bulmak içun,
İçmeden sarhoş olur arifler namazda bi hal içun,
Bulamadım sahibimi otladığım yerler çemende Gülizar içun,
Pervin derler bir ademi efganı bilir seraba naz içun,
Her ne derse akıldandır çekmeye ben’im nihanda ayan niçun,
Sözden öte saz olmaya saza giriftar biçin,
El yürekte giz imiş söze giriftar düzün,
Yeter gari ahmedim kaç Pervin var şu alemde sözüne okka düzen,
Mizanı gözde kıl sen yarına Pervin Hakk’ı güden.
(doğaçlama olarak yazılmış olup üzerinde hiç bir düzeltme yapılmamıştır, bundan amaç yazının ilk çıkıştaki temizliğini bozmamaktır. Dikeniyle okuyunuz lütfen)
Maksadımız hasıl olsun:
Ya gel divan durayım
Ya git mecnun olayım
Bağlar soğuk alıyor
Gülüm kurban olayım
Eh, kelam bitti selam ile bağlayalım…
Selam ile selam ile
Selam verdim kelam ile
Yazıdaki oğlak bile
Selam alır vera ile.
(vera: güleryüz, iyilik, takva
Aşık ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur
Be gardaşlar bre canlar
Irakta iller iniler
Yol eylerim yar elini
Yollarda taban iniler
Ararım erler meydana
Sözünü söyler cihana
Bahası canlar yarana
Fetada kullar iniler
Eylerim diller tadlısı
Küserim yarin kakısı
Dünyayı veren kadısı
Tapuda ben’ler iniler
Eser seher yeli eser
Gonca güller naza düşer
Bahar yaza ağıt düzer
Mizanda gözler iniler
Yarimden ırak düştüğüm
Canandır canı yazdığım
Astılar boyun büktüğüm
Boyunda urgan iniler
Hay felek senin elinden
Çeker oldum çeker oldum
Bu dünya nefse yaranım
Azapta canım iniler
Çağlar idim katre katre
Ulaştığım aşktan yane
Bir o yane bir bu yane
Irmakta taşlar iniler
Arap atlı Burak sormaz
Vara gide yele bakmaz
Onbeşinde kıza sormaz
Kucakta kızlar iniler
Be çağlayan Kızılırmak
Haram ettin gelin olmak
Alay alay yuttun nitmek
Kaderde yazan iniler
Koç yiğidin yürek yağı
Erir gider gozel çağı
Kimi algın kimi çalı
Güzelde yanan iniler
Namerde boyun eğmedim
Yoluna hem kul varmadım
Öldüm öldüm de demedim
Göğüste figan iniler
Ayrı düştüm yar elinden
Sala verdim kul dilinden
Üçe sattım beş yolundan
Tartıda güman iniler
Al geymiş zalim el görsün
Bir olmuş zulüm yar bilsin
Kim olmuş canım el duysun
Cihanda mahsun iniler
Bahar sazı gül üstüne
Aça durur gül eline
Ben’i yiter Hakk yoluna
Alemde kulun iniler
Ahi kula Ahmed yazsın
Yazgı diye aşık ölsün
Bir aşığa cihan ağsın
Kefende kalan iniler
EN SON KITANIN AÇIKLAMASI: Ahi kula Ahmet yazsın demek Ahmet Peygamber Efendimiz bize yani Ahi kula yazsın yani Ahirete davet etsin demektir bir mana olarak, ikinci mana ise aşığın benliğini öldürmesi demektir ki akabinde başına cihanın ağması ölen benliğin çok insana ulşaşmaya vesile olacağıdır ki bunun da arkasından kefenin gelmesi dünyada yaşarken onu terketmektir ve ölü gibi yaşamaktır.
Bu yazgının peygamberden gelmesi vesilenin yüksekliğini gösterdiği için aşık buna asla itiraz etmez edemez. bu davet gereği aşık yani biz ölelim. bir aşık olarak tek olalım yani tek dünya olacak bir ağırlık —aşık bütün dünyada gezer ve görev alır—ve gayrette olalım ve cihan cenaze namazı için başımıza ağsın yani toplaşsın. ikinci manası ise ölü gibi tepkisiz olan birisinin takvası artar ve bütün cihanı başına toplayabilecek hale gelir.
kefende kalan iniler demek insan öldükten sonra mezarda ilk sorguyu verir vermez uçar gider ve Allah’ın takdir ettiği yüce bir mevkide yerleşir, cennetteki makamını da seyreder ve yakınlarını geçtim de ne demek, ümmeti Muhammed’in önemli olaylarında kurtarıcı olarak görev alır (deprem kaza ve toplu felaketlerde bir çok insanı uzaklaştırır. o sırada kalbi açık olanlara görünebilir silüet olarak, bazen de kişi olağanüstülüğü görür fakat anlam veremez.) ölmek üzere olan müslümanlara sekerat halinde dua etmeye gelir ki o kişi canını kolaylıkla ve imanla versin diye —Yaklaşık bir ay önce ölmek üzere olan bir müslümana gittiğimi hatırlıyorum– büyük belaların ümmete gelmemesi için dua etmeye devam eder.
Savaş anında ümmetin yanında bizzat savaşa katılır ve savaşanlara yardım eder. savaş zamanında savaşa giderken mezarın başından yerden göğe doğru vızıltılar gelir. bu sesleri kalbi açık olanlar çok rahat duyar. riya olmamak kaydıyla biz bunların birçoğunu aynen gördük de sizin imanınız artsın diye buraya yazdık. Kefenden uçanlar böyle olduğuna göre kefende kalanlar uçamıyanlar olur ki bunlar Allah muhafaza günahkar olup kabirde kefen içinde azap görenlerdir. işte kefende kalanın inilemesi budur.
aşık ahi kul ahmede yazmak ve yaşamak nasib olmuştur..