Güzelim güzelim algın güzelim
Al yanaktan alsam dargın güzelim
Gezelim gezelim algın güzelim
Al yanaktan alsam dargın güzelim
Aç dedim açıkta kaldım maralım
Kaç dedim sokakta kaldım belalım
Uç dedim şafakta söktüm yanalım
Al yanaktan alsam dalgın güzelim
Bahar gelir yazı geçer yar gelmez
Güller açar gonca olur yar aymaz
Menim yârim sala verir kim duymaz
Al yanaktan alsam baygın güzelim
Akşam olur bu yerlerde yatamam
Sabah olur kulunçlarım tutamam
Ben o yâre safa olsun diyemem
Al yanaktan alsam saygın güzelim
Sabahınan esti seherin yeli
Goncayınan açtı güllerin yeri
Bakmayınan olmaz sofranın tadı
Al yanaktan çalsam narin güzelim
Bir selam almadım dilin dişinden
Yatamıyom hayalinden düşünden
Gel etme eyleme soyha kaşından
Al yanaktan alsam salın güzelim
Merhametin çoktur beni kınama
Ağlayı ağlayı düştüm yollara
Karışaydım boz bulanık sellere
Al yanaktan alsam azgın güzelim
Ahi Ahmet der ki yalandır yalan
Bu dünyada sevdiği gonca olan
Döktüğün mürekkep kirpiğin kalem
Al yanaktan alsam yazgın güzelim
Yüceden mi aştın sen seher yeli
O dost eskisinden daha güzel mi
Bağrıma bir ataş düştü söyle ki
O dost eskisinden daha güzel mi
Ak ellere al kınalar yakılır
Mor belikler kulunclara dökülür
Kirpiklerin ok olmuş da vuruşur
O dost perisiylen daha süzer mi
Ayırdın seçtin sözünü demeye
Bizden çevirdin yüzünü gitmeye
Severdim ala gözünü öpmeye
O dost çerisiylen daha gezer mi
Bir yar sevdim gücüm yetmez yareler
Gönül düşkün terk edemez çareler
Havalanmış elim ermez hareler
O dost delisinden daha beter mi
Neyleyim de neyleyim yar neyleyim
Al beni güzel sinende yaylayım
Şöylece her hizmetin ben eyleyim
O dost kalasıylan daha çeker mi
Ahi kul ahmedim de derdim çoktur
Kaşların kara da bakışın oktur
Senin bir misli menendin de yoktur
O dost olasıylan daha sezer mi
ahi kul ahmed
Aşık özün tartıla
Kendine bak kendine
Hakka niyaz edile
Kendine bak kendine
Sıratı müstakime
Gider ona ol sende
Gayet seni bul sende
Kendine bak kendine
Her ne varsa kendinde
Ara bul ol ademde
Sen seni bul bu demde
Kendine bak kendine
Sensin kamu alemde
Var olan bir gerçek de
Kalmaya söz ezelde
Kendine bak kendine
Senden göründü Allah
Yemin ederim billah
İki gözüm maşallah
Kendine bak kendine
Mülküdür onun dünya
Aşikar olmuş vera
Hanedir sultan ola
Kendine bak kendine
Gam değildir bizlere
Ser verip sır vermeye
Oyundur canı başe
Kendine bak kendine
Bildin ise ol demi
Hakk diyesin ademi
Kılma güman içeri
Kendine bak kendine
Evliya kerameti
Yerden göğe direği
Kevni mekan içeri
Kendine bak kendine
Aşktan yana olanlar
Dünya malın bakmazlar
Hakk’ı aşkta bulalar
Kendine bak kendine
Canların canıdır aşk
Dertlere dermandır aşk
Aleme sultandır aşk
Kendine bak kendine
Söylenir aşktan yana
Hayvandır aşk olmaya
İnsandır aşık ola
Kendine bak kendine
Ahidir Ahmet kârı
Söyletir zülfikârı
İki cihan serdarı
Kendine bak kendine
ahi kul ahmed
Bağrımın gülü sende yetişir
Baharın şevki sende gülüşür
Lale gül sümbül bülbül ötüşür
Cümbüşün kambersiz olmaz dağlar
Kazığın kavi yere yetmiştir
Yamacın yaman zoru germiştir
Kimlerin nefsi sende yetmiştir
Güllerin bülbülsüz açmaz dağlar
Ne gezersin sen bu yerde yalnız
Seni uğratırlar derde a kız
Zülfün bulunduğu yerde yağız
Gençlerin dolaşmış, açmaz dağlar
Yücende ılgıt ılgıt karın var
Yaylanda güzeller serdarı var
Başından aşmağa takat mi var
Kalmadı dizimde derman dağlar
Yağmur yağar gelincikler biter
Sarı çiğdem öbek öbek sarar
Yel estikçe elvan elvan kokar
Karışmış çimene gülün dağlar
Ahi kul ahmed yanar yakılır
Güzeller suyundan içip kanar
Bu bağı bahçeyi kimler dizer
Gördükçe artar imanım dağlar
ahi kul ahmed
Kimisi gözlerin süzer
Kimisi kaşların çatar
Al geyen sineme batar
İlle mavili mavili
Kimisi boyundan aşar
Kimi hayalinden geçer
Al geyen de bana düşer
İlle mavili mavili
Kimi yalın ayak gezer
Kimi altun nalın giyer
Al geyen de salın dilber
İlle mavili mavili
Kimisin dişleri inci
Kimisi incinir inci
Al geyen yol bilmeyinci
İlle mavili mavili
Kimi gökyüzünde turna
Kimin zülüfleri burma
Al geyen de çiçek topla
İlle mavili mavili
Kimisi bağlar başını
Kimisi saklar yaşını
Al geyen de gözyaşını
İlle mavili mavili
Kimi kara çalıda gül
Kimi de dalında bülbül
Al geyen açılmış sünbül
İlle mavili mavili
Kimi al yanakta zemzem
Kimin bal dudaktan emsem
Al geyen seviyor desem
İlle mavili mavili
Kimi ibrişim kuşaklı
Kimi hey Allah’ım nazlı
Al geyen aşkın ilacı
İlle mavili mavili
Kimi sarıldı boynuma
Kimi ağladı şansına
Al geyen de muradına
İlle mavili mavili
Kimi gözleri sürmeli
Kiminin çifte benleri
Al geyen çözer düğmeyi
İlle mavili mavili
Kimin çilesi çekilmez
Kimine sünbül ekilmez
Al geyen başa çıkılmaz
İlle mavili mavili
Kimi eteklerin sürür
Kimisi de belden bürür
Al geyen badal görünür
İlle mavili mavili
Kimisi hörü gılmandır
Kiminin kaşı kemandır
Al geyen de pek yamandır
İlle mavili mavili
Kimi asar zülf bendine
Kimi sarar gül gönlüne
Al geyen günah ahmede
İlle mavili mavili
HAKİMİYET MİLLETİNDİR
DARBEYE HAYIR
ahi kul ahmed
Kala da sevdiğim kala
Kolların boynuma dola
Sarılalım akşam ola
Ey güneş battığın zaman
Kanıma girm’ öldürürsün
Geçme dergah yakınından
Çok namazlar böldürürsün
Çevrilip baktığın zaman
Kömür gözlüm çıkar şimdi
Ah ile yar bakar şimdi
Odlara da yakar şimdi
Gülleri derdiğin zaman
Dağıtmışsın saçlarını
Sevemedim budlarını
Bağışladım suçlarını
Öpücük verdiğin zaman
İnci mercan dişlerini
Sürme çekmiş gözlerini
Sevdim beyaz kollarını
Boynuma sardığın zaman
Yüce dağlarından aştım
Açılan güllerin derdim
Yarimi sallanır gördüm
Aşk ile baktığım zaman
Ahi ahmed der nidelim
Bir güzele gel edelim
Akşam sabah gözetelim
Yar ile baktığın zaman
ahi kul ahmed nasibidir
Salınıp yayla beline
Varan dilber, kimdensin sen
Kara saçın mah yüzüne
Döken dilber, kimdensin sen
Gel gezelim yaylaları
Göz süzelim sevenleri
Oturup konuşanları
Soran dilber, kimdensin sen
Baktım yüzüne tenine
Benzettim turna kuşuna
Beni hicran ateşine
Yakan dilber, kimdensin sen
Seni övermiş bu diller
Eşiğin yüz sürer kullar
Saçının üstüne güller
Sokan dilber, kimdensin sen
Ahi ahmed der gidelim
Pakine yüzler sürelim
Varıp şöylece soralım
Civan dilber, kimdensin sen
ahi kul ahmede nasibdir
Gözlerin sevdiğim güzel
Ölümden haberin var mı
Seni benden ayırmışlar
Zulümden haberin var mı
Kaşların gerili yaydır
Kirpiğin temrenle oktur
Vur sineme beni öldür
Kulundan haberin var mı
Gelem dedim gelemedim
Saram dedim saramadım
Var adını diyemedim
Aşıktan haberin var mı
Ela gözler süzülür mü
Yiğit kolu sarılır mı
Üç gün geçmez ayrılır mı
Firkatten haberin var mı
Gönlümü de gül eyledim
Bahasını kul eyledim
Cananıma yol eyledim
Sevmekten haberin var mı
Sana yandım sana yandım
Sen uğruna çam’ra yattım
Gelmez gitmez ele döndüm
Nizadan haberin var mı
Ahi ahmed keder bilmez
Ömürünü heder etmez
Harcanmışı sual etmez
Gönülden haberin var mı
ahi kul ahmed nasibidir
Yeşil giymiş alta üste kırmızı
Canım elvermiyor yüreğim sızı
Aramız ıraktı unuttun bizi
Sürmeli gelinin derd’aldı beni
Kara çarşaf giyme dedim giydin mi
Ellere de uyma dedim uydun mu
Seni ellere verdiler duydun mu
Kaşları kemanın derd’aldı beni
Almayı altından almalı gelin
Gözlerin güzeldir sürmeli gelin
Aşığa gurbetlik nitmeli gelin
Gözleri sürmenin derd’aldı beni
Baharda dillenir bülbülün dili
Goncası açmalı gönüldür yeri
Sevdiğim oturmuş yeridir seki
Dilleri ballının derd’aldı beni
Ahi ahmed der ki no’la no’la hey
Derdli yürek dayanır mı buna hey
Sevdiğim, gam çekerim dünyada hey
Omuzu soğuğun derd’aldı beni
ahi kul ahmed nasibidir
İndim yarin bahçasına, gonca açmış gül gördüm
Gülün aşkıyla inleyen, dalında bülbül gördüm
İşveyle gülen beyaz zambak gelinlik içinde
Dağıtmış mor saçlarını söyleyen sümbül gördüm
Öbek öbek oturmuş da çiğdem mahsun açılır
Al giyinmiş gelincik de siyah sürme sürünür
Sarı sarı papatyalar dal dal olmuş dallanır
Ala güzelin yüzünde hicaptan bir tül gördüm
Yaseminler ortancalar söyletir leylakları
Laleler renge bürünmüş sarıları da alı
Ne hoş kokar karanfiller kıvır kıvır yaprağı
Onca çiçek suretinde bir demet gönül gördüm
Hüsnü yusufun hüsnüne aşık olmuş dervişler
Kendi yapar kendi çatar lakin zahirden gizler
Bu sırrı nerden anlasın benim gibi gafiller
Onca ayet içinde de ahmedimi zül gördüm
Bu bağı firdevste mahsun mesti hayran gezindim
Geçtim mecnun çöllerini çün leylaya ulaştım
Aşk mı idi şevk mi idi bu hale şaştım kaldım
Aşkın narına yan ahmed senden arta kül gördüm